İki süpergüç neredeyse yarım asır boyunca birbirleriyle mücadele ederek Üçüncü Dünya Savaşı için hazırlık yaptılar. Fakat bu savaş bir türlü gelmedi; gelemezdi ve asla da gelmeyecekti. Zira o, yıllardır burnumuzun dibinde yaşanıyordu. Ancak literatüre, Üçüncü Dünya Savaşı olarak değil de Soğuk Savaş terimiyle geçtiğinden çok az kimse bu gerçeğin farkına vardı. Bu amansız kavganın sürdürüldüğü 45 yıl boyunca bir taraftan liderlerin kendileri barış türküleri söylerken, öte yanda tamburları savaş marşı çaldı
Araplar... Yahudiler... ve diğerleri... Filistin... İsrail... ve Ortadoğu... Yurt arayışı... Vaatler... ve hayal kırıklıkları Savaşlar... Barışlar... ve çözümsüzlükler... "Arap - İsrail Uyuşmazlığı", bu önemli konuları tarihsel gelişimi içerisinde aktörleri ve dönüm noktaları ile farklı boyutlarda ele almıştır. Bu da okuyucuya günümüzdeki olayları anlamada ışık tutacaktır.
Bu çalışma uluslararası ilişkilerde ve özellikle Ortadoğu bölgesinde yirmi birinci yüzyılda kendini hissettirecek olan ´´su meselesi´´ nin Türkiye ve Suriye açısından değerlendirilmesi ve tarihi süreç içinde konu ile ilgili gelişmeleri toplu biçimde ortaya koyabilmesi için ele alınmıştır. Fırat ve Dicle Nehirleri, antik çağdan beri, üzerinde yeşeren medeniyetlere kucak açmış ve gelişmlerine imkan sağlamıştır. Yirmi birinci yüzyıla girdiğimiz şu günlerde ise bölge bağımsız üç devletin egemenliğindedir. Fakat
Rusya Federasyonu´nun dünya sistemindeki yerini bilmek, Uluslararası İlişkiler bilimi açısından son derece önemlidir. Bu eserde geçmişte bir süper güç olan SSCB´nin varisi Rusya Federasyonu´nun, değişen uluslararası sistemdeki yeri, ülkenin dış politikasını inceleyerek tespit edilmeye çalışılmıştır. Rusya´nın dış politika dinameklerini araştırmanın, özellikle 11 Eylül saldırısı sonrasında uluslararası ortamda meydana gelen gelişmeler açısından yeni uluslararası yapının, tanımlanması konusunda yardımcı olaca
Elinizdeki çalışma, Türkiye - AB ilişkileri konusunda, ağırlıklı olarak 2004 yılından itibaren yaşanan tartışmaları irdelemek ve Türkiye'nin tam üyelik müzakere sürecinde yaşaması kaçınılmaz olan dönüşümün boyutlarını ortaya koymak amacıyla derlenmiştir.
Kitabın hazırlanması sırasında, AB'nin uluslar üstü (supranasyonel) yapısı, felsefesi, Avrupa cephesindeki bakış açısı metodolojik olarak tartışmaların zeminini oluşturduğundan dolayı, öncelikli olarak ortaya konulmuştur. Bu sayede, Türkiye'deki tartışmal
Bu kitap, bir Afriavrasya ülkesi olan Türkiye´nin, bulunduğu özel coğrafi konumun ve tarihi bağların kendisine yüklediği sorumluluklar ve değişim çerçevesinde bir Merkez Dünya olan Ortadoğu´ya ve Ortadoğu halklarına bakışını incelemektedir. Ortadoğu´da çözüm bekleyen sorunların temel ve tarihî sebeplerine; uluslararası ticarî, stratejik ve kültürel politikaların oryantalist ve sınırlayıcı etkilerine de dikkat çekmektedir. Kitap, 1908-1945 arası iç ve özellikle Mustafa Kemal Atatürk dönemi politikalarını kon
İnal Batu´nun kitabında yaptığı değerlendirmeler, dış politikamızla ilgili son tartışmalara katılanların büyük bir kısmına zarif bir uyarı gibidir.
Dış politika konularını, tüm faktörleri göz önünde tutarak ele alma uyarısı..Klasik benzetmeyle, sadece önündeki ağacı değil, diğer ağaçlarla birlikte, tüm ormanı da görme uyarısı...Ülkemizin bugünkü siyasi konjonktüründe bu gibi uyarılara ne kadar büyük ihtiyaç olduğu ortadadır. İç politika gibi dış politikayı da artık, olayları izlemek, öğrenmek, sonuçlarını
Çinin dünya politikasında hakimiyetini ilan etmesi Tayvana bağlıdır.Çin, ABDye rağmen Tayvanı merkezi yönetime bağlaması halinde, bu Çinin dünya politikasının yeni hegemonik belirleyicisi olduğu anlamına gelecek, aynı zamanda Çinin küresel alanda rüştünü ispat etmesi olacaktır. Dolasıyla, Çinin sadece süper güç olması Tayvan sorununu ulusal çıkarları doğrultusunda çözmesine bağlıdır
Türkiyede Çin, sadece tekstil ve ucuz mallarıyla gündeme gelmekte, politik ağırlığı ise göz ardı edilmektedir.
Kitabında, Türkiye´nin iç politika ve dış politikada karşı karşıya olduğu sorunları inceleyen ve çözüm önerilerinde Atatürkçü düşünce sistemini esas alan Doç. Dr. Hüner Tuncer, öncelikle şu konular üzerinde durmaktadır:
Güzel Türkçemizi Yitirmekteyiz; Üniversitelerimizin Hal-i Pürmelali...; Aydınlarımızın Ürkekliği; Bayın-Yayınımızın Yalakalığı; Düyun-u Umumiye´nin Bugünkü İsmi IMF!; Yabancılara Peşkeş Çekilen Topraklarımız; Avrupalılaşmayalım Çağdaşlaşalım!..; Lozan´dan (1923) Lüksemburg´a (2005); Kıbrıs
Bu kitapta, Soğuk Savaş sonrasındaki kritik dönemde, günümüze kadar devam eden süreç içinde, Türk dış politikasının yönü, niteliği ve karakteri incelenmeye çalışılmıştır. Öncelikle Türk yetkililerin tehdit algılamalarında ve Türkiye nin stratejik öneminde ortaya çıkan yeni durum ile birlikte Türk dış politikasıyla alakalı aktörler, algılamalar ve faktörlerde beliren değişimler üzerinde yoğunlaşılmıştır. Türkiye nin iç gerçekleri ve imkânları ile bunlarda yaşanan gelişmeler de ele alınarak, Türk dış politika
Türkiye savaş nedeni saydığı bir oluşumla karşı karşıya: Kürt devleti. Bu nokta, Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilerin de düğümlendiği yer. Bu düğüm ya Türkiye nin kırılıp dökülmesi ya da yeni bir dünyada kendine yer aramasıyla çözüm bulacak. Çünkü Irak savaşı sonrasında Amerika artık Türkiye nin sınır komşusu.
Türkiye de, kavramlar ve argümanlar yerine duygularla konuşmak geleneği vardır. Eğitim ve bilgi eksikliğinin bir sonucudur bu. İşte bu kitap, oluşmakta olan Kürt devletiyle ilgili olarak son 50
Küreselleşme, mutlak, varlığı tartışılmaz ve gelişmesi durdurulamayan bir fenomen olarak karşımızda durmaktadır. Yaşadığımız yer, içinde bulunduğumuz kültür, mesleğimiz, ideolojimiz vs. ne olursa olsun, bu süreç bizi bir şekilde etkilemektedir. Dolayısıyla, bu süreç içerisinde, sürece dahil olma ya da kendini bu sürecin olabildiğince dışında tutma gibi iki farklı seçenek bulunmaktadır. Bu seçenekler, bireyler için olduğu kadar, tüm sosyolojik birimler -aile,okel,işletme vb.- ve hatta uluslar ve devletler iç
Soğuk Savaş´ın sona ermesiyle birlikte ortaya çıkan devleti ve ´devlet içindeki devleti´ nasıl tanımlayabiliriz? Yeni dünya düzenini bekleyen riskler nelerdir? Dünyada kalıcı bir barışın yolu hangi ülke ya da ülkeler tarafından, nasıl açılabilir? Modern bilimin insanoğluna armağanı olan kitle imha silahlarını denetlemenin bir yolu var mı? Yirmi birinci yüzyılda Avrupa Birliği dünya üzerinde nasıl bir güç olacak? Küreselleşen dünyada, dünya barışı tek bir egemonik gücün insafında mı olacak?
Halen Avrupa Bi
Stephen Tanner yakın tarihimizde ABD´nin müdahil olduğu veya bizzat başlattığı askerî müdahaleleri tüm gerçekleriyle ortaya koyuyor. Özellikle Körfez Savaşı ve Irak Savaşı ile ilgili gelişmelerin perde arkasını kitabına yansıtan Tanner, baba George H. W. Bush ile oğul George W. Bush yönetimlerinin başarı ve başarısızlıklarını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
İlgi çekici anlatımı ve çözümlemeleriyle Bush´ların Savaşları , ABD´nin yakın dönemde gerçekleştirdiği askerî operasyonlarının ve dış politi
Osmanlı Devleti, yapısı gereği çeşitli dinî ve etnik gruplardan meydana gelmişti. Devletin yıkılmaya yüz tutması, bir yandan onu yeniden diri bir devlet haline getirmek için uğraşanlara, bir yandan da çeşitli tahrikler ve düşmanlıklar tesiriyle onu yıkmak isteyenlerin örgütlü faaliyetlerine zemin hazırlıyordu. Ülkede asayiş ve huzuru sağlamak çok zor hale gelmişti. İşte İttihat ve Terakki böyle bir ortamda kurulmuş ve iktidara gelmişti.
1908-1918 Dönemin en büyük sorumlusu olarak görülen ve İmparatorluk ke
Bu kitap uluslararası ilişkiler bölümlerin tek sömestrlik Uluslararası İlişkilere Giriş dersi için hazırlanmış olup mümkün olduğunca kısa tutulmaya çalışılmış, içeriği esas olarak öğrenciyi ilgili konularla tanıştırma, konu ilgili bilgi verme amacı ile sınırlı kalmasına gayret edilmiştir.
Kıbrıs Türklerinin geleceği kimlerin elinde? KKTC´nin Ada´daki ve dünya topluluğu içindeki sosyal ve siyasal konumunu kimler belirliyor? Kıbrıs Adası halkının 1820´lerde başlayan trajik geçmişinde hangi ufak hesapların ve büyük çıkarların parmak izi var? Ve Türkiye Cumhuriyeti, devleti ve hükümetleriyle, büyük Kıbrıs oyununun hangi sahnesinde, hangi rolde? Son aylarda Kıbrıs´la ilgili önemli gelişmeler yaşanıyor. AKP´nin dış politikasında birinci öncelik AB! Yeni iktidar, AB uğruna istenen ve istenecek her
Genelde uluslararası siyaset denildiğinde akla ilk gelenler hostesler, kartpostallar, fahişeler, muzlar, kot pantolonlar ve hizmetçiler değildir. Ancak Cynthia Enloe, artık hem uluslararası siyaset, hem de feminizm konusunda bir klasik olarak nitelendirilen Muzlar, Plajlar ve Askeri Üsler kitabıyla bu yanılsamamızı değiştirmek niyetindedir. Çünkü bütün bunlar, gerçekte uluslararası siyasetin birer yapıtaşıdır.
Kültürel ve siyasi ekonominin iç içe geçtiği bu dünyada hükümetler, şirketler, kısaca var olan d
Sırbistan Batı´nın desteği karşısında Slovenya ve Hırvatistan´ı gözden çıkarmıştır. Karadağ, Bosna - Hersek, Makedonya, Voyvodina ve Kosova´da oluşacak Yeni Yugoslavya´nın peşine düşmüştü. Bosna - Hersek bağımsız olursa Sırbistan ile Karadağ arasındaki Müslümanlar da etkilenecek ve Karadağ ile fiziki temas kesilecekti. Bu yüzden Sırbistan Bosna - Hersek´in bağımsızlığını önlemek için elinden geleni yapmıştır.
Sırplar, 19´ncu yüzyıldan bu yana Balkanlar´da liderlik mücadelesi veren grupların başında gelmekt
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.
Alışveriş Sepeti
