Üç Kız Kardeş, Moskova'da büyümüş, ancak son on bir yıldır bir taşra kentinde yaşayan, eğitimli üç kız kardeşin yaşadıkları zamanla yüz yüze hesaplaşamayıp mutluluklarını geçmişte ya da gelecekte arayışlarının trajikomedyasıdır. Yaşamdan beklentilerini gerçekleştirme becerisini bir türlü gösteremez ve hep Moskova'ya eski günlerine geri dönmek umuduyla yaşarlar. Yazar bu tema içinde, 19. yüzyıl başlarında ülkesindeki sosyal ve tarihsel değişimlerin sancılarını çeken birbirinden çok farklı katmanların yaşamla
Kosova doğumlu, Arnavut asıllı Yeton Neziray'ın ilk oyunu ile son oyunu bir arada.
Liza Uyuyor: Bir aşk üçgeni üzerine kurulu olan oyun, yazarın ilk ve klasik dramatik tarzdaki tek oyunudur. Evli bir kadınla özel ilişkiye girmiş bir rahip ve kadının kocası arasındaki, aşk ve günah kavramları üzerine gelişen ölümcül çatışmayı sergiler.
Kosova Tiyatrosu'ndan Bir Kuş Uçtu: Orta Avrupa'da Yugoslavya'nın dağılması ardından kurulma aşamasında olan Kosova Devleti yöneticilerinin ellerindeki gücü, vatanseverlik m
Gündüz Niyetine, iki hayalbazın, sözümona topluca kötü bir rüya görmüş olan seyircilerine, Alfred Jarry'nin Zincire Vurulmuş Übü adlı oyunundan sahneler aktararak bu rüyayı hayra yorma gayreti üzerine kurulu bir oyun. İktidara gelmek için acımasız bir zalim olan Kral Übü, bu oyunda, köle olmaya karar veren, köle olduktan sonra bile acımasızlığı, zalimliği ile ünlenen bir 'Köle Übü' olarak karşımıza çıkıyor.
Sezonun Kâbusu, İsveçli yazar Strindberg'in ünlü Matmazel Julie adlı oyunundan hareketle oluşturulan
Bir kadın anlatıyor: Hayatından bir parçayı, kuşkulu anılarını paylaştığı arkadaşını, kaybetmekten korktuğu işini, sırtındaki tükenmeyen ağrıyı, sahici dostlukları, bazılarının bihaber olduğu hayat kavgasını, imkânsızı denemeye sürükleyen umutsuzlukları, tehlikeli sırları, büyük şirketlere kafa tutan cesur insanları, savaşın vurduklarını, ölenleri, ölümden geri dönenleri... Oyunda, anılarından kendi bile şüphe duyan bir kadın, bir araya gelmeleri mucizelere kalmış olaylardan, kişilerden, sebep ve sonuçlarda
Ahmet Vefik Paşa'nın, Moliere'in Le Mariage Force oyunundan uyarladığı Zor Nikahı, yazıldığı dönemde en çok oynanan bir komedi olmuştur. Yaşlı bir adamın genç bir kızla evlenme öyküsü, yaşlı adamın başkalarına akıl danışmasıyla gelişen gülünç, eğlenceli sahnelerle anlatılıyor.
Tabibi Aşk, Moliere'in L'amour Medicin oyunundan bir uyarlamadır. Servetinin, damadı olacak kişinin eline geçeceğin9i düşünerek kızını evlendirmek istemeyen bir adamın, kız-kızın dadısı-damat adayı üçlüsünün düzenledikleri oyun sonuc
Bir Dakika Saygı Duruşu'nda yazar M. Yakubi, oyun kahramanı yazar Sohrab aracılığıyla, İran toplumsal tarihindeki değişimleri sahneye taşıyor. Sohrab yazdığı oyunda, Şiva adlı karakterini birçok kez uyutup yıllar sonra dirilterek gerçek dışı bir izlekle toplumdaki önemli değişim ve gelişmeleri irdeliyor. 2000 yılında yazılan oyun, 2008 yılında İran Tiyatro Oyun Yazarları Derneği tarafından son 30 yılın En İyi İkinci Oyunu seçildi. 2015 yılında Toronto Fringe Festivalinde En İyi Üçüncü Oyun Ödülü'nü kazandı.
Kitaptaki tek perdelik oyunlar gölge tiyatrosu ağırlıklıdır. Gölge tiyatrosu kendi koşulları içinde işlevsel, özgün bir tiyatro türüdür. İşlevselliği: Tiyatro sahnesinin gerektireceği sahne / giysi tasarımları sorunları bulunmaz. Usta bir ressamın elinden çıkacak tasvirler, göstermelikler (gölge tiyatrosunun dekorları, sahne gereçleri) bu güçlüğün üstesinden gelir. Yol, Girit masalları (Boğa Aşkları-Dolangaç- İkarus), Hezarfen Ahmet Efendi, Karagöz'ün Filozofluğu adlı oyunlar, ancak gölge tiyatrosu tekniği
Victor Hugo (1802-1885) Fransiz sair, yazar, devlet adami. 1841’de Fransiz Akademisi’ne seçildi. 1822’den sonra romantizm akimina katildi. Kisa zamanda büyük ün kazanan Hugo, 1830’da klasikçiligin sonunu belirten, costurucu nitelikteki tiyatro eseri Hernani’yi sahneye koydu. Oyun gençligin yeni özlemlerini dile getiriyordu; Paris’te isyana benzer bir heyecan uyandirdi. Oyunun oynanmasindan sonra, romantiklerle klasik edebiyat taraftarlari arasinda “Hernani Savasi“ denilen bir tartisma basladi. Bu tartisma r
Güngör Dilmen'in yeni oyunu Galileo'nun Günahları'nda, çağdaş insanın en büyük ikilemi bilim ile inanç çatışmasını sahneye getiriyor. Galileo'nun başını Engizisyon'la belaya sokan kimi sözleri: Kutsallığı sorgulamadan bir yere varamaz insanoğlu. Hangi güzelliği öğretebilir bana İncil, yüreğimin daha önce bana söylemediği? Bilimin gerçekleri önünde inanç geri adım atar. Din elden gider us devreye girdi mi. Selam size Sezar Borjialar, Lükreşialar, görkemli bir kerhaneye dönüşmüş papalık sarayı... Galileo bili
Oyunları birçok ülkede sahnelenen Behiç Ak'tan birbirinden farklı iki oyun. Küçülecek Yer Kalmadı, evrenin acımasız büyüme isteğine ve büyüdükçe artan düzensizleşme eğilimine karşı, direnebilmek gerektiğini anlatan, mizah yüklü bir oyun. Benim Küçük Küresel Köyüm, üç farklı ülkede doğup büyüyen ve birbirlerinden haberi olmayan üç kız kardeşin öyküsünü anlatıyor. Oyunda, 1970'lerin globalleşmesi ile 2000'li yılların globalleşmesi arasındaki farklılıklar eleştirel bir gözle sergileniyor. Oyunlar: Küçülecek Ye
Ahmet Kutsi Tecer, 1923 sonrası Cumhuriyet Dönemi Türk Tiyatrosunun en önemli temsilcilerinden biridir. Yazarın en önemli oyunu sayılan Köşebaşı, içinden yol geçirileceği için bazı evlerinin yıkılacağı gündeme gelen bir mahallede yaşanan acı tatlı olayları anlatıyor. Satılık Ev, yozlaşmanın doğurduğu sonuçların insanları ne hale getirdiğine dikkat çekerken, şehirleşme ve göçle birlikte başlayan değişimin doğurduğu uyumsuzlukları da çarpıcı bir biçimde sergiliyor. Bir Pazar Günü, modern ortaoyunu olarak da a
İnadın ve başkaldırının tragedyası olan Zincire Vurulmuş Prometheus, bütün koşulları ve sonlarıyla insanlık dramını yansıtır. Prometheus insanın temsilcisidir; içinde çırpındığı olaylar da, günümüzün deyimiyle 'politik' diye nitelenebilecek insan toplumlarına özgü olaylardır. Prometheus, ateşi tanrılardan çalıp, insanlara vererek, onların kurmuş olduğu düzene karşı gelmiştir. Zincire Vurulmuş Prometheus, tragedyanın gelişiminde belirleyici kilometre taşlarından biri olmuştur.
Dullar, gencinden yaşlısına farklı yaşlarda beş dul kadın hakkında komik ve grotesk, ama aynı zamanda trajik sahnelerle dolu bir revü; tüm neşe ve üzüntüsüyle dulluk durumu. Oyunda, Helene Weigel, Cosima Wagner, Jackie Onassis, Yoko Ono ve Margot Honecker gibi ünlü dulların yanı sıra skeçler ve ölüm ilanları da kendine yer buluyor. 1944 Nürnberg doğumlu yazar F. Kusz, günümüzde oyunları en çok sahnelenen Alman yazarlar arasında yer aldığı kadar, çağdaş Alman halk tiyatrosu geleneğinden beslenen bir yazar ol
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.
Alışveriş Sepeti
