Sonucu Daralt
Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Everest Yayınları
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 352 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Günler Çözüldükçe, açıktan ve açıkça Sezai Karakoç’u Türk şiirinin yaratıcı bağlamı içinde ve modernizmin imkanlarını kullanarak, yüceltme veya hüküm verme amacı taşımadan insan oluşumuzun ve bir hayatın içinden safça geçişimizin içinden görmektir. Bir biyografi olmadığı gibi yazanın hatıralarının bir kısmı da değildir yazdığım. Anekdotlar, konuyu açmak ve genişletmek için seçilmiştir. Pek çok deftere yayılmış, dağınık Karakoç günlükleri belki bir gün gün yüzüne çıkar. Her cümlesi duyularak, düşünülerek yaz
145 TL.
İnsan öldüğü yaşta kalırmış. Yani kaç yaşında ölürsen geride kalanlar seni hep o yaşta hatırlarmış. Zannedersem, insan birinden ayrılınca da aynı yaşta kalıyormuş. Babalar ve oğullar, eski aşklar, bağışlanma isteği, ayrılıklar, insanın derdini alan türküler, söylenememiş, sekiz köşeli bir kaskette saklanan sevgiler ve en çok da hafıza üzerine bir roman Âşıklar Bayramı. Diyarbakır’dan başlayıp Kars’a uzanan unutulmaz bir iç yolculuk aynı zamanda. Kemal Varol’un, sinemaya da uyarlanan Âşıklar Bayramı romanı,
160 TL.
Üç kıtayı zangır zangır titreten büyük bir imparatorluğun çöküşüne tanık olduğu sıralarda, Selma Sultan henüz yedi yaşındaydı. İstanbul'da Çırağan Sarayı'nda dünyaya gelmesiyle başlayan hayat çizgisi zaten gerçek bir masal olarak yazılmıştı. Üstelik masal olamayacak kadar gerçek, gerçek olamayacak kadar masalsıydı bu hayat. İmparatorluk ailesi, saltanatın sona ermesiyle birlikte sürgüne gönderilip Lübnan'a yerleşmişti. Hem ülkesini hem de babasını yitiren Selma, orada "yamalı çoraplı prenses" oldu, hayatın
370 TL.
Yapboz meraklısı milyarder Percival Bartlebooth, Serge Valène’den on sene boyunca resim dersi alır, ardından yirmi yılda dünyayı gezip farklı yerlerde suluboya tablolar yapar. Aynı binada yaşayan ortağı Gaspard Wincker’e bu tabloları yapboza dönüştürmesi için yollayan Bartlebooth, yaşamının son yirmi senesini bu yapbozları çözmeye ve ardından da resmedildikleri yerlere gönderip yok edilmelerine adar... Alt başlığı “Romanlar” olan Yaşam Kullanma Kılavuzu, yapboz sanatına adanmış bir başyapıt olmanın dışında
405 TL.
Bu “hatırlıyorum”lar tam olarak anı, özellikle de kişisel anı değiller; bunlar günlük hayattan küçük parçalar, filanca yılda aynı yaştaki tüm insanların gördüğü, yaşadığı, paylaştığı ve sonra kaybolan, unutulan şeyler; ezberlemeye değmeyen, tarihe geçmeyi, devlet adamlarının, dağcıların, kutsal canavarların anılarında yer almayı hak etmeyen şeyler. Ama kimi zaman, birkaç yıl sonra, bozulmamış ve ufacık halleriyle, tesadüfen ya da bir akşam arkadaş arasında onları aradığımız için geri dönerler; okulda öğrend
165 TL.
“...köyler gördüm yakılıp yıkılmış... boştu!.. evler gördüm bir taşına bile dokunulmamış... boştu! (...) köyler gördüm vadilerde, yeşilliklerin içinde, dersin cennetten bir köşe... boştu! köyler gördüm sarp kayalara tutunmuş kartal yuvası... boştu! (...) köyler gördüm, kör oldum... karanlıktı, karanlık...” Bugün dahi içinde olduğumuz her çıkmazın, her darlığın sebebi 80’ler Türkiyesi ve sonrası, “anlatmakla bitmeyen”, bitmeyecek bu yıllar Hasan Özkılıç’ın kaleminden gürül gürül akıyor Zahit’te. 2013
188 TL.
Göç hikâyeleri, genellikle “gurbet” ve “başarı” arasında sıkışıp kalır. Kreuzberg ise, bunun hep böyle olmadığını görmek, bu denklemi kırmak için yeryüzündeki en ideal seyir tepelerinden biri. Ötekilerin Başkenti kâh göçmenlerin Berlin Duvarı’ndaki izlerini takip ediyor, kâh Berlin’in iki meleği Damiel ve Kasiel’le birlikte şehrin üzerinde dolaşıyor. David Bowie’yle aynı şarkıyı mırıldanıp Berlin Ulusal Müzesi’nden Almanya’nın en ünlü tablosunu çalan Ulay’ın arkasından koşturuyor. Almanya’nın
173 TL.
II. Abdülhamit, Meşrutiyet ve Mütareke dönemlerinin toplumsal ve kültürel dönüşümlerini konak, yalı ve köşklerin içinden yansıtan Üç İstanbul romanı, geniş kişi repertuvarıyla 20 yüzyıl klasiklerimiz arasında benzersiz bir yere sahiptir. Mithat Cemal Kuntay, imparatorluk dağılırken değişen hayatların yeni yapılar karşısındaki direnç ve zaaflarını en üst düzey bürokratlardan başlayarak toplumun her kesiminden örneklerle kuşatıcı bir şekilde, büyük bir ustalıkla anlatır. Şehrin üç farklı dönemini ise İstanbul
436 TL.
Tüm dünyada aşk, seyahat, mimari ve edebiyat üzerine yazdığı denemeleriyle tanınan Alain de Botton yazın hayatına Aşk Üzerine adlı bir romanla adım atmıştı. Bundan yirmi yıl sonra yayımlanan devam kitabı Aşk Dersleri, bambaşka coğrafyalarda dünyaya gelen, birbirlerine âşık olup evlenen Rabih ve Kirsten'in hikâyesiyle tam da masalların bittiği yerde başlayanmodern ilişkilere ayna tutuyor. Kavuşana dek gerçek olamayacak kadar mükemmel görünen insanlar; birlikte atlatılan badireler, küsmeler ve barışmalar, sır
115 TL.
Tükendi
Vahiy Kitapları’nda vizyoner şair, gravürcü ve öncü ressam William Blake’in 1789 ile 1795 yılları arasında yarattığı sekiz eserin tıpkıbasımları, İngilizce transkripsiyonu ve çevirileri yer alıyor. Blake, kendi geliştirdiği renklendirilmiş gravür baskı tekniğini kullanarak yaratıcı-vizyoner hayal gücünü birer şahesere dönüştürmüş ve grafik unsurlarla “vahye” dayalı şiiri birleştirmek suretiyle hayal dünyamızı yüksek mertebelere taşımıştır. William Blake’in şiir ile gravürü birleştiren sanat yapıtlar
401 TL.
Modern zaman insanını tutsak eden "kuşku"nun merkeze alındığı İsanın Güncesinde Melih Cevdet Anday bireyin yalnız kalışını anlatıyor. Bir tür sanrıya dönüşen kuşku, endişe, gözetlenme korkusunun yarattığı bu yalnızlık; giderilebilir, dindirilebilir bir şey de değildir. Melih Cevdet Anday'ın nefis Türkçesiyle... Kurşunda bir oyun oynanıyordu, ben bunun dışındaydım, ama bir yandan da tümümüzün ağır bir uyumsuzluk ipinde bulunduğumuz duygusunu canlı olarak yaşıyordum. Bu duygu bir aldanma değildi kuşkusuz;
160 TL.
1988 yılında Abbey Yolu’nda Saul Adler’e bir otomobil çarpar. Adler düştüğü yerden kalkar, kız arkadaşı Jennifer Moreau’nun çektiği fotoğraf için poz verir. Adler zamana atılmış bir çentik olan bu fotoğrafı Doğu Almanya Cumhuriyeti’ne götürür. Ama geçmişin hayaletleri peşinde, henüz var olmayan bir geleceğin hem içinde hem dışında olduğu Doğu Almanya’da başı zamanla derttedir. 2019 Booker Ödülü adayı Her Şeyi Gören Adam, gördüklerimiz ve/veya göremediklerimiz, dikkatsizlik ve başkalarına verdiğimiz zararlar
195 TL.
Beni bir ömür sekiz köşeli şapkasının gözünde taşıyan babamı başımın üstünde taşımak için yeniden uzun ve karlı yollara düştüm. Yirmi beş yıl sonra bir gece yarısı kapısını çalıp ona üç günlük bir yolculuk ve ömürlük sorular bırakan Heves Ali’yi âşıkların bayramına yetiştiren Yusuf, arabasının bagajında babasının eski bavulu, ön koltuğunda üç telli bağlaması ve port bagajında tabutuyla bu kez toprağına, evine, kendine doğru yol alıyor... Babamın Bağlaması’yla Âşıklar Bayramı’nın ikinci perdesi açılıyor, Yus
254 TL.
Çorak Ülke ilk kez Ekim 1922’de, T. S. Eliot’ın II. Dünya Savaşı arifesine (1939) kadar çıkardığı The Criterion dergisinde yayımlandı. Bu “operatic” yapıt, insanlık ideallerine dair bütün umutları tüketen barbarca savaşa ve savaş sonrası mayalanan toplumun iliklerine işlemiş nihilizmle ahlaki çürümeye verilmiş sarsıcı bir yanıttı. Basıldığı tarihten 100 yıl sonra bile sözün çorak toprağından leylaklar bitirme kudretini koruyan bu şiir, kapsamlı çevirmen notlarını da içeren özel bir baskıyla çift dilli olara
225 TL.
Franz Kafka, günlüklerinden de anlaşıldığı üzere tutkulu bir sinemaseverdi, anlatı tarzında sinemadan da çokça esinlenmişti. Ayrıntıların peşinden dur durak bilmeden koşan azimli yazar Hanns Zischler, Kafka’nın metinlerini yıllarca inceledi, yerli ve yabancı pek çok arşivi taradı, kütüphanelerde araştırmalar yaptı, dönemin gazetelerini didik didik etti, fotoğraflar, program broşürleri, film ilanları, posterler topladı, Kafka’nın gittiği sinemaların, seyrettiği filmlerin, hayranlık duyduğu sahnelerin ve etki
281 TL.
“Büyük şairlerin istikbale bıraktıkları şaheserler, mazide yazdıkları hezeyanlardan çıkar.” Mithat Cemal Kuntay’ın kaleme aldığı Mehmet Âkif Ersoy: Hayatı, Seciyesi, Sanatı edebiyat tarihçiliğinin ve biyografi yazıcılığının nadide örneklerinden biri. Kuntay, İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Âkif ile tanışmasından onun dürüst kişiliğine, yalnızlığına, acılarına; pehlivanlığından baytarlığına; Mısır’a gidişinden İslam ve şiir düşüncesine kadar birçok başlıkta şairin hayatını ele alıyor. Mi
570 TL.
Charles Baudelaire’i okumak ve anlamak, iyi bir şairi okuyup anlamanın çok ötesinde modern dünya şiirinin temel niteliklerinin anlaşılmasına kapı açar. Baudelaire’in genelde dünya, özelde Türk şiirine büyük etkileri olan Les Fleurs du Mal adlı yapıtını 1927 yılında Alişanzade İsmail Hakkı Osmanlı Türkçesine aktarmıştır. Bu çeviri, Les Fleurs du Mal’in toplu ilk çevirisi olarak edebiyat tarihi açısından dikkate değer. Bunun yanı sıra Osmanlı Türkçesinin imkânlarıyla Baudelaire şiirini başarıyla aktarması bak
321 TL.
Bedenimin içindeki canı gör, sadece etimi değil. Gözlerimin içindeki hayatı gör, sadece bakışımı değil. Hissettiklerimi gör, sadece tepkilerimi değil. eni gör. Derinliğimde boğulmadan, Sorularımda kaybolmadan, Korkularında yok olmadan, Gör Beni. Bir fısıltıya koydum kendimi. Kalbine soruyorum yerimi: Başarabilir misin beni görmeyi? Cesaretin yeter mi? Topla cesaretini ve Gör Beni. Birileri bizden fırtına bekliyor, onlara gökkuşağı vermeye hazır mısınız?
384 TL.
Nahid Sırrı Örik, Sultan Hamid Düşerken’de, 20 yüzyıl tarihinin en önemli dönüm noktalarından birini hikâye eder: Roman 23 Temmuz 1908’de, Manastır’da patlayan isyan karşısında Sultan II. Abdülhamid’in askıya almış olduğu 1876 Anayasası’nı tekrar yürürlüğe koymasıyla başlar, 1909’da, tahttan indirilmesine neden olan 31 Mart Vakası ile biter. Nahid Sırrı Örik bu sarsıcı dönemi, yılların devlet adamı Mehmet Şahabettin Paşa, iktidar hırsıyla dolu kızı Nimet, onun siyasi beklentilerle evlendiği İttihatçı Binbaş
245 TL.
Nahid Sırrı Örik’in Kıskanmak romanında olayların ve karakterlerin temel meselesi, en yoğun haliyle yaşanan bir duygudur: Bir kız kardeşin ağabeyine duyduğu kıskançlık. Nahid Sırrı Örik, iki kardeşin İstanbul’da bir konakta başlayan, Zonguldak’ta bambaşka bir yöne sapan yaşamlarını bunun üzerine inşa eder. Kıskanmak 1946’da, kitap halinde ilk basıldığında, basında çıkan bazı değerlendirmelerde hem beğenilmiş hem de karakterleri aykırı bulunarak yadırganmıştı. Aradan geçen zaman, karakterlerin işlenişinin öz
200 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 352 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1