Sonucu Daralt
Kategori
(x)Şiir - Yerli
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 436 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
siccînde uyanmış gibi korkunçtu siren... çün bâzîçe yıkık burçlarımızdan düşüvermiş solgun tını... heyhat! ne bir işmâr, ne işâret, her şey kaçınılmaz sona doğru akıyorken... vurgun yedi genç günlerimiz... ah gül umarsız... koylarda telâşsız gemiler battı... liman boş... baktık ki dilârâ bize düşman... ve sularda şol tekdüze im kendini tekrar ediyordu...
110 TL.
"Şiirin işlevi, tüm öteki sanatlar gibi, iletişim kurmaktır. İnsanla dünya, dünyayla insan arasında. Şiir öyle bir dildir ki bilimin bile ulaşamayacağı gizler noktasına en yakın gider ve oradan aldığını en ulaşılmaz uçlara iletir." ... (Arka Kapak'tan) Bu son ciltte Sevda Kalicidir (1991, Halil Kocagöz Ödülü), Sonra Iste Yaslandim (1995), Sessiz Arka Bahçeler (1998, 1999 Antalya Altin Portakal Siir Ödülü) ve Uzak Bir Kiyida (2003, Dünyda Kitap Ödülü) yer aliyor. Tadımlık KIŞ YOLCULUĞU Karli bir bahçede
158 TL.
Türk şiirinin gençler için özel olarak seçilmiş en güzel örnekleri Yapı Kredi Yayınları Seçme Şiirler dizisinde Doğan Kardeş Dizisi, çağdaş Türk şiirinin en önemli şairlerinin seçme şiirlerini gençlerle buluşturuyor. Genç okurların, şairlerimizin şiir serüvenlerini kronolojik bir biçimde izleyebileceği dizinin son kitabı Gülten akına ait. Elimi uzatsam tutamasam Olanca sevgimi yalnızlığımı Düşünsem hayır düşünmesem Senin hiç haberin olmasa Senin hiç haberin olmaz ki Başlar biter kendi kendine o türkü
97 TL.
Bu kitap günümüz insanının Fuzûlî, Bâkî, Nedîm gibi şairlerin eserlerini kolayca okuyup anlayabilmesi amacıyla hazırlandı. Bu şiiri vücuda getiren 650 civarında dîvân ve mesnevînin yaklaşık 1.500.000 beyti taranıp eski edebiyatın nirengi noktaları madde başları haline getirilerek zengin örneklerle izah edildi. Osmanlı Şiiri Kılavuzu'ndaki madde başlıkları, bugün yanlış bir adlandırmayla daha çok "Divan Şiiri" diye bilinen edebiyatın temel kavramlarını örnekleriyle açıklıyor. Kılavuzu kullananların ellerine
250 TL.
Tükendi
"Parkeye gömüldükçe kararan zaman... Bardaklarda halkın mutsuzluk lekelerini eksiltiyor biriktiriyor dünya beni, benden ben çoğaldıkça sinecek köşe, ağlanacak insan yok olur. Uçalım desem bir şehzade rüyasına, kanatsa kanat pençeyse pençe duvarların mutsuzluğuna kemiklerimizi çivilesek, pencereyse pencere. Çocukluk balkonlarımdan kadın karınları atıverirsem asfaltta sıralananlara biblolarda tedirginlik bölünür, delinir olası sevgilimin retinası"
308 TL.
Şiir azıcık aklî, daha çok kalbî bir eylemdir. Şairin kastı konuşulduğunda birazcık aklı, daha çok ruhu konuşuluyor demektir. el-Ma'nâ fî batni'ş-şâir. der Araplar. Yani kasd-ı mahsusa şairin bâtınında, derûnunda, hâsılı ruhundadır. Ruh ise sırdır, akıl onu anlayamaz, kısırdır. Şiiri ruh anlar; akıl ise belki ve ancak yorumlar. Şiir, aklî düşüncenin kalbî idrake evrilmesidir. Şiir, aklın devrilmesi, kalbin anlamı devralmasıdır. Aslında muamma olan; sözdeki şiir değil, ruhtaki şuurdur. Kapalı olan, lafız
26 TL.
Tükendi
Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni / Ben yanarım gündüz gece, bana seni gerek seniNe varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim / Aşkın ile avunurum, bana seni gerek seniYunus Emre (1240-1320)Anadolu sahasında yetişmiş en büyük Türk şairi ve mutasavvıf. Hayatı hakkında kesin bilgi olmamakla birlikte Sivrihisar’ın Sarıköy adlı köyünde doğduğu, mezarının da oraya yakın bir yerde bulunduğu tahmin edilmektedir. Asıl adı Yunus Emre, mahlası ise Aşık Yunus, Derviş Yunus’tur. Emre kelimesinin türeyişi hakk
288 TL.
Cathay, dünyaca ünlü şair Ezra Pound'un kadim Çin şiirinden yaptığı çevirilerden oluşuyor. Bu özel seçkiyi Türkçeye çevirense İkinci Yeni'nin en önemli isimlerinden Ülkü Tamer. Böylece kadim Çin şiiri, iki büyük ustanın emeğiyle Türk okuruna sunuluyor.
302 TL.
Her şey yolundaymış gibi çıkardım yola, ne mutlu bana Atımı dürüstlüğün bahçesine bağlardım yalnız kalabilmek için Kimseye inanmadım kimseye güvenmedim bunda hata etmedim Ne öğrendimse yola çıktıkça öğrendim bir de yolda kaldıkça
142 TL.
Ey elbisesine bakıp da dilberi göremeyen! Âlemde kepenek altında erler gizlidir, dirsek vurup geçme! Dikkat et. Hınzır olma, her gördüğünü Hızır bil! Bu âlemde nice Serîler vardır seherlerde uyanıp da yol gözeten, yolcu gözeten. Tuhfe'yi hor görme. Hazine, vîrânelerde gizlidir. Şimdi bu vîrâneye gir de gizli hazinelerinden al. Sana yolda lâzım olacak. Ey gözümün nûru! Bu Tuhfe çam sakızıdır. Çoban'ın hatırını gözet de gönlün Arş'a değsin...
127 TL.
Asla ölmez gönlü aşkla dirilmiş olan Şu dünya listesinde kayıtlıdır ismimiz bizim' Hâfız... Büyük şiirin evrenini kuran şairlerden biri. Doğu'nun hikmeti, aşk anlayışı, neşesi, yaşama şevki ve şiirsel coşkusunun zirvesi. Aklı, gönlü, ruhu dünya gerçekliğinde kavrayıp oradan yücelten şair. Doğu'dan Batı'ya şöhret olmuş, asırlardır okunmuş, farklı dillere çevrilmiş bir efsane. Günümüz Türkçesinin tecrübeleriyle yoğrulmuş, özgün ve güncel bir çeviri ile bir kere daha karşımızda. Umut, güzellik, yüksek düş
364 TL.
Ahmet Kutsi Tecer, 4 Eylül 1901'de Kudüs'te doğdu. 1922'de Halkalı Yüksek Ziraat Okulu'nu bitirdikten sonra Paris'e gitti. Sorbonne Üniversitesi'nde öğrenimini sürdürürken Paris Ulusal Kütüphanesi'ndeki eski Türk yazmaları ve özellikle Karacaoğlan üstüne yeni belgeler bulmuştur. Bu çalışmalar ile dikkatleri üzerine çeken genç Ahmet Kutsi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü bitirerek öğrenimini tamamlamıştır. Öğretmenlik yaşamına Ankara Gazi Lisesi'nde başlayan Tecer, 1930 yılında S
134 TL.
İslâm Peygamberi, Saadet Asrı’ndan bugüne kadar Müslüman şairlerce övülmüş, bunlardan Hassân bin Sâbit ile Bânet Suâd yahut Kasîde-i Bürde adıyla meşhur şiirin sahibi Kâ ʿb b. Züheyr bizzat Allah Resûlü’nün iltifatlarına mazhar olmuşlardır. İslâmî Türk edebiyatı da peygamber sevgisi ile yanıp tutuşan gönüllerin aynası olmuş, bu konuda yüzlerce, binlerce edebî eser yazılmıştır. Fuzûlî’nin Su Kasidesi de bunlardan biri, türünün en güzeli, en başarılı olanı, belki Türklerin Bânet Suâd’ıdır. Su Kasidesi’nin şer
80 TL.
Geçti o dem Som zaman şimşekleriyle yalnızlıklardan Ve meclis-i mey pürhuruş idi. Sagâr yıkıldı belki Köpüklü dalgasına gri suların Ki gözler kulkul-i mînâya gûş idi. Müstağrak-ı tecellî-î hüsn olup / âteş rûhâna Bir bulut döküldü soyut renklerine umarsızlığın Artık çoktan beri yitirilmiş bir akşamdı gül Ki çamurlu sokaklarda bezm-i kadeh şûlepûş idi. Oysa sonsuz ufuklarda görmüştüm Titreşen ölümünü Can çekişen imgelerle bir agaaz-ı dâstânın Ve büyük mavilikten yola çıktım Ne lucien ne madame de bargeton
110 TL.
Koro: Kıralın ezgisi iki bölümdü. Biz bir bölümü çıkardık attık Yerine koyduğumuz sanki ölümdü Sayrı büyüyen bir çocuk büyüttük Koro başı: Ve çocuk elinde kanlı bir şişle Şimdi oymadadır ruhlarımızı Şimdi oymadadır ruhlarımızı...
110 TL.
Türk şiirinin en yalnız, en mutsuz, en umutsuz... bu yüzden de -mutlu değilse bile- en kalabalık, en umutlu şairinden kısa sürmüş uzun bir yolculuğun tüm konakları!... Öncü bir dil, sevgiyi bile acıtan bir duyarlık ve bütün mümkünlerin kıyısında yaşanan çaresizliğin son sığınağı: Uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum... ya da: Sizin alınız al inandım Morunuz mor inandım Tanrınız büyük amenna Şiriniz adamakıllı şiir Dumanı da caba Ama sizin adınız ne Benim dengemi bozmayınız Arz-ı Hal´den Dün Yok mu´ya tüm kit
202 TL.
dünyada çok önemli şeyler oldu ama ben de sizin eve baktım bir tayın bir taya baktığı bir tayın bir taya uzun uzun baktığı bir tayın bir tayı bıraktığı gibi dünyada çok önemli şeyler oldu atlar yalnız kalmamak için bu kadar koşarlar diyen o at yalnızlar koşarken de yalnızdır diyen o at yalnızlar öperken de yalnız ben sana sımsıkı sarılırken de o at buramdaydı bu ses nereden geliyor dediğim o gün göğsümdeki at kardeşlerim göğsümdeki at yere uzandı dünyada çok önemli şeyler oldu hem ölmedim yüzükoyun hem alnı
186 TL.
Yakınlara küstün , yakınlara küsme Uzaklar her zaman gerçek değildir Dünyaya küs dünyanın haberi olmasın Unutma hep çocukluğun kenarındasın İnsan her akşam bir özür arar kendine Çünkü eve dönen herkes biraz cesurdur Konuşmak , yürümek ve uyumak arasında ‘'Tabip olmayana yaran sardırma''
142 TL.
"Toplu Şiirler", ilk basımı 1988 yılında yapılan "Uzak Fıntına"dan, Ahmet Güntan'la birlikte yayımladıkları "Voyıcır 2"deki (1990) "Sarartı / Safran"a; "Seriler Kitabı"ndan (1991) "Kuzey Defterleri"ne (1992); "Buhurumeryem"den (1994) "Divanü Lûgat-it-Türk"e (1998), Lale Müldür şiirinin geçirdiği aşamaları toplu halde gözlemleyebilme imkânı sunuyor. Saatler / Geyikler'de doruk noktasına ulaşan Lale Müldür lirizminin izlerini sürebilme imkânının yanı sıra şairin ilk şiirlerinden başlayarak şiirinin ayrılmaz ö
156 TL.
Tükendi
Ben hep seni yazarım, okuyan şiir zanneder. Şiir aşkın sözcüklerde görülme halidir. Bana neden aşk şiirleri yazdığımı soruyorlar, gülüyorum. Onlar seni tanımıyorlar ki. Şiir, harfleri, kelimenin kalbine damlatma, beş duyuyla kâinatı tanıma sanatıdır. Şiir, sözcükten evler kurmaktır. Şiir, duyguların çağlaması değil, yüreğin ağlamasıdır.
438 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 436 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2