Eğitim, iktisadi ve sosyal gelişmenin en önemli itici güçlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Eğitimin iktisadi gelişmedeki etkinliği, onun seviyesine ve dağılımına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle eğitim düzeylerinin artırılmasının yanı sıra kadınların eğitim seviyelerinin de yükseltilmesi gerekmektedir. Ekonomik yaşamdaki rekabetin önemli unsurlarından biri olan nitelikli işgücü potansiyelinin yarısının kadınlar tarafından oluşturulması, kadınların eğitimini önemli kılmaktadır. Bir ülkenin
Genel Bilgiler
Varlık Hesapları
Kaynak Hesapları
Gelir Tablosu Hesapları
Maliyet Hesapları
Envanter İşlemleri
Nazım Hesapları
İşletme Hesabı Esasına Göre Defter Tutma
Muhasebe Defterlerinde
´Fiili yöneticiler dışında herkes hedge fonları hakkında konuşmayı seviyor. Bu kitap bugüne kadar erişilemeyen ve bazen tamamen kapalı kutu olan bir dünya hakkında özgün ve aydınlatıcı bilgiler sunuyor. Ve oldukça heyecan verici. Geleceğin tarihçileri sessiz bir finansal devrimin temelini oluşturan düşünceleri açığa çıkardığı için Drobny´ye teşekkür edecekler.´
-Niall Ferguson, Laurence A. Tisch Harvard Üniversitesi Tarih Profesörü ve Colossus: The Rise and Fall of the American Empire´ın yazarı-
´Bu b
"Ramazanı fırsat bilip fiyatları artırdılar", "eğitim bir mal değildir", "herkesin bedava tıbbi tedaviye hakkı vardır" gibisinden sloganlar, piyasa iktisadı bilgisinin kıtlığının popüler dildeki tezahürleridir. Birçok insanı iktisadî problemlerin çözümünün devletin kaynakları "eşit", "âdil", "fakirlerin lehine olacak" şekilde dağıtmasından geçtiğini zannetmektedir. Devletin kısmî bir yeniden dağıtımcı rol üstlenebilmesinin piyasanın zenginlik yaratmasına bağlı olduğunu bilmemektedir. Devletin mutlak bir yen
Tek parti döneminin hayırseverlik anlayışı; yardımı hak eden ve etmeyen yoksullar ayrımı... İkinci Dünya Savaşı sonrasında sosyal politikanın kurumlaşması... 1980 sonrası: Sosyal refah rejiminin çözülüşü; Fakir Fukara Fonu, Yeşil Kart... AKP döneminin muhafazakâr liberalizmi ve hayırseverliğin dönüşü...
Ayşe Buğra bu kitapta, Türkiyedeki sosyal politika tarihinin ve tartışmalarının eleştirel bir analizine yöneliyor. Yoksulluğa yaklaşım konusunda, 16. yüzyıldan itibaren kapitalizmin gelişmesine refakat etmiş
İçindekiler
Konut Olgusunun Teorik Çerçevesi
Konut Finansman Politikaları
Türk Konut Bankacılığının Oluşum Süreci
Konut Piyasasının Ekonomik İşleyişi
Türkiye'de Konut Sorunununn Boyutları ve Nedenleri
Türkiye'de İpotekli Konut Kredisi (Mortage Sistemi) Piyasası
Türkiye'de Konut Ekonomisine İlişkin Analiz
Sonuç ve Değerlendirme
Yazarlar: Yıldırım Koç,Metin Özuğurlu,Yüksel Akkaya,Murat Özveri,Özgür Müftüoğlu,Aziz Çelik,Mehmet Beşeli
Son dönemde sadece ülkemizde değil, merkez kapitalist ülkeler başta olmak üzere tüm dünyada sendikal bir krizden söz ediliyor. Sendikal haklarda gerileme, sendikaların üye sayılarının sürekli azalması, genel örgütlenme oranlarının düşmesi, ekonomik, sosyal ve siyasal süreçlerde etkinliklerini yitirmeleri gibi sonuçlarla kendisini gösteren bu krizin çözümlenmesi ve krizden çıkış yollarının aranması, u
Devletin ya da ulus-devletlerinin siyasi ve iktisadi ilişkilerinin ürettiği tahakküm mekanizmalarının sorgulanmasıyla yetinemeyeceğimiz bir çağa girdiğimiz aşikâr. Dünyanın dört bir yanında, irili ufaklı yüzlerde muhalif odağın yürüttüğü yeni toplumsal muhalefetin kestirmeden karşısına aldığı ve alması gereken iktidar odağı da bir o kadar açık: Küresel Şirketler.
Kanadalı hukuk profesörü Joel Bakan, Şirket adlı bu eserinde modern şirketin tarihine, karakterine ve küreselleşmiş yapısına eleştirel bir bakış
İçindekiler, Üst Başlıklar
01. Bilim Ve İktisat Üzerine
02. Temel Kavramlar Ve Cevre - Ekonomi İlişkisi
03. Yeni Yönelimler
04. İktisadi Sistemler
05. İktisadi Düşüncenin Tarihi
06. Tüketici Davranışları: Talep Kavramına Doğru
07. Arz, Talep Ve Tam Rekabet Piyasasında Denge
08. Üretici Davranışları: Teknoloji Ve Maliyetler
09. Piyasa Modelleri Ve Fiyatlandırma
10. Milli Gelir Analizi
11. İstihdam Teorisi
12. Para Teorisi Ve Politikası: IS-LM Dengesi
13. Fiyatlar Genel Düzeyindeki İstikrarsızlıklar
14. Büyü
Sayısal devrimin bizim haberimiz olmadan haberimiz olup olmamasını da pek önemsemeden- gerçekleşmiş olduğunu kabul etmek zorundayız.
Peki bu sayısal devrim, neleri değiştirecek?
Bu devrimin binlerce sosyal ve ekonomik olguyu etkileyeceği ve birçoğunu da değiştireceği bir gerçek ama bu devrim ile en çok değişen şey kişiler, yani bizler..
Bizlerin değişmesi demek, tüketicilerin değişmesi demek, tüketicilerin değişmesi demek, tüketicileri etkilemek için çabalayan pazarlamanın değişmesi demek.
KOBİler, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye ekonomisinin de dinamik ve sürükleyici unsurlarından birisidir. KOBİler Türkiyede, işletmelerin sayıca %99,5ini, kayıtlı istihdamın %61ini, ülkedeki katma değerin ise %27sini oluşturmaktadırlar. Buna karşın, kredi hacminden aldıkları pay, ekonominin görece iyi durumda olduğu yıllarda dahi %4ün üzerine çıkamamıştır.
KOBİler için diğer ülkelerdekine benzer teşvik ve destekleme sistemleri ülkemizde de uygulamaya konulmuş, fakat halen, KOBİlerin en önemli sorunu olan
Buharin derin bir filozoftu. Onun geri dönüşünden bahsediyoruz çünkü itibarını iade etme deyimi pek de doğru bir ifade değildir. Haklı bir dava ve hakikat, itibarın iadesine ihtiyaç duymaz. Buharin'in geri dönüşünün başarılı mı olacağı yoksa üzerine sünger mi çekileceği bize bağlı. Uğruna savaştığı ve öldüğü şeyin başarıya ulaşması için Buharin'in mirasını kavramak da yine bize düşüyor.
- Valerii Pisign
İletişim, İktisat ve Kamusal Düzenleme
Telekomünikasyon Ekonomisi
Geleneksel Medyanın Ekonomisi
Yöndeşme Ekonomisi
Kitap dört farklı kısımdan oluşmaktadır. İletişim, İktisat ve Kamusal Düzenleme, başlıklı birinci kısımda yer alan İktisat ve iletişim üzerine makalesiyle Haluk Geray hem anaakım Neo-klasik iktisadın hem de diğer heterodoks yaklaşımların ana özelliklerini sunmaktadır.
Az gelişmişlik günümüzün en trajik sorunudur. Entelektüelinden fabrikadaki işçisine, bürokratından sokak satıcısına kadar üçüncü dünyanın her bireyi yaşamının çeşitli yönlerinde farklı boyutlarda bu sorunun ağırlığını hissetmektedir. Azgelişmiş ülkelerde üretimin niçin yetersiz olduğu, bu toplumda verimliliğin nasıl artırılabileceği ve az gelişmiş ekonomilerin nasıl modern hale getirilebileceği kalkınma kurumlarının inceleme alanını oluşturmaktadır. Az gelişmiş ülkelerin sorunlarına ilişkin çok geniş bir ya
Kalkınma ve Küreselleşme başlıklı bu derleme, kalkınmaya ve kalkınmakta olan bölgelere teorik ve yaşanan deneyimler açısından bakma amacındadır. Kalkınmanın dinamiklerini bölgesel özellikler bazında incelemektedir. Derlemede yer alan çalışmaların kapsamı, sıkça küreselleşme olarak adlandırılan süreçle kalkınma arasındaki ilişkileri gözlemleyebilmek amacıyla özellikle son 20-30 yıllık sürece yoğunlaşmıştır. Bu perspektif, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan kalkınma deneyimlerini de analize katarak kalkınm
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.
Alışveriş Sepeti
