Sonucu Daralt
Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Büyüyen Ay Yayınları
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 51 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir’de İstanbul’u anlatmaya başlarken, ihtiyar bir kadının bu şehirden ayrıldıktan sonra bir Arabistan şehrinde hastalandığında İstanbul’un sularının adlarını sayıklayarak iyileştiğinden bahseder. İstanbul tıpkı bu kadında olduğu gibi kiminde suları ve çeşmeleri, boğazı, bahçeleri, laleleri, erguvanları; kiminde camileri, medreseleri, türbeleri, kütüphaneleri; surları, sarayları, yalıları, konakları, hanları, hamamları; kimisinde ise eğlenceleri; kahvesi, şerbetleri, tatlıları ve
460 TL.
Osmanlı padişahları arasında Divan sahibi şairler; Osmanlı şairleri arasında da Farsça Divanı olanlar çıkmıştır. Ancak Farsça Divanı olan tek Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'dir. Osmanlı tahtının dokuzuncu Padişahı, tarihe yön veren Yavuz bir cihangir olarak ülkesini üç kıtaya yayılmış bir cihan devleti yaparken üç Şark diliyle kültür alanında söz sahibi Selimî olarak şiirleriyle de cihana seslenmiştir. Uzmanlar, onun şiirini en ünlü İran şairlerinin şiirleriyle birlikte değerlendirmiş; İranlı şairler d
1140 TL.
"İnsanlar arasında, Yunus Emre, Derviş Yunus, Âşık Yunus nâmlarıyla meşhur olan ârif ve âşık-ı billâhtır ki, Bolu'da dünyaya gelmiş, Yıldırım Bâyezit zamanında zuhûr etmiştir. Şeyhleri Tapduk Emre Hazretleri olup tarîkatleri Kâdirî'dir. Yunus ümmîdir, yani zâhiren kimseden okumamış, ders almamıştır; fakat bâtınen mekteb-i tevhit ve aşkta tahsilini ikmâl etmiş, aliyyü'l- âlâ olarak şehâdetnâmesini almış ve birinci olarak çıkmıştır. Yunus, tevhîd ve hakikatte bir Muhyiddin, esrâr ve hikmette bir Mevlânâ, aşk
210 TL.
Ahmed Cevdet Paşa'nın iki risalesini bir araya getiren bu eserin ilk risalesi Eser-i Ahd-i Hamîdî olup kapak sayfasında "Mekâtib-i İbtidâiye'de Okunacak İlmihaldir" ifadesi yer almaktadır. İlk mektepte okunacak bir ilmihal olan eser 1309/1892'de İstanbul'da yayımlanmıştır. Cevdet Paşa, bu risalesinde bir Müslüman için gereken temel ilmihal bilgisini akaid, ibadet, ahlâk, tutum ve davranışlara dair konuları özün özü diyeceğimiz bir şekilde sunmaktadır. 1312/1895 tarihli İkinci risalemiz Mâlûmât-ı Nâfia-Fayda
225 TL.
İstiklâl Mahkemeleri hakkında yayımlanan birkaç önemli kitap arasında yer alan Tâhirü'l-Mevlevî'nin İstiklâl Mahkemesi Hatıraları adeta gelecek nesillere aktarmak üzere kaleme alınmış bir vesika niteliğine sahiptir. Yakın tarihimize dair tanıklıkları ve şahitlikleri içermesi sebebiyle, çok yönlü bir okumaya ve değerlendirmeye tabi tutulabilecek bir eser. Tâhirü'l Mevlevî'nin kaleme aldığı hatıralarını, İstiklâl Mahkemesi'nde yapmak isteyip de yapamadığı ayrıntılı bir savunması olarak değerlendirebileceğimi
550 TL.
Bu kitap medeniyetimizin içli ve samimi sesi Fuzûlî’nin iki eserini bir araya getiriyor. Rind ile Zâhid ve Sıhhat ile Maraz. Rind ile Zâhid, insanoğlunun en kadim ve asli yönelişlerinden biri olan hakikate ve anlamlar dünyasının sırlarına yapılan bir keşif yolculuğu. Basmakalıp düşüncelerin ve görünüşlerin ötesindeki anlamlar evreni, şekilden manaya doğru yapılan seferler, zihnin bitmek tükenmek bilmeyen sorularına karşılık, gönlün kanmayan susuzluğu Zâhid isimli baba ile, Rind isimli oğlunun diyaloglarında
135 TL.
Köstendilli Süleyman Şeyhî Efendi, 1750-1819-20 yılları arasında Bulgaristan’ın Köstendil şehrinde Osmanlı’nın dağılma döneminde yaşamış âlim, şâir, yöneticilik vasıflarına da sahip, çok yönlü bir Osmanlı müellifidir. Tarîkat-ı Âliyye-i Nakşibendiyye’nin Müceddidiye kolunun samimi bir müntesibi olmakla birlikte, oldukça geç bir dönemde varlık âlemine “Ekberî irfân” şeklinde ifade edilen “tevhîd-i vücûdî/vahdet-i vücûd” penceresinden bakmayı tercih etmiş bir âriftir. Yaklaşık yetmiş yıllık ömrünün büyük bir
480 TL.
Tatar-Türk âlimi, müftü ve tarihçi Rızâeddin bin Fahreddin (1859-1936) pek çok eser kaleme almış, özellikle biyografi konusunda mahir bir müellif. Meşhur Hatunlar, onun “İslâm eserlerinde ve Müslümanlar arasında meşhur olan, ilim veya malıyla milletimize hizmet eden hatunların hayat hikâyeleri beyan edilen bir kitaptır” diye takdim ettiği bir eseri olup 1903’de Orenburg’da yayımlanmıştır. Eserini kızı Zeyneb için kaleme alan Rızâeddin bin Fahreddin zikrettiği kaynaklar dışında "her gün okumakta olduğumuz ga
440 TL.
Sevakıb-ı Menakıb, Hemedanlı Abdülvahap Dede tarafından Farsça olarak kaleme alınmış olup, Aziz-i Uhrevi olarak tanınan Şem’i Efendi’nin tavsiyesiyle Mesnevihan Derviş Mahmud tarafından Osmanlı Türkçesine tercüme edilmiştir. Tercümenin sahibi Derviş Mahmud, 1575 yılında İstanbul’da Mevlevî icazeti ile hilafet almıştır. Bu tercümesinden haberdar olan Sultan 3. Murad tarafından, Konya’ya dönüp Mevlânâ asitanesinde kendisine dua ederek eseri tamamlaması sonra da İstanbul’a dönmesi istenmiştir. Derviş Mahmud, K
420 TL.
Hocası Cüveynî'nin "derin bir denizdir” dediği İmam Gazzâlî'nin (1158-1111) İhyâu Ulûmmi’d dîn’den sonra kaleme aldığı ve İhyâ'ya başlamadan önce okuyup içindekilerle amel etmeyi tavsiye etttiği eseri "Bidâyetü’l-Hidâye" ilk Türkçe tercümesiyle okurlarımızla buluşuyor. Eseri dilimize “Esbâbu’l-‘inâye fî Tercemeti Bidâyeti’n-Nihâye” adıyla kazandıran Eyüp Sabri Paşa (1832/33-1890) daha çok "Mir’âtü’l-Haremeyn" isimli büyük eseriyle bilinmektedir. Osmanlı bahriye paşası, eğitimci, tarihçi Eyüp Sabri Paşa'nın
315 TL.
Mehmed Emin-i Tokadî (1664-1745), İstanbul Nakşibendî-Müceddidîliği’nin 18. yüzyıldaki en önemli temsilcisidir. Tekke şeyhliğine pek rağbet etmemesi, tekke şeyhi olduktan sonra tekke geleneklerinin bir kısmını gösteriş olacağı gerekçesiyle terketmesi, bu anlayışın bir tarikat ilkesi olduğu Bayramî-Melâmîliği’ne mensup La‘lîzâde Abdülbâki Efendi’nin sohbetlerine devam etmesi, Nakşibendî-Müceddidîliği’nin kesinlikle karşı olduğu devran hakkında Sıyânet-i Dervîşân adlı bir risâle yazarak bu uygulamayı savunmas
325 TL.
Ahmed Cevdet Paşa'nın iki risalesinden meydana gelen bu eserdeki risaleden ilki Paşa'nın Arapça olarak kaleme aldığı Hülâsatü’l-beyân fi te’lîfi’l-Kur’ân adını taşıyan muhtasar Kur'an tarihidir. 1303/1885 yılında yayımlanmış bu muhtasar risalede Kur’an-ı Kerim’in nüzûlü ve yazıya geçiriliş süreci, vahiy kâtipleri, sahâbe arasındaki kurrâ ve mertebeleri, Kur’an’ın cem’edilmesi, kıraat ihtilafları ve kaynakları, Hz. Osman tarafından Kur’an’ın ikinci kez cem’edilmesi ve neticesinde yazılan mushafın çoğaltmasın
220 TL.
Tükendi
“İhlasımızdan şüphe edilmemelidir ki bu kitab-ı mübin yalnız bir şi’r-i mensur değildir. İçtimai, siyasi, idari, ahlaki, dinî birçok mebahis-i mühimmeyi ihtiva etmesi itibariyle hem edebî, hem ilmî bir eser-i giran-kıymettir.” (Sebilürreşat, 2 Eylül 1914) “Seyahat fikriyle Avrupa’yı dolaşanlar çok var. Bunların içinde -fena değil- gördüklerini yazanlar da bulunmuş, fakat acaba şu bizim zavallı yurdumuz ne haldedir ve ne için böyle yaralı bir kalp hâlinde derin derin inliyor, bunu görmek isteye
92 TL.
Tükendi
Sebat ve istikrardan sıkılan mizacı sebebiyle edebiyat tarihimizde oldukça ilginç bir üne sahip olan Bursalı Gazâlî -nâm-ı dîger Deli Birâder-, edebiyat tarihimizin en renkli simalarındandır. 15. asrın son çeyreğinde dünyaya gelen ve 16. asrın ikinci çeyreğinde ‘yetmişe yetmiş' bir yaşta Hicaz'da vefat eden Deli Birâder Gazâlî, laubali ve şûh fıtratıyla adından söz ettirmiş zeki, bilgili, nüktedan ve tam manasıyla nev‘î şahsına münhasır bir şairdir. Ona asıl şöhretini kazandıran ve günümüz için dahi oldukça
100 TL.
Tükendi
"... Şems-i Tebrizî Hazretleri bir gün Mevlânâ'nın medresesinde muarefeden bahsediyordu. Buyurdu ki: Hakk Sübhanehu ve Teâlâ bütün halktan üç şey ister. Biri itaat, ikincisi amel-i makbul, üçüncüsü hatırda tutmaktır. İtaat imandır, amel-i makbul ubûdiyettir, hatırda tutmak ise mârifettir. Ey salik, kendi yükünü başkalarına yükletme. Yani kimseye yük olma. Bilakis onların yükünü yüklen yani hizmetlerinde bulun. Halktan ümidini kes, bilakis kendi malını onların önüne koy. Herkes izzet ve azamet talibidir. Sen
40 TL.
Tükendi
"Âşık olur, evlenir ve çoluk çocuk sahibi olursunuz daha sonra yaşamdan lezzet almaz hale gelerek boşanırsınız. Bazen daha boşanmadan gider başka birine âşık olusunuz. Martılar gibi sadece bir tek kişiyle kalamadığınız için lanet olsun hepinize. Ne korna çalıyorsun alçak herif! Sesini kes ve dinle bak ne diyorum, hepsi yetmiş veya seksen yıl! Eğer biraz şanslı olsanız, tahtalıköye muhtar olmazsanız, bu yıkılısıca dünyada kalacağınız en fazla yetmiş veya seksen yıldır. Dinsiz imansızlar eğer sekiz yüz yıl ka
170 TL.
"Sanatkarların kalıcı bir eser bırakabilmesi için müreffeh, sıhhatli, emniyetli, rahat bir yaşayış veya geçinmeye malik olması lazımdır. Bunlardan mahrum olursa dilediği şeyi elde edemez. Halbuki ben bir köşede aç, garip, hasta ve mustarip yaşıyorum." diyen Harname şairi Germiyanlı Şeyhî'nin hikayesi hem eşsizliğiyle hem de ortaya koyduğu eseriyle Türk hiciv edebiyatının şaheserlerinden birini ortaya çıkarmıştır. İkinci Murad devrinin en büyük şairlerinden sayılan Şeyhî gibi zeki ve sanatkar bir ruhun, hüs
195 TL.
İslâmî dönem tercüme faaliyetleri (9. ve 10. asır) kapsamında Aristoteles'e atfedilen siyasete dâir ilk eser Sırru'l-Esrâr'dır. Bu eserin Ortaçağlarda Doğu'da ve Batı'da sıkça başvurulan ve bilinen bir eser olma hüviyetine sahip olmasında Aristoteles'e atfedilmesi ve İskender'e hitaben yazılması önemli bir rol oynamıştır. Ortaçağdaki yaygın kullanımına ve bilinilirliğine rağmen bu kitabın menşei üzerine sorunlar günümüze kadar gelmiştir. Her ne kadar bir sözde-Aristo metni olduğu kesinse de eserin girişind
220 TL.
İslâm'ın manevî boyutunu temsil eden tasavvuf, nefis terbiyesi ve ruh tasfiyesi metotlarıyla şahsiyet eğitimini gerçekleştirmeyi amaç edinen tecrübî bir ilimdir. Tasavvufun insanı manen terakki ettirme amacına hizmet etmek üzere seyr ü sülûk ve âdâbına dâir pek çok eser kaleme alınmıştır. Zengin bir literatür oluşturan bu eserler sadece tarikat erbabı için değil, aynı zamanda, tasavvufun aydınlık ikliminden istifade etmek isteyenler için de yol gösterici bir niteliğe sahiptir. XVIII. yüzyıl Osmanlı ulema
235 TL.
Şâh-ı Nakşibend hazretlerinin bağlılarından olan Selahaddin bin Mübarek tarafından kaleme alınmış olan Enîsü't-Tâlibîn ve Uddetü's-Sâlikîn, Nakşibendî yolunun usûl ve esaslarını, bunun yanı sıra Şâh-ı Nakşibend hazretlerinin hayatı, menkıbeleri ve tasavvufi görüşlerini içermektedir. Müellifin eserine aldığı bilgiler ya kendi başından geçen ya da diğer çağdaşı dervişlerce anlatılan bilgilerdir. Bu nedenle, birinci elden kaynak olma vasfına sahip bu eser tasavvufî hikmetlerin ve evliya menkıbelerinin iki ana
300 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 51 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2