Sonucu Daralt
Kategori
(x)Hikaye - Öykü
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 32-48 / Aktif Sayfa : 3
Gerçeği, edilgen bir biçimde seyretmektense etken bir biçimde oluşturup birleştirerek gerçekçiliğe yeni kapılar aralayan Sadri Ertem, değindiği konuların farklı yönleriyle de Türk edebiyatının önemli öykücüleri arasında yer alır. Ertem, edebiyatımızda derinlemesine işlenen Doğu-Batı sorununu; önce toplumun sonra da bireyin içinde oluşan çatallanma, yarılma ve bölünmeler üzerinden ele alırken kendine özgü diliyle de dikkat çeker. Kaleme aldığı hikâyelerle kendisinden önceki öykücülerin aksine alabildiği
362 TL.
Yidiş dilinin en büyük yazarı, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Isaac Bashevis Singer’ın toplu öyküleri üç ciltte bir araya geliyor. Singer’ın Amerika’ya göç etmeden önce yaşadığı Varşova’da ve Polonya’nın küçük Yahudi yerleşimlerinde geçen, halk hikâyelerinden ve Musevi mistisizminden beslenen öykülerin ağırlıklı yer tuttuğu birinci ciltte, İngilizce çevirisiyle Singer’ı üne kavuşturmuş olan “Budala Gimpel”in yanı sıra, “Çarşı Caddesi’nin Spinozası”, “Taibele ve İblisi”, “Yeşiva Öğrencisi Yentl” gibi, yazarı
162 TL.
“Rıfat, ben sevda bilmezdim. Fakat bu kitaba tutuldum. Görmek için ne yaptımsa olmadı, şu kadar var ki cezmettim. Bu kitabı hem almalı hem neşretmeliyiz. Şu kitabı kurtaralım. Bütün Türklere armağanımız olsun.” Ziya Gökalp Feyzi Ersoy, Bir Kitaba Tutuldum’da millî kültürümüzün en değerli verimlerinden Dîvânu Lugâti’t-Türk’ü, bulunma anlatısıyla kurgusal bir çalınma hikâyesi arasında, 1912 ve 2017 yıllarında geçen hadiselerin içinde bir roman başkahramanı olarak karşımıza çıkarıyor. Böylece bize, Türkol
311 TL.
Klasik öykünün kalıplarını bozarak yeni bir anlatı dili geliştiren 1950 Kuşağı’nın ele avuca sığmaz yazarı Orhan Duru, güncel olayları, yok olmanın eşiğindeki doğayı, yeni yaşam biçimlerinin getirdiği çapraşık insan ilişkilerini, bireyi köşeye sıkıştıran gelişmeleri bir bilimkurgu atmosferi içinde sarsıcı ve gülünç yönleriyle ele alıyor. Yeni ve Sert Öyküler’de gerçekler gerçekdışına taşınıyor, inançlar saçma sapanla yer değiştiriyor. “Susmak oldum. Susuyorum ve hep içime atıyorum. Bu yüzden içime daral ge
125 TL.
Çocukluk ve gençlik yıllarım ayrılık, üzüntü ve acılarla doluydu. Haksızlık karşısında asla baş eğmeyen bir insandım. Bütün zorluklara karşı kendi başıma mücadele ediyordum ve her zorluğun altından bir şekilde kalkıyordum. İhanetler, kirli tuzaklar, karanlık planlar beni yıldıramadı… Hayatım tıpkı bir harp meydanı gibiydi. Mücadelenin biri biterken bir diğeri başlıyordu… Ben karanlıklarla boğuşurken, hiç beklemediğim bir anda gönül dünyama aydınlık bir sevda doğmuştu… En zorlu imtihanlar da işte o sevdayla
100 TL.
On dokuzuncu yüzyılda padişahın davetiyle İstanbul’a gelmiş bir İtalyan ressamın, kayıp olduğu düşünülen gizemli tablosu, şans eseri bulunduktan seksen yıl sonra sergilenmek üzere Londra’ya gönderilir. Ancak Londra’da büyük skandala yol açan bir gelişme yaşanır. Bu olayın arkasındaki karanlık ağın ucu en yüksek yerlere kadar uzanmaktadır. Avukatlığa başlamanın eşiğindeki Murat, Avukat Rüya, Savcı Koray ve Komiser Tarık, farklı yönlerden başladıkları ve sonra güç birliği içinde sürdürdükleri araştırmaları so
256 TL.
Bulup yitiren bir şey olarak kalp, arıyor, deneyip yanılıyor ama yine de devam ediyor oyununu oynamaya. Hep özleyip beklediği bir yer var. Bir ev, bir insan, bir hayal... Leylâ, Hayriye, Yılmaz, Özlem, Neriman ve isimli isimsiz daha birçok insan, bularak ve yitirerek, hayatın damarlarında dinliyorlar kalplerinin oyununu. Sonra kanat çırpıp yitirdiklerinin uzaklaşmasını seyrediyorlar ömür boyu. İlay Bilgili, ikinci öykü kitabı Leylâ, Mektubum Eline Ulaştı mı? ile yeniden merhaba diyor okurlarına. Birbirind
255 TL.
İki farklı zaman, iki aynı ruh, dört farklı beden, kabul edilmiş bir dua. Aşkın matematiği basitti; kalben istenirse hiçbir zaman ve mekân o isteğin karşısında duramazdı. Dilfiruz ve Feridun Âlim’in bin yıl boyunca kavuşma ümidiyle harlanan aşkı, günümüzde Zümrüt ve Cihan üzerinden küllenir. İç içe geçmiş zamanların gölgesinde kabul edilmesi beklenen bir muradın öyküsü… “Dilfiruz… İnkâr edebilir miyim seni? Gönlümden çıkarabilir miyim?” Aklından geçirdiği bu cümleyi söylemeyi çok isterdi Âlim. “Gel ot
145 TL.
Sadri Ertem, 1898’de İstanbul’da doğdu. Darülfünun Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nden mezun oldu. İlk toplumcu ve roman ve hikâye yazarları arasında bulunan Sadri Ertem, Millî Mücadele’ye katıldı. Eserlerinde toplumsal sorunlara, köylü-tüccar, işçi-patron ve sanayileşme sorunlarına eleştirel bir bakış açısıyla yaklaştı. Bu kitapta bulunan dokuz tane hikâye, biz insanlara gerçek bir gözlemle sunulmuş hissiyatı veren sorunları gözler önüne serecektir.
230 TL.
Katherine Mansfield'in kısa hikayenin bir edebiyat türü olarak gelişmesinde önemli katkıları olmuştur. Kendisi hikaye yazımında konudan çok anlatımın güzelliğine önem vermiş, şiirsel bir dil kullanmıştır. Yazarda incelikli anlatım, psikolojik çatışmalar, derin gözlem yeteneği dikkati çeker. Genellikle hassas kahramanlarla hikayelerini oluşturan Mansfield, bu kahramanların ruh durumlarını göstermek için tatlı betimlemeler kullanmıştır. Mansfield'in bu kitabında başta kendisini üne kavuşturan "Garden Parti" o
168 TL.
İbrahim Halil Çelik, daha ilk kitabında, dile ve kurguya hâkimiyetiyle okurunu hikâyesine bağlıyor. Kıvrak, kısa, hızlı, kuşatıcı bir üslubu var. Birkaç fırça darbesiyle karşımıza hüzünlü, çarpıcı bir portre çıkartmasını biliyor. İlk cümleden son cümleye kadar bizi metnin harareti içinde tutuyor. Söz iktisadını önemsiyor. Ayrıca muhafazakâr edebiyatın girmekte zorlandığı “netameli”, “riskli” alanlara doğru açıyor kalemini. Bir hayat kadınının geçmişiyle ve yanlışlarıyla yüzleşmesinden barmen olmak isteyen d
160 TL.
Samipaşazade Sezai Küçük Şeyler'i kaleme alarak basit konuların bile iyi anlatılarak önemli bir eser yazılabileceğini ortaya koyar. Yazar, ilk örnek olma özelliği kazanan bu hikâyelerde; kaygı, özlem, hayal kırıklığı, sıkıntı ve aşk acısı içinde yaşayan insanları anlatmıştır. "Hiç" hikâyesinde bir gencin yaşadığı hayal kırıklığı, "Arlezyalı" ve "Pandomima"da aşk acısı sonucu intiharı düşünen insanlar, "İki Yüz Elli Kuruşa Bir Asır"da ağaç kesiminin, tabiatı seven bir insanın dünyasını nasıl yıktığı hikâye e
97 TL.
“Dayanamam anamın kederlenmesine. Hemen ağzımla saz sesi, darbuka sesi çıkarır, bir yandan da oynarım. Anam o zaman azıcık da olsa güler. ‘Hah şöyle gül aslanın anası. Benim kimim var? Sen de ağlarsan ben hepten biterim, kölesi olduğum anam,’ derim. Ben oynadıkça annem beni seyreder. Cibicik çalar. Tempo tutar.” Anasına gurban oğullar, oğullarının sesinden her şeyi anlayan babalar. Badır budur konuşan enişteler, eltiden yana dertli gelinler. Kafası cıva gibi ziv ziv akan deliler, lacivert pa
296 TL.
Su damlası doğanın kendi döngüsü içinde oradan oraya savrulmaktadır. Önce soğuk bir yörede kar olarak toprağa düşmekte, eriyip toprağın derinliklerinde temizlenip yeryüzüne çıkmaktadır. Daha sonra yaramaz bir çocuğun su ihtiyacını gideren damlacık, onun vücudundan tekrar doğaya dönerken başından birçok macera geçmektedir. En son kendisini okyanusta bir damla olarak bulan bu su damlası orada da yeni maceralara hazırlanmaktadır.
99 TL.
Necip Tosun, Gidilmemiş Yerlerin Türküsü’nde insan ruhunun gizlerine eğilerek, bireyin zihninde, yüreğinde akıp giden hayatları, duygu ve düşünceleri, oluşumları, birikimleri dışlaştırır. Ayrıntıları incelikle hikâye eder, yüreğe dokunan insanlık hâllerini öne çıkarır. Öykü kişileri hayatla yüzleşirken kalıcı bir deneyimi de aktarmış olurlar. Necip Tosun, dışsal olay ve eylemlerden çok, içsel serüvenlere eğilir. Yaşananların sonuçları, sevinçleri, acıları, düş kırıklıkları bu iç dünyaya yansır, birikir, kri
384 TL.
Sokak, evin kapısını çalarken kendimizi bulduğumuz yerdir. Giderken de dönerken de gözlerdeki nemin sebebinin sorulmadığı uzun bir koridor, geçinmek için kitap satılan bir diyar, rastlantıların, karşılaşmaların, ibretlerin ve hatta hatırlamaların merkezi yine o sokaklardır. Dışarıdan çıkıp içeri girildiğinde akıl hâlâ sokaktadır, bu sebeple bedenin kısa bir süre yalnız kaldığı anlardaki tat kendine has niteliktedir. Zihnin sokakta topladığı kıymetli şeyler kapalı mekâna hemen giremez, gönüllere işlemesi içi
380 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 32-48 / Aktif Sayfa : 3