Sonucu Daralt
Kategori
(x)Kültür Sosyolojisi
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 186 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
Kimlikli Bedenlerde bir araya gelen yazılar, farklı dönemlerde üretilmiş, farklı türde yapıtlar üzerinden bedenin kimlik etrafındaki kültürel örüntülerine bakıyor. Sanatın ve tarihinin kimlik olgusunun kurgulanma sürecinde oynadığı ideolojik işlevi sorgulayan yazıların yanı sıra, günümüzde kimlik politikalarıyla ilgilenen sanatçıların, geçmişin yapıtlarından bugüne taşınan stereotipik temsilleri nasıl alt ettiği irdeleniyor. Osmanlı resminden Cumhuriyet dönemine uzanan süreçte çıplaklık olgusunun sanatsal
195 TL.
Hasan Bülent Kahraman, "iki kurucu figür", imgeler ve kelimeler üzerinden modernleşme tecrübemize farklı bakış açıları getiriyor. Türkiye'de Görsel Bilincin Oluşumu, iki cilt olarak tasarlanan projenin ilk ayağı. İkinci kitapsa, Türkiye'de Yazınsal Bilincin Oluşumu. Bu iki titiz ve özgün çalışma Türkiye'de Modern Kültürün Oluşumu üst başlığı altında birleşiyor. "Görselliğin bize uzak, yabancı bir şey, görüntününse çok özgül bir uzmanlık alanı olduğunu düşündük. Fakat bütün olarak ele alındığında görsellik,
198 TL.
İnsanlığın sahip olduğu bilgileri kategorik olarak ayırma işlemi çok uzun bir zamandan bu yana birçok düşünür ve filozofun üzerinde durduğu bir konu olmuş, birçok bilgi sınıflaması yapılmıştır. Bilgiyi türlere ayırma işleminde esas alınan ölçütlerin farklılığı farklı sınıflamaların yapılmasına yol açmıştır. Ölçütlerdeki ufak bir değişiklik, sınıflamaya yansımış ve öylelikle üzerinde ittifak edilemeyen sınıflamalar açığa çıkmıştır. Kendi içinde dört farklı unsura bölünebilen bir ölçüt kullanarak insan bilgis
323 TL.
Çuvallamanın Queer Sanatı heteronormatif, kapitalist bir toplumun geleneksel algılarına, bilmenin toplum tarafından tasdiklenmiş yöntemlerini teyit etmekten öteye gidemeyen akademik disiplinlere, çığır açtığını iddia eden ancak beylik iddiaları tekerrürden ibaret olan toplumsal eleştirilere alternatifler sunuyor. Judith Halberstam, farklı seviyelerde etkili olabilecek bir düşünme ve yazma şekli olarak alçak teoriyi öneriyor. Alçak teori sıra dışı arşivlerden yola çıkılarak oluşturulan ve ciddiye alınmama ri
235 TL.
Okuryazarlık ne zaman başlar? Okula başladığımız gün mü? Okuma yazmayı söktüğümüz gün mü? Okuryazarlık ağırbaşlı, asık suratlı bir uğraş mıdır? Barry Sanders´a göre okuryazarlığın temelleri çok daha erken bir dönemde, ane kucağında atılır. Annesinin memesinden süt emen bebek onun kalp atışlarını, soluk alıp verişini dinleyerek ilk ritim duygusunu edinir, annesiyle kurduğu vazgeçilmez bağ sayesinde kendisini okuryazarlığa götürecek yola adım atar ve Ezra Pound´un sözleriyle aklın sözcükler arasındaki dansı b
225 TL.
Yakın geçmişe kadar rağbet görmeyen, içeriği alabildiğine olumsuz anlam ve yananlamlarla doldurulan bir terimdi ideoloji. Bu tutumun temel gerekçesini de ideolojinin mutlak doğrular dayattığı yolundaki sav oluşturuyordu. Ama sonrasında ideoloji konusuna yoğun bir ilgi duyulmaya, onun toplum ve kültür kuramı açısından olduğu kadar politik pratik açısından da büyük önem taşıdığı teslim edilmeye başlandı. İdeolojiyi Haritalamak, konu üzerinde çalışan kuramcı ve düşünürlerin en önemli yazılarını bir araya getir
237 TL.
Tükendi
İstanbul dünyanın en çok değişen şehri. Hem yalnız semtleri ile değil, tipleri ile eğlence âlemleri ile âdetleri ile yemekleri ve kaybolan bazı ağız tatları ile değişti. Nerede akşamları bir sokak feneri altına ayaklı tablasını kurup gece yarılarına kadar muhallebi satan beyazlar giyinmiş seyyar muhallebici? Nerede: Naaaaaaaneeeeee suyu!, Keeeeeekiiik suuuyu! diye şişeleri meşin ceketinin geniş ceplerinde, sokak sokak dolaşan zat? Ve bir köşe başında yıldırım gibi önümüze çıkıp, sonra asmalı dar bir sokağın
430 TL.
İnsanlık tarihi kadar kadim bir geçmişi olan göç olgusu günümüzde de ülkelerin karşı karşıya kaldıkları önemli bir sosyoekonomik sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmanın özgünlüğü, göç olgusunu hem kuramsal açıdan ele alması hem de bölgesel bir uygulama ile göçün çok boyutlu etkilerine yer vermesidir. Kısacası, teoriyi pratikle zenginleştiren bu çalışma, aynı zamanda bölgesel etkiler noktasında göç ve bölgesel kalkınma ilişkisine de yer vermektedir. Çalışmanın bir diğer ayırt edici özelliği ise, bi
27 TL.
Tükendi
Topluma ilişkin bilimsel kesinlikte bilgi sunma tutkusuyla sosyolojiye yönelen Émile Durkheim, Fransız sosyoloji ekolünün kurucusu olarak tarihe geçmiştir. Toplumsal bağların zayıflamasının yarattığı krizi çözümlemeyi hedefleyen Durkheim, toplumsal bütünleşmenin temellerine ve işbölümünün artmasıyla beraber açılan yeni perspektiflere odaklanır. Durkheim'ın toplumsal farklılaşmanın önemi, modern bireyciliğin anlamı, sosyalleşmenin temel rolü ve anomi halinin etkileri gibi temel görüşleri günümüz sosyolojisi
393 TL.
Sosyoloji her şeyden önce bir bilgi disiplinidir ve bütün bilim disiplinleri gibi kendi ilgi alanlarını da bir şekilde belirler hangi sorunlarla boğuşa¬cağını, hangi kavramlarla düşüneceğini, hangi konuya el atacağını ve bu esnada hangi tür bilginin doğru veya yanlış sayılacağının kriterlerini de belirleme eğilimine sahiptir bu yönüyle sosyoloji, her şeyden önce avrupa'da son îkî-üçyüz yıl içinde ortaya çıkmış olan sanayileşme-kentleşme tecrübesinin yarattığı yeni toplumsal ilişkileri yine batılı bir çerçev
215 TL.
Mustafa Koçak'ın Çok-Kültürlülük Açısından Dil Hakları kitabında çok-kültürcü yaklaşımın, dil haklarının dayandırıldığı normatif temel olarak benimsendiği görülmektedir. Eserde, adalet prensipleri çerçevesinde, dilsel farklılığın hukuksal bir değer ve hak olarak kabul edilecekse, bunun hangi ilkeler temelinde ve nasıl düzenlenebileceği araştırılmış ve çok-boyutlu, çok-katmanlı bir konu olan dilsel adalet düşüncesi çarpıcı bir biçimde işlenmiştir. Birbiri ile ilintili olan; birey, kültür, kültürel seçim, kim
179 TL.
Franz Bardon (1909-1958) birçok kişi tarafından 20. asrın en büyük Hermesçi üstadı olarak kabul edilir. Çekoslovakya´nın Opava kasabasında bir endüstriyel mekanikçi ve aile reisi olarak normal bir hayat sürdürmesine rağmen, okült hayatında çok yüksek başarılara imza atmıştır. II. Dünya Savaşı´nda üç buçuk yılını toplama kamplarında geçirmiş, sonunda buradan kaçmayı başarmıştır. Savaştan sonra hayatını bir şifacı ve Hermesçi öğretmen olarak sürdürmüş ve geriye bugün her biri birer klasik haline gelmiş olan e
15.74 TL.
Tükendi
Yeniden Sosyoloji, 2002 yılında ilk kez yayınlandığında; Korkut Tuna, üniversite sistemini değerlendiren ifadeler kullanmıştı. Kendisi, ilerleyen yıllarda bu sistemin içinde aktif bir biçimde yer aldı; sistemin yenileştirilmesi çabaları içinde uygulayıcı olarak bilgi ve tecrübelerimden pratik sonuçlar elde etmeye çalıştı. Şimdi, ikinci baskıya yazdığı önsözde ...emeklilik günlerinde tekrar Yeniden Sosyoloji demenin, diyebilmenin çabası içindeyim diyor. Yeniden Sosyoloji ifadesi, onun sosyoloji bilimine duyd
400 TL.
Tüketim kültürü ve ideolojisi bütün dünyayı kasıp kavururken, insani değerler alabildiğine buharlaşıyor ve ahlaki körlük küresel ölçekte hızla yayılıyor... Böyle bir dünyada, birilerinin dışlanmış, yoksanmış ve parçalanmış hayatlara eğilmesi, onları anlamaya ve anlatmaya çalışması beklenir, hatta gerekir. O birileri içinde ilk akla gelen isim de, sürgünlerden geçip gelen hayat hikâyesiyle adeta modern dünyanın bir sosyoloji dehası olan Zygmunt Baumandan başkası değildir. Bauman ilk iş olarak modernitenin e
2186 TL.
Marx-Nietzche ve çağdaşları henüz dünyanın küçük bir parçasının modern olduğu bir zamanda modernliği bir bütün olarak algıladılar. Yüz yıl sonra, modernleşme süreci dünyanın en uzak köşesindeki insanın bile kaçamayacağı ağını üstümüze attıktan sonra ilk modernistlerden öğreneceğimiz çok şey var; kendi çağları değil bizim çağımız hakkında. Onların, gündelik hayatlarının her anında, yaşayabilmek için bütün güçleriyle kavramak zorunda oldukları çelişkileri fark edemez olduk bizler. (...) Onların bakışlarını ke
560 TL.
Sahanın Sesleri: İletişim Araştırmalarında Etnografik Yöntem adlı bu çalışma, bu konuda bir ilk olma özelliğini taşıyor. Kitap esas olarak iletişim araştırmaları ile etnografik yöntemin kesişme alanını konu ediniyor. Kitap boyunca, bu alanda literatürün, araştırmacının, sahanın ve nihayet dönüp kendi saha deneyimine bakan yazarın sesleri iç içe geçiyor, yaratıcı bir diyaloga zemin hazırlıyor. Farklı kentlerden, farklı üniversitelerden on dört iletişimci, araştırmacıyı, öğrenciyi ve ilgili okuru geniş bir te
851 TL.
Günücülük. Yani azim etmek. Azim etmek, yani mücadele etmek. O hedefe ben de varacağım demek... Günücülükte adam, Ağabey onun var benim niye olmasın ya! Ben de çalışırım. Benim neyim eksik. Düşünürüm, koşarım, kovalarım, çalışırım! der - ve neticede Hacılarlıda bu var. Afrikadaki adamları internetten, sanayi odalarından, ticaret odalarından oralardaki bizim Türk ataşelerinden buluyoruz... Ben Cezayire gittim Tunusa gittim. Tunusta vardım ticari ataşenin yanına. Bayan da bir hanımefendiymiş. Çok da ilgilendi
560 TL.
Antikçağdan beri tüm toplumlarda, birlikte yaşamanın imkânı ve koşulları üzerine bir tartışma sürüp gidiyor.. Bir tarafta kimlik talepleri ortaya atılıp kültürel özgüllükler savunulurken, diğer tarafta toplumsal uyum ve siyasal iktidar adına bir ve tek olma iddiası daima gür bir sesle yineleniyor ... Çokkültürlülük, bu özerklik taleplerinin tanınmasını amaçlayan bir hareket olarak nitelenir. Çokkültürlülük anlayışına göre kamusal alanda farklı kültürlerin bir arada yaşaması sağlıklı bir toplumsal yapının
276 TL.
Kültür çalışmaları çatısı altında öteki ve farklı kimliklerin daha öncelikli ve problematik olarak tartışılmaya başlamasıyla birlikte, kadın da bu bağlamda önemli bir kategoriyi teşkil etmiştir. Dünyadaki trendi ülkemiz de izlemiştir. Kadın hakları savunucusundan, feminizme, kadın ve aile politikasından kadına yönelik pozitif ayrımcılığa! varıncaya kadar pek çok uygulama, sözünü ettiğimiz dalganın tezahürleridir. Elinizdeki çalışma, dini, kültürel ve geleneksel algıda kadın sorunu nu tartışmaya açmayı hede
213 TL.
Avrupa'da Ulusal Azınlıklar: "Hollanda-Friesland Örneği" adlı bu çalısma, Türkiye'nin pek bilmedigi bir etnik bir grubu ve onların Hollanda'daki kültürel haklar mücadelesini ulusal azınlıkların somut bir örneği olarak ele almaktadır. Bu çalışmada küçük bir Avrupa ülkesinin kendi içinde yüzyıllarca birlikte yaşadığı bir ulusal azınlık grubun haklarını nasıl barısçıl ve demokratik yollarla çözüme kavuşturduğunu görecek ve ülkemizin de içinde bulunduğu ve yaşadığı sorunların benzer yöntemlerle çözüm bulunabile
93 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 186 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5