Allah'ın Rızasını Arayanların Yolu
Muhtasarın muhtasarı, yani özetin özeti olan bu kitap, adeta bir kaynaktan fışkıran ve dört kere süzgeçten geçirilerek adeta imbikten süzülmüşçesine saf ve temiz hale getirilen bir pınar gibidir. Şöyle ki: İmam Gazali'nin İhya Ulumiddin adlı kitabını, İbnu'l-Cevzî imbikten geçirmiş, ondaki sağlam ve sahih görüşleri alıp bazı çıkarmalar ve eklemeler yaparak Minhacu'l-Kâsidîn adlı kitabını yazmıştır. İbn Kudame el-Makdisî de bu kitabın sadece ahlak ve edeb konularını özetley
Kulluk Bilinci Beşir İslâmoğlu
Ahiret Bilinci Hasan Eker
Namaz Bilinci Hasan Hafızoğlu
Sanat Bilinci Ahmet Kalkan
Devlet Bilinci Ahmet Mercan
Kültür Bilinci Hasan Ali Kasır
Ümmet Bilinci Atasoy Müftüoğlu
Şehâdet Bilinci Hasan Eker
Ahlâk Bilinci Hüseyin Caneri
Kuran Bilinci Abdullah Ali
Sünnet Bilinci Beşir İslâmoğlu
Zaman Bilinci Ekrem Sağıroğlu
Dua Bilinci Hasan Eker
Bilgi Bilinci Ekrem Sağıroğlu
Aile Bilinci Aysel Zeynep
Sağlık Bilinci Sefa Saygılı
Cihad Bilinci H. Kerim Ece
Takva Bilinci
Sen!
Mutsuzluk kalesinin en karanlık zindanında müebbete mahkûm olan. Boşuna bekleme, sen sessiz kaldıkça hayatına mutluluğa dair bir ışık zerresi dahi sızdırmayacaklar!
Aksine hayatının huzur veren her anını tek tek çekip alacaklar ellerinden. Yaşamın olupbittiye getirilirken bütün suçu da senin üstüne yıkacaklar! Kişisel gelişim diyecekler, NLP diyecekler, senin elinle en sevdiklerinin de hayatını zindana çevirmek için ne gerekiyorsa sana yaptıracaklar.
Temiz kalbini egonun çamurlu yollarında Kibrin karan
Efendim; Hakka Adanmış GENÇLİK adlı eserinizde vermek istediğiniz mesaj nedir? Bu eserin yazılış gâyesini kısaca îzah eder misiniz? İnsanoğlu, ilâhî imtihana tâbî bir varlık olduğu için, hayra da şerre de istîdatlı olarak yaratılmıştır. Yani hepimizin fıtratında, fücûra da takvâya (iyiliğe de kötülüğe) meyil vardır. Hazret-i Mevlânâ bunu şu teşbihle îzah eder: Ey Hak yolcusu! Gerçeği öğrenmek istiyorsan; Mûsâ da, Firavun da ölmediler; bugün senin içinde yaşıyorlar, senin varlığına gizlenmişler, senin gönl
Peygamberin dine birkaç hüküm koymasıyla,hepsini koyması arasında fark yoktur.Eğer peygamber birkaç hüküm koyabiliyorsa hepsini koyabilirdi.Din kendisinin uydurduğu bir din olurdu.Rasulullah'ı da dinde 'şari' kılmak,onu rabb ve ilah edinmektir.Bu da resmen şirktir.
Gönül isterdi ki,peygamberimiz ile aynı çağda yaşayalım,ona sahabe/arkadaş olalım;böylece ona karşı Yüce Allah'ın emrettiği şekilde hürmet ve itaat gösterelim.Böyle bir imkanımız olmadığına göre,bize düşün ona uymak,onun izinden gitmek olmalıd
Dört Halife Dönemi, İslam tarihinde Hz. Muhammed'in vefatından sonra halife seçilen Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali'nin halifeliklerini kapsayan dönemdir (632-661). Bu dönemde sınırlar batıda Trablusgarp, doğuda Horasan ve kuzeyde Kafkasya'ya kadar genişletildi. İslamiyet, Arap yarımadası sınırları dışına taşarak, Asya ve Afrika'daki çeşitli kavimlerce benimsendi. Yeni kurulan İslam devletlerinin siyasi ve hukuki temelleri atıldı. Fakat Hz. Osman ve Hz. Ali döneminde ortaya çıkan iç çekişmeler
İnsan, bir iradeye yani seçme yetisine sahip bir varlık. İnsana verilen bu özellik, onu biyolojik bir varlık olmaktan çıkararak ahlâkî bir varlık haline getirmekte. Bu yüzden, seçme yetisine yani iradeye sahip varlık olarak insanın bir kaideye, temel bir ilkeye sadakatle bağlanarak davranması gerekiyor. Biliyoruz ve hissediyoruz ki, kötülükten ve haksızlıktan çekinmek , hakikate ve iyiliğe hizmet etmek zorundayız. İşte bu vicdanî zorunluluk ya da görev duygusu psikojiye, mantığa ve estetiğe sıkıca bağlı o
Evlilik
Ailenin önemi
Evliliğin faydaları
Evliliğe Hazırlık
Yuva kurarken
dikkat edilecek hususlar
Eşlerin seçimi
İdeal bir hanım örneği
Nasıl bir damat?
Evlilik teklifi
Düğün hazırlığı
Mehir
Zifaf
Örnek bir evlilik
Akıllı davranmak
Şakalaşmak
Dindarlık
Cömertlik
Sadakat
İtaat
Hizmet
İffet
İsraftan kaçınmak
Çocukları iyi terbiye etmek
Mutsuzluk sebepleri
Çocuklara karşı görevler
Ana babaya karşı görevler
Sahabi, gönlü iman nuru ile dolu olarak Allah'ın Sevgilisini bir kerecik gören, yahut Kâinatın Efendisi tarafından bir an görülmüş olandır...
Bizzat Resûlullah'ın:
Benim ashabım, yıldızlar gibidir; hangisine uyarsanız, doğru yolu bulmuş olursunuz! buyurduğu büyük insanlar.
Sahabi, derecede nebiler ve resullerden sonra insanoğlunun en üstün ve en ileri tabakası olduğu gibi, kendi içinde de derece derece ve tabaka tabaka...
Onlar, Kâinatın Efendisi tarafından hususi bir ölçü ile kendilerine tayin olunan me
Hz. Peygamberin tavsiyeleri kapsamlı ve çeşitlidir. Bu küçük kitapçık, sevgili Peygamberimizin babalar, çocuklar, ana-babaya iyilik etmek; selamlaşmak, hasta ziyareti, cenazeye katılmak, komşu hakları, yolda takınılacak edep gibi müslüman'ın müslüman üzerindeki hakları konularındaki tavsiyelerini içermektedir.
Ayrıca bir Müslüman'ın bir gününü ve hayatını kapsayacak şekilde Allah'a ibadet ve tâat içerisinde geçirmesine yol açacak zikir ve dualarla ilgili olarak Hz. Peygamberin tavsiyelerini de bu kitapçığın
Lanet etmek, lanetli olmak, lanetli olanlara kayıtsız kalmak, lanet sebebi olan durumları düzeltmemek insanın hem kendine hem de diğer insanlara ve çevreye zarar vermesi demektir. İslâm'da Lanetliler, Toplumsal Yaralar Kitabı, Müminlerin lanet sebebi iş ve davranışları öğrenmeleri, bu gibi hal ve tavırlar içindeyseler derhal vazgeçmeleri, böyle tutum ve davranışlara girişmemeleri, yaşadıkları ortamda lanet sebebi iş ve davranış sahibi kişiler ve durum varsa onlara engel olmaları, onları düzeltmeleri, mümkün
Tebliğimizi, ilgili rivayetlerde üzerinde durulan önemli konulara göre belirleğimiz şu başlıklar altında sunacağız;
Halife Mansur'un Yeni Bir Başkent Kurmasının Sebepleri
Yer Tespitiyle İlgili Çalışmalar
İnşaat Faaliyeti
Bağdat Adının Menşei Hakkında Aktarılan Görüşler
Bağdat Hakkında Bazı Sözler
Her Müslüman Yürüyen Kur'an olmak mecburiyetindedir. Yürüyen Kur'an demek, Müslümanın hayatının Kur'an ölçülerine göre olması demektir. Her şeyinin Kur'an gibi olması demektir. Müslümanın hayatının Kur'an'ı aksettirmesi demektir.
Hepimiz Kur'an'ın aynısı olalım.
Nasıl mı?
Cevapları bu kitapta...
Cümle alem diyebileceğim bir çoğunluğun ölümden korkması dikkate alınırsa, bu konunun mutlaka kitlelere anlatılması gerektiği anlaşılır. Ölüm bir gerçek. Ölümden kaçış yok. Peki Biz ne zaman öleceğiz? Bugün mü? Yarın mı? Bu hafta mı? Bu ay mı? Bu yıl mı? Hangi ayda, ya da hangi senede? Bu gerçeği bilenler ölümden kaçışın olmadığını anlayacaklar.
Tevbe kapısı! Kabir kapısı! Tabut kapısı!
Ve... Bir gün bize de Ölmüş diyecekler.. Hepimiz mazi olacağız.
Nasıl öleceğiz? Cevabını Peygamberimiz (sav)'in dilinde
"İblis, Adem aleyhisselam'ın cennetten çıkmasına çok sevindi. Ancak denizin dibine dalış yapan bir dalgıcın bu inişinin bir de çıkışının olduğunu bilemedi.
Bugün kendin için bir şey satın al! Çünkü bugün çarşı var, paran var ve her şey ucuz. Öyle bir zaman gelecek ki ne azını ne çoğunu bulamayacaksın. Sana seslenen peygamberine kulak ver ve zamanın kıymetini iyi kavra.
İstiğfar ile var ol ve istiğfar ile yeni bir hayata başla."
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.
Alışveriş Sepeti
