Ergenekon Davası bir torba davaya dönüştürülüp İnternet Andıcı Davası da bu torbanın içine atılınca Genelkurmay İstihbarat E. Başkanı İsmail Hakkı Pekin, diğer silah arkadaşları gibi bir haksızlığa kurban giderek kendini Silivri Cezaevinde buldu. Mesleğinin zirvesindeyken ve Genelkurmay başkanlığına gidecek bir kariyer çizgisinin başındayken uğradığı bu haksızlığın ağır yüküne bir de cezaevindeyken kıymetli annesinin vefatı ve türlü sebepler yüzünden ona son görevini yerine getiremeyişinin hüznü eklenmişti.

Dar ve çamurlu bir hendekti. Çalışma odasında bulunan meşeden yapılmış masasının üzerine dosya yığmaktan başka bir iş görmemiş elleriyle kazdığı bir çukurun içindeydi. Kaçak, birkaç pırnal dalının arasına çömelmişti. Uzakta patlayan bombalardan saklanıyordu. Kısa menzilden vurulmaktan daha beter; şarapnelden daha beter, patlama sonrası oluşan yıkıcı hava dalgasından daha beter yaralanmış bir adamdı... Öyle bir yaraydı ki düşmanının yumruğu oradan girip kalbini sökebilirdi. Safraya benzer acılıktaki tükürüğ

İKİNCİ EL KİTAP - ÖN KAPAK HAFİF YIRTIK Napolide güçlü bir mafya lideri olan Paolo Di Lauro, her yerde arandığı için bir köşede saklanmış ve tüm işlerini oğullarına devretmiştir. Fakat uyuşturucu dünyasındaki acımasız rekabet ve para hırsının çeteleri birbirine düşürmesiyle saklandığı yerden çıkmak zorunda kalır. Napolide gerçek bir kıyım yaşanmaktadır. Bu kıyımı durdurabilecek tek kişi ise Paolo Di Laurodur. Kanları kaynayan genç oğullarının aksine; soğukkanlı, ciddi ve atacağı her adımı çok ince bir şekil

Şöhretinin zirvesinde bir sinema starı, Fabien; onun gölgesinde kalmış bir gazeteci, ağabeyi Gilles; çocukları arasında hiç de adaletli davranmayan anneleri ve geçmişlerinden gelen büyük bir sır... Gilles, artık ikinci planda kalmaktan sıkılmış, hayatında ilk defa iki kardeşten en sevilen olmak ve şöhreti sayesinde ağabeyliğini elinden alan kardeşinden içten içe öç almak ister. Fabien, nişanlısı Annabel'i ailesiyle tanıştırmak için, her pazar buluştukları Marolles'daki eve götürür. Gilles Annabeli görür gö

İsmail Kadere, rüyaların ve gecelerin sırrını ele alan kitabında, bilinmezliklerle dolu bürokrasinin gizli dünyasını yansıtırken birçok eleştirinin hedefi hâline geldi ve Rüyalar Sarayı adlı romanı rejim düşmanı ilan edildi. Devlete büyük hizmetlerde bulunan şanlı bir ailenin torunu olan Mark-Alem, hayal edebileceğinden daha gizemli, daha güçlü ve daha korkutucu bir kurumda işe başlar ve üst düzey gücün iç içe geçmiş yakarışları içinde yavaş yavaş, hâkimi oluncaya kadar yükselir. İmparatorluğun ve zorba hü