Sonucu Daralt
Kategori
(x)Sinema
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 230 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10
İran sinemasının son yirmi yıl içindeki yükselişi, çağdaş dünya sinemasında yaşanan en önemli ve en ilginç olgulardan biridir. Uzun bir zamandır, başta Cannes, Venedik ve Berlin olmak üzere, çok sayıda uluslararası film festivalinin gözdesi haline gelen İran filmleri, elinizdeki kitapta da belirtildiği gibi, 19802006 arasında 1500den fazla festivale katılmış, birçoğundan ödüllerle dönmüştürBu çalışma, hemen bütün dünyada hâlâ öncelikli olarak bir erkek mesleği sayılan sinemaya, İranlı kadınlar tarafından, k
104 TL.
Tükendi
Sovyet yönetmen Dziga Vertov, Ekim Devrimi’nin ufuk açıcı yıllarında ortaya koyduğu Sine-Göz fikriyle, devrimci inşa sürecinin tam merkezine oturtmuştur sinemayı. Ayrıca, bu alana getirdiği radikal yenilikler, senaryoyu, sanatsal dramayı ve rol kesmeyi reddeden Oyunculu Sinema anlayışı ve kamerayı doğrudan hayatın içine, halkın arasına sokan Sine-Gerçek çizgisiyle sinemanın teorik arayışlarında çok önemli bir yere sahiptir. Vertov’un trajedisi, Sovyet devletinin bürokratikleştiği süreçte kenarda tutulmuş ve
188 TL.
Tükendi
1990´ların sonlarına gelindiğinde İran sineması gözle görülür bir gelişme kaydederken, içinden geçtiği ciddi dönüşüm de İran´ın kültürel ve sosyal hayatında kapsamlı değişimleri beraberinde getirmiştir. İran sineması, yalnızca özgün bir "ulusal sinema" değil, dünyanın en yenilikçi ve heyecan uyandırıcı sinemalarından biri olarak da ismini duyurmuştur: bunun neticesinde de uluslararası festivallerde İranlı yönetmenlerin filmlerine duyulan beğeni gitgide artmaktadır. Elinizde tuttuğunuz kitapta, 1978-1979 Dev
205 TL.
´´Kurgu nedir, neyin nesidir? Kurgunun özü ve doğası nasıl açıklanmalıdır? Başka sanatlarda olmayan, sırf sinematografa özgü bir kurgu var mıdır? Eğer kurgu, sinema kuramcılarının savundukları gibi dansı, dramı, müziği ve resmi de kapsıyorsa, o zaman söz konusu sanatların hangi niteliğinde kendisini gösterir? Sanatın oluşumu algılama eyleminin sürecinde ve bu sürecin sonunda oluşuyorsa, bu noktada kurgunun ´esrarengiz´ doğasına giden yolda ilk adımımızı atmış oluruz...´´ Sovyetler döneminde Devlet Sinema
52 TL.
Tükendi
Güzel ve özlü bir tanıma göre, ´´Bir film, art arda gelen görüntülerin fotoğrafik yansımasıdır´´. Başka bir tanıma göre, ´´Fotoğrafik sıralamanın tersine, fotoğrafik araçlarla hareket yanılsaması sağlayan teknik bir araçtır´´. Kuşkusuz her iki tanım da yalnızca teknik süreci açıklar. Brockhaus Ansiklopedisi´nin 1932 baskısı, selüloit şeridi olarak film ile ´sinematografi´yi birbirinden kesin olarak ayırır. Bir fotoğrafçı dükkânından film istersem, bir rulo ışığa duyarlı selüloit alırım. Sinemaya gidersem be
320 TL.
Sovyetler Birliği´nin en büyük sinemacılarından Sergei Mihailoviç Eisenstein´ın ´Sinema Dersleri´´, öğrencisi Vladimir Nijni´nin derslerde tuttuğu notlardan oluşuyor. Eisenstein´ın sinema eğitimi verdiği öğrencilerle soru-cevap yöntemi üzerine kurulan kitap, sahne tasarımı tekniklerinden, bir kitabın ya da öykünün filme nasıl aktarılacağından, sahneye koyma, sahne üzerinde planlama, çekim teknikleri ve oyunculuk gibi sinemasal sahneleme üzerine derslerden oluşuyor. Sinema yönetmenliğinden önce hem ABD´de he
210 TL.
Akira Kurosawa, "Raşomon", "Yedi Samuray", "Ran", "Kagemuşa" ve "Düşler" adlı filmleriyle 20. yüzyılın dev sinemacıları arasında eşsiz bir yere sahip olan ve kamerasını her zaman "insanlığın büyük serüveni"ne çeviren nadir yönetmenlerden. Kendisinin "otobiyografi gibi bir şey" diye nitelediği bu kitabındaysa, hayatının başlıca dönüm noktalarını, onu sinemanın büyülü evrenine sokan ağabeyiyle ilişkisini, ilk ustası bildiği Yamomoto"dan öğrendiklerini, kurbağanın ayna kaplı bir kutuya konduğunda kendi görüntü
200 TL.
Çağan Irmak ın mütevazı çalışması Babam ve Oğlum, içindeki çocuğu ve yarına dair hayallerini henüz yitirmemişlere can simidi gibi geldi; sessiz sedasız vizyona giren filmin gişe önlerinde kuyruklar oluştu, kitle iletişim araçları bu eşi görülmemiş ustalığa sayfalarca yer ayırmak zorunda kaldı... 12 Eylül gibi türlü abartılara müsait bir tarihsel fon eşliğinde Seferihisar da gelişen hikaye, hayat kadar samimi olmayı başararak, yaş ya da cinsiyet ayırmaksızın herkesin ilkin yüreğine, sonra da beynine dokundu.
211 TL.
Gönül Dönmez-Colin’in kadın, İslam ve sinema arasındaki sorunlu ilişkiyi ele alıp değerlendirdiği bu kitabı, İslamiyet’in hâkim din olduğu ülkelerin sinemasında seyirciler, imgeler ve imge-oluşturucular olarak kadınların rolünü araştırıyor. Colin, aldatılıp namusu kirletilen köylü kız ile, aile, yıkıcı kötü kadın gibi sinemasal arketipleri ortaya koyduktan sonra, feminist film eleştirmenlerinin sadece erkek dikizciliğini tatmin etmeye yaradığını vurguladıkları tecavüz sahneleri gibi tartışmalı öğelere işare
340 TL.
Çalışmada değişen çocuk kimliği ile birlikte, çocuğun etkileşim içine girdiği anlatı türlerinden sinema ile ilişkisi saptanmaya çalışılmıştır. Sinema filmleri aracılığıyla topluma ve çocuklara nasıl bir çocuk izletildiği, sinema bağlamında çocuğun işlevi saptanmaya çalışılmış ve yapılan çalışmada 88 çocuk imgesi ile karşılaştırılmıştır. Bu imgelerin saptanmasından sonra filmlerde bu çocuk imgelerinin nasıl ve ne şekilde ve hangi sıklıkla karşımıza çıktığı konusu ele alınmıştır. Bu imgelerin günümüze dek han
101 TL.
Aşkın İki Yüzü isimli duygusal sinema filminin kılavuzluğunda, aşkla örülü, bilimsel bir serüvende; aşkı cinsellik, tutku, arzu, zevk gibi alışık olduğumuz kavramların ötesinde bir yolculuğa çıkarıyor. Aşk duygusunun kişilerarası iletişime etkilerini, ruhçözümsel yaklaşımlarıyla herkesin kendini bulması için yeni bir kapı açıyor.
99 TL.
Altmışlar ve yetmişler boyunca Avrupalı korku sinemacıları tamamen çıldırmış gibiydi. Erotizm ve dehşeti iç içe katarak yeni bir sinema türü oluşturuyor ve giderek daha da müstehcenleşmeye başlıyorlardı. Son derece başarılı olan bu çarpıcı karışım, İngiltere ve ABD gibi ülkeleri vurduğunda dehşetengiz bir tekinsizlik dalgası yaratacaktı. Cinsellik içeren daha önceki Avrupa filmlerinin aksine bunlar pazara sanat kisvesi altında sunulamazdı; bunun için fazlasıyla acayip ve saygınlıktan uzaktılar. Sonuç olar
1110 TL.
Erken Cumhuriyet Döneminde Sinema, Seyir, Siyaset, Cumhuriyetin ilk yıllarını sinema ekseninde mercek altına alan bir çalışma. 1920 - 1940 yılları arasında Türkiye´de sinemanın algılanışına yoğunlaşan Serdar Öztürk, o dönemdeki sinema - iktidar ilişkisine dair bugüne kadar gözden kaçmış, üzerinde yeterince durulmamış veya yanlış blinen pek çok noktayı aydınlatıyor. Cumhuriyetin erken döneminde iktidarın gözünde sinemanın ne anlama geldiğini, yöneticilerin sinemadan nasıl yararlandıklarını veya yararlana
227 TL.
Yazar, kendisine 2004 yılı Genç Sosyal Bilimciler Ödülü kazandıran eserinden yola çıkarak hazırladığı bu kitabında, Türkiye´de 1960 Darbesi sonrasında ortaya çıkan toplumcu-ilerici atmosferin, Türk sinemasında toplumsal gerçekçilik akımının doğmasındaki etkisine ışık tutuyor ve bu akım hakkında detaylı bir inceleme sunuyor. Çok önemli bir sinema akımının tarafsız ve bilimsel bir gözle irdelendiği, akımın temel örnekleri olarak analiz edilen filmlerin eleştirel bir süzgeçten geçirilerek değerlendirildiği bu
195 TL.
Tükendi
''...iklimler ve rüzgarlar üzerinden geçerken gece ve gündüz haritaları çıkarmamıza yardım ediyor. Böylece bu çalışma, belirli politik iklimlwew, gwçtiğimiz yüzyılın belirli güçlü rüzgarlarına, çoğunlıkla üretimin, toplumsallığın mekanları kentlere, sanayileşen ve daha sonra da sanayinin görünür özelliklerinin el ayak çektiği bu kentlerede geçen zamanlara, ama en çok da gecelere uğrayan filmlerle bir anlama yorumlama yolculuğu olacaktır.
664 TL.
Sinemamızın `yakın takipçisi` Atilla Dorsay, 1990`ların başlarındaki çöküşten bugünkü `rönesansa` kadar Türk sinemasının serüvenini mercek altına alıyor. Yılda 6-7 filmin çekilip onların bile sinemalara gelemediği dönemden, tüm zamanların rekorlarını kırması beklenen G.O.R.A. filmi dönemine nasıl gelindi? Hangi filmler dönüm noktası oldu, hangi evrelerden geçildi, hangi başyapıtlar ya da fiyaskolar çekildi? Tüm önemli filmlerin eleştirileri ve genel çerçeve yazılarıyla, bu 15 yılın tüm aşamaları artık elini
360 TL.
Futbol ve Sinema - Meşin Yuvarlağın Beyazperde Serüveni`nde Tunca Arslan, yaşamı kavramaya en uygun araçlaran ikisiyle ilgili kapsamlı bir çalıma gerçekleştiriyor. Böylece 15 kategoride 150`yi aşkın yerli ve yabancı filmin künye bilgileri ve değerlendirmeleriyle ülkemizde ilk kez futbol ve sinema ilişkisini ele alan bir başvuru kitabı yayımlanmış oluyor. İnsanoğlunun yeryüzü yolculuğundaki neredeyse tüm güçlü duyguları beyazperdede ya da yeşil sahalarda yaşanabilir: büyük acılar, sevinçler, dayanışma, ihan
42 TL.
Tükendi
İnanılmaz, harika günler. Devrimci bir sanatın ilk adımları. Sanat hayatına atıldıklarında henüz ilkgençlik dönemlerini süren, büyücü Meyerhold`un çıkarları. 25 yaşında tüm zamanların en görkemli filmi "Potemkin Zırhlısı"nı çeken Eisenstein. En cüretkar denemeleri ve çılgınca arayışlarıyla Egsantrik Aktör Fabrikası. Hepsinin arkasında da, bütün yaratıcılığı ve görkemiyle, genç sinemacıların tüm yeteneklerinin önünü açan; onlardan bir tek hakkı, aptal ve sorumsuz olma, para basan bir makineye dönüşme ve köt
240 TL.
Burak kuru kuruya sinema tarihini veya sinemanın kamuoyundaki görkemli etkisini değil, sinemanın ta kendisini seven sinema yazarlarındandır... Seyrettiği filmin öyküsünü kendi öyküsü gibi gören, beyazperdeden içeri, öteki dünyaya dalıp geçen sinema yazarlarındandır. Yumruklarını sıkmaz, kendini kasmaz... Sever, sevişir filmlerle. Al Pacino´yu filan dost bilir kendine... İşte bu yüzden şimdi bir de Burak´ın kamerasından Hollywood´u okumak benim için apayrı bir tat. -Haşmet Baboğlu- Burak Göral biz
23.15 TL.
Tükendi
Evet, sinemaya artık kadınlar geliyor. Kararlı, inatçı, hatta kızgın ve radikal biçimde... Amaçları, dizginleri erkeklerin elinden almak ve en azından kadın filmlerini bizzat yönetmek mi? Yoksa çok daha gözüpekler mi?... Ama ben, kendi adıma, sinemada kadını hala en güzel ve en hülyalı haliyle, bir `glamour` öğesi gibi hatırlamak, onu sanki beyazperdeyi ışıtan kutsal bir varlık gibi görmek istiyorum. Belik kadınlara hayranlığımdan, belki bilinçaltı erkek egemen tavrımdan... Atilla DORSAY
238 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 230 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10