Sonucu Daralt
Kategori
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 16-32 / Aktif Sayfa : 2
“Ama o ağaçların altından insanları çıkarınca geriye nasıl ürkütücü, nasıl korkutucu bir manzara kalıyor bir bilseniz!” Ango Sakaguçi, İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya’sının ruh hâlini ve ülkedeki kimlik bunalımını en iyi yansıtan yazarlardan biri. Osamu Dazai ve Sakunosuke Oda’yla birlikte edebiyatın serseri tarafını temsil eden Buraiha edebiyat topluluğunun en önemli isimlerinden olan Sakaguçi, Kiraz Çiçeklerinin Altında’da korku, travma ve ölümle yüklü iki uzun öykü anlatıyor. Kitaba adını veren ilk
81 TL.
En büyük cinayet, bir insanın mutluluğunu, hayallerini öldürmektir! Ünlü polisiye yazarı, nam-ı diğer Polisiye Kraliçesi, Agatha Christie geçmişte onbir gün ortadan kaybolur. Arabası bir göl kenarında ağaçlara çarpmış bir şekilde bulunduğunda herkes onun öldüğünden emindir. Ancak ünlü yazar İstanbul’un en ünlü oteli Pera Palas’a geri döner ve tüm gerçekler şimdi ortaya çıkacaktır. Agatha Christie, bu efsanevi onbir günlük kayboluş hikâyesini konu alan biyografik polisiye filminin çekimleri için yeniden Pe
120 TL.
"Aklınızın denizlerinde yüzen bir balık, kalbinizin kıyılarına vuran dalgalar yaratır.” Tebriz`de bir sokak çocuğu olarak yaşayan Emir için dünyanın bütün sesleri onun duyabildiği kadardı. Fakat iyi duyamayan kulakları, kalbinin hissetmesine veya zihninin hayaller kurmasına engel değildi. Tesadüfen gördüğü kırmızı balığın, hayatını değiştireceğinden tümüyle habersiz olan Emir, onu özgürlüğüne kavuşturmak isterken farkında olmadan kendisini balıkla özdeşleştirmişti. Kendi özgürlüğü, kırmızı balığın özgürlüğ
132 TL.
İki gününü eşit geçirmeyen, haksız kazanca ve haram lokmaya savaş açan Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri, Ankara'nın o bereketli/münbit tarlalarında ter dökmüş, elinden orağını, dilinden de tesbihatını asla eksik etmemiştir. Akan gözyaşına, titrek ve muhtaç bir ele karşı kayıtsız kalmamış, nerede fukara görse gönlünü hoş etmiştir.Hacı Bayram-ı Veli Hazretleri bir arayış içindeydi. İçindeki "ben"i öldüren Hacı Bayram'ın hedefi gönül kazanma ve kazanılan o yüce gönülde yaşama arzusuydu. İnsan sevgisi ve insanı ya
125 TL.
Kaygı yarın ve esaret de dün demek; her ikisi de ölerek kavuştular hürriyete nihayet. Lakin yarım kaldı sevda, yarım kaldı aşk; dünyada her ne varsa, yarım kalmaktan yaratılmıştır. Tamamlanan sadece, bazen kısa ve bazen de uzun, zıtlar arasındaki ince çizgidir. Eşini elim bir hastalıktan kaybeden, dostlarını arayıp sormayan, depresif, yalnız ve yorgun bir kitap çevirmeni olan Kenan’ın eline eski bir kitap geçer: Râzabad’a Yolculuk. Pehlevi alfabesiyle yazılmış fakat hangi dilde olduğu tam anlaşılmayan bu gi
150 TL.
Hoca Adapazarı’nda bulunduğu günlerde, şehrin girişinde bulunan TEK Misafirhanesi’nde kalırdı. Misafirhanenin lobisinde hocamız ve katılan arkadaşlarla haftada bir iki gün, akşamları üç-dört saat sohbet etme imkânımız oldu. Bu sohbetler “İstanbullu Hoca”nın tek partili dönemde geçen çocukluk ve gençlik devresine, İnönülü ve Menderesli yıllara, Fener ve Balat hatıralarına, Çapa’daki Yüksek Öğretmen Okulu günlerine, unutamadığı hocalarına, Tanpınar ve Kaplan’la tanışmalarına, arkadaş çevresine, Erzurum’a gidi
210 TL.
İnsan bir gün virgülü kaybetti. Virgül olmayınca noktalı virgül de yok oldu. Basit cümlelerle meramını anlatmakta zorlandı; istek ve tercihlerini söyleyemedi. Sonra noktayı da kaybetti insan. O zaman cümleler birbirine karıştı. Anlamsız ve sığ sözcüklerle duygularını ifade etmekte aciz kaldı. İnsan soru işaretini de kaybedince soru sormayı unuttu. Sorgusuz sualsiz, işittiği her şeyi tıpkı bir papağan gibi tekrarladı. Bir gün ünlemi de kaybedince heyecanları, hayret ve hayranlığı da kaybolup gitti insanın.
140 TL.
Artvin ili için bu şahsiyetlerden biri de 1834-1907 yılları arasında yaşamış, Satlel (Söğütlü) Darül Hilafetül Âliye Medresesi Baş müderrisi Şavşatlı Muhammed Recâi Efendi’dir. Âlim ve şair kimlikleriyle öne çıkan Muhammed Recâi Efendi, tarihî bağlamda da önemli bir isimdir. Rus işgali döneminde özellikle Artvin ve Şavşat bölgesinde halkı göç etme kararından vazgeçiren öncü kişiler arasında yer almıştır. Böylece nüfusun bölgeden ayrılmamasını sağlayarak 1918 yılında yapılan referandum sonucunda Artvin’in Tü
220 TL.
Temkin ile hamle, istikrar ile hürriyet, teknik ile kültür, Doğu ile Batı, barış ile savaş, geleneksel yaşam ve yeni hayat arasındaki hassas denge… 1876-1908 arası, otuz iki yıl, eğilip bükülen “zamana” bahşedilen on dört hikâye ve önemli şahsiyetlerin üstünde dolaşan bir uçan halı… Burak Dalgın Mizan’da, modernleşmenin gelişme coşkusunu ve büyüme sancılarını beraber yaşadığı, iki meşrutiyet arasındaki zorlu dönemi anlatıyor. Plevne savunmasından Kırkpınar güreşlerine, Orient Express’ten Düyun-u Umumiye’y
220 TL.
Tükendi
1915... Ermeni Tehciri kararına, "O benim komşum, o benim arkadaşım, o benim halkım!" deyip itiraz eden cesur Kütahya Mutasarrıfı Faik Ali Bey... Ne Ermeni ne Türk, sadece ocağına tehcirin ateşi düşen bir kadın, Ani... Geride ailesini, çocuklarını, en büyük aşkını bırakıp uzaklaşmak zorunda kalan; yüreğine ayrılığın ateşi düşen bir adam, Aram... Bir trafik kazasında tüm ailesini kaybedip içine itildiği yalnızlıkta; mazi, aşk ve merhamet kuyusuna düşen, tek başına bir delikanlı, Mert... Ve 1915 Ermeni Olayla
247 TL.
Bozkırı yeşertmek ne kadar sürer... Bir mevsim mi? Gençlik, Eğitim, Aydınlanma, Özgürlük ne kadar sürer... On yıl mı? Pişmanlık ne kadar sürer... Çeyrek asır mı? Aşk ne kadar sürer...... Bir ömür mü? Keşke... Hatalarımız, fedakârlıklarımız, kayıplarımız, sevgimizin ağırlığıyla, geçmişi, bugünü ve geleceği kuşatan bir "keşke" ne kadar sürer? Sema Soykan'ın öğretici kalemi ve akıcı üslubuyla KEŞKE-Bir Köy Enstitüsü Romanı, sırlar ile özlemler, mağlubiyetler ile galibiyetler, imkânsız ile mümkün arasında
295 TL.
“Yalansızız artık. Hâlâ birkaç sırrımız var. Ama yalansızız.”Evlenip aynı çatı altında yaşıyorlar diye karı koca olur mu insanlar?Aynı ana babadan oldular diye birbirlerine sahiden kardeş olur mu çocuklar?Yıllar kalbini dağlasa da içlerindeki o kor söner mi âşıkların?Her şeyi aşikâr olanların sakladıkları sırlar daha mı çoktur?Şermin Yaşar, Söyleme Bilmesinler’de, kalabalık bir ailenin ilk bakışta sıkı örülmüş gibi görünen nakışlarını ilmek ilmek çözüyor. Hem de roman kahramanlarına ayrı ayrı söz hakkı vere
180 TL.
Töreli Türk Edebiyâtı’nın, esâsında bir “Hazret-i Peygamber edebiyâtı” olduğunu söylemek ilk duyuşta mübâlağalı bir ifâde imiş intibâı verebilir. Lâkin, evvelemirde şifâhî -sonrasında kitâbî- bir mizâca sâhip olan bu edebiyâtı tâ halk tabanından besleyen en mühim edebî eserlerin Hazret-i Peygamber’e duyulan derin hürmet ve muhabbetten ilhâm aldığını söylemek gerekir. Bir taraftan Ahmed-i Yesevî hikmetleri ile Yûnus Emre şiirleri üzerinden şifâhî yolla ve diğer taraftan Mevlid -Vesîletü’n-Necât-, Muhammediyy
430 TL.
Cosmo'nun ailesi parçalanmak üzere ve onları sadece Cosmo bir arada tutabilir. Cosmo, her ne kadar ne yapılması gerektiğini biliyor olsa da ortada bir sorun var: O bir golden retriever. Akıllı, eğlenceli, insanın içini ısıtan eşsiz bir kahraman! "Bu, yıllardır okuduğum en dokunaklı ve iyi hissettiren, sevmekten başka hiçbir şey yapamayacağınız kitap karşısında şapka çıkarmaktan başka bir şey yapamıyorum." - Fiona Noble, The Bookseller "Cosmo, bütün iyi köpekler gibi, o kadar komik, can dostu ve sadık bir ca
190 TL.
İnsan öldüğü yaşta kalırmış. Yani kaç yaşında ölürsen geride kalanlar seni hep o yaşta hatırlarmış. Zannedersem, insan birinden ayrılınca da aynı yaşta kalıyormuş. Babalar ve oğullar, eski aşklar, bağışlanma isteği, ayrılıklar, insanın derdini alan türküler, söylenememiş, sekiz köşeli bir kaskette saklanan sevgiler ve en çok da hafıza üzerine bir roman Âşıklar Bayramı. Diyarbakır’dan başlayıp Kars’a uzanan unutulmaz bir iç yolculuk aynı zamanda. Kemal Varol’un, sinemaya da uyarlanan Âşıklar Bayramı romanı,
160 TL.
Üç kıtayı zangır zangır titreten büyük bir imparatorluğun çöküşüne tanık olduğu sıralarda, Selma Sultan henüz yedi yaşındaydı. İstanbul'da Çırağan Sarayı'nda dünyaya gelmesiyle başlayan hayat çizgisi zaten gerçek bir masal olarak yazılmıştı. Üstelik masal olamayacak kadar gerçek, gerçek olamayacak kadar masalsıydı bu hayat. İmparatorluk ailesi, saltanatın sona ermesiyle birlikte sürgüne gönderilip Lübnan'a yerleşmişti. Hem ülkesini hem de babasını yitiren Selma, orada "yamalı çoraplı prenses" oldu, hayatın
370 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 16-32 / Aktif Sayfa : 2