Anneler... Babalar...
Öncelikleriniz ev almak, araba almak, kariyerinizi zirveye çıkartmak, dünyaya tepeden bakmak mı?
Her gününüz öfkeyle, kıskançlıkla, kendi kazancınız için başkalarını zarara uğratmakla mı geçiyor, yoksa sevgiyle, dostlukla, paylaşarak, yardımlaşarak mı ideallerinizi gerçekleştirme yolundasınız?
Bu arada, evinizdeki çocukların farkında mısınız? Onlara hayatı nasıl öğrettiğinizin bilincini taşıyor musunuz?
Genel olarak çocukların kişiliği ailede belirlenir. Oturması kalkması, susm
Geniş anlamı ile yazar olarak değerlendireceğimiz şairlerin, aşıkların ve kalem erbabı diğer kişilerin eserlerinde, kendi isimlerini farklı gerekçelerle de olsa saklayıp yerine değişik adlar aldığı sembolik kelimelere mahlas, müstear isim denir.
Şemsettin Sami sözlüğünde bu kelime için muvakkaten kullanılmak üzere alınmış olan karşılığını verir. Müstear isimler her zaman dikkat çekmekle beraber bazen polemik boyutuna gelmiş bazen hoş bir anı olarak kalmış bazen de unutulanlar arasına karışmıştır. Arap edeb
Sultan Abdülaziz´in oğlu olan Şehzade Yusuf İzzeddin´in ölümü de, tıpkı babasımnki gibi tarihin ihtilaflı konularından biridir.
Resmi kayıtlara intihar olarak geçen bu hadisenin karanlıkta kalan birçok yönü bulunmakta ve bazı sorulara tatminkâr cevaplar verilememektedir.
Taht sırası bekleyen Abdülaziz ve Abdülmecid oğulları arasındaki gizli çekişme, şehzadeleri de sıkıntılı bir ruh haline sokmaktadır. Bunlar arasında özellikle Yusuf İzzeddin, meziyetleri itibariyle saltanata en çek kendisinin layık olduğunu
Boğaziçi medeniyetini en iyi şekilde dile getiren eserleriyle tanınan Abdülhak Sinasi Hisar, mükemmeli arayan bir üslupçu olarak edebiyat tarihindeki müstesna yerini almıştır. Birebir tanıklıklarını kaleme aldığı anı merkezli yazıları edebiyat sahasında kaynak kabul edilen Abdülhak Sinasi Hisar´ın bu kitapta yer alan yazar portreleri, ilk kez kitap olarak yayınlanıyor. Namık Kemal´den Tevfik Fikret´e, Yahya Kemal´den Ahmet Haşim´e kadar pekçok önemli ismi yakından tanıma imkanı sunan Geçmiş Zaman Edipleri,
Abdülhak Şinasi Hisar, çağdaş edebiyatımızın sayılı ustalarından. Her şeyden önce bir ´zaman´ büyücüsü. Geçmiş zamanı daima bugüne taşıdı, belleksiz birtopluma büyük bir kültürü ve uygarlığı hatırlatmak için...
Kelime Kavgası, Hisar´ın dergilerde, gazetelerde unutuluşa
terk edilmiş edebiyat ve roman yazılarından derlendi.
Bu yazılar özellikle roman sanatına yepyeni açılımlar getiriyor.
Kelime Kavgası, has okurlara gerçek bir edebiyat şöleni.
- Selim İleri
(Arka Kapak)
Birbirlerine hiç benzemedikleri halde; nükteleriyle, hazırcevaplılıklarıyla herkes tarafından benimsenip sevilen, her asırda fıkralarıyla anılıp yaşatılan mizahımızın üç büyük ustasının fıkralarını bu kitapta bir araya getirdik.
Nasreddin Hoca, din alimi hatta ermiş bir kişi, İncili Çavuş bir devlet adamı ve diplomat, Bekri Mustafa ise içkici ve bir kabadayı iken, insanlarımız birbirinen çok farklı bu tiplerin nükte ve fıkralarını asırlar boyu dillerinden düşürmemiştir.
Ancak, asırlık şöhretlerine rağmen
Kelime Biriktiren Çocuklar...
Dün henüz çocuktular
Sonra büyütüp ümitlerini
Açıp kalemlerinin uçlarını
Sahiden yazar oldular
Dinlerken salıncaklarda masallar
Bir kollarıyla can bebeklerinek
Bir kollarıyla kitaplarına sarılıp
Güzel rüyalara yattılar
Topaç çevirirken günaşırı
Misket oynarken boyuna
Balonu, bisikleti bırakıp bir yana kafalarında şiir kurdular
Sapanla bahçede kuş yerine
Odalarında kelime avladılar
İlk şiir, ilk hikâye, ilk deneme
Öğretmen, baba, amca, anne
Heves, heyecan, tut
İnsanlık tarihi savaşlarla başlar. Bilinen uygarlıkların tarih sahnesine girişleri savaş yoluyla olduğu gibi, tarih sahnesinden ayrılışları da savaş yoluyla
olmuştur.
Her türlü korkunçluğuna rağmen insanlık savaşmaktan geri durmamış ve barış zamanları da adeta savaşa hazırlık dönemi olarak yaşanmıştır.
Bu kitap, savaşı hayatın realitesi olarak algılayıp ilkçağlardan bugüne savaşların mantığı ve silah teknolojilerinin gelişim seyrini gözler önüne serdikten sonra, günümüzde devletler coğrafyasındaki savaş str
Yassıada; işkencenin, siyasal ve sosyal rezaletin simgesidir.
... Yassıada anılarımı yazıyorum diyemem. Peki neyi yazıyorsun diye sorarsanız, okuma zahmetine katlandığınız takdirde neleri yazmış olduğumu göreceksiniz. Bunları yazmamı, uzun yıllar boyunca çevremdeki herkes, hatta Adalet Partisi´nde yardımcılığını yaptığım Sayın Süleyman Demirel bile istediler. Gönlüm razı olmamıştı.
Benim de Adnan Menderes´in avukatı olarak gördüklerim, bildiklerim, hatta belgelediklerim vardır, çektiklerim vardır. Bunları
Tarihimizin Tartışmalı Meselesi İlk Ağızdan Belgeleniyor...
Hüseyin Nazım Paşa, Ermeni komitacıların faaliyetlerini artırdığı bir dönemde Zaptiye Nazırı olarak görev yapmış ve olayları bizzat yaşamıştır. Aslında oldukça uzlaşması ve hoşgörülü bir kişiliğine sahip olan Nazım Paşa, olayları önlemek için aldığı sert tedbirlerden dolayı Ermeni celladı lakabıyla anılmıştır.
II. Abdülhamid´e olan muhalefetiyle de bilinen Nazım Paşa, ermeni olayları esnasında yaşadıklarının yanısıra, Saray ile sürtüşmelerini ve
Mehmet Rauf, romancı olarak Servet-i Fünun döneminin öncülerinden ve en önmeli temsilcilerinden Halit Ziya Uşaklıgıl´den sonra adından çokça söz ettirmiş özellikle Eylül romanıyla, edebiyat dünyasında geniş yankı bulmuştur.
Üslubu ve kendine özgü roman tekniğiyle edebiyatımızdaki seçkin bir yeri olan Mehmet Rauf´un Define´si, unutulmuş eserlerinden biridir.
Mehmet Rauf, bu romanda sizi 1918 yılı İstanbul´unda geçen heyecanlı bir maceraya davet ediyor.
Bu kitap, The Morning Post gazetesi tarafından hazırlanarak 1920 yılında, İngilterede yayınlanmış, gördüğü büyük ilgi üzerine aynı yıl Amerika baskısı yapılmıştır.
20. yüzyılın hemen başlangıcında, dünya kaynamaya başlamış ve yeni bir şekil alacağının dünya ilk işaretini vermiştir. Yüzyıllardır hakimiyetini sürdüren büyük bir imparatorluk -Osmanlı- artık çatırdamaya başlamıştır.
Fransız İhtilaliyle birlikte Avrupada büyük olaylar yaşanmış, dinin ve kraliyetin temelleri sarsılmıştır. Başta Almanya o
Osman Cemal Kaygılı, başta İstanbul´un Köşe Bucağı tefrikası olmak üzere, diğer hikaye ve yazı çalışmalarında argodan oldukça istifade eden bir gazetecidir. Halk yazarı olarak şehrin arka sokakları da dahil olmak üzere her köşesini bilen Kaygılı, kullanılan dilin bütün inceliklerini de öğrenmiştir.
Argo kelime ve ıstılahların yerli yerinde kullanılmadığını görünce, gazete ve dergilerde argo lugatçesini tefrikalar halinde neşretmiştir.
Argo Lugatı, Osman Cemal Kaygılı´nın pek çok araştırmacıya kaynak teşki
İntihar ettiği söylenen Hitler, 2. Dünya Savaşı´ndan sağ olarak kurtulmuş ve kutuplardaki Alman üssüne mi kaçmıştı?
1947´den beri dünyanın birçok yerinde görüldüğü iddia edilen uçan daireler, gizli Alman teknolojisinin ürünü müdür?
Naziler, Ay´da ve Mars´da üsler kurmuşlar mıydı?
Nazi Almanyası´nı perde arkasından yöneten gizli örgütler var mıydı? Bunların temel inançları neydi?
Hitler´in temelini attığı Kutuplar´daki denizaltı üsleri halen faal midir?
Rus denizaltısı Kursk, neden ve nasıl batırıldı?
İnsana Farklı Bir Bakış..
Yüzümüzde, temel kişilik özelliklerimize ilişkin ipuçları verilmiş midir?
Bu düşünce, eski çağlardan beri bilgilerin merak ve araştırma konusu olmuştur. Doğu ve batı kaynaklarında, bu hususta yapılmış çeşitli çalışmalar mevcuttur. Doğu kültüründe ilm-i sima olarak isimlendirilen bu çalışmalar, yakın dönemde batıda da ciddi bir bilimsel araştırma konusu olarak fizyognomi başlığı altında ele alınmaktadır.
Yüz okuma sanatı, günümüzde insan kaynakları sahasında büyük şirketle
... Beni hiçbir zaman terk etmeyen, kucağımdan kaçmayan vefakar yarim! Can dostum! Dertlerimi dinleyen, kalbimi anlayan, sırdaşım! Bana daima refakat eden yoldaşım!
Beni yalnız sen terk etmedin, benden yalnız sen geçmedin, bana hıyanet etmedin! Bir zaman zevk ve sefa kaynağım, eğlencem oldun. Şimdi de geçim kaynağım! Ekmek teknemsin!
Benim yarim sensin!..
(Arka Kapak)
Kur´ani imgelerle dünya, bir ev; tavanı, tavanarası, duvarları, sütunları, mahzeni, lambası, döşemesi, bahçesi, kuyuları, çeşmeleri, havuzlanyla bir büyük ev. Adem´in gözüyle bakmak gerekiyor bu eve, Adem´in korkularıyla, umutlarıyla bakmak gerekiyor. Adem´in omuzlarında yürüdüğü ve rızklarından yararlandığı sabit (ve sağlam) dağlarla (sütunlarla) desteklenmiş yeryüzü, ikameti ve istirahati için yayılıp döşenmiş bir döşek, bir yaygı, bir karargah. Hareli yollara sahip, bir bina gibi yedi katlı olarak yaratı
Modern dönem öncesinde siyasal iktidarlar meşruiyet zeminlerini toplumun rızası üzerine kurmak iddiasında değildi. Ancak toplumun rızasını bir şekilde devreye sokmayan hiçbir iktidar, sadece kaba kuvvetle, zor kullanarak ayakta kalamaz, kalamamıştır...
Çok partili hayata geçişle, demokratik siyasetin sahneye çıkması, dünya koşulları bir yana, herşeyden önce, Cumhuriyet rejiminin otoriter biçimde kendini tahkim etmesinin ardından mümkün olabildi. Demokrat Parti´nin siyasal sahneye çıkışı ile, artık siyasal
Bu, galiba sevdaların yazılmamış yasasıdır Hande; büyük aşklar küçük nedenlerle biter!
Çünkü o büyük aşkları ancak iyi insanlar yaşayabilir. İyi insanlar da; alçaklık, kalleşlik ve ihanet gibi 'büyük nedenlere' tevessül edecek kadar zaten küçülemezler. Dolayısıyla ayrılık nedenleri de küçük olur.
Bu sözlerin acılarımı hafifletir mi sanıyorsun Hakan? Sanmıyorum... Sanmıyorum...
Eğer birimize karşı utanılacak kadar büyük yanlışlarımız olsaydı, yıllar sonra bir gün karşılaştığımızda daha fazla kahrolmaz mıydı
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.
Alışveriş Sepeti
