-Evrâd-ı Behaiyye ilaveli- Nakşibend Hazretlerinin Menkıbeleri Velîler ordu ordu olsa... Bunların başbuğlarından da ayrı bir ordu kurulsa... Ona başbuğ olacaklardan da bir ordu... Son başbuğ kim olurdu? Dereceler sonsuz; fakat bizim biliş ve bildiriş vasıtalarımız sınırlı, kıyas basamaklarımız sayılı... Hayatın son basamağiyle Şah-ı Nakşibend Hazretlerinin ayak parmaklarına bile yetişemeyeceğimizi acz içinde bildirelim ki, son başbuğ kendileri olurdu. Böyleyken son başbuğ bir tane değil... Her biri her bir

Halil el-Giridî tarafından H.1162 Senesi Ramazan ayının 18'ine tekabül eden Pazartesi günü (R. 21 Ağustos 1162. M. 1 Eylül 1749) derlenen ve H. 1170 (M. 1757) senesinde Divân-ı Hümâyun Kâtiplerinden Hafızı'l-Kur'ân İbrahim Edhemî tarafından yazılarak Hasan Sezayi Hazretlerinin uzun yıllar Şeyhliğini yaptığı ve Hacı Bayram-ı Velî Hazretlerinin 40 Gün Misafir kaldığı Edirne Gülşenî Velî Dede Dergâhı Kütüphanesine hediye edilen Bedir Ashâbı'nın mübarek isimlerini havi bu eser son olarak: Sefinetü'l-Evliyâ isim

Muradiye zâviyesinde irşad makamında seccadenişîn Olan muhakkiklerin ötelemesi direği, İlim ve irfan sahiplerinin ÖzÜde, Nasiruddin Ebu.Alâes-Şyh Ali Efendi tr -Nakşbendî(Allah Teââkendisini ulviyyet mesnedinde (makamıda) Daim ve fukaraya birr üihsan hususunda cöert kısı) hazretlerinin şrefli dost meclislerinden iltizam Yolu Ile Neşmâesi kazanı, faide ve huzur elde ederdim. Safa bahşden Bir Gunde, YINE parlak ve Mutlu sohbetleriyle Müşrref olduğmda; İâüâifî, kutbu.vâıî, es-Şyh Hâe Bahaeddin Nakşbend kuddise

Ey Rabbimiz! Bizi affeyle! Bizden meydana GELEN error günahları sil ettik! Yâ Allah! Yâ azamet ve ikram sahibi! Bizleri İslâm dini üzere, müslüman olarak öldür. Yâ Kavi, ya Metin! Zalimlerin şerrine karsı sen bana Kafi jel. Müslümanların nurlarını Islah et, Girintiyi ve müslümanları aciz bırakmak isteyenlerin şerlerini ve zararlarını defet. Ey Yüceler yücesi. Ey büyükler büyüğü. Ey herşeyi bilen. Ey onu Seye Gücü Yeten. Ey işiten, Gören. Ey Lütfü bol Olan. Ey Kerim. Ey Alim. Ey üzüntüleri, gam ve kederleri

Vuslata ermiş seyr-i sülûk erbâbının zikrullah ile vecde gelerek, yaptıkları zikr-i ayîne Haramdı! diye fetvâvermişolan bir kıı ulemâı göüşerini çüüü reddetmem içn, samimi dostlardan bazıarkadaşarı ve talebelerin ırarlıtalepleri karşııda kaldı. Bunun üerine bu fakir, Yüe Allahı yardııa sığıarak. Allahı kitabıa yapışrak. Cenâ-ıPeygamber (s.a.v)in sünetinden meded alarak, onları bu arzularıa icâet ettim. Ayrıa Yüe Allahı; Rabbinin yoluna hikmet ve güel öğüle çğı. Onlarla en iyi bir tarz ile müadele et. meâind

Hayret Vadisi Ali Toker (13,5 x 21 cm, kabartma yazılı karton kapak, 224 sf) Adımı sorma her an değişiyor. Peşimden gelme bende kayboldum!.. Sonsuz varoluş ve âlemler, hassas bir hesapla, muhteşem bir ahenk içinde, ilahi zaman geometrisi üzerine yaratılmıştır. Ay, güneş ve yıldızlar kâinatta kozmik seyahatlerini sürdürürken, yörüngele¬rinde oluşan anı, günü, haftaları, ayları, yılları ve yüzyılların takvimini mekân ve zamana her an yeni bir varoluşla sunmaktadır. Zaman ve mekân içinde yazılan bu satırlar ka