Sonucu Daralt
Kategori
(x)Sinema
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 230 kayıt bulunmuştur Gösterilen 192-208 / Aktif Sayfa : 13
Erken Cumhuriyet Döneminde Sinema, Seyir, Siyaset, Cumhuriyetin ilk yıllarını sinema ekseninde mercek altına alan bir çalışma. 1920 - 1940 yılları arasında Türkiye´de sinemanın algılanışına yoğunlaşan Serdar Öztürk, o dönemdeki sinema - iktidar ilişkisine dair bugüne kadar gözden kaçmış, üzerinde yeterince durulmamış veya yanlış blinen pek çok noktayı aydınlatıyor. Cumhuriyetin erken döneminde iktidarın gözünde sinemanın ne anlama geldiğini, yöneticilerin sinemadan nasıl yararlandıklarını veya yararlana
227 TL.
Yazar, kendisine 2004 yılı Genç Sosyal Bilimciler Ödülü kazandıran eserinden yola çıkarak hazırladığı bu kitabında, Türkiye´de 1960 Darbesi sonrasında ortaya çıkan toplumcu-ilerici atmosferin, Türk sinemasında toplumsal gerçekçilik akımının doğmasındaki etkisine ışık tutuyor ve bu akım hakkında detaylı bir inceleme sunuyor. Çok önemli bir sinema akımının tarafsız ve bilimsel bir gözle irdelendiği, akımın temel örnekleri olarak analiz edilen filmlerin eleştirel bir süzgeçten geçirilerek değerlendirildiği bu
195 TL.
Tükendi
''...iklimler ve rüzgarlar üzerinden geçerken gece ve gündüz haritaları çıkarmamıza yardım ediyor. Böylece bu çalışma, belirli politik iklimlwew, gwçtiğimiz yüzyılın belirli güçlü rüzgarlarına, çoğunlıkla üretimin, toplumsallığın mekanları kentlere, sanayileşen ve daha sonra da sanayinin görünür özelliklerinin el ayak çektiği bu kentlerede geçen zamanlara, ama en çok da gecelere uğrayan filmlerle bir anlama yorumlama yolculuğu olacaktır.
664 TL.
Sinemamızın `yakın takipçisi` Atilla Dorsay, 1990`ların başlarındaki çöküşten bugünkü `rönesansa` kadar Türk sinemasının serüvenini mercek altına alıyor. Yılda 6-7 filmin çekilip onların bile sinemalara gelemediği dönemden, tüm zamanların rekorlarını kırması beklenen G.O.R.A. filmi dönemine nasıl gelindi? Hangi filmler dönüm noktası oldu, hangi evrelerden geçildi, hangi başyapıtlar ya da fiyaskolar çekildi? Tüm önemli filmlerin eleştirileri ve genel çerçeve yazılarıyla, bu 15 yılın tüm aşamaları artık elini
360 TL.
Futbol ve Sinema - Meşin Yuvarlağın Beyazperde Serüveni`nde Tunca Arslan, yaşamı kavramaya en uygun araçlaran ikisiyle ilgili kapsamlı bir çalıma gerçekleştiriyor. Böylece 15 kategoride 150`yi aşkın yerli ve yabancı filmin künye bilgileri ve değerlendirmeleriyle ülkemizde ilk kez futbol ve sinema ilişkisini ele alan bir başvuru kitabı yayımlanmış oluyor. İnsanoğlunun yeryüzü yolculuğundaki neredeyse tüm güçlü duyguları beyazperdede ya da yeşil sahalarda yaşanabilir: büyük acılar, sevinçler, dayanışma, ihan
42 TL.
Tükendi
İnanılmaz, harika günler. Devrimci bir sanatın ilk adımları. Sanat hayatına atıldıklarında henüz ilkgençlik dönemlerini süren, büyücü Meyerhold`un çıkarları. 25 yaşında tüm zamanların en görkemli filmi "Potemkin Zırhlısı"nı çeken Eisenstein. En cüretkar denemeleri ve çılgınca arayışlarıyla Egsantrik Aktör Fabrikası. Hepsinin arkasında da, bütün yaratıcılığı ve görkemiyle, genç sinemacıların tüm yeteneklerinin önünü açan; onlardan bir tek hakkı, aptal ve sorumsuz olma, para basan bir makineye dönüşme ve köt
240 TL.
Burak kuru kuruya sinema tarihini veya sinemanın kamuoyundaki görkemli etkisini değil, sinemanın ta kendisini seven sinema yazarlarındandır... Seyrettiği filmin öyküsünü kendi öyküsü gibi gören, beyazperdeden içeri, öteki dünyaya dalıp geçen sinema yazarlarındandır. Yumruklarını sıkmaz, kendini kasmaz... Sever, sevişir filmlerle. Al Pacino´yu filan dost bilir kendine... İşte bu yüzden şimdi bir de Burak´ın kamerasından Hollywood´u okumak benim için apayrı bir tat. -Haşmet Baboğlu- Burak Göral biz
23.15 TL.
Tükendi
Evet, sinemaya artık kadınlar geliyor. Kararlı, inatçı, hatta kızgın ve radikal biçimde... Amaçları, dizginleri erkeklerin elinden almak ve en azından kadın filmlerini bizzat yönetmek mi? Yoksa çok daha gözüpekler mi?... Ama ben, kendi adıma, sinemada kadını hala en güzel ve en hülyalı haliyle, bir `glamour` öğesi gibi hatırlamak, onu sanki beyazperdeyi ışıtan kutsal bir varlık gibi görmek istiyorum. Belik kadınlara hayranlığımdan, belki bilinçaltı erkek egemen tavrımdan... Atilla DORSAY
238 TL.
Belli bir konumu, belli bir bakış açısını sunan filmler yasemenler, menekşeler sunuyorlar, kimileri de akasyaların açmasını bekliyor. Filmler, daha doğrusu bu kitabın ele aldığı melodramlar var olanı mı yoksa olması gerekeni mi sunuyor? Sunduğu ne olursa olsun sunarken kullandığı şifreleri çok akıllıca seçiyor. Toplumsal gerçekliği inşa eden kültürel temsiller sisteminin bütünlüğü içinde yer aldığı belli olmasın diye bize menekşelerle, yasemenlerle sesleniyor. Örgütlenmiş ya da düzenlenmiş temsil nasıl adla
249 TL.
?Aktörlük sanatının grameri sayılan bir yapıtı dilimize çevirmekle, yöntem yoksulluğu içinde kıvranan tiyatromuza, azıcık da olsa, bir yararımız dokunabileceği umudu içindeyiz. Sanat abecesinin A'sı yetenek ise B'si de eğitimdir. Eğitimsiz yetenek, yani B'siz A ne işe yarar, söyler misiniz? Dağdan kestiğiniz bir odunu kibrit çöpü ya da kürdan haline getirmek için nice baltalardan, testerelerden, bıçaklardan, rendelerden, tornalardan geçiriyorsunuz. Bir insandan bir aktör yaratmak için de eğitimin baltaların
210 TL.
"Filmlerimdeki ritim masa başında senaryodan doğar, kamera karşısında da yaşamaya başlar. Her tür doğaçlama bana yabancıdır. Eğer çabuk karar vermeye zorlanırsam ter içinde kalır ve korkudan kaskatı kesilirim. Film çekimi benim için ayrıntılı planlanmış bir yanılsamadır; yaşadıkça bana daha da aldatıcı görünen bir gerçeğin yanılsaması. Film, belge olduğu zamanın dışında bir düştür. Bundan dolayı Tarkovski sinema yönetmenlerinin en büyüğüdür. O, düşsel mekânlarda bir uyurgezerin güveniyle hareket eder, hiç a
200 TL.
´Ben önce bir hikâye tasarlayıp yazmak, onu senaryo haline getirmek ve sonra o senaryoya uygun oyuncular seçmek yerine, önce karakterlere kafa yormaya başlayıp, daha sonra onlar hakkında bir hikâye kurmayı ve yazmayı seviyorum. Hatta, bir vesileyle tanımış olduğum karakterlere uygun roller düşünmeyi daha çok seviyorum. Zaten bu yüzden, işe karakterleri belirleyerek yola koyulduğumdan, diyalog ve hikâye taslakları kaleme almak benim için çok daha kolay oluyor. Yine de önceden yazdığım metindeki hiçbir şeyi k
205 TL.
"Aslında her zamanki gibi çok güzel şeyler düşlemiştik. Biz ruhen bu kitabın belki de en fazla ve en net göstereceği gibi "umut mekânlarının" insanlarıyız. Umutsuzluk mekânlarından geçerken de kırılıp dökülüyoruz. Bu yüzden de hep bir yanımız eksik yazıyoruz ama olsun. O yüzden elinizdeki kitap, sarsıntılı bir tarihsel durumdan geçerken eşikte duran üç kadının umuda bakarak kırık ve kısık sesiyle söyledikleridir."
292 TL.
"Bazı insanlar bazı işleri diğerlerinden daha iyi yaparlar. Bu onların teknik konulardaki becerilerine ve o işe uygun zekâya sahip olma derecesine bağlıdır. Tıpkı piyano çalmak gibi. Herkes piyano çalmayı öğrenebilir. Bu, bazı insanlara çok zor gelebilir, ama öğrenebilirler. Piyano çalmayı öğrenemeyecek kimse yok gibidir. Değişik derecelerde piyano çalma becerisine sahip çok sayıda insan, piyanoyu ustalıkla ve basit bir teknik beceri üzerinde yükselen harika bir santa yaratarak çalabilir. Aynı şey sinematog
155 TL.
(...) İki öznenin birbirini "öteki"leştirmekten uzaklaştırıcı nitelikteki üst-göstergesel alan, film olgusunun başında, başlangıcında yer alan bilgisayar penceresi, görüntü göstergeleri, imleç, fare, tıklama sesleri, İnternet´e bağlanma etkileri, renkler sanallık/gerçeklik göstergeleri ve film olgusunun sürecinde dağılımını saptadığımız filmsel donanım ile " YOU´VE GOT MAIL"deki sinemasallığın ta kendisidir. Bir sinemasallık da en etkin ve etkili bir araç olarak kullanılmış, kimi markaların tanıtımı ayrıca
250 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 230 kayıt bulunmuştur Gösterilen 192-208 / Aktif Sayfa : 13