Bu kitap, rastgele bir derleme, yahut, herhangi bir akaid kitabının tercümesi değil; tam anlamıyla bir Akaid kitaplığıdır. Adeta mikrofilmle bir cilt içine sığdırılmış bir inanç külliyesidir.
(Yaşar Nuri Öztürk`e eleştiriler) Modernizmin İslam Dünyasında ki görüntüsü, değerleri bozulmuş, istikameti değişken ve tutarlılıktan yoksun bir düşünce ortamının oluşması şeklinde ortaya çıkmıştır. İslam kültürü ise; yine Müslümanlar tarafından, modern zamanlarda pervasızca tahrip edilmeye çalışılmaktadır.
Bu bağlamda, özellikle 70`li yıllardan itibaren giderek ivme kazanan bir sapma söz konusudur. Adına geleneksel denen değerlere karşı başlatılan bu mücadele, aslında ifadesini, Kur`ân ve Sünnette bulan e
"Müslümanların Hristiyanlığa Karşı Yazdığı Reddiyeler" adı ile ele alınan konu, aslında bir İslam düşünce tarihini ifade eder. Böylece, İslam`ın zuhurundan zamanımıza kadar gelen on beş asırlık bir dönem içinde; İslam ilahiyatının, Hristiyan teolojisine bakış açısını tespit etmek gibi çok geniş bir konu karşmıza çıkmaktadır.
Bu kitabın amacı, İslami düşüncenin Hristiyanlığa bakış açısını, tarihi bir gelişim içinde sadece ana hatlarıyla göstermek ve bu konuda İslam bilginlerinin delilerinin geçerliliğini te
Allah-alem ilişkisi problemi, İslam kelamının olduğu kadar, felsefe ve tasavvufunun da en önemli konusudur. Bütün dinler, hatta bütün felsefi ekoller bu probleme kendilerine göre bir bakış açısı getirmişlerdir. Vahye dayalı dinler, Allah-alem ilişkisine daima insan unsurunu ön plana alarak bakarken, buna karşılık Aristo ve O`nun gibi düşünen filozofların, hem insanı ve hem de Tanrı`nın yaratıcılığını gözardı etmişlerdir.
Değişik yönlerden ele alınan bu mesele, kalem ilminde Allah`ın sıfatları açısından ince
Garplıların son bir iki asır içinde ancak muharraf dinlerinin rağmına elde elde edebildikleri maddi refah ve terakki, gurur ve cesaretlerini arttırmış ve bu durum, beşeri nasiplerin en büyüğü olan İslam a karşı ona - sırf şeklen inanmış olanların - liyakatsizliklerinden istifade ile her sahada hücuma - belki - en az zararla bertaraf edilebilenleri Askeri olanlarıdır.
Garbın gerçekleştirmeye muvaffak olduğu sanayi inkılabının ilk saflarından başlayarak gitgide tevali eden mağlubiyetlerimiz, Türk münevverini
Son devrin mütebahhir alimlerinden İsmail Fenni efendi (1855-1946) kalemini daha ziyade İman Hakitakleri etrafında kullanmıştır. İşte bu sebeplerdir ki; onun ilk tab'ı Latin Harfleriyle ve Küçük Kitapta Büyük Mevzular ünvanı ile yapılmış bulunan bu eserini yeniden neşrederken onu mevzuuna daha uygun bir surette İman Hakikatleri etrafında Suallere Cevaplar tarzında isimlendirdik. Merhum İsmail Fenni efendi' nin bu hacmen küçük fakat manası büyük olan eserini neşretmemiz, bize neşriyata başladığımızdan beri h
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.
Alışveriş Sepeti
