Sonucu Daralt
Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Heretik Yayıncılık
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 47 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sosyal bilimler alanında yayımlanan yöntem ve araştırma tekniklerine ilişkin alışılageldik eserlerdeki temel sorun çoğunlukla; bir araştırma sırasında karşılaşılması muhtemel olan her şeyi öngördükleri izlenimini uyandırmaları, araştırmayı tekdüze ve birbirini sıkı sıkıya takip eden safhalar şeklinde kurgulamaları, böylece de her tür yöntemsel melezlenmeye karşı kapıyı baştan kapatıyor oluşlarıdır. Amerikan sosyolojisinin en önemli ve üretken figürlerinden Howard S. Becker'in elinizdeki eseri ise; tam tersi
570 TL.
Tükendi
"Toplumlar zaman zaman ahlaki panik dönemleri yaşarlar. Bir durum, olay, kişi ya da grup, toplumsal değerlere ve çıkarlara tehdit olarak tanımlanmaya başlar. Söz konusu öznenin doğası medya tarafından stereotipleştirilerek belirli bir tarzda sunulur. Ahlaki barikatlar ; gazeteciler, din adamları, politikacılar ve diğer sağduyulu kişilerce tahkim edilir. Toplumda itibar sahibi uzmanlar teşhislerini ve çözüm önerilerini dile getirirler. Yavaş yavaş olayla başa çıkma yolları geliştirilir ve hatta doğrudan bu y
150 TL.
Proudhon, yaşamının son dönemlerinde toplumda kadının yerine ilgi gösterir. Özellikle adalet üzerine olan metinlerinde, karşı cinslerden oluşan bir çifti, tarafların her birine eşit bir değer vermeksizin, toplumun temel birimi olarak görür. Bu pozisyonuyla, zamanının kadın yazarlarının şimşeklerini üstüne çeker. Ölümünden sonra yayımlanan Pornokrasi, Proudhon’un bu kadın yazarlara cevabı niteliğindedir. Pornokrasi, aynı zamanda bu güçlü polemikçinin, cinsiyetlerin ikiliği üzerine kurulu organik toplum anlay
120 TL.
Toplumsal kurumlar, roller, normlar... Sosyal bilimlerin aşina olunduğu kadar üzerine pek de düşünülmeyen bu kavramlarına ilişkin olarak Goffman yine ezber bozucu bir analizle karşımıza çıkıyor. Toplumsal rol kavramını, makro analizlerin yarı donuk yarı tedrisi kalıplarından çekerek etkileşim ve karşılaşmaların zengin ve canlı sahnesine yerleştiriyor. Mekanik bir icracı olmanın çok ötesinde birey, yaşamının farklı sahnelerinde rol yükümlülükleriyle fiili performansı arasına mesafe koyabilen, yani rolünü yer
120 TL.
Son dönemde popülizm hakkındaki analizleri son derece ilgi gören Eric Fassin'in Popülizm: Büyük Hınç başlıklı kitabı, demokrasinin bugün içinde bulunduğu krizin yanı sıra ABD'den Fransa'ya, İngiltere'den Türkiye'ye kadar tüm dünyada yükselen sağ popülizme ışık tutarken, bu popülizm karşısında solun uygulaması -ve uygulamaması- gereken stratejileri de masaya yatırıyor. "Bu kitap iki seçim arasında yazıldı: 2016'nın Kasım ayında ABD'de Donald Trump'ın Başkan seçilmesinden sonra, 2017'nin Mayıs ayında Fransa'd
170 TL.
Eğitimin toplumsal hareketliliği sağlayan başlıca etmenlerden biri olduğu savı, bugün, ortak kanının değişmez unsurlarından biri olarak kendini kabul ettirmiş gibidir. Bu idealden "sapma" olarak eğitime erişimdeki eşitsizlikler ise, ya olması doğal ancak elden geldiğince düzeltilebilecek ekonomik eşitsizlikler ya da olması en az diğeri kadar doğal ancak düzeltilmesi o kadar da kolay olmayan "kişisel yetenek" farklılıkları çerçevesinde kavranılır. Bourdieu ve Passeron'un elinizdeki kitaptaki müdahalesi tam
100 TL.
Özellikle Mısır, Türkiye, Endonezya ve genel olarak Müslüman coğrafyasının bütününde, Geleneksel İslamcılığın gölgesinde öne çıkan yeni bir "Siyasal İslam" vücut bulmakta: Piyasa İslamı. Batı değerleriyle eklektik bir uzlaşının ürünü olan bu İslam, Amerikan işletme kültüründen beslenmekte; özgüven edinme ve kendini gerçekleştirme stratejilerine methiyeler düzerek bireysel başarıyı göklere çıkarmakta; geleneksel İslami yasakları, pazarlamanın ve kitle tüketim kültürünün gerekleri doğrultusunda yeniden yoruml
270 TL.
Damga bir ilişki türüdür, sabit bir vasıf değil. Damga; damgalayana, normal addedilene, normal rolünü oynayana ihtiyaç duyar. Toplumsal ilişkilerin ve etkileşimlerin seyrinde karşı karşıya gelen iki bireyin arasında geçen bir "hikâyedir" aslında damga, ama bu hikâyede ilginç olan şudur ki; bugün normali tanımlayan bir nitelik yarın pekâlâ bir damgaya dönüşebilir. Normal-damgalı oyununda çiftlerin rol değiştirmesiyle sıklıkla karşılanır. Dolayısıyla normal ve damgalı aynı bütünlüğün iki parçasıdırlar; aynı ö
120 TL.
Akademik dünya nasıl işler? Yazmak ve yayın yapmak bu dünyada nasıl bir yer kaplar? Siz, bu dünyada ne tür bir rol almak istiyorsunuz? Yazma ve yayın yapma biçiminiz, seçtiğiniz rolü oynayıp oynayamayacağınızı nasıl etkileyecektir? Bu sorular, kesin yanıtları olmayan temel sorulardır. Kesin yanıtları yoktur, çünkü akademisyenler de en az başkaları kadar kendi toplumsal dünyalarını sorgulama hususunda isteksizdirler. Sırlarının ifşa edilmesini, mahremlerine girilmesini ya da kurucu mitlerinin peri masalları
320 TL.
Kendisi tarafından özenle seçilmiş çeşitli mülakat ve sunumların derlemesinden oluşan bu kitapta Bourdieu, teorisini açımlıyor, fikri ve sosyal yörüngesini hatırlatıyor ve hangi kavramla ne demek istediğini, hangi noktaların yanlış anlaşıldığını titizlikle ortaya koyuyor. Bu kitap aslında bir davettir; Bourdieu ve teorisiyle bir diyaloga davettir. Kitaptaki metinlerin ekseriyetinde hissedilebilen sözlü sunumun dili, okurla yazar arasında samimi ve doğrudan bir ilişkinin kurulmasına imkan tanıyor ve argümanl
130 TL.
Mühim olan, sosyolojinin bir disiplin olarak doğuş ve gelişiminin tarihidir. Bu tarih tekdüze, ansiklopedik, kronolojik bir "fikirler" veya "kurucular" tarihine indirgenemez. Kaldı ki sosyoloji tarihini sosyal düşünceler tarihiyle eşlesek dahi, birbiri üzerine katarak "ilerleyen" ve her zaman yeni gelenin kendisini önceleyenden daha "doğru" ve "gerçek" olduğu bir düşünceler tarihi yaklaşımı koca bir yanılsamadır. Elinizdeki kitap bu nevi bir çizgisel (kümülatif ) sosyoloji tarihi okumasından uzaklaşma gayr
103 TL.
Bilim sosyolojisi en sade tanımıyla, bilimsel bilginin kendisinin, üreticilerinin, üretim mahallerinin ve süreçlerinin bilgi sosyolojisinin kapsama alanına sokulmasıdır. Kuru ve malumatçı bir epistemoloji, bilim tarihi veya bilim felsefesi ile yetinilmemesi, analiz seviyesinin eş zamanlı olarak bilim yapılan yerlere, kurumlara, buradaki aktörlere, yapılanmalara, çatışmalara, çıkarlara çekilmesi, kısacası "bilim mutfağının" kendisinin yine bilimin projeksiyonlarıyla aydınlatılmasıdır. Diğer bir ifadeyle, bil
110 TL.
İktisat ile ilgili bir rapor, makale, tez vb. yazmak zorunda olan her kişi, yazım sürecinde, az ya da çok zorlanır. Bu durum hemen her iş kolunda, her eğitim düzeyinde böyledir; öğrenci, özel ya da kamu çalışanı, akademisyen olsun fark etmez. Çünkü “İktisadi düşünmenin zahmetli vazifesi ifadelerin doğru anlaşılmasıyken, çoğu okulda yazmaya dair bir şey öğretilmez.” Böyle bir durumdan mustarip olan iktisatçı nasıl yazacağı üzerine düşünmeden, yazmak konusundaki profesyonel tavsiyeleri dikkate almadan yazmay
90 TL.
Genel kanı, sosyal bilimler ile felsefe arasında derin bir yarık görür; birbirini karşılıklı olarak yok sayan, hatta dışlayan iki ayrı dünya arasındaki bir yarık. Oysa bu, en başından beri sosyal bilimler düşüncesine eşlik etmiş olan felsefi sorgulamaları ve aynı şekilde bilimsel düşüncenin de felsefede tetiklediği tartışmaları görmezlikten gelmek demektir. Ülkemizde ne yazık ki ekseriyetle "herhangi bir özne felsefesi" olarak alımlanmış olan Fenomenoloji, yine en başından beri, bu iki "bilme biçimi" arasın
720 TL.
Köpek Diyojen bu diyaloglarda; İskender ile konuşurken, Platon’a sataşırken ya da Pazar yerinde elinde fener dolaşırken örtük veya açık bir şekilde hep aynı mesajı verir: En fazla şeye sahip olan kişi en az ile yetinendir. Başkalarının önemli, gerekli gördükleri Diyojen için yüktür; ölçülülük etiği, sadelik ve yeterlilik olmaksızın yaşamak hem doğaya hem de varlık olarak kendine aşırı yüklenmektir ona göre. Basit bir yaşamın peşinde koşmakla kalmayan, bizatihi yaşayan bir figürdür. Bu sebeple birçok kişi
87 TL.
Kimliği belirleyen nedir? Bize verili olarak mı gelir, yoksa hayat boyu inşa ettiğimiz bir şey midir? Bauman bu kitabında yine çok yönlü bir düşünür olma özelliğini göstermekle kalmayıp, yaşanmışlıklarını da düşüncesiyle harmanlayarak zihin açıyor. Kimliği, ötekiliği, muhayyel tanımlamaların ve ön yargıların bizi düşürdüğü hali kendine has üslubuyla irdeliyor. İcat edilmiş uyrukların, sınırların ve ulusların yerlilik ile girdiği savaşı, kendi hayatından örneklerle zenginleştirerek açıklığa kavuşturuyor. Ken
100 TL.
Modern yaşamdan kaçmak birçok kişinin hayalidir ancak çok az kişi bu hayali gerçekleştirir. Elinizdeki kitapta hikâyesi anlatılan Christopher Knight, bu hayali tam anlamıyla sıra dışı şekilde gerçekleştirenlerden. 1986 yılında, 20 yaşındayken evinden ayrılıp ormanda yaşamaya başlamış Knight ve bu yaşam tam 27 yıl sürmüş. Bu süre içerisinde başka hiçbir insanla sohbet etmemiş sadece bir kez selam demiş. Yemek, giyim, okumak için kitap ya da dergi gibi ihtiyaçlarını kulübelerden çalarak karşılamış ve sadece i
110 TL.
Hobo, her şeyden önce bir işçi; ama hep yurtsuz, evsiz, ailesiz bir işçi. Hobo aynı zamanda da bir gezgin; kâh tren vagonlarını, ormanları, madenleri, tarlaları, kâh Chicago'nun kenar mahallerini, Hobohemya'yı mesken tutmuş bir gezgin. Kısacası Hobo, XX. yy. Amerikan popüler kültürünün, şarkılara, anlatılara konu olmuş, maceraperestliği ve bağımsız olmayı sınırlara gitmekle, sınırlarda yaşamakla özdeşleştirmiş yollardaki adamı. Ama Hobo, bir kez daha ve her şeyden önce bir işçi, en acımasız sömürü ilişkiler
125 TL.
Frederic le Play, tipik bir muhafazakârdır, ancak bu kelimenin batı tarihselliğinde aldığı biçimiyle. [Ülkemizde görülen amorf şekilleriyle karıştırılmamalıdır]. Gerek mesleği (maden mühendisi) gerek dünya görüşü (Hristiyan muhafazakâr) gerekse de sosyal araştırmalara duyduğu ilginin kökeni (düzen için tehlike arz ettiği düşünülen işçi sınıfının paternalist terbiyesi) onun şahsında 19. yy. muhafazakârlığının yeni yeni gelişen sosyal bilimlere duyduğu ilgiyi de açıklar. Bu minvalde ilk kapsamlı monografi çal
195 TL.
Tükendi
Maurice Halbwachs'ın, ölümüne müteakip, o zamana dek yayınlanmamış çalışmalarının bir araya getirilmesiyle vücut bulan Kolektif Hafıza (1950), yazarın 1925 yılında yayınladığı Hafızanın Toplumsal Çerçeveleri başlıklı eserinde ele aldığı sorunsalların bir devamı niteliğinde. Yazar bu çalışmasında, psikoloji temelli bireysel hafıza anlayışlarını eleştiriyor ve hafızanın esasında mekân ve nesnelerde nasıl güçlü biçimde cisimleştiğini, bunun mekanizmalarını ve anıların bu süreçte nasıl yeniden inşa edildiğini m
470 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 47 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1