Bu kitapta, daha okulların açılışının ikinci gününde, kendi başına evden okula gitmek isteyen Can'ın başına gelenler anlatılıyor. Can, kendine güveniyle, ailesini okula yalnız başına gidebileceğine ikna eder. Ancak evdeki hesap hiç de tutmaz. Birbirine benzer çok sayıda sokak ve yapı arasında Can yolunu yitirir, okulunu bulamaz. Bundan sonra artık onu tanımadığı sokaklarda yepyeni serüvenler bekleyecektir.

Meret dağ gibi yatıyor. İki fincan benzin dedilerdi. Gaz tenekesiyle mazotu, yağı dayadılar. Oğlan çıktı üstüne. Hep bindik... Traktör tırısa kalktı. Maşallahı var. Üstüne bir eski babuç, bir baş sarmısak, bir mavi gözboncuğu, bir de maşallah astık, deh dedik... Akşamüzeri köye varınca dört döndük köyü, keyfine diyecek yok. Bizden gören Donatım Kurumuna seğirtti. Gatırcının Yusuf var ya, köyün alt yanında on dönüm kıraç tarlası var, o bile borç harç edip gitti bir traktör aldı. Akşam oldu mu, köy yolunda

Uruguaylı ünlü yazar Eduardo Galeano, Latin Amerika'nın türlü renkleriyle bezediği bir öyküyle çocuklara sesleniyor. Papağanın Diriliş Öyküsü'nde, sevgi ve dayanışma duygularının, hayatı nasıl yeniden yaratma gücüne dönüşebildiğini göreceksiniz.

Umuttan, emekten, alınterinden aşka inanç ve sevdadan bir de barıştan aldım adımı Günümüz şiirinin önde gelen isimlerinden Refik Durbaş'ın (d. 1944), oğlu Alican'a adadığı bir kitap elinizdeki. Yedinci sınıftan ayrılarak çırak olan bir çocuğun öyküsünü anlatıyor. Okuldan ayrılmanın, küçük yaşta çalışma hayatına atılmanın bir çocuğu nasıl değiştirdiği, şiir sanatının güçlü anlatımıyla sunuluyor. Sevgili çocuklar, Bu kitabı okuduğunda biraz daha büyüdüğünüzü duyumsayacaksınız.

Sevgili Okurlarım, Bu kitaptaki yazılarımın biçoğu gelecekten haber veriyor. Bir anlama Türkiye'nin fal kitabı. Hem de uzak geleceği değil, yakın geleceği bildiriyor. Örneğin Devlet Devlete Karşı başlıklı yazı, Sivas'taki insan kıyımı olayım öncesinden, tıpkı tıpkısına bildiriyor. Daha bunun gibi, olayları önceden haber veren biçok yazı okuyacaksınız bu kitapta. O olayları, yazının yayımlamamdan sonra yaşamışsak, yazarın bunu nasıl ve nerden bildiği bizi şaşırtabilir. Ama korkunç olanı şudur: Bu kitaptaki k