Bir bayan, dünyanın parasını harcayıp, seksi iç çamaşırları, gecelikler aldığını ama eşinin bunları hiç önemsemediğini dile getirmişti. Bu durum onu çok incitmiş ve içindeki isteği zayıflatmıştı. Bir gün rasgele eşinin yerdeki atletini ve iç çamaşırını üzerine geçirip, kapıya doğru yürüdüğünde eşinin parlayan gözlerle ona baktığını fark etmiş. Bu görüntüden etkilenen eşi, büyük bir arzu ve istekle onu seyretmiş. Bayan; mutluluğunu, Artık hem eşimin tutkusunun tadını çıkarıyorum hem de iç çamaşırlarına dün

Türkiye, bir dönemece girmiştir. Türk'ün adı silinmek istenmektedir. "Türk" bir etnik kimlik olarak gösterilmektedir. "Türk", tarihin hiçbir döneminde etnik kimlik olmamıştır. Her zaman bir "çatı"dır ve çatının altında pek çok oda vardır; bütün odaların kapıları birbirine açılır, geçişler çok rahattır, uzun süre birbirinin odasına otururlar, kaynaşırlar, aynîleşirler. Kitabımızın ekseni "Türk'ü silme" çabasının kaynakları ve niçin Türk'ü silmek? Türk'ü silenler kimlerle benzeşiyor? Şark Meselesi "Türk"ü yok

William Shakespeare tarafından 1599-1600 yıllarında yazıldığına inanılan pastoral bir komedyadır. Diğer birçok eserinde olduğu gibi bu eserinde de Shakespeare geçmiş yazarlardan ve şairlerden etkilenmiş ve eserini kendi üslubuyla oluşturmuştur. Bu pastoral eser Arden Ormanı'nda geçmektedir. Doğayla iç içe bir tema benimseyen bu esere bu nedenle pastoral komedya denmektedir. Eseri oluşturan temalar arasında aşk, gasp, adaletsizlik, merhamet, saray ve köy yaşamı yer almaktadır. Özellikle de "ilk görüşte aşk"

Sömürgeci zihniyet, insani değerleri gözardı eden anlayış, teknolojik atılımlara karşın insanlığa mutluluk getirmemiştir. Bunda kuşkusuz kavramlara dayalı yaklaşım önemli rol oynamıştır. Batı; dünya hakimiyetini kurabilmek amacıyla ulus devlet istememektedir. Ortadoğu, Balkanlar, Orta Asya ve İslam ülkelerinde bu hakimiyete en büyük engellerden biri tarihsel geçmişiyle Türkiye'dir. Türkler kontrol altında tutulmaya çalışılan bir millettir. Türk'ün bir dönem hakim olduğu topraklarda, bugün, Haçlı AB ve ABD,

Her şey, emekli Jandarma İstihbarat Subayı Hüseyin Oğuz ile başladı... Onun anlattıkları sayesinde temeli atıldı bu kitabın O anlattıkça, içimizdeki kirlenmişiliğin ne kadar büyük olduğunu gördük. Temiz Eller Operasyonu gibi bir Ak Eller Operasyonunun yaşandığı ülkemizde, her şey nasıl da değişiyor İyiye doğru gittiğimiz bu günlerde, bizi kötüye götürenleri, onların yaptıklarını ve yapılış nedenlerini merak ediyorsanız bu kitabı bir solukta okumanız gerekmektedir. Çünkü; - Ülkemizi sorunlara boğan yalancı d

İnsanlık tarihi; insan olma gerçeğini zaman zaman unutarak ölesiye savunduğu dil, din ve ırklar savaşı ile doludur. Savaşlara, katliamlara ve işkencelere yol açan bu üç unsur, yıkıcı ve yok edici etkisini sürdürmektedir. İnsanlığı yok oluşa sürükleyen bu üç tehlike karşısında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi imzalanmakla birlikte ırkçılık, dincilik vahşi yüzünü göstermektedir. Bunda en önemli rolü ise farklı kimlikle kin ve öfke içinde olanlar oynamaktadır. Bunlar Dönmelerdir. Birilerini düşman ilan etme

Var olmak ile yok olmak arasında kalanların savaşı hiç bitmedi Yaratanın topraklarına ayak bastıklarından beri hazırlanıyorlar sonsuz emelleri için Sonu kıyamete giden bu savaşta, Doğu ile Batı rest çekiyor asırlardır birbirlerine Siyah ve beyazın çarpışması, gece ile gündüzün ölümüne bir mücadelesi var onlar yaratıldıktan beri İki kayıp zannedilen kıtanın iki büyük gücü arasındaki savaş kızıl kıyamet derinliklerden gün yüzüne çıkıyor Atlantis ve Mu askerleri geniş düzlüklerde yok etmeye başlıyor birbirleri

Bir coğrafyanın sahip olduğu özellikler, ona tarihte önemli roller oynama imkanı vermiştir. Özellikle sahip olunan avantajlar her zaman dış istilalara davetiye çıkarmıştır. İşte Mısır bu ülkelerden biridir ve Asya ile Afrika, Doğu ile Avrupa arasında bir köprü olduğu için sık sık istilalara maruz kalmıştır. Birinci Dünya Savaşı yıllarında, Süveyş Kanalına hakim Mısırda konuşlanan millet de İngilizlerdi ve savaşın kaderini değiştirebilecek Kanal Seferleri de bu dönemde gündeme gelen en önemli harekattı. Anca

Sistemli teşkilatlanma tarihi olarak 1845 yılında kurulduğu kabul edilen Türk Polis Teşkilatı, Türk tarihini esas alırsak 1291, Osmanlı tarihini esas alırsak da 723 yıllık bir geçmişe sahiptir. Mondros Mütarekesinden sonra başlayan işgaller sırasında işgalci güçler asayişe müdahale ederek Türk Polisini pasifize etmeye çalışmışlar ve kurdukları İtilafçı Polis Komisyonu ile Türk Polisini vesayet altına almak için uğraşmışlardır. Milli Mücadele, Türk Milletinin var olma mücadelesidir ve bu büyük mücadele sade

Küreselleşme adıyla ve yeni sömürge yöntemleriyle insanlar, toplumlar dönüştürülmekte, devletler yeniden yapılanmaktadır. Yeni yapılanmalarda gelişen ve değişen yeni tehdit algılamalarıyla milli güvenlik doktrinleri yenilenmektedir. Yeni dünya, yeni düzeniyle birlikte nükleer, biyolojik, kimyasal silah tehdidini ortadan kaldırmamıştır. Yerel, bölgesel ve küresel güvenlik kaygıları, yeni stratejik planlamaları zorunlu hale getirmiştir. Milli güç, milli hedef ve milli menfaatler nedir? Buna göre milli siyaset

MAHİR KAYNAK VE MİHRİ BELLİ RÖPORTAJLARIYLA İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Açıkkaya bu kitabında Türkiyedeki Sol Akımların Türk Devrimi Algılamalarını araştırmış ve analiz etmiştir. Özellikle sol düşüncenin popülaritesinin ve sol hareketliliğin tavan yaptığı 27 Mayıs-12 Mart arası dönem mercek altına alınmakla birlikte, hem sol teorinin hem de -Türkiyedeki macerasının erken döneminden başlanarak- sol pratiğin genel bir çerçevesi çizilmişt

1920 yılından günümüze kadar toplam 30 Kürt isyanı gerçekleşti. Bunlardan özellikle üç tanesi son derece önemlidir: 1925 yılındaki Şeyh Said İsyanı, 1937 Dersim İsyanı ve son olarak 30 bin insanımızın ölümüne yol açan PKK İsyanı. İkinci önemli isyan 1937de Seyit Rızanın Dersimde çıkardığı isyandır. Bu isyana Dersimde bulunan aşiretlerden sadece 6 tanesi katılmıştır. Dersim İsyanının çıkış zamanlaması da Fransa ile Türkiye arasında görüşülmekte olan Hatay Sorununa denk gelir. Türkiye bir yandan Fransa ile Ha

İngilterenin Osmanlı Devleti ile temasa geçmesi İngiltere açısından tarihî bir dönüm noktası olmuş bu kuzeyli küçük devlet Akdenizde Osmanlı Devleti üzerinden yaptığı ticaretle kısa sürede zenginleşmiştir. İngiltere zenginleştikçe ve güçlendikçe tekrar eski politikasına dönerek Osmanlı Devletini baypas etmeye ve Doğunun zenginliğine ve ticaret havzalarına doğrudan temasa çabalamıştır. Bu çabasında Ermenileri ve Ermeni Ticaret Ağını kendisi için önemli bir fırsat olarak bulan İngiltere, Ermeni Ticaret Ağını

Derin devlet nedir? İç ve dış mihrakların Türkiye üzerinde oynadığı oyunlar nasıl yönlendiriliyor? Türkiye'nin karanlık yüzü: Susurluk... Bahçelievler cinayeti ve cinayetin perde arkası... 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümünün ardındaki sır perdesi... Organize suç şebekeleri ve derin devlet bağlantısı Suikastlar ve tetikçiler: derin devletin karanlıkta kalan aktörleri Global dünya dengeleri ışığında Türkiye: Derin devlet gerçekleri Cumhurbaşkanlarının gözünden derin devlet olgusu Türkiye'de gizli servis

Bazı ülkeler geri kalırken, bazılarını bu kadar geliştiren stratejiler neler? Türkiyenin 21. yüzyılda küreselleşen dünyada konumunu kuvvetlendirmesi için neler yapması gerekiyor? Küreselleşmenin ülkeler üzerindeki etkileri neler? Medyada sıkça konuşulan, zaman zaman birçoğumuzun kafa yorduğu makro olayları Toloy Tanrıdağlı çok farklı bir bakış açısı ve sistematik ile irdeliyor. Önce doğru bildiklerimizi ve bunları oluşturan düşünce yapısallarımızı sorguluyarak bizleri sarsıyor; devamında bunları tekrar d

Her birimizin kendi doğru yollarımızdan giderek ulaşacağımız gerçekler düşünce gibi, sevgi gibi ve evren gibi sonsuzdur. Ve bu sonsuz gerçeklerin her biri aynı gerçeğin, aynı bütünün birer parçasıdır. Gerçek, insanların ulaşabilecekleri sonsuz gerçeklerin bütünüdür. Eğer yalnız kendi düşüncelerimizin ve doğrularımızın mahkûmu olarak kısıtlı bir yaşam sürmek istemiyorsak mutlaka başkalarının düşüncelerini de dinlemeyi ve onları anlamayı öğrenmeliyiz. Ben varlığımı sürdürebildiğim sürece kendimi geliştirmeye

İletişim liseleri, yüksekokulların Radyo-TV bölümleri, iletişim fakülteleri öğrencileri ile mesleğe adım atan ya da atmaya hazırlanan mezunların neredeyse tamamının karşılarında düşündüklerinin çok ötesinde bir dünya bulmaları, teorik ile pratik arasında her alanda olduğu gibi bu alanda da önemli fark olduğuna işaret ediyor. Genç meslektaşlarım ya da adayları kadar, bu arkadaşları yönlendirme görevi üstlenenlerin de kendilerini bu meşakkatli meslekte sürekli yenilemeleri gerektiğini gözlemlemem, beni bu tür

19. yüzyılda başlayan milliyetçilik akımları, Yahudilerin büyük acılar çekmesine neden olmuştu. Milyonlarca Yahudi, Avrupa'daki vahşetten kaçarak başka ülkelere sığınırken önemli bir kısmı da doğuya sığındı. Peki, bu insanlar neden doğuya kaçtılar? Avrupalıların kendilerinden saymadıkları ve hasta kabul ettikleri Osmanlı Devleti Yahudilere nasıl yaklaşıyordu? Ülkemizde Yahudiler üzerine yayınlanan çalışmalar genellikle Filistin meselesine odaklanmıştır. Bu titiz çalışmanın yazarı Tarih Profesörü Ali Arslan

İnsan şu hayat içinde bir yolcu... Ruhlar âleminden anne rahmine, anne rahminden, çocukluğa, çocukluktan gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, haşirden ebede doğru yol alıyor. Her zamanın insanın üzerinde bir başka tesiri oluyor, her yaşın bir başka hükmü bulunuyor. İnsan her daim kendini bir başka yolda, bir başka rolde, bir başka sınavda buluyor. Bu sınav zamandan zamana, mekândan mekâna değişiklik gösterdiği gibi, sınav vesileleri kişiden kişiye de farklılık gösteriyor. H