Radyonun Abecesi, bir radyo istasyonunun nasıl kurulacağı, radyoda kimlerin hangi görevleri üstleneceği ve radyonun nasıl bir marka haline getirileceğiyle ilgili bilgilerin yanı sıra, radyo yayıncılık anlayışları, yayın-program türleri, radyo haberciliği ve program metinlerinin hazırlanışıyla ilgili ayrıntılı bilgiler içeriyor.
Kitap, aynı zamanda, radyo stüdyolarında kullanılan güncel teknolojiyi kolay anlaşılır bir dille açıklıyor. Radyo reklamlarının hazırlanışıyla ilgili bilgiler ve radyo sunuculuk tek
*Kapitalizm ve Kitle İletişimi/Levent Yaylagül
*İdeoloji ve Kitle İletişim Araçlari: Belirlenim Sorunu/Peter Golding & Graham Murdock
*Bati Marksizmi Hakkinda Kör Noktalar:Dallas Smytheye Cevap/Graham Murdock
*Kitle İletişimi ve Modern Kültür: Eleştirel Bir İdeoloji Kuramina Katki/John B. Thompson
*Tekelci Medya Manipülasyonu/Michael Parenti
*Neo-Liberalizm ve Medya Politikalari/Levent Yaylagül
*Kitle Kültürü / Popüler Kültür Tartişmalari/Nilüfer Korkmaz & Levent Yaylagül
*Frankfurt Okulunda
Bu yapıt, öncelikle iş yaşamına hazırlanan öğrenci ve diğer bireylerin iş ve özel yaşamlarında gereksinim duyacakları etkili iletişim bilgi ve becerilerini kazandırma amacıyla hazırlanmıştır. Birinci baskı için okuyuculardan ve kitabı iletişim derslerinde kullanan öğretim görevlilerinden alınan geribildirimlere göre; anlatımın sade olması nedeniyle kolay anlaşılabilir olduğu, hedefe yönelik olması gibi olumlu geribildirimler alınmıştır.
"Değişmeyen tek şey değişimdir" ilkesinden, yola çıkılarak kitap ikinci
Reklam araştırmalarında daha önceki Ortodoks söylemlere direnen, reklamların izlenmesinde haz alınabilecek metinler olarak da değerlendirebileceğini ortaya koyan araştırmalara duyulan gereksinim, bu kitabın temel eksenini oluşturmaktadır. Reklama yönelik eleştirilerde, genellikle reklamın izleyiciye ne yaptığı sorusunun cevabı aranırken, oysa bu çalışmada, reklam eleştirmenlerinin gözünde her zaman güçsüz, manipüle edilmeye açık olduğu varsayılan izleyicinin reklamları nasıl izlediği / yorumladığı / alımlad
Bu derlemede, Sinemasal/Görsel Issızlaşma, Küresel Issızlaşma, İmgesel /Melodik Issızlaşma, Toplumsal Bellekte Issızlaşma bölüm başlıklarıyla yer alan yazılar, iletişim sorunlarına ilişkin esaslı eleştiriler sunuyor.
Şu bir gerçek ki, iletişim olgusu, tüm yerkürede demokratik süreçleri daha da besleyip geliştireceği yerde, toplumsal dünyanın her köşesini geri dönülmez bir biçimde ıssızlaştırıyor. Savaşlar, çatışmalar, kavgalar yeryüzünde hükmünü sürdürmeye devam ediyor. Daha da kötüsü, bu çatışmacı süreç
Bu kitap, kimlik ve medyada kimlik temsilleri üzerine yapılmış çalışmaları tam da postmodern çağın kimlikler üzerine tartışmaları popüler hale getirdiği bir ortamda bir araya getirmeyi hedeflemiştir. Kitapta, bireysel ve daha ağırlıklı olarak kolektif kimlik üzerine politik tartışmalara girilmiş olsa da aslında bu kitap iletişim akademisyenleri tarafından yazılmıştır. İletişim alanının disiplinler arası niteliği yazarları medyada kimlik temsillerini analiz ederken küresel çağda kimlikler, Türkiye ve hatta A
Geçtiğimiz yirmi beş yılda, Türkiye'de ve dünyada, görsel-işitsel iletişim alanında devlet tekelinin kalkışına ve piyasa oyuncularının artan sayılarla bu alana girişine tanık olduk. Bu süreç, idarenin piyasa işleyişi üzerinde düzenleyici ve denetleyici yeni işlevler yüklenmesini ve bu yetkileri haiz bağımsız idari otoriteler kurulmasını da beraberinde getirdi. Devletin piyasa işleyişindeki rolü konusunda yeni bir anlayışa dayanan bu gelişmeler, idare hukukunun kamu hizmeti gibi temel kavramlarının yeniden s
Radyo, gelişmekte olan ülkelerde televizyonun başlamasıyla ikinci plana düşmüştür. Bunun nedeni özellikle bu ülkelerdeki insanların giderek daha çok boş zamanlarının olması ve televizyonun çekiciliğidir. Gelişmiş ülkelerde ise radyo izlenirlik açısından ilk sıradadır. Çünkü radyo ekonomiktir. Yaşamın her ortamında izlenebilir. Üretim biçimi daha hızlıdır. Bu özellikleri radyoyu, bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için önemli kılmaktadır. Ne var ki; ülkemizde radyo uygulaması başarılı olamamış ve geri planda
İletişim kavramı insanlık tarihi kadar eski bir kavramdır ve çok sayıda anlamı kapsamaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda bu kavramın anlamı ve içeriği daha da gelişerek bir çok bilimin kesişim noktası haline gelmiştir. İletişim süreçleri felsefe, tarih, coğrafya, psikoloji, toplumbilim, antropoloji, ekonomi, siyaset bilimi konusu olmuştur.
Geçmişten günümüze birçok kuramcı iletişimle ilgili düşünce ve kuramlarını ortaya atmışlardır. Küresel üretimler ve medya alanındaki teknolojik gelişmeler emperyalizmi
Cemaatin güvenilir dünyasından fırlatıan insanlar, aidiyet duygularını yitirmiş olmaları nedeniyle kitle iletişimin yaydığı kültürün pasif alıcıları olarak görülmektedir. I.Dünya Savaşı boyunca kitle iletişim araçlarının propaganda aracı olarak kullanılması ve faşizm olgusunun ortaya çıkışı da kötümser görüşü desteklemiş, kitle iletişim araçlarının çok büyük bir ikna ve yönlendirme gücüne sahip olduğuna inanılmıştır.
20 li ve 30 lu yıllardaki, medyanın etkilerine dair bu kabul, kitle iletişim araçlarının
Haber, yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. İzlediğimiz veya okuduğumuz haber ile gündemde ne var ne yok öğreniriz. Öğrendiklerimizi kimi zaman yakın çevremizle paylaşır ve kısa sürede unuturuz. Ancak kimi olaylar vardır ki yıllarca unutulmaz. Daha sonra olanlar ile benzeştirilir, kıyaslanır. Bu olayları da habercilik yapan kitle iletişim araçlarından duyarız, okuruz, öğreniriz. Bu tür haberlerin sayısı oldukça azdır. Toplumun siyasal, ekonomik, kültürel yapısı üzerinde etkili olan bu haberler
Teknolojik imkânlar ve kitle iletişim araçlarının artması ve gelişmesiyle birlikte dünyamız küresel bir köye dönüştü. Bu köyün muhtarlığını da medya yapıyor. Medya, bir yandan demokratik sistemlerin vazgeçilmez bir unsuru, diğer yandan da zihinlere hükmedebilen büyük bir güç. Savaşları kazandıran, rejimleri yerle bir edebilen kamuoyunu yönlendiren, kitlelerin iradesini parmağında oynatan bu silah kimin emrinde? Medya, savaş ve terör gibi olağanüstü durumlarda da yeni bir cephe, tahrip gücü yüksek bir bomb
Türkiye'de Medyanın Dönüşümü'nde, D. Beybin Kejanlıoğlu, askeri rejim döneminden başlayarak, Türkiye´deki yayıncılık politikasında Özal Hükümeti ve onu takip eden ANAP hükümetleri, özelleştirme politikaları, krizler ve koalisyon hükümetleri ile şekillenen dönüşümün önemli aşamalarını ele alıyor. Türkiye´de radyo televizyon yayıncılığı sisteminin tekelden çok ele, kamu hizmeti sisteminden karma sisteme, tek sesten yine tek sese geçiş serüvenini iktidar sorunu çerçevesinde inceliyor. Bunu yaparken, yanıtları
Tasarım, gazete üretim sürecinin en önemli noktalarından biridir. Uygun ´ bir estetikle sunulan içeriğin gücü artar. Sayfa düzeni, gazetedeki haber ve yazıların, okuyucu tarafından mümkün olan en az çabayla algılanmasını sağlamaya yönelik bir işlemdir. Haber ve bilgi iletmeyi kolaylaştırıp zevkli hale getirmeyi hedefler. Gazetelerin en güzel düzenle sunulmaya çalışılmasının temel amacı budur. Metinler ve görsel malzemeler gazete kağıdı üzerine gelişi güzel, hiçbir estetik kaygı gözetilmeden serpiştirildiğin
- Televizyonlarda ve gazetelerde yapılan yaygın Türkçe yanlışları...
- Öztürkçe ve Arapça kökenli sözcüklerin kullanılış ve telaffuzu hataları...
- Medya ile siyaset arasında kurulan ve demokrasimizi tehdit eden kirli ilişkiler...
- Medya dünyamızdan ilginç portreler...
Prof. Emre Kongar bu kitabında, hem güzel dilimizin ve medyamızın nasıl yozlaştığını anlatıyor hem de bu yozlaşmalardan nasıl kurtulabileceğimize ilişkin görüşlerini açıklıyor.
Bu kitapta, Türk dış yayınlarının tarihi gelişimi ve karşılaştığı sorunlar incelenerek, günümüzle bağlantısının sağlanması amaçlanmış olup, özel radyo ve televizyonların sınır aşan yayınları çalışma kapsamının dışında tutulmuştur.
Konu Başlıkları
Radyoda Türk Dış Yayınları
Televizyonda Türk Dış Yayınları
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.
Alışveriş Sepeti
