Evvel taş tabletlere, bilahare bakır levhalara kazındı kıyamet pusatı... Namıdiğer; Kargın Yıldızı! Ateşe, rüzgâra, suya ve toprağa kuruluydu anahtarı. Tam üç defa vurdu İblis'in ordusunu... İlkinde soğuk rüzgârlar, cihanı dondurdu! İkinci kez çarptığında, Murya'da, dağlar yürüdü... Kabardı toprak, ne var ne yok yuttu! Suyla indi üçüncü... Delindi gök, taştı deniz, arzı doldurup boğdu! Şimdilerde dördüncü, bir sandığın içinde, çağrılmayı bekliyor. Ve bu gelen sonuncu; hazır ol ey ahali, kor ateşiyle geliyor

Yoluma kapandım. Yağmur rüyasında Bozkırdayım. Kuru dalda, Bahar çiçeğiyim. Nihayeti Külümde Rüyasız uykudayım. Uyansam, Sersefil bir emanetteyim.

Müslüman Endülüs'ten bize 30 kitap kaldı, atomu parçalayabildik. Şayet yakılan bir milyon kitabın yarısı kalsaydı çoktan uzayda galaksiler arasında geziyor olacaktık. Pierre Curie Eğer Endülüs ışık saçmasaydı, Avrupa'yı bilgizislik uykusundan kim uyandırırdı? Ziya Paşa Endülüs...Yine gel...

Adam, nasıl insan olacak!? Canlı-cansız varlıklardan, farklı yaratıldığımızı, bildiğimiz halde! Birbirimizi, acımasızca yok ettiğimizin bilincine varacağımız, bir gün olacak mı? Yoksa; böyle bir günü beklemek nafile mi? Bu günü, hep merak ediyorum! Hayvanlar arasındaki dayanışmayı gördükçe! Kendimize, insanlığa acımamak, mümkün mü?

Murat Şenol Kayır, sarsıcı ilk romanı Saklı Kurtlar ?Taş Melek'in ardından, çok daha cesur ve çarpıcı bir kitapla, Saklı Kurtlar ?Kehanet' ile okurlarının karşısında... ?O, kimine göre insanlığın eşsiz hazinesi; kimine göre dünyanın en güçlü silahıydı... 2600 yıldır kayıptı! 29 Temmuz 2013'te bulunan ve emanetin ehli olanların topraklarına getirildi. Sizler bu kitapta; kadim levhalardaki sırrın nasıl çözüldüğünü görecek, büyük bir müjdeyi öğrenecek ve yapılan tebliği anlayacak; soyu Türk, kanı kurt olanl

Mehmet Işıktaş, Börklüce Mustafa'nın risalesi, Tasvir-ül Kulüb'ü tarihin karanlığından, kütüphanelerin tozlu raflarından kurtarıp, okuyucuya sunarken, Anadolu'nun etini yoklayıp, o en insancıl damarı bulup çıkarıyor adeta... ?Günümüzden 600 yıl önce Anadolu topraklarında Şeyh Bedrettin'in müritliğini ve kethüdalığını yapmış bir derviş ortaya çıkıyor, ortak üretim, ortak tüketim ve tanrı birliği temelinde kimine göre 3000, kimine göre 6000, kimine göre ise 10000 mürit toplayarak yaşadığı dönemin sömürücüle

-Karanfilin ne anlama geldiğini biliyor musun? -Hayır. -Neden papatya veya kırmızı gül değil de, karanfil? - Hanımeli, begonyalar bir yanda. Birçok çiçeğin arasında gözüme ilk çarpan karanfil oldu. ?Buradayım dercesine bakıyordu bana. Kırgın bir yüreğe benziyordu, bir yanı hep buruk. Bana benziyor... -Karanfil ayrılık demektir... Nerden bilebilirdim ki... Cebimde kalan son para karanfil almaya yetmişti... ?Ayrılık satılan tezgâhların müşterisiyim ben...

Kaderi birlikte yazılmış meleklerle kurtların tanıklık ettiği, binlerce yıllık bir gizemin zaman yolculuğu. Kutsanmış bir milletin gerçek çocuklarının efsanevi hikâyesi. Ellerinizde açılıp, gözlerinizden yüreklerinize akmayı bekleyen, kurgu ve gerçeğin cesurca karıştığı, büyülü bir anlatı. Asırlardır hiç böyle anlatılmadılar. Yeniden uyandılar ve sizi de uyandırmak için artık aranızdalar! Türk tarihinin en gizemli yapılanması Saklı Kurtlar'ın, sır arşivinden ilham alınarak yazılmış sarsıcı bir eser.

Volkan Bikeç, bu ilk romanında, kendi özgün ve yetkin diliyle insan ruhuna dokunuyor ve yaşamın içinde okurlarını çıkardığı gezintide mutluluğun anlamına eğiliyor... Herkes mutluluğun peşinde koşar, mutluluğun gerçekten mutluluk getireceğini sanır. Gerçek mutluluk senin onu kovalamanla gelmez hiçbir zaman. Asıl mutluluk, senin hak ettiğin zaman ve gerçekten mutluluğa ihtiyacın olduğu zaman gelir. Büyük mutlulukları yakalamak için hiçbir zaman küçük mutluluklardan vazgeçilmemelidir. Mutluluk sandığımız şey