Sonucu Daralt
Kategori
(x)Sosyolojik Araştırmalar
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 151 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
“Maude Barlow, doğanın güçlerinden biridir. Su Hakkı, dünya su krizi ile ilgili olan ileri görüşlü üçlemesinin en ilham verici olanı. Dünya tam da çok yıkıcı etkileri olabilecek bir su krizinin eşiğindeyken, insanlığın acilen onun vizyonuna, bilgisine ve bu kitabında yer alan çözümlerine ihtiyacı var.” David R. Boyd, The Environmental Rights Revolution’ın yazarı. “Maude Barlow öncelikle suyun bir insan hakkı olduğunu savunuyor ve herkesin bu hakka sahip olması için ülkeden ülkeye verdiği bu devasa mücadel
179 TL.
Elbette ki kriz yeni bir toplum türü doğurmaz ama eski türü yıkmaya yardım eder; ayrıca yeni bir toplum türünün oluşmasını engelleyebilir ya da zor bir geçiş dönemi boyunca otoriter aktörlerin müdahalesini destekleyebilir. Bu tür büyük değişiklikler kısa vadede de uzun vadede de birtakım aktörlerin ger­çek anlamda yok olmasına yol açabilir. Avrupa'da sendikaların ve sol partilerin du­rumu incelendiğinde elde edilen izlenim budur; sendikalar ve ?sol' öylesine açık bir biçimde güçsüzleşmiştir ki, seçmenler so
112 TL.
Allah, Vatan, Tarih, Dil, Anane, Sanat, Aile, Ahlâk, Hürriyet ve Millî Mukaddesat esaslarına dayanan Türk milliyetçiliğini işlemek, Türk milletini meydana getiren unsurları muhafaza etmek ve bütün milliyetçileri teşkilâtlandırmak... 1951'de kurulan Milliyetçiler Derneği'nin gayesi böyle açıklanmıştı. Bu dernek sadece 1953'e kadar, kısa bir süre faaliyet gösterdi. Fakat Türkiye'de milliyetçi-muhafazakâr söylemin inşası açısından kurucu bir rol oynadı. Milliyetçiler Derneği, Türkçüler, Anadolucular ve her çe
46 TL.
Tükendi
1990'lı yıllarda küresel bir dünya anlatısının yıldızı parlarken, sınırların iptali, duvarların kaldırılması, vizelerin askıya alınması ve köprülerin çoğaltılması konuşuluyordu. Dolayısıyla farklı kültürdeki insanların bir arada yaşayabilmesinin önü açılırken, çokkültürlülük söylemi de neredeyse moda olmuştu. Ancak şimdilerde globalleşmenin veya küreselleşmenin iflası gündeme gelmeye başlayınca, yeniden kalın çizgiler ve bariyerler hatta kapanlar icat edilmeye başlandı... Bilhassa yeni göçmen akınları ve mü
185 TL.
Yaşadığı bütün olumsuzlukların nedenini Kürt olmakla açıklayan, Kürt olduğu için yoksul, Kürt olduğu için çaresiz, Kürt olduğu için kimsesiz, Kürt olduğu için mülksüz, Kürt olduğu için işsiz, Kürt olduğu için yoksun, Kürt olduğu için ezilen, Kürt olduğu için eğitimsiz, Kürt olduğu için işsiz, Kürt olduğu için sürgün, Kürt olduğu için yersiz- yurtsuz, Kürt olduğu için devletsiz, Kürt olduğu için her türlü haktan mahrum... olduğunu hisseden kalabalıklar, tam da bu nedenle enformel piyasa ilişkilerine ve preka
477 TL.
Ulusal sınırların gitgide daha fazla aşınmaya başladığı günümüz toplumlarında, ?öteki' ile temasın kaçınılmaz bir hal almakta olduğu ve bugüne dek sorgulanmaksızın kabul gören pek çok farklı kimlik tanımlamasının ardındaki kurgusal arka planın gözler önüne serilme sürecinin hız kazandığı görülüyor. Peki, tözsel bir kimlik tanımlamasından söz etmeyi ve mevcut tahakküm biçimleriyle yola devam edebilmeyi güçleştiren günümüz toplumsal dönüşümlerinin; yüzyıllardır ezilen ve sesini duyurmakta zorlanan halklar açı
233 TL.
Osmanlıdan günümüze "köylülük" (rurality) kimliğini sürdüren ülkemizde, ne yazık ki köy sosyolojisi bir toplumbilimi dalı olarak istenilen düzeyde gereken ilgiyi görememiştir. Bunun da başlıca nedeni, akademik kuruluşlarda Batı kökenli sosyoloji teorilerinin yoğun etkisi, kırsal alanların devreden çıkarılmış olmasıdır. Tarihsel olarak da ikili (dual) toplum yapısına yatkın düşünce geleneğimizin de bu oluşumda rolü büyük olmuştur. Osmanlı, Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu geleneğinden sürüp gelen çevre-mer
275 TL.
Bu, modern yaşamın deneyimlerinden ve gereksinimlerinden doğan yeni bir dilin kitabıdır. Öyküsü, dinamik bir ekonomi, akışkan, açık ve çoğulcu bir yaşamın henüz ortaya çıktığı 18. yüzyıl Paris'inde başlar. Bu paradoksal bir çağın başlangıcıdır: Bastırılmış dürtü ve enerjilerin ortaya çıkışına, insanın beceri ve yetilerinin gelişimine kendine yabancılaşma eşlik eder. Sosyalleşen insan, sosyal rolü tarafından yutulan yurttaşa dönüşür. Benlik, ortaya çıktığı dünyada kaybolur. Burada ne söyleyeceğini tahmin etm
180 TL.
Kutadgu Bilig'deki birey, toplum ve din kurgusu üzerinde yapılan değerlendirmelerde birbirine zıt okumaların ortaya çıkması konunun önemini ortaya koymaktadır. Buna göre, bazı araştırmalarda eser, Türklerin Müslüman olmasından sonra kaleme alınmasının sonucu bugünkü ölçülerle değerlendirildiğinde teokratik bir siyaset ürünü olarak ifade edilirken; bazı araştırmalarda ise, bunun tam tersi teokratik bakış açısından uzak, laik, sosyal, hukuk devletini benimseyen bir siyaset anlayışının ürünü olarak ifade edilm
129 TL.
Bu kitap bilim, ekonomi ve sosyal yaşamın dünü, bugünü ve geleceğini nöro-ekonomik perspektiflerle mercek altına almaktadır. Çalışma, yenilikçi ve öncü içeriğiyle okuyucuyu düşünce sınırlarının ötesine geçmeye zorluyor. Ve dahası bu çalışma bilimin barışçıl ve adaletli bir toplum yapısının oluşmasında üstlenebileceği rolleri tarafsız bir perspektifle gözler önüne seriyor.
55 TL.
Yurt dışı eğitim, günümüzde uluslararası öğrenci hareketliliğinin aldığı yeni biçimle, en fazla küresel ekonominin önemli bir bileşeni olarak değerlendiriliyor. 19. yüzyılda ise bu uygulama modernleşmenin, bilgi ve teknoloji üretiminin, yönetici elit kadro oluşumunun ve hatta uluslararası siyasetin en önemli unsurlarından biriydi. Osmanlı Devleti tarafından da kurumsal modernleşmenin hayata geçirildiği Tanzimat döneminden başlayarak Cumhuriyet'in ilanına kadar olan süreçte değişen ve gelişen modernleşme pol
210 TL.
Tükendi
Françoise Collin bu kitap için kaleme aldığı bir ön yazıda, burada Irène Kauer ile görüşmeleri boyunca yapmayı üstlendiği işe geri dönerek şöyle yazıyor: ?Ama düşünmek, sorulara yanıt vermek midir? Yoksa, soruların kendilerini hep yeniden formüle etmek, terimlerinin yerini değiştirmek ve onları başka bir şekilde birbirine bağlamak mıdır? Soruyu yanıtlarken, uzun bir yolculuk boyunca formüle ettiğinizi düşündüğünüz, yıllar boyunca sadece kitaplarda ve metinlerde değil çeşitli inisiyatif ve eylemlerde de yazı
109 TL.
Tükendi
?Benim orada iyi kötü bir gecekondum vardı. ?Oralar çok güzeldi. Keşke gelmeseydik. Buraya gelmemiz kendi isteğimizle olmadı. Belediye tarafından üçkâğıda getirildik, çok güzel kandırıldık. ?Lojmanları gördüler, bedava sandılar. Yıkan geldi, yıkan geldi. ?Amanıın! Şofbeni de var, ılık suyu da var. Hadi gelin, hadi gidek!' Bizler yıktık elimizle, belediye yıkmadı. Sevindik geldik, sevindik geldik. Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) kısaltmasıyla simgelenen kentsel dönüşüm programı, birkaç yıldır Türkiye'nin şehi
451 TL.
Sosyalist düşünce, etnik kimliklere ve azınlık meselesine nasıl baktı? Can Kakışım, çalışmasında, 19. yüzyıldan günümüze bu bakışı ve onun nasıl bir değişim geçirdiğini inceliyor. Sosyalist geleneğin kurucu düşünürleri Marx, Engels, ulusal azınlıkları nasıl eriyip gitmeye mahkûm görüyorlardı? Değişik sosyalist devlet tecrübelerinde, Sovyetler Birliği'nde, Çin'de, Vietnam'da Yugoslavya'da bu konuda ideolojiler ve uygulamalar nasıl biçimlendi? Küreselleşme çağında ve 21. yüzyılda, azınlık hukuku ve kimlik siy
47 TL.
Tükendi
Alanın en önde gelen isimlerinden birinin kaleminden çıkan bu eser, 'postkolonyalizmi' hem teorik hem de tarihî yönleriyle ele almaktadır. Robert Young postkolonyal teorinin ortaya çıkışını Avrupa, Afrika, Asya ve Latin Amerika'daki sömürge karşıtı hareketler üzerinden ele alıp bu bölgelerde özgürlük mücadelelerinin öncüleri hâline gelmiş olan Cabral, Connolly, Fanon, Gandhi, Guevara, Nkrumah, Mao, Mariategui, Senghor gibi isimlerin çalışmalarını inceleyerek ve kadın aktivistlerin oynadığı rolü de dikkate a
365 TL.
Avrupa'da göçmenlik, uzun zamandır sosyal bilimler alanında çalışmalara konu olmuş ve bugün hâlâ güncelliğini koruyan önemli bir meseledir. Özellikle bugün Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan göçmen ve mülteci sorunları, bu konu üzerinde yapılmış çalışmalar ve sorulmuş soruları tüm tazeliğiyle önümüze sunmaktadır. Sosyal bilimler alanında birçok tez, meselenin çözümüne dair gerek göçmenliğin yapısal boyutu gerekse Avrupa'da göç hareketlerinin yarattığı siyasal ve toplumsal dinamikler bağlamında birtakım öner
209 TL.
'Küçük Moskova' Tuzluçayır, diğer yerlere baktığında görece olarak solcuların duvar yazılarına, afişlerine daha sık rastladığın bir yer. 'Küçük Moskova', o biraz sağcıların da yakıştırmasıydı. Yani kendileri barınamadıkları için, burda genellikle solcular oldukları için. O zamanlar 'Küçük Moskova' diye geçerdi. 1978-1979 yıllarında sivil faşistler ve polisler buraya tedbirli geliyorlardı, korkarak geliyorlardı. İnsanların örgütlenmiş olması bu faşistleri bayağı bir geri itmişti. Faşistler, sivil faşistler
442 TL.
Öteki Muhafazakârlık, görülen lüzum üzerine ortaya çıkan ve derdi olan bir kitaptır. Çalışmanın başlığı muhtemelen "beriki muhafazakârlık"    da ne ola ki, sorusunu akla getirecektir. Beriki muhafazakârlıktan kastımız, ana?akım muhafazakârlık da diyebileceğimiz ve ülkemizde muhafazakârlık dendiğinde akla gelen siyaset tarzı ve gündelik eylemlerin hemen tümünü içeren bir kavramlar çıkınına tekabül etmekte. Öteki muhafazakârlık/lar, bu çıkına sokmakta zorlanılanlar. Bu iddialı başlığın altını dolduracağını dü
235 TL.
20. yüzyılın dört önemli sosyologunun kuramlarını ayrıntılı olarak ele alıyor: Sorokin, Parsons, Dahrendorf ve Merton. Kuramların ardında yatan temel sayıltılardan, inşa biçimlerine, toplumsal yapı ve değişme analizlerine dek uzanan geniş bir ölçekte onları okuyucuya tanıtmayı amaçlıyor. Ayrıca bu kuramların literatürde nasıl tasnif edildiği, hangi başlıklar altında ele alındığı irdeliyor. Çünkü metnin amaçlarından biri de kuramların detaylarına inildikçe sınıflamaların birçoğunun nasıl yüzeysel ve sınırlı
248 TL.
Patolojik olan, bir işleyiş bozukluğudur esasında. Bir şeyin, bir nesnenin, bir organın normal işleyişinden uzaklaşması, sapması hâlidir, kısacası ilişkiseldir. Psikiyatrist de, aynen bir saat tamircisi veya dâhiliyeci gibi, bu türden bir patoloji tanımından hareket eder, ancak bir farkla: Yelkovanın gerektiği gibi dönmemesi veya böbreğin beklenen enzimleri salgılamaması esasen teknik bir meseleyken, uygunsuz addedilen bir davranış biçimi ekseriyetle ahlaki bir meseledir. Normal-patolojik ayrımının sınırlar
514 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 151 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5