Sonucu Daralt
Kategori
(x)Hikaye - Öykü
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 960-980 / Aktif Sayfa : 49
Bir coğrafyayı, oranın insanını en iyi yansıtan aynalardan biri edebiyattır. Bu aynadan o coğrafyanın ruhundan doğmuş düşler, gerçekler yansır. Doğu öyküleri seçkisi işte o aynalardan biri. Türkçe yazan, Türkiye´nin doğusunu anlatan on dört yazardan seçilmiş bu öyküler, Doğu´nun ruhundan doğmuş düşleri, gerçekleri anlatırken sonsuz edebiyat zincirine ekleniyor. Bu zincirin halkaları okuru zorlu, vahşi, esrarengiz bir coğrafyaya, insanın iç dünyasının esrarengiz alemine götürüyor. Tarih boyunca gelip geçmiş
118 TL.
Öyle derin uykulu bir hayalle bakmıştım ki ona… Girdaba dönüşen, körleşmiş bir kuyu gibi… Gün ışığının sızamayacağı, dipsiz derinlerde bir rüya gibi… Ki, hikâyesi açıldı önümde… Hayır, uyumuyordum. Onun hemen arkasındaydım. Ki, hikâyesine yürüdüm adımsız… *** Hekimoğlu’nun çarpıcı anlatımı okuru daha ilk satırlardan Kavrıyor, teslim alıyor. Çağdaş Türk Hikâyeciliğini iyi özümsemiş bir yazarla karşı karşıyayız….. Mario Levi
180 TL.
Bu kitap yazıya geçebilmiş bazı seferberlik hikâyelerinden bahsediyor; ama siz onu seferberlik hâlleri diye okumalı ve anlamalısınız. Bunlar alışageldiğimiz kahramanlık hikâyeleri değil; seferberlik, cephede çarpışan askerden çok geride bıraktıklarının hikâyesidir çünkü ve biz o hikâyeleri hemen hiç bilmeyiz. Cephedeki harpten gerilere düşen kıtlık, korku, ümitsizlik, hasret, hastalık, perişanlık ve yoksulluk gibi âfetlerdir; öyle hâller ki, eminim o hayat levhalarını yaşamak zorunda kalan geridekiler,
266 TL.
Rasim Özdenören´den toplumsal zeminde yaşanan metafizik çarpılmanın, toplumsal dağılmanın, bireysel sapmanın trajik destanı…
17 TL.
Tükendi
Sesi ta yüreğinde gelmiyor. Sözcükler ağız boşluğunda hatta dudaklarıyla dişleri arasında çarçabuk yapılıyor, birbirine bağlı minik zincir halkaları gbi şangır şungur boşanıyor. Ne söylediği anlaşılıyor ne de söylediğinde bir mânâ var... Hep üst perdeden konuşması da cabası... Bir şey diyecek olsam konuşmaya konuşmaya sesim çıkmaz olmuş. Yağmurda kalmış yavru kediler gibi miyavlıyorum konuşmak yerine. Adam yerine koymuyor bu yüzden beni. Çok konuşuyor çok...
156 TL.
Anadolu insanının büyük kentlerdeki çekingenliğini, ürkekliğini, uyanık tipler tarafından kandırılıp dolandırılışını, gariban köylülerin oranın ileri gelenleri tarafından ezilişini; dalgacı, yiyici kişileri ve yaşamlarını anlatan bu öyküleri okurken, büyük ustanın kalemine bir kez daha hayranlık duyacaksınız.
190 TL.
GENÇ İŞADAMI uçağa binmek üzere havaalanına geldi ve bilet denetimi yapılan masaya giderek elindeki valizleri teslim etti. "Biletimden anlayacağınız gibi, New York´a gidiyorum" dedi. Sonra da, valizlerini göstererek sözüne devam etti: "Ancak verdiğim yeşil valizin Londra´ya, mavi olanın da Paris´e gitmesini istiyorum." Görevli bayan, adama şaşkınlıkla cevap verdi: "Özür dilerim efendim ama, bunu yapmamız mümkün değil." Genç adam gülümseyerek: "Bunu duyduğuma çok sevindim" dedi. "Geçen yıl yapmıştınız
100 TL.
Murathan Mungan´ın Kırk Oda kitabı ilk kez 1987´de yayımlanmıştı. Yazar daha o sıralar, zaman içinde kırk öyküden oluşacak bir büyük toplama çalıştığını söylüyordu. 1999´da Üç Aynalı Kırk Oda, ilk kitaptan tam yirmi yıl sonra şimdi de Yedi Kapılı Kırk Oda geldi. Kitapta yedi öykü yer alıyor: Dumrul ile Azrail, Kan Kalesi, Robenson ile Cruose, Mavisakal, Hamlet ile Hitler, Wagner Körfezi, Güvercin Gömleği. Varoluşun, kendini var etmenin yedi kapısına işaret etmeyi, giz düşürmeyi amaçlayan bu öyküler, Mur
43.5 TL.
Tükendi
Töreler uygulanırken kararları erkeklerden oluşturulan aile meclisleri alır, infazları erkekler yapar... Töre genç kızları öldürür, anaları ise yaralar... Kadınlar şiddetin hem önünde hem arkasında mağdur olarak bekletilir! Arkada bekleyen kadınlar analardır... Onlar, çocukları gözlerinin önünde öldürüldüğünde karşı gelemez, direnemez ve ağlamaktan başka hiçbir şey yapamazlar. Çünkü namlular kızların kafasındayken bağnaz gelenekler Demokles´in kılıcı gibi her zaman anaların boynundadır! Her tör
145 TL.
Bana zaman zaman “binalara iyi bak! onlar insana çok şeyler ifade eder” derdi. Bak her biri bir diğerinden çok farklı. Her birinde ayrı bir insanın emeği var, görüşü var. Kapısı, balkonu, penceresi çok farklı. Geçmişi buralarda kolayca bulabilirsin, anlayabilirsin diye bilgiler verirdi. • Motosiklete binemeyen çocuk • Mutluluğu bulan adam • Dayı olmazsa amca • Koltuğun rahatı • Bir garip adam • Plajdaki çift • Tetik çeken işaret parmağı • Bir ihtiyar adam • Ahmet Efendi’nin yüreği • Adını sen koy
14 TL.
Tükendi
Çağdaş İran edebiyatının temsilcilerinden Cafer Sadeghi´nin iki öyküsü yer alıyor bu kitapta: Bataklık ve Ben Sabaha Kadar Uyanığım. Yalın ve sade bir dille yazılan bu öyküler ilk bakışta bireysel hikâyeler izlenimi verse de, anlattıklarında devrim sonrası İran´da gündelik hayatın izlerini görmek; siyasi tartışmaların, çıkmazların, eylemlerin izlerini sürmek mümkün. Sadeghi toplumsal bir haletiruhiyeyi yansıtıyor öykülerinde.
145 TL.
Okul sıralarında dirsek çürütürken, harçlıklardan artırılan az bir parayla yeni şeyler almanın sevincini yaşarken, bilgisayar başında chat yaparken, okul servisinde yol alırken, yağan kar taneciklerinin düşüşünü izlerken… Gerçekçi, şaşırtıcı, düşündürücü, hüzünlü, neşeli hikâyeler… Gerçekçi… Herkesin hayatından renklerin yer aldığı sıcak bir dost sohbeti… Şaşırtıcı… Hikâyenin dingin sularında akarken önünüze ansızın çıkan şelalenin çağıldayan hırçın suları… Düşündürücü… Toplumsal ikiyüzlülüklere vurula
101 TL.
Orhan Kemal denilince akla ilk olarak romanlar gelir. Her okurun yaşamında silinmesi imkânsız izler bırakan, yaşamın kirlettiği dünyaya temiz, ferah bir nefes gibi dolan romanlardır bunlar. Bu nedenle okurlarda yarattığı hayranlık haklıdır ama, bu durumun Orhan Kemal´in öykücülüğüne haksızlık ettiği de bir gerçektir. Usta bir romancı olduğu gibi usta bir öykücüdür de o. Bu kitapta yer alan öykülerinde Orhan Kemal, küçük anların gerisindeki kocaman, geniş, engin yaşama ve sonsuz olan insana dair birçok şey s
24 TL.
Tükendi
İngiltere´de daha çok şiirleri ve Goethe, Hölderlin gibi klasik Alman şairlerinden yaptığı çevirilerle tanınan David Constantine’in ilk öykü kitabı Başka Bir Ülkede. Kitap, A. S. Byatt ve A. L. Kennedy gibi önemli yazarların övgülerini aldı, yayımlandığı 2005 yılında Independent ve Guardian gazeteleri tarafından yılın en iyi kitapları arasında gösterildi. Constantine’in öyküleri, kimi zaman insan hayatlarını geçmişin su yüzüne çıktığı bir anda, kimi zaman ise tam da şimdinin kendi ağırlığına dayanamayıp ç
196 TL.
Değişme cesretini gösterme ve engelleri aşma üzerine bir öykü
145 TL.
Tükendi
Yan hücreden gelen ağlama sesiyle döndü düş sıcaklığından soğuk gerçekliğe. Koridorun diğer ucundaki hücrelerde neler olup bittiğini anlamakta zorlanmadı. Bu kez bağırma sırası hayata dönemeyenlerindi. Bitti dedi diğer hücredeki ağlayarak. Gecenin ortasına düşen Bitti sözlerini ne çok duymaya başlamıştı Hüseyin. Bitti günlerce süren ya ölüm orucuydu, ya da asmaktı yalnızlığa kendini. Asmış diyen bir başka ses vardı koridora düşen. Hayır, hayır, çıkarın beni buradan, delirmek istemiyorum. diye bağıran diğer
80 TL.
“Çivili Sandıklar” hikâyesinin yazarı Fikret Ürgüp çivisiz ve sandıksız yaşamıştı ömrü boyunca. Nesi varsa ortadaydı. Açık seçik, sahici…Yaşarken de ölürken de… Şizofreni dünyasında yaşayanların kırılganlıklarında… Ahmet Hamdi Tanpınar´ın mektuplarında ve bakışlarında… Kışta… Portakalda… Lautreamont’da… Mina Urgan´ın gözyaşlarında… Behçet Necatigil´in odasında ve anlayışında… Özdemir Asaf´ın telaşında… Nerval´in ´Aurelia´sında… Sait Faik´in yaşama sevincinde ve daha çok yaşayabilmesinde… Asaf Halet Çelebi´n
88 TL.
Tükendi
Her insan, çağına tanıktır, çağının bir tanığıdır., ama kavrayabildiği kadarıyla. Bu tanıklıkların “yalancı şahitlik” haline gelmemesi için emek sarf etmek gerekir. Fakat “çöplüğe bakan” bir balkonda çay içmeyi “keyif” sanacak kadar maddi cenderelerin içine sokulmuş insanlarda bunu beklemek haksızlık olur. O halde “doğrucu şahit” olmaya yazgıların, yani okumuşların yani entelektüel sıfatını taşımaya hak sahibi olacaklarını düşünenlerin tanıklıklarını aktarmaları gerekir, “kötü tanıklık iyisini kovmasın diye
52 TL.
Gülüşün Gizi, İran halkının kültüründen ve masallarından ortaya çıkmış hikâyelerden oluşuyor. Aşkı ve hasreti, kaderi ve kabullenmeyişi, israfı ve lütfu anlatıyor. Bazıları klasik İran edebiyatından esinlenilmiş olan öykülerin çoğu, dilden dile nesiller boyu aktarılan masallardan geliyor. Bu masalların asıl kaynağı ise, geçmişin derinliklerinde çoktan kaybolmuş… Çarşılarda ve kahvelerde usta anlatıcılar tarafından anlatılan bu masallar, dünyaca ünlü şairler Rumi ve Firdevsi sayesinde tüm dünyanın ilgisi
115 TL.
James Mellaart´ın 1961´de başlattığı kazılardan neredeyse 30 yıl sonra, 1993´te Çatalhöyük´te çalışmaya başlayan öğrencisi İan Hodder, yepyeni bulguların ışığında Çatalhöyük´ü gündeme taşıyor. Çatalhöyük-Leoparın Öyküsü, Hodder ve ekibinin Anadolu´nun kalbine açılan yolculuklarının ilginç bulgularını ortaya koyuyor. Hodder´in anlatımına, 150´ye yakın fotoğraf, çizim ve illüstrasyon eşlik ediyor..
608 TL.
Tükendi
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 960-980 / Aktif Sayfa : 49