Sonucu Daralt
Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Kitap Yayınevi
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 123 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Osmanlı tarihinde Sultan Bayezid Han-ı Sani olarak da bilinen II. Bayezid imparatorluğun parlak hükümdarlarından biri olarak kabul edilmez. Bayezid'in 1481'den 1512'ye kadar süren saltanatı zaferlerle süslenmiş olsaydı bile, babası, Konstantinopolis fatihi Sultan Mehmed Han'ın gölgesi altında kalmaktan kurtulamazdı. Üstelik halefi Yavuz Sultan Selim Suriye'yi, Kutsal Toprakları ve Mısır'ı fethetmiş; onun oğlu Muhteşem Süleyman da Rodos ve Belgrad'ı almış ve Viyana'yı kuşatmıştı. Ama imparatorluk onun saltan
225 TL.
Osmanlıların sağlık anlayışlarının ve tıbbı kullanma biçimlerinin daha önce tasavvur edilenden çok daha karmaşık olduğunu ileri süren bu kitap, Osmanlı tıp sistemin üç farklı gelenekten beslendiği tezinden hareket ediyor: Vücut sıvılarını esas alan Antik Yunan geleneği, halk tıbbı ve dini tıp. Bunlar birbirleriyle, egemenlik, meşruiyet ve mesleki başarı için rekabet halindeydiler. Aynı zamanda birbirleriyle bilgi ve becerilerini ve sağlık ve hastalığa dair bazı temel anlayışları paylaşıyorlardı. İnsan bede
190 TL.
Lale Devri deyince hemen herkesin aklına Osmanlı İmparatorluğunun kısa ama bir o kadar da eğlenceli barış dönemi gelir. Özellikle Ahmet Refikin anlatımlarında lale bahçeleri ve Sadabad eğlenceleriyle ünlenen, şaşalı bir dönem olarak tanımlanır. Ancak bu devirde Osmanlı İmparatorluğu, Şah İsmailden itibaren rekabet halinde olduğu doğudaki komşusu Safevîler ile uzun süre devam edecek olan bir savaşa girişmiştir. Dolayısıyla Lale Devri aynı zamanda uzun süren savaşların ve oldukça sıkıntılı diplomatik bir süre
328 TL.
Kitap Yayınevi'nin Eylül 2002'de yayınlanan Ali Ufkî Bey'in Topkapı Sarayı'nda Yaşam adlı kitabı için Yayıncının Notu başlığı altında şu satırları yazmıştık: Sahaftan Seçmeler Dizisi'nin ilk kitabının, Albert Bobovski ya da Santuri Ali Ufkî Bey'in Anıları: Topkapı Sarayı'nda Yaşam olması bizce çok anlamlı: En önemli bestekârlarından birinin Topkapı Sarayı'ndaki yaşamı anlatan yazmasını ancak 337 yıl sonra yayınlayabilen bir ülkeye herhalde pek sık rastlanmaz. Üstelik Ufkî'nin tahminen 1665'te yazdığı metn
100 TL.
Kürdistan bölgesinin anayasal gerçekliğini kabule isteksiz kişiler Kuzey Irak demekte ısrar etseler de, bugün Irak Kürdistanı'ndaki Kürtler, Irak içindeki ve dışındaki komşularıyla ortaklıklar kurabilecekleri ve kendi geleceklerini daha önce görülmemiş bir düzeyde belirleme yeteneğine sahip, özgün bir birim olarak güven içinde yaşama duygusunu taşıyorlar. Irak Kürtleri, dışarıdan bakıldığında çoğu kez toptancı yargılarla ele alınıyor ve uluslararası ortamda Kürt jeopolitik gerçekliğinin inşasına katkıda bu
273 TL.
Piyasayı dizginleyici rolü nedeniyle sosyal politika her dönem liberal eleştirilerin hedefinde yer aldı. Sosyal politika AB içinde de derin bir uyuşmazlık ve gerilim kaynağı. Gerilimin bir ucunda "sosyal Avrupa," diğer ucunda "liberal Avrupa" yaklaşımı yer alıyor. AB´yi de etkileyen yeni-liberal politikalar ve "ülkemize özgü sınırlamalar" müzakere sürecini zorlayacak. Sermaye çevreleri "rekabet gücü," devlet de toplumun denetimden çıkması kaygısıyla sosyal politika ve sendikal haklar alanında Avrupa Birli
453 TL.
İstiklal Mahkemeleri yakın tarihimizin en önemli kurumları arasında gösterilebilir. Bu mahkemeler hukukçu olmayan kişilere emanet edilmişti. Asker kökenli milletvekillerinin çoğunluğu oluşturduğu mahkemelerde Mustafa Kemalin istekleri doğrultusunda karar vermek esastı. Duruşmalar açık yapılsa da, genellikle hükümler önceden veriliyordu. Mahkeme kararlarının halk arasında sanığın idamına, tanıkların bilahare dinlenmesine, biçiminde alaya alınmasının sebebi de, önceden verilmiş hükmü meşrulaştırmak için sergi
585 TL.
Rumeli, Osmanlı Avrupasında kalan topraklara verilen genel bir isim. Türkiye toplumunun hafızasında Rumeli, bir zamanlar elden çıkmış ve zorunlu olarak elveda denilmek durumunda kalınmış bir mazinin hazin mekânıdır. Tarihsel süreç içinde Balkanlar, Anadolunun bahçesi ve sürekli gidip-geldiği komşusudur. Nasıl ki bir insan bahçesine, sürekli gidip-geldiği komşusuna sırtını dönemezse, Anadolu ve Balkanlar da birbirine elveda diyemez. İçinde bulunduğumuz 2012-2013 yılları, Türkiye başta olmak üzere Balkan ülke
310 TL.
Efsanevi özgürlük limanı, Amerika'nın kapısı, kıtanın bankası, kültürler mozaiği, bir süper gücün hem başarılarının hem de onu lime lime eden gerilimlerinin simgesi, her şeyden evvel kapitalizmin çocuğu New York. Hudson kıyılarındaki bu liman şehri sürekli eşik atladı. Rıhtımları, atölyeleri ve bürolarıyla önce kısa sürede bir ticaret cennetine dönüştü sonra da dünya ekonomisi hâkimiyet yarışında Londra'nın rakibi haline geldi. İlk gökdelenleri 19. yüzyıl sonlarında Wall Street yakınlarında yükselirken, 190
368 TL.
Osmanlı manevi dünyasının simgesel simaları olan Mevlevi dervişleri yüzyıllardır insanları etkiliyor. Mevlananın 13. yüzyılda kurduğu Mevleviye tarikatı şimdiye kadar pek çok kapsamlı araştırmaya konu olsa da dervişlerin hayatları, adapları ve ayinleri pek fazla bilinmiyor. Mevlananın önemli yorumcularından Ankaravî İsmail Rusûhî Efendinin mistik yolculuğunu temel alan bu araştırma, Osmanlı iktidarının, çöküşünün nedenlerini tarikatlarda aradığı bir dönemde sufiliği ele alıyor. İstanbul Galata Mevlevi Tekke
325 TL.
14. yüzyılda yaşamış Müslüman dini önderlerden Fazlullah Esterabâdî kıyametin kopmak üzere olduğuna inanıyordu. Rüyalarında Allahın doğrudan ilhamına mazhar olduğunu iddia ediyor, bu yüzden Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed ile aynı mertebede olduğunu düşünüyordu. Ses ve harfin, âlemdeki tüm hakikati kapsadığını düşündükleri bir dili oluşturduğuna inanan takipçileri Hurufiler olarak anılıyordu. Onlar, Fazlullahı Allahın insan bedenindeki tecessümü olarak görüyor ve hatta 1394teki idamından sonra onun dünyay
248 TL.
Bu kitap Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarında ve Türkiye Cumhuriyetinin ilk döneminde ilmiye sınıfı içindeki entelektüel tartışmaları ve siyasi hareketleri inceliyor. Birbirine rakip vizyonların dini eğitimde yapılacak reformlar ve medreselerin modernizasyonu tartışmalarını nasıl etkilediğini ortaya koyuyor. Müslüman aydınların laik Cumhuriyetin dinle ilgili politikalarına karşı sergiledikleri tepkileri ve değişen tutumlarını inceleyerek, din ile devlet arasındaki ilişkide yaşanan değişimlerin daha iyi a
166 TL.
Tükendi
Üç Kadın Seyyahımızın Kaleminden Doğu, Batı ve Kadın - İkinci El Batıdaki Türk kadını imgesine tepkisel olarak gelişen bazı anlatımlarda Türk/Osmanlı kadınlarının başka kadınları ötekileştirmesini göz ardı etmemek kendimizle yüzleşmemiz açısından önemli ve güncel bir durum. Kitapta bunun tarihsel ve kültürel arka planları tartışılırken 1913-1930 yılları arasında dile getirilmiş, ancak etkileri bugün de artarak süren bir takım örtük ırkçı söylemler, modern kadınlık ve kimlik kurgulamaları ile kadın hakların
243 TL.
Cambridge Türkiye Tarihinin bu birinci cildinde, 11. yüzyılın sonunda Türklerin Anadoluya gelişinden Bizans İmparatorluğunun çöküşüne ve başkenti İstanbul olan bir Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşuna kadar geçen zaman diliminde bu topraklarda Türk hegemonyasının yükselişini inceliyor. Bu zaman dilimi alışılageldiği üzere bir fay hattı gibi Osmanlı öncesi/Osmanlı diye bölünmek yerine bir bütün olarak ele alınıyor ve Bizans İmparatorluğunun çöküp Anadolunun Osmanlı İmparatorluğunun kalbinin attığı bir yere dö
167 TL.
Tükendi
Bir Konargöçer İmparatorluk Osmanlı İmparatorluğu tarihine yeni bir mercekle bakıyor ve Osmanlı sınırları içinde yaşayan göçer gruplara ve onların merkezi devletle değişen ilişkilerine odaklanıyor. Bu kitapta daha önceki çalışmalardan farklı olarak göçer grupların Osmanlı kurumlarını ve sonuçta modern Türkiyenin cumhuriyetçi yapılarını biçimlendirmekte önemli bir rol oynadığı savunuluyor. Uzun imparatorluk tarihinin büyük bölümü boyunca Osmanlı devlet yetkililerinin bölgedeki çeşitli göçer grupları safları
585 TL.
Tükendi
Azizlerin yaşamöykülerinden kroniğe, öyküden romana, ama özellikle anı ve gezi notu türlerinde Edirneyle ilgili Bulgar edebiyatında yüksek sayıda tanıklık çıkar karşımıza. Edirneyle ilgili tanıklıkların, kentin 19. yüzyılın ortalarına doğru Bulgarlar açısından önemli bir ticaret, eğitim ve kültür merkezi olarak gelişmeye başlamasıyla arttığını görürüz. Tanıklıklarda artık kentin konumu, tarihsel geçmişi, güncel durumu, sosyal yaşamı, dini mabetleriyle ilgili bilgi ve verilere, hatta tasvirlere yer verilmeye
208 TL.
Bu kitapta, Doğu Akdenizin ikinci en büyük adası olan Giritte, 6-7 Eylül 1898de Kandiyede ortaya çıkan olaylar ele alınıyor. 1897deki muhtariyet ilanından bir yıl sonra, Müslüman ahalinin tepkisi sonucu ortaya çıkan 1898 Kandiye olayları Giritin Osmanlı hâkimiyetinden kopması sürecinde bir menzil taşı oldu. Büyük devletlerin bu olaylar nedeniyle Osmanlı devletine uyguladıkları baskı arttı, Osmanlı asker ve memurları Giritten çıkartılmış ve 1899da Yunan kralının oğlu Prens Georgios vali olarak atandı. 1908de
11 TL.
Tükendi
23 Şubat 1618'deki cülusunun hemen ardından, Sultan II. Osman bir kitap yazdırmak üzere Meddah Medhî'yi huzuruna kabul eder. Darüssaade Ağası el-Hac Mustafa Ağa'nın tavsiyesiyle bu göreve nail olan ve sarayda uzun zamandır meddahlık ve tarih okuyuculuğu yapan Medhî, buluşma esnasında sultana ne tür bir kitap emrettiğini sorar ve yazmak üzere üç farklı eser önerir: Dâsitân-ı Hamza, Süleymânnâme-i Kebîr ve Şehnâme-i Firdevsî. Medhî'ye göre, sultanın yapacağı seçim onun gelecekte nasıl bir yönetici olacağının
1268 TL.
Adam Wenner, 150 kişilik Roma-Germen İmparatorluğu elçilik heyetinde imparatorluk elçisinin sekreteriydi. Heyet, 1616 yılının şubat ayında Pragdan yola çıktı ve ağustosta Osmanlı payitahtı İstanbula ulaştı. Burada bir yıl kalan Werner, 1617 temmuzunda kentten ayrılarak şubat 1618de ülkesine ulaştı. Bu kitap Wennerin seyahat sırasında tuttuğu yolculuk günlüğüdür. İlk kez 1622de Nürnbergde Simon Halbmeyer yayınevi tarafından yayınlanan günlük çok büyük rağbet gördü, öyle ki Nürnbergde ikinci baskısı yayınlan
243 TL.
Bu kitap 28 Şubat sürecinden başlayarak özellikle AKPnin iktidara gelmesinin ardından orta sınıfları etkisine alan bir siyasi/kültürel/ideolojik değer olarak ulusalcılığın yükselişini ve tezahürlerini inceliyor. Ulusalcılığın Kemalizmle daha çok parçalı nitelikteki devamlılık ilişkisine değinerek onun tarihsel köklerinden çok güncel koşullarda üretilmesine vurgu yapıyor. Ulusalcılık adı verilecek yekpare ve bütünlüklü bir ideolojiden değil, daha çok birleştirilmiş yamalardan söz edilebileceğine değinen kita
318 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 123 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4