Sonucu Daralt
Kategori
(x)Mektup - Günlük
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 289 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Beyan Yayınları, İslam kültürünün yeni kuşaklara ulaştırılmasına yardımcı olabilecek yeni ve farklı bir seri başlattı. İki Dil Bir Kitap adıyla yayınlanan bu seri, pek çok önemli eseri Arapça asıllarıyla beraber sunuyor. İslam inanç ve kültürünün en önemli temsilcilerince kaleme alınmış kimi makale ve küçük eserlerin orijinal halleri ve tercümeleriyle bir arada sunulduğu bu yeni seri, Arapça öğreniminin gelişmesine katkı yanında kimi konulardaki temel düşünceleri okuyuculara sunmayı da hedefliyor. Daha önce
145 TL.
Cahit Sıtkı meçhule zorla götürülüp adak edilmiş bir hayat kurbanıdır. Bu cinayette frengili Baudelaire kadar, morfinman ve kokainman Peyami'nin de müşterek cürümleri vardır... Fuzuli ve Baudelaire olmaktan daha gülünç, daha zavallı bir şey olamaz. Biz Baudelaire'i Fransız içtimai hayatının müthiş buhranlar geçirmekte olduğu bir devre tekabül ettiği için ibretle okumalıyız. Biz Fuzuli'yi adım adım inhitata giden bir devrin ümitsizliğini anlatıp tespit etmiş bir bedbaht diye mütalaa etmeliyiz... Notlar'ın
24 TL.
Tükendi
Vincent Van Gogh (1853-1890) geride dikkate değer birçok resmin ve çizimin yanı sıra, çok ilginç ve hacimli bir yazışma dizisi de bıraktı. Son derece kolay izlenebilen bu kitap, elimizdeki toplam 820 mektubun 265'inden oluşan geniş bir seçmeyi içeriyor. Mektupların seçiminde Van Gogh'un yazgısını bulmak için giriştiği ve onu bir sanatçı olmaya yönelten sonu gelmez arayışa, kardeşi Theo'yla yakın bağına, babasıyla rahatsız edici ilişkisine, kabul görme yönündeki doğuştan arzusuna, müthiş sanat ve edebiyat tu
374 TL.
Tükendi
Ben yaşamak, her şeye ve herkese rağmen, ruhumun rüyalarına, vücudumun ıstıraplarına rağmen, ben yaşamak istiyorum. Bu arzu bilsen ne kadar kuvvetli bir arzudur Nihal. Bu arzu mukaddestir. Ben bu arzumu tatmin etmek istiyorum... Kendimi bildim bileli hep, ?İstiyorum, istiyorum! diye söyleniyorum fakat şimdiye kadar istediklerimin hiçbiri olmadı. Ateş sandığım bir parçaya elimi dokundurur dokundurmaz kül olduğunu duydum ve ürperdim, güneşi gözlerimin çipili içine sıkıştırmaya uğraşırken gece kalın ve karanl
21.5 TL.
Tükendi
Avrupada öğrenimini sürdüren Avustralyalı genç bir doktor, Osmanlı Devletinin London Timesa verdiği askeri cerrah aranıyor ilanına başvurduğunda, bu kitabı yazacağını herhalde düşünmemişti...Doktor Ryan, iş görüşmesinden iki gün sonra İstanbul yoluna düşer, 1876 ortalarında vardığı bu efsanevi şark başkentinden gayet etkilenir. Ancak şark rüyası uzun sürmez...Önce Sırp, sonra Rus savaşının cephelerinde görevlendirilir. Plevne kuşatmasına ve Gazi Osman Paşa ile askerlerinin eşsiz savunmasına yakından tanık o
477 TL.
Biz gerçekleştiremediğimiz hayallerimizden dolayı hayatı suçlayıp dururken, o sıkıca tutunmuş bırakmıyordu yakasını, çünkü âşıktı... Hem de öyle böyle değil... Doludizgin tutkundu hayata. Yaşamaktan güzel şey mi var, tıpkı Nâzım Hikmet'in de dediği gibi, bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine... Ama kader bu ya hayat onu kanserle sınamaya kalktı. Üstelik parasızlık da diz boyu. İki bavulu, bir kedisi ve annesi dışında tek serveti cep telefonuydu. Dördüncü evre kanser hastası olmasına rağmen
205 TL.
O günler gitsin, bir daha geri gelmesin... Bu coğrafyada yaşayan herkesin şu ya da bu şekilde bildiği ama üzerinde konuşmamayı tercih ettiği saklı yaşamlar. Ermeni ve Hıristiyan iken Türk ve Müslüman olmuş binlerce çocuktan biri: Heranuş ya da diğer adıyla Seher. Torunu Avukat Fethiye Çetin anneannesi hakkındaki gerçeği yıllar sonra öğrendi. Anneannesinin akrabaları Gadaryanlara ise onun ölümünün ardından ulaşabildi. Konuşacak çok şey, sorulacak çok soru vardı. Yaşamı boyunca akla hayale gelmeyecek zorl
145 TL.
Nâzım Hikmet'in on yıl boyunca "mapushane"den Kemal Tahir'e yolladığı mektuplar, hem bu iki önemli ismin kişiliklerine, sanat ve dünya görüşlerine, hem de hummalı bir döneme tanıklık etmemizi sağlıyor. Bugün gözden düşen mektubun zamana yenik düşmediğini görmek de cabası. Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar yeni okurlarını bekliyor... "Mektupları okurken -hele genç kuşaklar- şu noktaları göz önünde tutmalıdır: Bunlar, bir mahpushaneden bir başka mahpushaneye gönderildi. Yazıldıkları sıra, içerde, tek
866 TL.
2013 yılında ilk romanı Düş Kıyamet'le ?merhaba diyen Elif Durdu, yine özenli dil kullanımı ve akıcı üslubuyla bu kez Naif Bir Flamingonun Günlüğü ile karşımızda. Ne yazık ki kimsenin aklına gelmedi gerçekte kim olduğumuzu sorgulamak. Yerküre, derhal keşfedilme zarureti gösteren büyülere, firari büyücülere yataklık yapıyordu; geleceğimizden endişe eden saygıdeğer büyüklerimiz ise, bizi tarih kitaplarında yazılan yalanları ezberlemeye zorluyordu. İşte böyle böyle döndü dünya, arızalı ruhlar tarlasına! Muht
172 TL.
Anormal bir çocuğun pek de eğlenceli bir hayatı yoktur. Her şey en başından kötü başlar. Gözlerini ilk açtığında, beşiğinin üzerine eğilmiş, ona bakan iki mahvolmuş yüz görür. Baba ve Anne. Şunu düşünmektedirler: Bunu biz mi yaptık? Pek de gururlu değildirler. Bazen sorumluluğu birbirlerine atarak ağız dalaşına girerler. Soyağaçlarında bir yerlerde saklanmış alkolik bir büyük büyükbaba ya da yaşlı bir amca arar bulurlar. Bazen de ayrılırlar. Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babamla (YKY, 2009) sıra dışı bir ba
76 TL.
Bu yazılarda yalnız bir insan var. Kusurları, meziyetleriyle üstün yaratılmış bir insan. Onunla arkadaşlığımdan kalan hatıralar arasında bu her iki yanından da çizgiler olacak elbet. Ben onu, boyları yaradılış çapına uygun bu meziyetleri kadar bu kusurlarıyla da sevdim. Meziyetlerine hayran olarak, kusurlarını yererek. Bunun içindir ki, tarihimizde bir devre ismini artık silinmez bir kuvvetle takmış bu insan hakkında şimdilik yazdıklarım yorumlanırken bazı kelimelerin kullanılmasında, bazı olayların anlatıl
45 TL.
Tükendi
Günlük diye tuttuğum bu notlar, günlük olmaktan ne kadar uzak. O kadar az şeyi yazabiliyorum ki bu defterin sarı, kaba sayfalarına. Yazmamam gereken ne kadar çok şey var. Ve asıl önemlisi, bu defteri bana bırakacaklar mı? Nasıl çıkaracağım dışarıya? Erdal Öz'ün 1956-1998 yılları arasında, aralıklarla tuttuğu günlükleri yayımlıyoruz: Yarın, Nasıl Bir Gün Olacaksın? Erdal Öz, 50'li yılların ortalarında, yirmili yaşlarının başlarında tutkulu bir gençtir; durmadan okur, kendi kuşağından arkadaşlarıyla birlikte
43 TL.
Tükendi
Bir sabah, çok erken vakitte, annem odama geldi, sanırım baban öldü dedi. Yine mi... dediğimi hatırlıyorum.Kalkmak istemiyordum, yorgundum ve yorganın altına girdim. Babamı o kadar kör kütük sarhoş görmüştüm ki, gerçek bir ölüyle kör kütük sarhoş biri arasındaki farkı bilemiyordum. Sonra babam doktordu ve bir doktor ölemezdi. Annem, bu seferki gerçek. Hadi kalk dedi. Kalktım, ddasına gittim, yatağın yanı başına düşmüş, ağzı kan doluydu. Beni azarlamadı, gerçekten ölmüştü. 2008 Prix Femina ödüllü Jean-Louis
80 TL.
Metekhi Hapishanesi'nde oğlumu görmeme izin vermediler. Ama Sosos bir şekilde biri aracılığıyla iyi olduğu haberini gönderdi. Endişelenmememi, en kısa zamanda beni göreceğini iletti. Sevgili oğlum, o günden sonra hep böyle yaptı. Ne zaman kötü bir haber alsam tutuklandığını veya Sibirya'ya sürüldüğünü duysam- haberini bana birisiyle yollardı. Ama artık dertlerim sona erdi. Tüm dünya 'hapse düşmüş' oğlumu tanıyor. Şükürler olsun sağlığı yerinde. Hedefine ulaşıp ezilenlerin yardımcısı ve koruyucusu olduğu içi
90 TL.
CEZAEVİNDEN MEMET FUAT'A MEKTUPLAR Bu kitapta büyük şairimiz Nâzım Hikmet'i bir baba olarak oğluna hayat ve edebiyat dersleri verirken bulacaksınız. Okuyacağınız sayfalar, günümüzün çocukları ve gençleri için de bulunmaz değerde. ?Oğlum, Mektubunu aldım. (...) Senin çocukluğunu ve kendi gençliğimi tekrar yaşadım. Dünyada en çok sevdiğim insanlardan biri anandır ve senin sevgin hemen bunun yanındadır ve ondan ayrılmaz. O kadar ki ne zaman ananı düşünsem derhal senin çocukluğundan çeşitli basamaklar gözümün ö
191 TL.
Kafka'nın ödipal sorunlarını, yazdığı hemen hemen tüm metinlerde görebilirsiniz ama bu mektuptaki gibi asla değil. Sahibine ulaşması bir yana mektubu yazdıktan sonra babasına duyduğu müthiş korkudan mektubu bir daha eline alamadığını düşünür insan ama yine de Kafka'nın babasına karşı yaşamında yaptığı en büyük saldırıdır bu. Kafka babasına hayranlık ve nefret ikileminde bir çözüm yolu aramamıştır, çözüm yolu aramaya bile cesaret edememiştir. Bu cesaretsizliği yaşamının her alanına yansımış ve silik biri old
96 TL.
Mektup, bir edebi tür olarak tarihe karıştı. Artık kimse kimseye mektup yazmıyor. Artık kimse postacının yolunu gözlemiyor. Bir zarfı heyecanla açmayı, mektubun taşıdığı yükü merak etmeyi çoktan unuttuk. Yeni haberleşme sistemlerinde mektubun sıcaklığını bulmak imkânsız. Günümüz okurunun eski mektupların sıcaklığına sığınmaktan başka yapabileceği bir şey yok. Yazarların, akademisyenlerin, sanatçıların mektupları bir bir ortaya çıkarılıp yayınlanıyor. Merhum Muhan Bali de kendisine yazılan mektupları yayın
250 TL.
Gerçek bir kısa roman olan bu yapıt bir sürpriz üstüne kurulu: Hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir hanıma yazılmış yirmi üç mektubun (üç mektup da kocasına) keşfi üstüne. Marcel Proust'un Haussmann bulvarı 102 numaralı evin üçüncü katında oturan komşusu olduğunu öğrendiğimiz Madam Williams'a yazılmış mektuplar. Kadının Amerikalı dişçi kocası Charles D. Williams'ın muayenehanesi asmakatın üstünde ikinci katta, yani zavallı Marcel'in tepesinde. Dolayısıyla gürültü fobisi olan Marcel epeyce dram yaşıyor. M
10 TL.
Tükendi
?Her şeye karşın kimseye benzememeyi yeğliyorum. Bu düşünce sanat öğelerinden birisi olsa, ?aşk kutsaldır' ya da ?yaşam güzeldir' gibi en sıradan düşünceden göz alıcı bir esine şaşırtıcı özgünlükteki bir güç çıksa bile bu böyle. Fikir nedir, hatta sanatta dünya vizyonu nedir? Tek başlarına bir şey ifade etmez bunlar. Yalnızca hissedildikleri ve ruhsal olarak tüketildikleri bağlamda, çıktıkları irtifada ve bu irtifadan yansıttıkları parlaklık ölçeğinde anlam kazanabilirler. Sanat eseri bir düşüncenin ya da b
145 TL.
?Havaların soğumaya başlamasıyla yavaş yavaş yanmaya başlayan sobaların, havada bıraktığı is kokusudur lüferin kokusu... Kestane karasının, yaprak dökümünün, bıldırcının ve birbirini kovalayan fırtınaların yerlere serdiği yaprakların kokusudur lüferin kokusu... Tüm sene çekeklerinde, tonozlarında bu zamanı bekleyen teknelerin limandan tam gaz çıkarken arkalarında bıraktığı egzoz kokusudur lüferin kokusu... Denize sarkıtılan lüks lambasının gömleğinin yanarken çıkardığı kokudur, ele sinen yem kokusudur, tek
320 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 289 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4