Suriye'deki savaş sürecinde Türkiye'ye sığınmacı olarak gelen insanların yaşadıkları ve bu olayların basına yansımaları inceleniyor.

Esrarengiz bir Çinli savaşçı-filozof tarafından günümüzden iki bin yıl önce yazılan Savaş Sanatı belki de dünyanın en etkili ve saygın strateji kitabıdır. Nitekim yazıldığı tarihten bugüne askeri önderler ve stratejistlerce olduğu kadar, Asya kıtasında, çağdaş politikacılar ve yöneticiler tarafından da hala aynı şevkle okunup incelenmektedir. Feodal kültürden, adeta bir gecede, tüzel kültüre geçiveren Japonya'da Savaş Sanatı'nın günümüzdeki öğrenileri bu klasiğin stratejilerini çağdaş politika ve iş dünyas

Medya alanı özellikle 1980'li yıllarla beraber, ulusal ve uluslararası platformda yaşanan gelişmelerin etkisiyle ama daha da ötesinde küreselleşme olgusunun itici gücüyle ciddi anlamda değişim ve dönüşüm sürecine girdi. Bu durum, günümüzde de tüm olumsuz unsurlarıyla, medya ortamını tahrip edip başkalaştırmaya devam ediyor. Bu çalışmada, Meltem Bostancı'nın editörlüğünde, konunun uzmanı akademisyenlerin makaleleriyle medyaya 'eleştirel bir bakış' sunuluyor.

Eski İstanbul'un beyefendileri, hanımefendileri kentin baş döndürücü değişimini anlattı. Eski İstanbul'da yaşadıkları sürprizleri, hayal kırıklıklarını, çocukluk yıllarının en masum anılarını paylaştı. Safa Önal, Ara Güler, Hıfzı Topuz, Halit Kıvanç, Müjdat Gezen gibi daha bir çok isimle yapılan söyleşilerle eski İstanbul'da bir gezintiye çıkacaksınız.

Türk Modernleşmesi tecrübesindeki düşünsel dönüşümler, bu tecrübenin önemli isimlerinden M. Şemseddin Günaltayın dini ve toplumsal görüşlerindeki kırılmalar, devamlılıklar, başkalaşmalar ve ricaller çerçevesinde ortaya konulmaya çalışılmıştır.

.Öyleyse Soru Nasıl Sorulur? Gerçeğin ve doğru bilgilerin peşinde koşan bir iletişimci, yayıncı ya da haberci, doğru soruları bulmak için böyle temel bir soruyla yola çıkmalıdır. Elinizdeki kitap bu temel sorunun yanıtını arıyor ve sunuyor. Hayat gibi kitap da soruyla başlar... Kemal Aslan, bu çalışmasıyla önemli bir eksikliği gideriyor. Sorunun amacını, kaynakla nasıl iletişim kurulması ve onun nasıl ikna edilmesi gerektiğini, sözel ifadeler kadar beden dilinin de soru sormada etkili olduğunu ortaya koyuyo

Dört Kapı Kırk Makam, aşka âşık olan âşığın aşk yolunu anlatır: Aşk yolu, bir eğitim yoludur ve Aleviler-Bektaşiler bu eğitim yolunun yolcularıdır. Aşk, işte bu yolculukta yolcularca yutulan zamanın çocuğudur. Bu bağlamda Alevilik-Bektaşilik, din değil bir aşktır: O zaman soralım aşk nedir, diye. Aşk, Aleviliğin-Bektaşiliğin anayasası olarak algılayabileceğimiz varoluş çevriminin gerçekleşme, bu çevrimi bilgiye dönüştüren Dört Kapı Kırk Makam eğittim programının gerçekleştirilme nedenidir: Nedenler gizlenme

Alevilik-Bektaşilikte Kırklar Cemi, hiç ya da hiçlik durumunun nesnelleştirme çabasından başka bir şey değildir. Felsefi bilgelik dilinde hiçlik, varlığa geliş tasarımlarında, gizil nesnelliğin algılanması olarak betimlenen ve her şeyin ondan çıktığına inanılan görünmezlik halini, doğa olmayan doğa durumunu anlatır. Doğal olarak görünmezlik durumunu oluşturan her şey de hiçtir. Bâtıni felsefede evrensel bağımlılık, sonuç-hiçlik bağımlılığı ya da zâhir-bâtın bağımlılığı biçiminde açıklanır. Sonuç ya da zâhir

Teknolojik gelişmelerle birlikte artık medya, yeni medya olarak dönüşüm evresinden geçmektedir. Birbirinden farklı ama birbiriyle bağlantılı olan bileşenleriyle yeni medya olgusu, yaşamımızın değişmez bir parçası olmayı başarmıştır. İşte bu derleme, dijitalleşen yeni medya olgusu temel alınarak birbirinden farklı alanlarda yapılan incelemelerden oluşmaktadır.

Günümüzde ülkelerarası ilişkileri sadece klasik diplomasi kanalları aracılığı ile yürütmek yeterli olmamaktadır. Siyasetin yanı sıra ekonomi, spor, kültür, sanat gibi alanlar da kamu diplomasisinin araçları olarak kullanılmalıdır. Yürütülen kamu diplomasisi faaliyetlerinde medya da önemli rol oynamaktadır. Yrd. Doç. Dr. Meltem Bostancı bu çalışmasında medyanın bu rolünü incelemekte ve kamu diplomasisindeki önemine dikkat çekmektedir.

Esat Korkmaz'ın Hiçlik Defteri serisinin 6. Kitabı. 3 bölümden oluşuyor: Kızılbaş Aydınlanma Nefsin Düğünü Üç Renk Üç Dünya ...Kırmızı, ben kanım, ben canım, diye sevinç çığlıkları atarken; sırrının öğrenildiği algısına kapılan beyaz kederli, yatağına uzanmış bizi bekler. Siyah, sır sahibi olmanın gururuyla dolaşır ortalıkta.

Esat Korkmaz'ın Hiçlik Defteri serisinin 5. Kitabı. 3 bölümden oluşuyor: Erkanlar Erkeğin İçinde Eriyen Kadın Ses Gölgesinde Çığlık ...Bir yaşama baktığımızda, yaşanacak olandan çok yaşanmış olanı düşünürüz; doğal olarak geçmişin kalıntıları arasına taşırız kendimizi. Peki yaşam bize baksa neyi düşünür ve nereye taşır kendini?

Yeni medya karşısında eski medya nın direnen kalelerinden biri olan yazılı basın aslında içten fethedilmiş olabilir mi? Son otuz yılda geleneksel yayıncılık süreci çok değişti. Kişisel bilgisayarların ortaya çıkışı ve tasarımda kullanılmaları bunun önemli sebeplerindendir. İnsanlık tarihi yazı ile başlar. Kitle iletişimi ise matbaa ve gazeteler ile gerçekleşmiştir. Matbaanın icadından geçen yüzyılın sonuna dek geçen dört yüzyıllık süreçte makineleşme ile baskı oldukça ucuz ve hızlı yapılabilir hale geldi. A

Cep telefonlarını kullanmaya başlayalı çok değil sadece on beş yıl kadar yıl oldu. Geçen yüzyılın sonlarında eriştiğimiz bu yeni iletişim aracını çok sevdik. O kadar sevdik ki artık kablolu olanından daha çok kullanıyoruz. İnternet ile eş zamanlı olarak hayatımıza giren bu araç farklı kullanım şekilleriyle hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oldu. Cep telefonu, yani medyanın bir parçası olarak geleneksel medyanın kullanıldığı habercilikte de kendisine yer buluyor. Oldukça sık kullandığımız SMSin (kısa mesaj

Uygarlığımızın son 60 yılına damgasını vuran ve kitleleri kendisine bağımlı halde getiren bir iletişim aracı televizyon. Yirminci yüzyılın sonlarında ortaya çıkan yeni medya kavramı hayatımıza internet, cep telefonları, taşınabilir bilgisayarlar, kişisel medya oynatıcılar gibi birçok yeni iletişim aracını tariff etmek için kullanılıyor. Bu yeni medya dönemi teknolojik gelişmeler ve ona bağlı olarak ortaya çıkan aygıtlardan çok kullanım biçimleriyle yeni olarak adlandırılmayı hak ediyor. Yeni medyanın bir p

Tarih üzerine düşünmek, ölmüş-gitmiş olanlarımızı yeniden aramıza taşıma işidir. Bu yolla tarihe sahip çıkma girişimidir. Bunu sağlıklı yapamazsak ölmüş-gitmiş kimi alçakların oyuncağı olabiliriz; çünkü tarih, yalnızca dürüstlerin değil, alçakların da tarihidir, ortak tarihtir ya da tarih içinde tarihtir. Eksikliği yaşam bağışlamaz, boşluk da tanımaz; ne olup ne bitiyor demeye fırsat bulamadan tarih egemenin hizmetine girer ya da bizler bu tarihin hizmetçisi oluruz. Böylesi bir son yakalandığında, ölüler ya

Dünya siyaset bilimi tarihi, her biri birbirinden önemli pek çok düşünür sayar. Ama bunlardan hiçbiri bu bilimi, kanımızca, Jean-Jacques Rousseau kadar derinden etkilememiştir. Siyaset bilimi tarihi ikiye ayrılır: RÖ ve RS (Rousseaudan önce ve Rousseaudan sonra) söyleminin ona yakıştırılması boşuna değildir. Rousseaudan söz açıldığında akla öncelikle Toplum Sözleşmesi adlı yapıtı gelir. Eser, diğer tüm üstün ve eşsiz özelliklerinin yanı sıra, siyasetin ya da kendi deyişiyle siyaset hukukunun tarihte ilk

Haber yapmak, yaşanan gerçeklik içinde olup bitenlere dair bilgileri toplamakla başlayan bir süreç. Ne, nerede, ne zaman, nasıl ve neden olmuş? Kim ya da kimler yapmış? İşte gerçeğe uzanan bu soruların yanıtlarını toplamak haber üretim sürecinin ilk adımıdır. Habercilik deyimiyle istihbarat yapmaktır. Bilgiye ulaşmanın yol ve teknikleridir aslında yapılan. Kemal Aslan'ın son kitabı işte bu süreci konu ediniyor. Hem de geçmişten bugüne yaşanan deneyimler ışığında. Gazete sayfalarının ve televizyon ekranları

Çin strateji kitapları arasında en ünlüsü, Çinin Savaşan Devletler Çağı'nda sıra dışı bir askeri danışmanın kaleme aldığı Sun Tzuya ait Savaş Sanatıdır. Ondan yüzyılı aşkın bir süre sonra, Sun Tzu'nun torunlarından biri aynı şekilde seçkin bir stratejist olarak üne kavuştu. Bu kişi, bambu şeritler üzerine kaydedilmiş ve kısmen tahrip olmuş ancak yine de neredeyse tam bir versiyonu kadim bir mezarda günyüzüne çıkartılana dek bekleyen Yitik Savaş Sanatı'nın yazarı, 'Sakatlanmış Sun' anlamına gelen ismiyle Sun

İster yabancı, ister garip, isterse farklı olsun her durumda, ben ya da biz gibi olmayanı tanımlayan çok sayıda önad için ortak paydadır öteki. Ve ötekiyi öteki yapan süreçlerin kavranması, başta kendi koordinatlarımızı çıkarabilmek bakımından yaşamsal bir öneme sahiptir. Böylesi bir itki ile elinizdeki çalışmada Louis Massignonun Ötekini anlamak için onu kendimize katmak değil onun konuğu olmak gerekir. sözünden hareketle kültürel karşılaşmalarda ötekinin inşa yollarından en bilineni ve en ses getireni ol