Sonucu Daralt
Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)M. Ü. İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 96 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Bu kitapçıkta, Peygamberler dizisinin son incisi Peygamber Efendimizin bir benzeri bulunmayan örnek hayatından ibretli çizgiler sunmaya çalışacağız. Bu çalışma, daha önce muhterem Nuh Mehmet Solmaz Beyle birlikte hazırladığımız "Kur'ân-ı Kerîm'e Göre Peygamberler ve Tevhid Mücâdelesi" adlı hacimli kitabımızın Hz. Peygamber ile ilgili kısmının 30 adet radyo-tv konuşması olarak tarafımdan özetlenen ve güncellenen metinlerinden oluşturulmuştur. Önceki kitabın üslubuna sadık kalınmıştır. Zira tahkiye üslubu ve
140 TL.
Bu eser, peşin hüküm sonucu veya yeterli araştırma yapılmadan ortaya atılan, Mekkeli müşriklerin yoğun baskılarından dolayı Mekke döneminde inen Kur'ân vahyinin yazılamadığı tezine karşı kaleme alınmıştır. Müellif, yazma için gerekli her türlü alt yapının elverişli ve yeterli olduğunu tarihî dayanaklarıyla ortaya koymuştur. Bundan sonra, müslümanların ve özellikle de Nebî'nin (sas) vahyin yazılmasında gösterdikleri hassasiyeti ve titizliği canlı bir biçimde gözler önüne sermiş; Mekke döneminde de vahyin öze
130 TL.
Kuran vahyinin nüzul sürecinde muhatap kültür homojen bir yapıda olmayıp birbirinden farklı birçok inanç sistemi ve sosyal dokuyu içerisinde barındırmaktadır. Kuran dilini oluşturan kültürler, ilk muhatap olarak Mekkenin dar müşrik ve ticaretle uğraşan toplumundan başka ayrıca çöl hayatının içerisinde yaşayan bedevi kültür, Hz. İsmailden kalan ve Allah inancına sahip Hanif kültür, Medinede yoğun bir şekilde yaşayan Yahudi ve Hristiyanlardan oluşan ehli kitap kültüründen oluşmaktadır. Tüm bunlar birbirinden
145 TL.
19. yüzyıl, Osmanlı Devletinin sadece siyasî ve askerî alandaki istilalara karşı değil, aynı zamanda Batılı devletlerin kültürel istilasına karşı da mücadele verdiği bir dönem olmuştur. Bu mücadele, özellikle Hıristiyan âlemi ile sınır oluşturan ve bünyesinde farklı din ve mezhepleri barındıran Balkanlarda daha yoğun bir şekilde gerçekleşmiştir. Kendisi de Balkanlardan olan Hacı Abdullah Petricî, özellikle o dönemde yaygın olan Protestan misyonerlik faaliyetlerini hedef alarak, Hıristiyanlığın eleştirisine
208 TL.
Osmanlı inanç ve kültür dünyası üzerine yaptığımız Osmanlı Halkının Geleneksel İslâm Anlayışı ve Kaynakları adlı doktora çalışması bu alanda ilk sayılabilecek çalışmalardan biri idi. Bu çalışmaya dair aldığım olumlu tenkitler benzer çalışmaların devamını getirdi ve bu alandaki çalışmalarım birbirini takip ederek devam etti. Osmanlıyla ilgili çalışmaların azlığı, özellikle halkla ilgili çalışmaların ise bir elin parmağını geçmeyecek seviyede olması, bu alana olan ilgimizin devam etmesini sağladı. Bu alanın
235 TL.
Bilindiği gibi Kurân-ı Kerim dışında diğer semâvî kitaplar hem lafız hem de anlam bakımından tahrife uğradıkları için, ilâhîlik vasıflarını kaybetmişlerdir. Bu bakımdan bugün insanlığın elinde bulunan tek orijinal kitap Kurândır. Bu niteliği sebebiyledir ki Kurân, asırlardan beri binlerce ilim adamının gözlerini hayranlıkla kendisine çevirdiği bir kitap olmuştur. Başta Müslüman bilginler olmak üzere pek çok ilim adamı bir taraftan onun kaynağı, kırâatı, tarihi üzerinde araştırma yapmışlar; diğer taraftan da
235 TL.
Hadislerin şifâhen naklinden kitaplardaki tasnifine kadar geçen süreçteki rivayet faaliyetinde yer almış aktörler arasında, güvenilir şahsiyetlerin yanısıra çeşitli gerekçelerle tenkit edilmiş zayıf râvîler de bulunmaktadır. Farklı seviyelerde zayıflık ithamına uğramış bu kişiler, naklettikleri rivayetlerle birlikte hadis ilminin önemli inceleme konularından birini oluşturmuştur. Elinizdeki eser, tenkide uğramış hadis râvîlerini bir araya getiren ve onların ilmî şahsiyetleri ile rivayetlerinin sıhhati üzeri
190 TL.
Tükendi
Mehmed Akif Ersoy, milletiyle bütünleşmiştir. Yükselirken, milletinden ve millî değerlerinden kop-mayan, bir müddet sonra onları küçümsemek gafletine düşmeyen, ne kadar az aydınımız var. Her iki taraf için de tehlikeli olan bu kopuş, aydının aydınlığını köreltip, onu, köksüz bir nebat gibi kuruturken; milleti de, geleceğinin te minâtı olan, fikir ve ilim adamlarından mahrum bırakıyor. Mehmed Akif, bu tehlikeli yanlışa düşmemiş ve bu hatanın millî bünyemizde açtığı yaraları görerek, hastalığın teşhis ve ted
220 TL.
"Mehmed Akif Hakkında Araştırmalar" adını taşıyan bu kitabımız, yüzden fazla yazı ve araştırmayı ihtiva eden müteaddit ciltlerden meydana gelmektedir. İlk iki cildini 1987 ve 1989 yıllarında yayınlamıştık. Şimdi o iki ciltle birlikte, devamı olan ciltler de basılacaktır. Kitabımızda, millî şâirimiz Mehmed Akif Ersoy un hayatı, eserleri, fikirleri, şahsiyeti, zamanı ve çevresi hakkında kaleme aldığımız, muhtelif derece ve genişlikte yazı ve araştırmalar bulunmaktadır. Eserde görülecek olan yazıların konulan
90 TL.
Otuz yılı aşkın bir süreden beri karınca kararınca yazılan bazı yazılar değişik yayın organlarında okuyucuya sunulmuştu. Bunların, bireyleri dağılmış bir aile görüntüsü veren bu hüzün verici dağınıklıktan kurtarılıp bir araya toplanması ve ana konularına göre sınıflandırılarak okuyucuya yeniden sunulması arzusuyla bu kitap oluştu. Yazılar Hadis Tarihi, Hadis Usûlü ve Muhtelif Konular şeklinde üç ana bölüme ayrıldı. Son bölümdeki yazılar da, görüleceği üzere yine doğrudan veya dolaylı olarak hadisle ilgili
295 TL.
Tâhirü'l-Mevlevî, tarîkatte mürşidi olan Mehmed Celâ-leddin Dede'nin vefâtı üzerine, onun kendi gönlündeki yerini bildiren medhiyeleri ihtivâ eden elinizdeki eseri kaleme almıştır. Aralarındaki hukukun geldiği noktayı müellif "o ârif-i ekber, o derece tevâzu'-perver idi ki, ekser-i evk?t bu abd-i âcizle uzun uzun mükâlemeler eder ve nükât-ı hikmet-âmîziyle beni îk?za gayret eylerdi" diye dile getirir. Ancak mürşidinin vasfında, Mürşidim, şeyhim, veliyy-i ni'met-i bî-minnetim Kim ulüvv-i rütbetinde kilk-i
145 TL.
Bu bir din sosyolojisi çalışmasıdır. Özel maksadı, dinin bütün temel sosyal müesseselerdeki müşterek tesirinin olup olmadığının araştırılmasıdır. Çalışmamız dine ait genel ve fonksiyonel bilgilerden sonra, yedi esas üzerinde toplanmıştır. Ahlâk, hukuk, ekonomi, san at, teknoloji, eğitim, devlet ile dinin bağıntıları, ayrı ayrı olmak üzere incelenmiştir. Dinin bu müesseselerin herbiriyle münasebeti teker teker başlıbaşına geniş birer araştırma konusu olmakla beraber, müşterek bir neticeyi görebilme imkânı i
220 TL.
Kur'an insanla Allah arasında özü itaat sevgi saygı ve aşka dayanan toplumsal bir düzen oluşturmaktadır. Bu da sosyal hukuki iktisadi ve siyasi bir çerçeveyi içermektedir. Yirmi küsur senelik bir nüzul tarihi içerisinde örnek bir toplum oluşturmak için insanlığın önüne konan bu çerçeve doğası gereği değişken ve dinamik bir yapıya sahiptir. Bu yüzdendir ki o nüzul ortamındaki ilk muhatap kitlenin tarihsel toplumsal siyasal ve kültürel şartlarını dikkate alarak teşride özel bir siyaset yöntemini takip etmişti
245 TL.
İmam Şibli adlı büyük İslam aliminin haçtan dönen hacılara sorduğu sorular hac veya umre yapanlara ne gibi kazançlarla dönmek gerektiğini gösterir. "Sen hacca niyet etmenle günahlarından sıyrıldın mı İhram için temizlenirken manevi kirlerini de giderdin mi İhram için elbiselerini çıkarırken dünyayı da içinden çıkardın mı? Beyaz ihramları giyerken ölümü hatırladın mı? Harem i Şerife girmekle her haramı terketmeye söz verdin mi? Beytullah'a girerken Hakk'ın huzuruna girebildin mi? Kabe'yi tavaf ederken Hakk'
158 TL.
17. ve 18. yüzyıllarda temelleri atılan İslamiyet çalışmaları, 19. yüzyılda büyük bir ivme kazandı. Bu dönemde Batı üniversitelerinde İslamiyet kürsüleri kurulmuş, on binlerce kitap ve makale yazılmış, birçok dergi yayımlanmış, master ve doktora tezleri yapılmıştır. Müslümanlar bu tür bir faaliyetle tarihlerinde ilk defa karşılaşmaktaydı. Bu dönem aynı 20. yüzyılın başında Osmanlı Devleti yıkılmış ve Avrupalı sömürgeci güçler tarafından paylaşılmıştı. Aynı yüzyılda İslam ülkeleri uzun mücadeleler sonucu bağ
610 TL.
Elinizdeki kitapta, ilk bakışta ve zahiri anlamıyla yanlış çağrışımlar yapabilen, Siz günah işlemeseydiniz Allah, günah işleyen bir topluluk yaratırdı, (günah işlemenin) ardından onlar bağışlanma talep ederlerdi, Allah da onları affederdi. mealindeki nebevî bir hadisin doğru anlaşılmasında bir yöntem arayışına girilmiştir. Maksat, hadisin sened ve metin tenkidinin yapılarak Hz. Peygambere aidiyetinin tespiti, ardından psikoloji ve sosyolojinin verileriyle anlamlandırılmasına dair bir deneme yapmak ve yanlış
170 TL.
Hakdin gökten inen suya benzer. Su, gökten temiz, duru ve (her toprağa) eşit olarak indiği halde, toprağın bileşiminde bulunan unsurların rengi, tadı, kokusu vs.nin değişik olması; suyun tat, renk, koku vb. özelliklerini de değiştirir. O zaman, suyun bazısı tuzlu, bazısı tatlı, bazısı kirli ve bulanık olur; bazısından faydalanılır, bazısından faydalanılamaz. Bu, yeryüzünün cevherlerinin farklı olmasının gerektirdiği bir zorunluluktur. Çünkü aslı ve özü bakımından gökten inen su tatlı, duru ve temiz olduğu h
55 TL.
Tükendi
Bir dine inanma durumunda olan her fert, muhatap olduğu temel esasların akla ve bilimsel verilere uygun olup olmadığına bakma ihtiyacını hisseder. Bu arada psikolojilik olarak mensubu bulunduğu dini kendine göre akli ve mantıki bir takım yorum ve açıklamalarla sağlam bir zemine dayandırmak ister. Bu sebeple inandığımız prensiplerin, bizleri aklen ve kalben tatmin etmesi gerekir. Aksi halde bu esasların hiçbir bağlayıcılığı ve davranışlarımıza müspet bir tesiri kalmayacak, dolayısıyla tahkiki bir imana varıl
170 TL.
Miladî XII. asırda İslâm dünyasını gezen Benjamin (1165-1173) ve Petachia (1170-1187) adlı Yahudilere ait bu seyahatnameler Bizans, İslâm ve Türk tarihi hakkında bilgiler de içermesi sebebiyle, sadece Yahudi tarihi açısından değil, ortaçağ dünya tarihi açısından da önem taşımaktadır. Benjamin, İspanyadan başladığı yolculuğuna Roma, Yunanistan, Konstantiniye (İstanbul), Kıbrıs gibi Eski Roma ve Bizansa ait önemli şehirleri gezmiş ve bu şehirlerin tarihî mekânları, ticarî ve sosyo-kültürel yapıları hakkında
370 TL.
Hz. Âdemle başlayan nebiler zincirinin son halkası olan Hz. Muhammede indirilen Kurân-ı Kerîm, büyük bir itina ile korunarak, elden ele, dilden dile günümüze kadar tevatür yoluyla gelmiştir. Ondaki bu erişilmez üstünlük, lafzındaki uyumdan, az sözle çok kapsamlı ve derin mâna ifade edişinden, içerdiği bilgi ve kavramların bilimsel seviyenin üstünde ve evrensel oluşundan kaynaklanmaktadır. Kurân-ı Kerîmin okunmasının, Onun yüceliğine yaraşır bir şekilde olacağı pek tabiidir. Çünkü o Allah kelâmıdır. Bir şiir
208 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 96 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4