Sonucu Daralt
Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Heyamola Yayınları
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 69 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Gerçekten de, sonuçta Taksim Meydanı sayısız insanın öyle veya böyle bir anısının olduğu, renkli çağrışımlarla dolu, İstanbulun şenlikli bir köşesidir. Kentin yüreğinin attığı, önemli merkezlerden biridir. Şişli, Nişantaşı, Ayaspaşa gibi semtlere, çevresinde şık kahvelerin, dükkânların, sinemaların olduğu geniş bulvarlarla ulaşan, Beyoğlu gibi albenisi yüksek bir yere yollarla bağlanan ana bir merkez, kısacası, İstanbul kentinde, bir modernizm simgesi. Törenlerin birçoğu Taksimde yapıldığı gibi, cumhuriyeti
112 TL.
"Bilimsel bilgideki genişleme; uygulamadaki, günlük yaşamdaki etik ve dinsel deneyimler gibi insanlık durumları ve bu durumların yarattığı insansal kaygılar, bir yandan yeni felsefi soruların ortaya çıkmasına neden olurken, öte yandan da varolan sorulara uygun yanıtların her çağda yeniden düşünülmesini zorunlu kılar. Felsefi bilgideki bu farklılaşma, felsefecilerin birçok görevi üstlenmesini gerektirir. Gücü yettiğince felsefi yanıtları araştıran bir kişi, hem felsefenin temel konularını hem de çağdaş tartı
215 TL.
Çocukluğum bir ülkenin yeni yeni attığı adımların zamanla denk düşeceği bir mekânda, Koşuyolunda geçti. O dönemde orası kırlık bayırlık, börtü böcek dolu sarı otlu arsaların boy gösterdiği bir mekândı. 1950li yılların başında memur ve işçi ailelerin ev sahibi olmalarını hedefleyen bir projenin ta kendisiydi. Bahçe içinde küçük küçük, bazen tek katlı, bazen iki katlı evler demekti Koşuyolu. Sonrasında dışardan farklı meslek gruplarını da çekmeye başladı kendine. Kadıköye, kısaca merkeze pek yakın ama aynı or
112 TL.
Tarlabaşına bugünlere yolunuzu düşürmenizi özellikle öneririm. Çünkü renklere veda zamanı çoktan gelmiştir. Eğer biraz cesaret gösterip sokaklarına adım atıp, hırpani görünümüne karşilık, hangi sırlara gebe olduğunu kendiniz keşfedin. Korkmayın bir şey olmaz. Keşfettikleriniz sizi hem şaşirtacak hem de heyecanlandıracaktır mutlaka... Mesela bugün sayıları çok azalmış olan Keldanilerin ve Melkitlerin bu semtte birer kiliseleri olduğunu öğrenmiş olursunuz böylece. Mezopotamya insanının yaşayan inançlarından
112 TL.
Kuledibi, kutu kutu içinde örneğiyle tamı tamına uyuşan bir semt. Şimdiki durumda, Beyoğlu ilçesine bağlı olarak kutuların en küçüğünde yer alıyor. Dört yanından bakıldığında da, girinti çıkıntıları saymazsak, sevdiğini kucaklamak için kollarını açmış bir insanın çizgileri arasında kalan alanı anımsatıyor. Doğusundaki Şişhane ve batısındaki Tophane sınırından gözlendiğinde uzunlamasına; kuzeyindeki Tünel ve güneyindeki Karaköyden bakıldığında da genişlemesine görüntü veriyor.
112 TL.
Samatyanın âşık olduğu, onsuz edemeyeceği, ötelere taşınmış denizinin kokusudur komşusuna armağanı. Samatyayı kıskanmayan çok az eski semt vardır. Belki de bu doğal ayrıcalığından ötürü. Sahil Yolu onu denizden koparmış olsa da geçmemiştir bu kıskançlık. Öyledir zaten; deniziyle bütünleşmiş yerlere imrenir durur öteki semtler. Altmışlı yıllara kadar Samatyanın doğal plajı sayılabilecek, Dördüncü Kumsalı daha da bir kıymetli kılmaktaydı Samatyayı.
112 TL.
Haydarpaşa Garından dolu dolu vagonlarla İstanbula giren her tren biraz daha değiştirir şehrin çehresini. Hayatın ritmini arttırması, hızlı kara yolu araçlarının, otobüslerin ağırbaşlı trenlerin yerini almaya başlamasıyla yolcuları da değişir Haydarpaşa Garının. Artık gideceği yere bir an önce ulaşmak isteyenlerin değil, belki daha da çok yolculuk sürecini yaşamak isteyenlerin seçeneğine dönüşür trenler. Yalnız ve yorgun bireylerin Bununla birlikte trenler yalnızlık, kenara itilmişlik, ya da bilinçli bir k
112 TL.
O dönemin Emirgânında bir yandan dinin mistik havası solunurken diğer yandan da, karafakilerle sofralara taşınan rakılar, kendine özgü fincanlarda içilir, Osmanlı mutfağının seçkin mezeleriyle cana can katılırmış. Kahvelerde Allah Kerim yerleri bulunurmuş. Dönemin Âdem babaları buralarda konaklarmış. Kahvenin bir köşesinde sedirler çullar bulunur, gelen Âdem babalar gövdeyi devirip yatarken kahvenin görece uzak bir kıyısında bekriler demlenir, ulu çınarın çevresinde de sofular nargilelerini fokurdatırmış. A
112 TL.
Boğaziçi İstanbulu tanımlar. Sur içi küçük bir alandır. 1440 hektar. Boğaziçi İstanbulu yaratır. Boğaz 30 kilometreden uzun ve denizle kara arasındaki ilişkinin dünyadaki en güzel örneklerinden biri olan bir deniz nehridir. Nehir havası verir ama deniz olmaktan da çıkmaz. Karşı yakayı görürsünüz, karşı yakayı işitirsiniz, yeşildir. O yeşilin içinde yeşilliklerin büyük bir çoğunluğu saraylara aittir. Saraylar büyük alanları kapsarlar ve çevrelerinde daima büyük korular olur. Bugüne kadar Boğazda kalan bütün
112 TL.
Renkli bir coğrafyaydı Aksaray. Cerrahpaşa yokuşunda, irtifayı; meydan civarında, düzlüğü, platoyu anlatırdı. Denizi de vardı Aksarayın: Yenikapı. Sandallar, mavnalar Hem otomobil ve otobüsleri, faytonları. Hem de treni ve tramvayı Hani bir de havaalanı olsaydı Gezilecek birçok yer, Aksaraya yaya mesafesindeydi. Yürümek, çok yaygındı. Çevreyi görme ve her şeyiyle iyice tanımayı sağlar. Masrafsızdır. Yollara para saçılmasının önüne geçer. Oyalanmak, efkâr dağıtmak için Aksaray ve çevresi bulunmaz nîmetler
112 TL.
Her semtin kıvrımları vardır; kuşbakışı ya da harita üzerinden asla keşfetmenizin mümkün olmadığı gizler taşır kıvrımlarında. Bu kıvrımları açmak, gizlediği şeylere kavuşmak için sokaklarında yürümek, havasını solumak, tüm seslerini işitmek, yapılarına, insanlarına dokunmak gerekir; tüm duyu organlarınızı açmanızı talep eder semt sizden. Görmek, her ne kadar tüm dillerde anlamak anlamını taşısa da tek başına size pek faydası dokunmaz. Yol kenarındaki, bahçelerdeki ağaçlardan yayılan çiçek kokularını, eğer y
112 TL.
Galatasaray dediğimiz yer semt denilemeyecek kadar dar bir alandan ibarettir aslında. Ama mahalle denilemeyecek kadar da dışarıya açık, kamusal bir yerdir. Oturanlardan çok esnafı, sürekli sakinlerinden çok gelip geçeni, belki biraz müdavimleri vardır. Sınırlarını çizmeye uğraşirsak, Galatasaray Meydanından itibaren Tophaneye doğru Çukurcumada, aksi istikamette yani Tarlabaşina doğru Ömer Hayyamda biter. İstiklal Caddesi ekseninde Taksime doğru Parmakkapıdan Tünel istikametindeyse Asmalımescitten sonra Gala
112 TL.
Üsküdar Selimiye 19. yüzyıl başlarında kurulmuş ve orada sosyal yaşam Selimiye Kışlası inşaatıyla başlamış, onun etrafında gelişmiş. Dolayısıyla, semt adını bu ünlü anıtsal yapıyı yaptıran III. Selimden almış. Onun inşa ettirdiği kışla çok geçmeden ortadan kaldırıldığı, yerine başka bir padişah başka bir kışla yaptırdığı halde, yeni kışla da etrafında oluşan yeni yerleşim birimi de zamanla III. Selimin adıyla anılır olmuş.
112 TL.
Yokuşlar ve rüzgârlar. Çamlıca tepesine vardığımda, beni karşılayan dostlarım. Dağın eteklerinden yukarı doğru çıkarken nefes kesen yokuşları, rüzgârlar sayesinde aşarım. Bir doğudan eser, bir batıdan. Güneyden veya kuzeyden. Çamlıcanın değişken ruhu yamaçlarında esen rüzgârlara benzer. Adımladığınız sokakların sonu hiç tahmin edemeyeceğiniz yerlere çıkar. Her yönde değişik bir İstanbulla karşılaşırsınız. Büyük Çamlıca Tepesindeki kırmızı bayrak, rüzgârın hangi yönden estiğini gösterir. Bir ikindi vakti ba
25 TL.
Tükendi
Bostancıda İstanbul bitiyor, Bostancıda İstanbul başlıyor. Her şair sınırdadır. Bostancıda karar kıldım ben. Önce Kozyatağından yaklaştım ona, sonra Suadiyeden. Nihayet benim oldu. Ben de her sabah otobüs duraklarında, iskelelerde ve istasyonlarda karıştım kalabalığa. Kaçırdığım trenlerin, otobüslerin ve gemilerin haddi hesabı yok. Koşmanın hesabını nefes veriyor. Beklemenin hesabı kabarık. Araplar, El- İntizar Eşeddu minennar derler. Beklemek daha yakıcıdır ateşten. Kim bilir belki de bu yüzden ırmaklar ak
112 TL.
Tükendi
Bizim sokakta böylesine renkli ve ünlü insanlar oturduğunu bilmiyordum doğrusu. Daha senin bilmediğin / hatırlamadığın ne çok şey var bir bilsen. Ben de bu kitabı oluşturmak için aile büyüklerimle konuşmasaydım, babamın mektuplarını okuyup ne demek istediğini araştırmasaydım bu güzelliklerden ve renklerden haberim bile olmayacaktı. Çok klasik bir söz olacak ama sanırım Küçük Modalı olmak (da) bir ayrıcalıkmış. Ya da babamın günlüklerinde durmadan vurguladığı gibi Şu İstanbul ne güzel şehir. Her yanı resim g
55 TL.
Tükendi
Fulya adını çagrıştırdığı birçok imge içinde, parklar, bahçeler de vardır şüphesiz. Fulya, ayrık düzen olan binaların bulunduğu bölümlerde özellikle yoğun bir bitki, çiçek örtüsüne sahiptir. Hala ötede beride dutlara da rastlanır. Hatta bunlardan biri, Ortaklar Caddesinin hemen girişine yakın, 50 metre kadar içerde soldadır. Her yıl dut mevsiminde, ciğerci kedileri gibi bakar bakar geçerim. Olgun dutları gördükçe, dönüşte, akşamüzeri birkaç tane ağzıma atsam mı diye düşünürüm. Sabah telaşında, herkes bir ye
25 TL.
Tükendi
Okuduğunuz kitap bir gezinti kitabıdır. Çizdiğim güzergâhta yürürken, uzun bir zaman dilimi içinde Mühürdarı Mühürdar, Modayı da Moda yapan kişileri, aileleri, yapıları, olayları tanıyacak, öğreneceksiniz. Moda da, Mühürdar da sanılanın tersine İstanbulun en hızlı değişmiş olan semtlerindendir. Değişim büyük ölçüde 1960lı yılların ortalarında tamamlandığından, benim kuşağım için yeni olan, o yıllarda ve sonrasında doğan ya da Mühürdara, Modaya taşınanlar için eskidir. Gezintimiz sırasında yeri geldikçe bu k
25 TL.
Tükendi
Kapı gıcırtıyla kapandı. Gittin işte. Gitmek değildi aslında, götürülüyordun, bir insana yakışmayacak hakaretler ve sözler eşliğinde. Bana sarılmak istediğinde buna bile izin verilmemiş, beni kucaklamak için açtığın kollarına acımasızca vurulmuştu. Arkandan çabuk dönmen için su döken yoktu. Rüyasız bir uykudan uyanmış gibi hüzünlü gözlerle bakıyordum ardından, boyumun yetmediği pencereden seni görebilmek için binbir zorlukla. Birkaç adım ötede ağlayan annemin çığlıklarına karışıyordu, benim hıçkırıklarım.
115 TL.
Meşrutiyet ilan edildikten sonra, Evkaf Nazırlığındaki çürümeye karşı ıslah çalışmaları yapmak üzere Muhasebe Müdürlüğüne atanan Ali Necati Efendi, iktidardaki İttihat ve Terakki yönetimini yolsuzluk iddialarıyla suçlayınca, sıkıyönetim mahkemesinde yargılanmak üzere tutuklanır. Yolsuzluk, hakaret ve mürtecilikle suçlanan Ali Necati Efendinin davası, Meclise siyaseten konu olursa da, sonuçta yalnızca hakaretten hüküm giyer ve yolsuzluk dosyaları, II. Meşrutiyetin ateşli ve kanlı siyaset mücadeleleri içinde
112 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 69 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2