Olmak istediğimiz kişiye ne kadar uzaksak, aşka o kadar aç ve yatkınız. Psikoterapist yazar Şule Öncü kadın-erkek ilişkilerini özgün, samimi, akıcı bir dille ele aldığı "Yatıyorum Bir Şey Diyor musun?" ile ilişki meselesine tarafsız, cesur, derinlikli bir perspektif sunuyor. Çarpıcı tespitler, zihin açan yorumlar ve birçok faydalı öneriyle dolu bu kitap, ilişkiye, kendinize ve partnerinize bakış açınızı değiştirecek, içgörü ve farkındalığınızı artıracak, ilişki sorunlarına daha gerçekçi, doğrudan ve serinka
Mindfulness... En kestirme tanımla bilinçli farkındalık...
İçinde bulunduğumuz ana ve mekâna odaklanabilmek...
Gerçek bir kaosa dönüşen yaşamımızda verimli, mutlu ve keyifli olmanın sırrı...
Bir Yol Var bizi dönüştürücü bir yolculuğa davet ediyor.
Etrafımızdaki manzaranın tadını çıkarırken mindfulness felsefesi ışığında yaşam biçimimizi değiştirmek, şişmanlıktan kurtulup yediklerimizin tadına varmak, gerçek potansiyelimizi gerçekleştirmek için yapacağız bu yolculuğu...
Mindfulness meditasyonlarıyla
? H
Sen aşkı kimseye sorma. Ancak aşka sor.
Aşk kendi kendinin tercümanıdır...
Mesnevi aşk pazarının kurulduğu yerdir. "Aşk"ın pazarında onun ürünleriyle alışveriş yapmaktan kimse zarar etmez. Bu pazara girebilen herkes kabına göre her çeşit ürünü bedavaya alır. Bu pazarda mideye göre bir şey yoktur, ruhun pazarıdır Mesnevi. Ve ruh beslendikçe mide terbiye olur. Ruhun mürşit, bedenin mürit yapıldığı Mesnevi pazarı her zaman samimi bir şekilde ona yaklaşanlara açıktır. Aşk pazarında alışveriş konuşarak değil
Yunus Günçe'den Eyvallahım Var... Gerçeği sadece gerçeği söyleyeceğine and içmiş, "daha iyi nasıl
olur"un peşinde, sahici olmak üzerine manifesto gibi yazılar...
Her zaman gittiğin yerlere her zaman gidersin.
Gitmediğin yerler bul haritanda ve hayatında.
Yeni haritaların olsun.
Yeni hayatına götürürler belki seni.
Üşenme.
Kendine üşenme...
Bir de; zor günlerin için, darlandığın zamanların için, canın sıkkınken sana arkadaşlık etsin diye...
Kenara, güldüğün bir fotoğrafını koy.
Yakınında tut onu...
Kendini
Haylaz bir kalp benimkisi! Ilk haylazlığını daha ben yedi yaşındayken yaptı. Daha doğrusu biz onun haylaz yanını ben yedi yaşındayken fark ettik. Delik bir kalple doğmuştum! Kaç ameliyat, kaç hastane ziyareti yaşadım sayısını bilmem. Dedim ya haylaz diye! Bu delik dışında da yaptı haylazlıklarını kalbim. Hep deli dolu bir genç kız oldum. Muzırlıklarım say say bitmez... 19'umda evlendim. Çeyizimi Ingiltere'de okumam için verilen parayla düzdüm. Evlendim, güzeller güzeli bir kızım oldu, derken boşandım... Ben
Ben bu bedende yaşadıkça sürecek bu aşk...
Kopması mümkün olmayan bir yerden bağlıyım ona...
"Şimdi ona bakıyor. Eskiden olduğu gibi hayranlıkla ya da elde etme isteğiyle değil, sadece görmek için bakıyor. Tamamını çizmeye bile cesaret edemediği yüzüne bakıyor. Aşağıya düşen gözkapaklarına bakıyor. Çocukluğundan kalma, tozlu bir an beliriyor zihninde; yatağa kendini sırtüstü atıp yumduğunda gözlerini, gördüğü ince yüzlü oğlan çocuğunun ışıl ışıl parlayan mavi gözlerini anımsıyor. Karşısındaki, o gözlerde
Nefesle ruhunu ve bedenini iyileştir!
Hepimiz içimize ne kadar az yaşam çektiğimizden habersiz soruyoruz: "Neden hastalanıyorum?"
Peki, sağlığı korumanın doğru nefes almaktan geçtiğini biliyor muyuz?
O muhteşem yaşam kaynağını tam kapasite kullanabiliyor muyuz?
Bedensel ya da ruhsal sıkıntılarımızın kaynağının farkında mıyız?..
Tüm bu soruların yanıtları ve daha fazlası Nefesle Yeniden Doğuş'ta. Bu kitapta doğru nefes almayı öğrenerek yaşamını dönüştürenlerin, nefesle yeniden doğanların öyküleri yer a
Bilinçaltına format at! Sorun sende değil! Onda!
Kimden mi söz ediyorum? Başımızın üstünde yeri olan beynimizden tabii ki... Tamam, kabul! Daha yüzde 10'unu bile kullanamazken bizi uzaya gönderdi! Sayesinde "Işınla beni Skati" cümlesini kurmamıza az kaldı! Ama bazen işleri çok abartıyor. İşgüzarlık etmeye kalkıyor.
Kötü hiçbir şey olmasa da hayatımız çocukluğumuzdaki kadar keyif vermiyor... Genciz, güzeliz, yakışıklıyız, işimiz gücümüz var çok şükür ama sokaktaki çiçekçinin özgüvenine sahip değiliz... To
Içimizde doldurulması gereken kocaman bir boşlukla doğuyoruz. Sonra biri geliyor ve o boşluğu dolduruyor... Bildiğim bir şey var. Birileri hayatımıza laf olsun diye girmiyor. Yaz benim yaşamımda önemli. Sadece bir zamanlar ona delice âşık olduğum için değil. Kim olduğumu anlamamı sağladı o. Yıllar boyunca. En yakın arkadaşımın sevgilisiydi. Engelin bu olduğunu sanırdım ama engel bendim. Kendime karşı dürüst olmadığımı bilir gibiydi. Beni ilk gördüğü anda tanımıştı. Belki de ona bu yüzden âşık olmuştum. Kade
Siz hiç 150 kilo oldunuz mu? Sizin hiç yabancı bir ülkede bavulunuzu kaybettiğiniz, sabahları mısır gevreğine bira döküp hayatta kalırken günlerce tek kelime bile konuşmadığınız, dayak yedikten sonra girdiğiniz komadan bir gözünüzü kaybetmiş olarak çıkıp tekrar parklara döndüğünüz, annenizi kaybettikten sonra hapiste yatarken babanızı kaybettiğiniz oldu mu?
Benim oldu.
Peki ya sonra o yabancı ülkenin dilinde şakır şakır konuşup hatta seslendirme yönetmenliği bile yaptığınız, o ülkedeki filmlerde başrol oyn
Sonsuz Gücünüzü Şimdi Ortaya Çıkarın!
Bu kitap size 2,5 yaşında unuttuğunuz doğal bir yeteneğinizi hatırlatmak için yazıldı. Bu yeteneğin adı serbest bırakmak. Hayat kolay değil. Birçok zorluk, sorun ve mücadele var. Ancak eğer bu doğal yeteneğinizi kullanmayı unutmasaydınız hayat çok daha kolay hale gelecekti. Çünkü hayatınızda esas sorunu yaratan yaşadıklarınız değil. Yaşadıklarınızın yarattığı duygusal ve zihinsel yükleri bilinçaltında biriktirme alışkanlığınız. Eğer hayatınızda ne olursa olsun güçlü, c
His duadır.
Yargısız his ise duanın ta kendisidir...
Dürdane, en derin denizlerde, denizlerin en derinliklerinde yetişen incilere denir.
İnsan-ı kamili remz eder. Duyguların en karanlık noktasında doğan, oluşan tüm ıstırapları, bir kabuğun (vücudun) içine alıp içselleştirmek, o kum tanesine duyulan reaksiyonu parlayan bir inciye dönüştürmek, acıları tatlıya, güzelliğe çevirmek ve insan olmak...
His duadır. Yargısız his ise duanın ta kendisidir.
Sevmek, sevebilmek her şeydir.
Sevmenin aslı nedensizd
Alıştığın mutsuzluk için keşfetmediğin mutluluktan vazgeçme...
"Aşk şudur... Aşk budur..." Sıkılmadın mı dinlemekten bu tarifleri?
Sıkıldın tabii... Sana on dört tane aşk hikâyesi yazdım o yüzden.
Her biri birbirinden ayrı. Başkasına delicesine âşık olan da var, kendine âşık olan da. Kendinden başka herkesi kandıran da var, sadece kendini
kandıran da...
Unutulmaz aşklar da var, unutulup gidenler de...
Tarif yok, ders yok, ana fikir yok... Olduğu gibi oku diye... Kararını sen
ver, tarifi sen yap... ya da
AŞK neden var gerçekten?
Peki, gerçekten de sihirli mi? Kalpten mi başlıyor? Yoksa karındaki kelebeklerle mi?
Ya da AŞK tamamen beyinde yaşanılan bir süreç olabilir mi?
Daha da önemlisi biz AŞK sürecini öğrenerek istediğimizi kişiyi hayatımıza çekebilir miyiz?
Daha önceki kitaplarım Yıka Beynini, Beynine Format At ve Sağlığına Format At'ı okuduysanız ya da bir şekilde denk geldiyseniz yaşamda başımıza gelen her şeyde beynimizin bizi nasıl yönlendirdiğini anlatmıştım.
Ben size bu kitapta aşkın ilk insandan
"Çilemse çekerim, kaderimse gülerim"
Merhaba! Söğütlüçeşme metrobüs durağından Elif Akay ben. Çiçeği burnunda bir gazete çalışanıyım. Ofiste sandalye yerine tabure, bilgisayar yerine hesap makinesi verdiler elime, o derece seviliyorum. Kurumsal bir beyaz yakalı gibi giyinmeyi asla beceremiyorum, belden sıkmalı balon eteğim ve gülleci vücudumda azap çeken karpuz kollu gömleğimle tam bir patatese benziyorum. Ama olsun, gazeteciyim ben. Hem de göğü delen plazaların birinde! Çalışma arkadaşlarımın en sevdiği a
Hakikat Sözleri ister rehberlik ister ilham almak için başvurabileceğiniz, sufi bilgeliğiyle yoğrulmuş bir kitap...
Rastlantı yoktur! Her şeyin bir sebebi vardır...
Binlerce sebep el ele vermedikçe hiçbir şey meydana gelmez.
Sebepsiz yere hiçbir şey olmaz.
Biz o sebebi algılamaz ve bunun tesadüf olduğunu sanabiliriz.
Oysa tesadüf ya da rastlantı yoktur; her şeyin bir sebebi vardır.
Aşkın tanığı mektuplar...
Yürek parçam
Zamanı sen olan bir dünyada yaşamak...
Hep öyle olsaydı, sanırım yaşlanmadan kalırdım.
Veda etmemek, gözlerimdeki yaşı görmemek için gecenin bir yarısında çekip gitmiştin.
Aynanın önüne bıraktığın veda mektubunu buldum.
Mektubunda, "Sevgilisinin gözünde bir damla yaş görmekten ödü kopan bir korkağın habersiz kaçışı de ve anla beni sevgilim" diyorsun.
Ben zaten tüm hayatımı seni anlamakla geçirdim.
Bildiğim bir şey var, o da sensin.
Bu sensin. İroniler, çelişkiler
Rüyalarını yaz, hayallerin gerçek olsun.
Rüyalar bize ne anlatır? Neden bazı rüyalar tekrar eder?
Hep gördüğümüz sembollerin anlamı nedir? Ya kişiler...
Arkası yarın gibi bir sonraki gün devam eden rüyalar...
Bunların hepsi ne anlama geliyor bilmek istemez misiniz?
Rüya ve Hayal Günlüğü'nüzü yatağınızın başucuna koyup uyanır uyanmaz düzenli olarak yazdığınızda, rüyaların dilini ve size ait sembollerin anlamlarını sanki bir bulmaca çözer gibi keyifle çözmeye başlarsınız.
Günlüğün içindeki rüya şablonu, r
Bu kitap güzel kaybetmesini bilenler için...
Kazansak da kaybetsek de güzel olalım...
Ben eski tip kahramanlara inanıyorum.
Ben zengin beylere değil Yaşar Ustalara inanıyorum.
Ben kazanmaya değil yaşamaya inanıyorum.
Ben yaralı insanlara inanıyorum.
Ben hayatın büktüğü boynunu kimseye
eğmeyenlere inanıyorum.
Bilge değilim.
Hiç Ferrarim de olmadı.
Olsaydı da mecbur kalmadan satmazdım.
Çocukluğumuzdan itibaren bizi kazanmaya, başarmaya,
sınıf atlamaya, sahip olmaya güdüleyen sistem sonra mutluluğu ve huzuru F
Akışta olmak sandığından daha kolay!
Karlar eriyip şelalelere karışır...
Nehirler denizlere kavuşur...
Tırtıl kelebeğe dönüşür, bulut ise yağmura...
Ne yaparsan yap, önüne geçemediğin tek şey akıştır...
Çünkü yaşam, başından sonuna dek hiç durmadan akar.
Akış oyunu ile bedenin, duyguların, sezginin, zihnin ve mananın kapılarından süzülerek yaşamın tadına varacaksın.
Oynamaya var mısın?
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.
Alışveriş Sepeti
