Sonucu Daralt
Kategori
(x)Hikaye - Öykü
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 48-64 / Aktif Sayfa : 4
?Buenos Aires varoşlarında bir mahallede, Trajik Gazete ile Kör Pilot'u, kötü bir İspanyolca çevirisinden okuduğumda on bir-on iki yaşlarında olmalıyım. Ne olursa olsun, kişisel bir yaşantıya gönderme yapmak istiyorum. Şimdi, öylesine uzak olan o sayfaları hayranlıkla, gönül borcuyla yeniden okurken, kendi bulduğuma inandığım, kendi biçemimce uzamla zamanın başka noktalarında yeniden işlediğim masallar buluyorum onlarda. Papini'nin hak etmediği bir biçimde unutulmuş olduğundan kuşku duyuyorum. Bu kitaptak
127 TL.
Kendini kaybetmişsin. Yazmaya kaptırdın mı hızını alamıyorsun. Seviyorsun bu işi. Son noktayı koyuyor ve çarşafa tamamen sarındıktan sonra yazdıklarını kontrol ediyorsun. Büyük bir boşluk seni karşılıyor. Yazdıkların yok bu sefer de. Mide bulantın artıyor iyice. Ekrana yaklaşıyorsun. Boşluk. Ellerin titriyor. Boşluk. Daha önceki yazdıklarına bakıyorsun. Bulanık bir görüntü. Sandalyenin titrediğini hissediyorsun. Deprem geliyor aklına. Masaya tutunuyorsun. O sırada elin klavyeye çarpıyor. Gri bir fon boşluğu
380 TL.
“Güzeldik. Genç, diri, tazecik. Yazık, seninle beraber sokağa çıkıp el ele dolaşmadık. Rumelihisarı’nda ağzımızdan dumanlar saça saça, domates salçalı, sucuklu tost yemedik. Sen geceye yakışıyordun. Kısacık kış günlerinin sonuna yetiştiğimiz saatlerde uyanıyorduk. Arka odaya etraftaki apartmanların arasından süzülen tatlı bir akşam kızıllığı çöküyordu. Mor çarşaflarını seviyordum. Yatağına mor çarşaf seren erkekle sevişilir, diyordum kendime. Gün ışığında senden ürkmüyordum. Kendine Zeusluğu boşuna yakıştır
125 TL.
Paşa gelen doktorun dik, dik yüzüne baktı. Genç bir mülazım olan doktor, gözlerini kaçırmadı. Öyle dik bakıştan falan ürkecek birine benzemiyordu. Adın ne senin? diye sordu serasker. Doktor; Ömer diye kestirmeden cevapladı. Sesi de etkilememişti koskoca seraskerin. Mülazım Doktor Ömer, cesedin yatırıldığı hücreye geçti. Perdelere sarılmış cansız bedeni muayene etti. Fazla uzun sürmedi. Çıktı. Çantasını karıştırmaya başladı. Raporunu yazacağı kâğıt kalem arıyordu. Paşa vazifesini kendi makamından üstün tutan
81 TL.
Şarkılar, içine aldığı nisan yağmuru damlasını inciye çevirmek için denizin derinliklerinde sancı çeken birer istiridye gibidir. İnciye dönüşecek yağmur damlası güfteleri, bu olağanüstü doğumun güvenle gerçekleşmesi için onu zamana ve zamanın her türlü tahribatına karşı koruyan kabukları ise besteleridir. Çok özel insanların zihinlerinde ve gönüllerinde yaşanan bu sancılı ama bereketli doğum süreci tamamlanınca istiridye su yüzüne çıkar; sedefli kabukları arasında ışıldayan inci tanesi, kendisini hayran
280 TL.
Hayatın içinden üç ayrı dünya… Üç ayrı hikâye… Biri sosyal medyanın aldatıcılığına, bir diğeri nefsin baştan çıkarıcılığına ve bir başkası da genç bir kızın çocukken yaşadıklarına dair… Pişmanlık, tövbe, hidayet, dalalet, dava, imtihan, umut, sabır… Hepsi bu satırlarda.
30 TL.
Tükendi
Orhan Duru’nun beşinci öykü kitabı Şişe… Şişe, klasik öykünün kalıplarını bozarak başka bir anlatı dili geliştiren 1950 Kuşağı’nın ele avuca sığmaz yazarı Orhan Duru’nun ayrıksı kitaplarından biri. Orhan Duru sözü kırk parçaya bölerek düşün gerçeğini, saçmanın anlamını, umutsuzluğun neşesini yaratıyor. İlk baskısı 1989’da Ada Yayınları tarafından yapılan Şişe için şöyle denmişti: “Tüm deliler buraya toplanıyor ve birbirini buluyor galiba…” diye bir cümle düşen Orhan Duru’nun, yıllar boyu yazıp “şişelediği
116 TL.
Hacıveyiszade Mustafa Kurucu'nun hayatından ilhamla... Melek'le dedesi şehirde yürüyüş yapıyorlar. Ama bu bildiğiniz bir gezintiye benzemiyor. Dedesinin Melek'e anlatacakları var. Melek'in dedesine soracakları... Sonunda yolları bir mezara çıkıyor: İçinden binlerce hayat fışkıran bir mezar bu! Bilge'nin mezarı... Ve onları takip eden bir çift beyaz kanat var...
29 TL.
Tükendi
Sadri Ertem öykülerinde köy yaşamını, köylünün maddi ve manevi dünyasını toplumcu ve gerçekçi bir bakışla ele alıyor. Gözlemlerinden, canlı tanıklardan yola çıkarak yoksulluk, cahillik, taassup, batıl inanç ve sömürüyü anlatıyor. Günlük konuşma diliyle sosyal bir etiket taşıyor. İnsanın iç dünyasındaki iyi ve kötü duyguları, matematik düşünen bir bakış açısıyla okuyucuya sunuyor. Sadri Ertem’in öykü kahramanları, toplumsal sorunlarla boğuşurken kabullenmeyi tercih ediyor. Öykülerine sınıfsal bir anlam yüklü
238 TL.
Hulki Aktunç’un öykü kitapları Yapı Kredi Yayınları tarafından ayrı ayrı yayımlanıyor. Her birinin kapağında Hulki Aktunç resimlerinin yer aldığı beş öykü kitabı yeni bir editörlükle okuruna ulaşıyor. Modern öykücülüğümüzün ustalarından Hulki Aktunç’un geçen ay çıkan dördüncü öykü kitabı Bir Yer Göstericinin Hayatı’ndan sonra bu ay da beşinci öykü kitabı Güz Her Şeyi Bilir… “Her yazı, önce iyi bir okuma olmak zorundadır, her okuma da iyi bir yazı” diye başlayan Güz Her Şeyi Bilir çağdaş öykünün yapısını sar
132 TL.
Evet, her şeyin temelinde bir doğru, hat, çizgi yatar. Boşlukta herhangi iki noktayı alın, herhangi iki nesneyi alın; aralarına onları bağlayacak bir doğru çekebilirsiniz. Dünyadaki her şeyin arasında gözle görülmeyen doğrular vardır, hepsi birbirine bağlıdır, ayrılamazlar. Uzaklık da bu gerçeğin önünde engel teşkil edemez; doğrular uzadıkça uzar, lastik gibi, uzadıkça şeyleri daha sıkı bağlar birbirine. Gördüğünüz gibi mürekkep hokkası ile parke zemine düşmüş as arasında, kuyruklu piyanonun pedalı ile penc
140 TL.
Merhaba genç arkadaşım. Sana bir sır vermek istiyorum. Sevginin sırrı... Benimle birlikte sevgiyi öğrenmeye ne dersin? Hadi o zaman, çevir sayfaları ve eşlik et bana. Yolumuz uzun ve sevgi dolu… “Şarkılar söyleyin sevdiklerinize. Şiirler okuyun, masallar anlatın. Sevginizi her zaman paylaşın. Ay ışığına bakın. Yıldızları seyredin. Bir yıldız seçin. O yıldız da o ay ışığı da siz olun. Unutmayın, sevgiyi gösterebildiğiniz kadar parlak olur, sevgiyi duyurabildiğiniz kadar ışık saçarsanız… Her zaman sevgiyle k
73 TL.
Suat Derviş`in bilinen üç öykü kitabı, Ahmet Ferdi, Behire`nin Talipleri ve Beni Mi? onun 1921-24 yılları arasında yazdığı öykülerden ibarettir. Oysa Derviş, tüm kariyeri boyunca öykü yazmaya devam etmiştir. Gazete ve dergi ciltleri arasında kalan yüzlerce öyküsünden, 1930-41 yılları arasında yazılmış yirmi yedi tanesi bu derlemede bir araya geliyor. Fukara Ölüsü`ndeki tüm öyküler insanın ‘para`yla ilişkisine dair. Derviş`in karakterleri paranın yokluğu ya da varlığıyla sınanıyor bir bir. "Eline alışık olm
155 TL.
Bülbül yavrusu, en güzel sesli kuşu arıyor: Nasıl yani? Göklerden insanlara yönelmiş korkunç bir felaket var: Harekete geçmeli! Sarı Sığırcık, kendisini dünyanın en sıradan kuşu sanıyor: Gerçek mi bu? Denizler altında yaşayan korkunç ahtapotu yaşlı bir kadın durduruyor: Yok artık! Ve daha nice birbirinden fantastik sorular ve heyecanlı maceralar... Abdullah Harmancı'nın kaleminden çılgın, haşarı, deli dolu on masal...
82 TL.
Yoksullar Geliyor, klasik öykünün kalıplarını bozarak yeni bir anlatı dili geliştiren 1950 Kuşağı'nın ele avuca sığmaz yazarı Orhan Duru'nun dördüncü kitabı. "Orhan Duru'nun Yoksullar Geliyor yapıtı da –son yılların en parıltılı kitabı budur– bir gerilim üzerine oturtulmuştur. Öyküler bir bilim-kurgu evreninde geziye çıkarılmışsa da tümü polislik bir gizle sarılıp sarmalanmıştır." Salâh Birsel "Olsun... Bu zulüm, baskı ve Ortaçağ yönetimi çökecektir bir gün. Onları öğrenciler çökertecektir. Buna inanıyorum.
113 TL.
´Giovanni Boccaccio İtalyan dilinde düzyazının temelini atan yazardır. Yazı dili olarak Latincenin kullanıldığı on dördüncü yüzyıl İtalya´sında, Boccaccio başyapıtı ´Decameron´u halk ağzıyla (İtalyanca) yazmış, bu kitabında hem bir çağın günlük yaşama biçiminden gerçekçi gözlemler aktarmış, hem de İtalyan dilinin daha sonraki gelişme aşamalarına kaynak oluşturacak bir düzyazı düzeni kurmuştur.´ (..) Veba salgınından kaçmak için bir araya gelen yedi genç kadınla üç genç erkek ´gönüllerince yaşayarak gülüp eğ
1110 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 48-64 / Aktif Sayfa : 4