Tarih boyu kültürel mirasımız, damlalardan oluşan göl misâli, artarak gelişmiş ve zenginleşerek nesilden nesile intikal etmek suretiyle günümüze ulaşmış bulun-maktadır. Bu değerli mirasımızın bir halkasını da hiç şüphesiz yazma eserler teşkil et-mektedir.
Bizzat elle yazılan kitap anlamına gelen yazma eserin, zamanla oluşarak gelişen bir termi-nolojisi bulun-maktadır. Her hangi bir araştırmacı veya okuyucu, yazma bir eseri tanımak, yeterince ve doğru bir şekilde ondan yararlanabilmek, muh-temel hata v
ÖNSÖZ:Her eserin mensup olduğu kültür ve medeniyet dairesi, yaklaşım biçimini tayin eder. Kanaatimizce eser karşısında konum belirleme, zaman tayin etme ve mesafeyi yorumlama manasına gelen yaklaşım biçimi rivayetle ilgili olduğu halde, metinden bağımsız şartlarda oluşan yöntem dirayet gerektirir. Ancak her metin kendini deşifre edecek yöntem veya yöntemleri de bünyesinde barındırır.Klasik Türk Edebiyatı Araştırma Yöntemleri aranan bir adrese cevap verebildiği ölçüde gayesine ulaşmış olur. Çalışmanın, sınır
Bu kitap şiir ve ölüm ilişkisini , ölüm ve ideololoji, ölüm ve din, mistik ve metafizik tasavvurlar, ölüm ve hayat, kaçış, korku, teslimiyet, ölüm ve aşk, ölüm isteği ve intihar merkezinde değerlendirme ve çözümlemeye çalışarak, hem şiirlerin hem de dönemin genel algısını göstermek acısından bütüncül bir çalışma olarak kabul edilir.
-Dil, milletin ortak nefes alıp verdiği geniş bir sistemdir. Bu sistem hayatımızın her anını kuşatır. Ruhumuzun ve gönlümüzün diriliğini ve aydınlığını sağlar..
-Elinizdeki kitap dilin bu imkanlarını metinlerle ve örneklerle göstermeye çalışır.
-Bu kitap, bütün üniversite öğrencilerine hitap etmektedir. Ayrıca Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenleri için kılavuz bir kitap olma özelliğini de taşımaktadır.
Ses Temelli Cümle Yönteminde, öğrencinin düşünme, anlama, sorgulama, analiz-sentez yapma, vb. zihinsel becerileri ile dil becerilerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla ses bilinci, yazı bilinci, alfabetik ilişkileri keşfetme, yapılandırma, kelime tanıma, zihinsel sözlüğü geliştirme, akıcı okuma, anlama ve kendisini ifade becerileri ön plana alınmıştır. Böylece ilk okuma-yazma öğretim süreci daha sistemli ve bilimsel bir yapıya kavuşmuştur. Bu anlayıştan hareketle kitapta, dünyamız ve ülkemizdeki gel
Bu kitap, tarihsel süreç içerisinde Osmanlı toplumsal yapısının klasik örgütlenme modelini, bu modelin toplumsal hayata yansımaları olan ekonomik dünya görüşünün temel prensiplerini, Osmanlı toplumunda sivil toplumun derinleşmemesine etki eden faktörler ile geleneksel sistemi pekiştiren esnaf teşkilatı ve medrese sistemini farklı yönleriyle yansıtmayı amaçlamaktadır.
Toplumsal yapının bir sürekliliğe sahip olduğundan hareketle, bu çalışmada, Türkiye´nin toplumsal yapısını anlamada çerçeve oluşturacak konul
"Dil, düşüncenin evi" ise, kavramlar da bu "dil evi"nin sütunlarıdır. Biz dil ile birlijte düşünürüz, ama dilin içinde düşünceyi yüklenen, taşıyan hatta yapan şey, kavramlardır. Diller, bünyelerinde ürettikleri ve barındırdıkları kavramlar ile sağlamlık, fonksiyonellik ve canlılık kazanırlar.
Her dil, başka dillerle kavram alışverişi içindedir.
Türkçe de
Türkçe ile konuşmak, Türkçe ie "güzel" konuşmak, Türkçe ile düşünmek ve üretmek istiyorsak, bu dilin kavram alışverişinin envanterini iyi bilmek, bu d
Şiirin orta hallisi veya kötüsü için kurallar, ustalıklar bir ölçü olabilir.
Ama iyisi, yükseği, hârikulâdesi, aklın kurallarını aşar.
Onun güzelliğini tam ve sağlam olarak görenler bir şimşeğin ihtişamına benzer bir parıltı görmekle kalırlar.
Büyük şiir muhakememizi tatmin etmez, allak bullak eder.
Osmanlı´nın şiiri yahut yaygın adlandırılışıyla Divan edebiyatı, Türk edebiyatının 14. yüzyıl sonlarından 19. yüzyılın sonlarına kadar olan sürecini kapsayan ve Osmanlı sınırları içerisinde, devletin siyasi gelişimine paralel olarak gelişen, zenginleşen, siyasi yapının gerileme dönemlerinde bile yükselişini sürdüren, edebiyat tarihi içerisinde belli bir dönemde tamamlanmakla birlikte günümüzde bile etkileyiciliğini koruyan bir edebiyat geleneğidir.
Şurası şüphesizdir ki, bu edebiyat geleneği, günümüz mode
Şiir, dilin dirilişi ise, eşya ve insan arasında koparılan bağlar onunla onarılacak, dağılan parçaları o toplayacak demektir.
Şiir, aşkın nazarıyla arınarak, yeniden biçimlenerek, yeniden birlik, bütünlük bağlam ve kimlik kazanacaktır.
Yunusun sözü haktır: Aşk gelicek cümle kaygılar biter. Yoksa, elveda Leyla; elveda şiir!
Bu çalışma, söz konusu alametlere dikkati çekme ve bunlar üzerinde düşünmeye çağrı gayretidir.
Beyinle ilgili çalışmalar eğitim dünyasını köklü değişimlerin eşiğine getirmiştir. Çalışmaların sonuçları eğitim ve öğretimde etkili bir şekilde kullanıldıkça; okula başlama yaşı ve zamanı, disipline etme yöntem ve teknikleri, değerlendirme, öğrenme ve öğretme yöntemleri, teknoloji kullanımı ve tüm bunlara bağlı olarak de düşünme şeklimiz değişmektedir.
Öğretimde içeriğin kazandırılmasında en önemli faktörlerden birisi dildir. Dilin kazanımı ise doğuştan itibaren tek bir etkinliğe değil etkinliklere
Türk dünyası ile ilgili araştırmalar, Soğuk Savaş döneminin 1990´ların başında bitmesi, Sovyetler Birliği´nin dağıtılması ve bunun sonucunda Rus İmparatorluğu´nun yeni bir adla kurulmaya başlaması sürecinde artmış ve daha ilmî bir yapıya kavuşmuştur.
Şor Kahramanlık Destanları adını taşıyan bu çalışma, giriş, metinler, kaynaklar ve umumî dizin bölümlerinden oluşmaktadır. Kitabın giriş bölümünde öncelikle Şor destanları üzerinde yapılan araştırmalar hakkında bilgiler verilmiş, sonra Şor destancılık gelen
Kitabın amacı, karşılaştırmalı yazınbilim alanında yeni bir söylem üretmek değil, bu alandaki söylemlerin söyleşimsel tarihini ve araştırma alanını tartışmaktır. Kitap, Türkiye´deki yabancı filoloji bölümlerine, Türkoloji bölümlerine, bir bölümüyle de İletişim Fakültelerinin sinema-televizyon bölümlerine hitap etmektedir. Bu alanda akademik anlamda çıkarılmış ilk kitap olma özelliğini taşımaktadır.
Kitapta, karşılaştırmalı yazınbiliminin ilk evresi, öncü bilimcileri, ekolleri, ekolleri oluşturan temel m
Durali Yılmaz bu çalışmada, öncelikle Tanzimat dönemi yazarlarının romana dair tartışmalarını ve Türk romanının oluşum sürecinde yaşanan sancıları günışığına çıkarıyor. Türk ve Batı romanının gelişme evreleri ve kültür kaynaklarının sorgulandığı çalışmada, Türk romanının oluşma sürecinde yaşanan tartışmaları bugüne taşıyarak, bugün romana dair yapılan tartışmalarda oluşan çıkmazı sorguluyor.
Aslında iddia şu: Çağdaş romancıların ve eleştirmenlerin bugün romana dair söylediği her şey, Türk romanının kuruluş
Dil Atlası, yazarının ifadesiyle, dile karşı bir ilginin ve özelde bir Türkçe bilincinin oluşmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda kitap, gerek tarihî gerekse güncel dil meselelerine değiniliyor ve somut verilerden hareketle Türkçenin dünkü ve bugünkü durumunun ortaya konmasına çalışıyor.
Dilin ortaya çıkışı, Babil olayı, Yafetik teori, yazının icadı, Sümerce ve Türkçe, Türk dilinin tarihi, Türkler ve Kızılderililer, Hz. Peygamber´in Türkçe ve Türkler hakkındaki hadisleri, Kur´an´daki k
Modern Türk Şiirinde Geleneğin İzleri
Modern Türk şiirinin yaşayan on üç temsilcisinin eserlerine divan edebiyatından yansıyan parıltıları göstermeye çalıştığı bu kitap, geleneğin bazen soluk bazen koyu renkleriyle ama bir süreklilik içinde akışını çok açık bir biçimde göstermektedir. Eserlerini incelediğim şairlerden özellikle Sezai Karakoç, Hilmi Yavuz ve Atillâ İlhan artık takipçilerini yetiştirmiş, geleneğe yönelen sonraki kuşaklar için birer model olmuş ustalardır. Bu ustalar için Yahya Kemal ve Ahmet
Mutlak güzel ve en güzel adların sahibi olan Allah (c.c.), biz kullarının da güzel adlarla adlanmasını ister. Çocukların ana baba üzerindeki haklarından birisi de kendilerine güzel bir ad koymalarıdır. İnsanların en üstünü ve alemlere rahmet olarak gönderilmiş olan Allah rasulünün İslama giren, fakat adı İslamla bağdaşmayan sahabelerin adlarını değiştirdiğini biliyoruz.Yine o, çocuklara çirkinlik, kötülük bildiren, alaysı yönü olan ve kâfirlik çağrıştıran adlar verilmesini yasaklamıştır.
Türk Kültüründe Ad
Boğaziçi medeniyetini en iyi şekilde dile getiren eserleriyle tanınan Abdülhak Sinasi Hisar, mükemmeli arayan bir üslupçu olarak edebiyat tarihindeki müstesna yerini almıştır. Birebir tanıklıklarını kaleme aldığı anı merkezli yazıları edebiyat sahasında kaynak kabul edilen Abdülhak Sinasi Hisar´ın bu kitapta yer alan yazar portreleri, ilk kez kitap olarak yayınlanıyor. Namık Kemal´den Tevfik Fikret´e, Yahya Kemal´den Ahmet Haşim´e kadar pekçok önemli ismi yakından tanıma imkanı sunan Geçmiş Zaman Edipleri,
Abdülhak Şinasi Hisar, çağdaş edebiyatımızın sayılı ustalarından. Her şeyden önce bir ´zaman´ büyücüsü. Geçmiş zamanı daima bugüne taşıdı, belleksiz birtopluma büyük bir kültürü ve uygarlığı hatırlatmak için...
Kelime Kavgası, Hisar´ın dergilerde, gazetelerde unutuluşa
terk edilmiş edebiyat ve roman yazılarından derlendi.
Bu yazılar özellikle roman sanatına yepyeni açılımlar getiriyor.
Kelime Kavgası, has okurlara gerçek bir edebiyat şöleni.
- Selim İleri
(Arka Kapak)
Dilinin kullanım özelliklerinin toplumun her kesimi tarafından bilinmesi, ana dil bilincinin oluşma / yerleşmesi bakıman büyük önem göstermektedir. Çağdaş dil bilimi / dil bilgisi araştırmaları, dilin kullanım özelliklerini belirleyerek doğru ve etkin dil kullanımını sağlamayı, ana dil bilincinin oluşmasına / yerleşmesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bu doğrutuda, bu kitabın yazılmasındaki temel amaç da Türkiye Türkçesi dil bilgisinin özel bir alanını ayrıntılı bir biçimde ve örneklere dayalı olarak in
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.
Alışveriş Sepeti
