Sonucu Daralt
Kategori
(x)Deneme
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 981 kayıt bulunmuştur Gösterilen 580-600 / Aktif Sayfa : 30
Elinizdeki kitap Türk şiirinin önde gelen adlarından Cemal Süreya'nın aralıklarla elli üç sayı yayımladığı dergisi Papirüs'teki başyazılarını bir araya getiriyor. Kavrayıcı bir zekâ ve geniş bir kültürün sanat ve edebiyattan düşünce ve siyasete uzanan geniş bir alandaki değerlendirmeleri. "Türk edebiyatını, özellikle de şiirimizi çok iyi biliyordu Cemal Süreya. Papirüs'ün başyazıları buna tanıktır. Bu yazılarda şair Cemal Süreya'yı düşünce adamı kimliğiyle görürüz. Araştıran, soran, değerlendiren, hesaplaş
205 TL.
Cengiz Bektaş, denemelerinde barışı anlatıyor. Ancak yazarın anlattığı soyut bir kavram değil, özlemlere, tanıklıklara dayanan bir birlikte yaşama özlemi. Cengiz Bektaş, kendi çocukluğundan bugüne, ders kitaplarındaki savaş ve düşman kavramını irdeleyerek başlıyor kitabına. Savaşlar yüzünden göçenlerin yaşadıkları özlemlerle, göçlerle yoksullaşan yaşam kültüründen örneklerle noktalıyor. İyi bir ozan olan Cengiz Bektaş, barış kavramını, ayrı dinlerden, ayrı uluslardan toplulukların bir arada yaşadığı Kuzgunc
143 TL.
Halkların çektiği acıların politik amaçlar için kötüye kullanılması hem gülünç hem de insanlık dışıdır ve sonunda kurbanların kendileri için de yaralayıcıdır; çünkü çekilen acıları bir insani trajedi olmaktan çıkarır. Dünyadaki hiçbir halk, ister Türk ister Ermeni ister Yunan olsun, bir bütün olarak suçlanamaz. Suçlu millet diye bir şey yoktur. Bu kitap, Halide Edib'in yurtdışında yayımlanan Turkey Faces West (1930) ve Conflict of East and West in Turkey (1935) kitaplarında yer verdiği ama Türkiye'de Şark-G
31.5 TL.
Tükendi
Şiirin izlerini takip eden bu sıra dışı ve büyüleyici metin, edineceği bilginin hatırına kontrollü bir uyuşturucu yolculuğuna çıkan Walter Benjamin'in esrar ve diğer uyuşturucular üzerine tüm yazdıklarını bir araya getiriyor. Gerçekten istisnai bir çalışma olarak tanımlasa da, bu malzemenin çok az bölümü Benjamin hayattayken yayınlanmıştır. Bu kitabın gövdesi, 1927 ile 1934 yılları arasında Berlin'de, Marsilya'da ve İbiza'da gerçekleştirilen bir dizi uyuşturucu deneyi sırasında ya da sonrasında kaleme alın
189 TL.
İnsanların, aralarında iletişim kurabilmek için ortaklaşa tutacakları bir ipe sahip olmaları gerekiyor. Aynı dünyada yaşıyor ve aynı dünyayı paylaşıyor olmamızın bize böyle bir ipi tutma fırsatını bahşettiğini düşünebiliriz. Bununla birlikte daha somut, daha elle tutulabilir durumların da sözü edilebilir. Aynı secdeye baş koymanın benimle Filipinler´de yaşayan müslüman kardeşim arasında mecazi bir ipin var olduğuna delalet ettiğini niçin düşünmeyelim? Burada anlaşılması gereken, benim burada, bu dünyada yal
18 TL.
Tükendi
Hans Meyer, babası Birinci Dünya Savaşı'nda ölünce, annesi tarafından Katolik olarak büyütülür. Yirmi üç yaşına geldiğinde, Nuremberg Yasaları'nın kabulüyle, savaş kahramanı babası Yahudi olduğu için artık Yahudi muamelesi göreceğini öğrenir. Bundan sonraki hayatı direniş, işkence, toplama kampları ve tesadüfi kurtuluşunun ardından olup biteni anlamlandırma çabasıyla geçecektir. Adını Fransız tınılı Jean Améry'ye çevirse de, yazılarında ona evini hatırlatan Almancayı kullanacaktır ısrarla. Toplama kampına Y
162 TL.
Artık '80'lerde yaşamıyoruz. Kırmızı ruj sürüp, evi derleyip toplayıp, çocuğunu temiz pak giydirdiğinde "4 çekerli kadın" olduğun günler geride kaldı. Neslimiz lanetlendi... Çocuk yap; ama kilo alma. Kariyer sahibi ol; ama çocuğunun bakımını aksatma. Hem bebeğine hem kocana hem de kendine vakit ayır. Gece arkadaşlarınla dışarı çık; ama sabah yedide kalkıp yavrunun kahvaltısını hazırla. Etraf bekâr kadın kaynıyor, aman gözünü dört aç, kocanı kaptırma! Hatta öyle ki bu devirde bir anneye yapılan en büyük i
254 TL.
Türkiye, 30'lu yıllardan itibaren 'totaliterlik' rüzgarına direnememiş, inkılapçı cumhuriyetin otoriterliğinden, bir 'tek parti' totaliterliğine sürüklenmişti; 1950'li yıllardan bugüne kendimizi demokrasiye geçmiş olmakla avutuyoruz; oysa 'gidişat' hiç de öyle görünmüyor. Türkiye, bu defa 'küreselleşme' ve 'özelleştirme' masalına inanmış, paldır kültür 'globaliterliğe' doğru sürüklenmektedir; üstelik daha 'sivil,' daha 'demokrat,' daha 'insan haklarına dayalı' bir düzene 'dönüştüğünü' zannederek!.. '40 ka
32 TL.
Tükendi
Birde sakin insanlar vardır. Sığ sular gibi hiç kimseye zararı olmayan, kimsenin canını yakamayan. Kendi hallerinde her şeyi kendi içlerinde yaşayan. Tüm dünyanın yükü omuzlarında misali dertleri olsa da asla sert çıkışmayan. Sahip çıkmak lazım onlara, zira sayıları baya azaldı. Çoğu modern dünyanın sefilliğinde yitip gitti. İçinde fırtınalar kopsa da karşısındaki insana her şey yolundaymış gibi davranan, kavgasını kafasının içinde yaşayan, yarasına dermanı kendinde arayan... İşte onlar nadir insanlar kıyme
72 TL.
Dedem Korkut Kitabı, destanî nitelikte hikâyelerden oluşmuş bir mecmuadır. Kitabın içindeki ?boy/hikâyetler (destanî hikâyeler), Korkut adını taşıyan bir Türk ozanına atfedildiği için bu adla anılagelmiştir. Biri Dresden diğeri Vatikan'da olmak üzere iki nüshası mevcuttur. Dresden nüshasının tam başlığı ?Kitâb-ı Dedem Korkud ?alâ Lisân-ı Tâife-i Oğuzân (=Oğuz boyunun/Oğuzların diliyle Dedem Korkud Kitabı)dır. Bu başlık iki kısımdan oluşmaktadır. Kitabın üst ana başlığı ?Kitâb-ı Dedem Korkud, açıklama yapıla
59 TL.
Tükendi
Türkiye'nin toplumsal topografyasını vermeye çalışırken, bu işi kendi insanlarımla alay ederek, onları gülünçleştirerek, yererek yaptım elbet, çok da kızdım onlara. Ama bütün bunların hepsinden daha çok, hepsinden daha üstün bir duyguyla sevdim onları. Her ne yazdımsa, halkımı gerçekten, özden severek yazdım. İnsanları sevmek diye çok klişe bir söz var. Dış anlamıyla beğenmiyorum, doğru bulmuyorum bu sözü. Çünkü, insanları sevmek, halkı sevmek deyince, onları olduğu gibi, şimdiki durumlarıyla mı seveceğiz?
98 TL.
"Ey benim düşleri karalı, kapısı hep ayrılığa aralı, asi ömrümün mazlumu kalbim! Sığıntı aşkların yetim bakışlı çocuğu! Bağışla şu aşka arsız serseriyi. Küsüp gitme onlar gibi, soldurdum diye gamzelerini. Satır arasında göremediklerim, meğer tırnak içinde okunuyormuş. Düşünde gördüğün masumiyet yetmiyormuş. Bir gönle yataklık yapacaksa insan, bir ömür yetecek aydınlığı olmalıymış. Sevda yolu dikenlerle bezeliymiş. Şefkati meşakkatinden azade değil. Yürek mahzende sevgilinin esiri imiş, özgürlük tutsaklıktan
103 TL.
Daha kitabın başında içindekiler bölümünü ifade eden iki kelimeyi görünce alışılmışın dışında bir kitabı elime aldığımı fark ettim: ?Gözetleme Noktaları. Hayatın bir içağacı olması fikri bende ?neden olmasın' duygusu uyandırdı. Bir içağacım olduğunu bildiğim için daha umutlu olduğumu söyleyebilirim artık. ?Dahasını söyleyeyim mi, Beyefendi, aslında konuştuğumuz filan da yok; düpedüz, açık açık çığlık çığlığayız, ne kadar da bizi anlatan bir cümle demekten kendimi alamadım, tıpkı ?Yoğun, ağır bir zaman: san
31 TL.
Tükendi
Kapıya gelen yolculara bak. hepsi de birbirine dayanıp yoldaş olmuş, gelmişler! Her zerreye ayrı bir kapı var; şu halde her zerreden ona başka bir yol var! Sen ne bilirsin hangi yola gideceğini: hangi yolla o kapıya varıp ulaşacağını? Onu apaçık ararsan işte o zaman gizlenir... gizliliklerde ararsan açığa çıkar! Açıkta aradığın zaman gizlidir, gizlide aradığın zaman meydanda! Onu, onunla tanı, kendinle değil. Yol, ondan başlar, ona gider: akıldan başlamaz! -Feridedin-i Attar
21 TL.
Tükendi
Kitch de zaman kavramı gibi her sorulanın kendine ait bir tanımı olan ama tanımla dendiğinde kelimelere dökemediği o garip kavramlardan biri. Ama çözüm artık elinizde.
110 TL.
Türkiyenin üç büyük istihbarat teşkilatından biri olan Emniyet İstihbarat Dairesi kapılarını ilk kez bir gazeteciye açtı ve adım adım büyüyen bu gizli güç kendini anlattı.Ve yine ilk kez hayati önem taşıyan pek çok operasyonun arkasındaki bu gücün gelişme süreci bir araştırma kitabına konu oldu. Cüneyt Özdemirin özel röportajları ve ayrıntılı araştırmasıyla Türkiye gerçeklerine bambaşka bir açıdan bakacaksınız.Derin devletin sahibinin el değiştirdiği sancılı günlerde Türkiyede yavaş yavaş büyüyen yeni başro
41 TL.
Tükendi
Sivil itaatsizlik anlayışının öncülerinden sayılan Amerikalı yazar, filozof ve şair Walden Gölü kıyısında, şehirden ve modern hayattan kopuk bir biçimde geçirdiği yıllara ait deneyimlerini okurlarıyla paylaşırken sosyal ve ekonomik hayata dair, bugün için bile marjinal sayılabilecek fikirlerini öne sürmekten geri durmuyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin henüz emekleme çağında olduğu bir dönemde, sanki insanların hırslarının ve ihtiraslarının varabileceği noktayı o günde görmüşçesine, yalnızca doğanın nimet
85 TL.
Tükendi
bu kez sizi şiirimle bıçaklayabilirim, ölümcül olmayan yaralar açabilirim izninizle baharın gelişini çağlalardan, vaktin girdiğini güneşe bakarak, bir bebeği gözünden bunları tanır gibi tanıyabilirim sizi, falınıza bakabilir, salıncağınızın ipini kesebilirim tehlikesiz buluyorsanız küfürlü konuşabilir, izin verebilirim ağzıma biber sürmenize bütün bunları niçin yazıyorum acaba
170 TL.
Aşktan soyununca, neyi giyinmeye kalksak örtemedik ruhumuzun çıplaklığını! Aklımızın, kalbi ne hali varsa görsüne terk ettiği andır aşk. Yalnız yürünemeyecek bu yolda, elimize bir el, gözümüze bir bakış düşüşüdür. Kendimizi tarife zorlandığımız ve ben demekten yorulduğumuzdan dolayı, biz diyebileceğimiz birini bulmaya çalışmaktır. Aşktır, gönüllü düşkünlüğümüzün tek sebebi. Belki de düşmelerin en güzelidir. Bulutun payına yağmur, yaprağın payına rüzgâr, insanın payına hasret; sevilenin payına aşk düşt
103 TL.
Tükendi
Ses ve Yaz - İkinci El Şehrin oluşturduğu anafor; bazen değer düğümlerini öylesine gevşetiyor ki her şey kendiliğinden müflis ironiye dönüşüyor. Benden başka hiçbir şeyi ciddiye almıyor insan. Balkona mahkûm çocuklar, geçkin bekârlar, bir başına bırakılmış ihtiyarlar, rezil yoksulluk ve yersiz yurtsuz hain ihtiras, sinsice zevklendiriyor onu. Küçük hesaplardan dolayı huzur vericilerini, huzur verecekleri hayatın kör kuyusuna itmekten çekinmiyor. Zaman zaman sorarım kendime: Acaba, derim, bencilliği insanda
224 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 981 kayıt bulunmuştur Gösterilen 580-600 / Aktif Sayfa : 30