Sonucu Daralt
Kategori
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
(x)Çağlayan Yılmaz
Sıralama : Göster :
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Zifir acunu örttüğünde, Dişlerimde kalan intikam sızısını hiç unutmadım... Kırılan kemiklerim, yalnızlığımın çatırdayan kalkanıydı. Karanlığın yalnızlığı, en büyük canavarları doğurur. Ve... Ben doğdum! Kaç ölüm gördün Çoga? İçindeki yalnızlıkta kaç hâlini gömdün? Durduğun, korktuğun yetmedi mi? Beni o canavara siz dönüştürdünüz! İçindeki canavarı ortaya çıkar!
140 TL.
Türkler "Barak" derlerdi, kara tüylü köpeğe,Böyle ad verirlerdi, büyük soylu köpeğe.Aslında efsaneler, bir köpek anarlardı.Onu da köpeklerin, atası sayarlardı.Bu köpek soylu idi, çok büyük boylu idi,Av çoban köpekleri, hep onun oğlu idi.Kuzey-batı Asya'da güya "İt-Barak" vardı,Türklerse İç Asya'da, onlara uzaklardı.Başları köpek imiş, vücutları insanmış,Renkleriyse karaymış, sanki Kara Şeytanmış.Kadınları güzelmiş, Türklerden kaçmaz imiş,İlâç sürünürlermiş, ok mızrak batmaz imiş.Destanda denilmiş ki, Oğuz-H
240 TL.
Öyle bir öleceğiz ki; Canını aldığımız yağıların tinleri, tamunun kızıl göğünü çatırdatacak! Öyle bir öleceğiz ki; Bizleri tanrının bahçelerine götüren tinler, acunda kalan bedenlerimize bakıp gözyaşı dökecek! Öyle bir öleceğiz ki; Bırakın soyların bizi hatırlamasını, gök bile unutmayacak! Her çakında bir, karanlığa adımızı haykıracak, Her yaşında bir zalimin usunda korkular yaratacak! Öyle bir ölümsüzleşeceğiz ki; Adalet için çıkan her pusatta zalim kanıyla uyanıp, her can alışta can bulacağız! Öyle bir se
198 TL.
Ser üzerimize geceyi, Uğultumuz titretsin yürekleri! Çek pusatlarını Çoga, Doldur kelleleri tamuya! Vur baltanı Temir Tonka, Taşsın cenk meydanı kanla! Adımız göğe bir yükseldi. Sonumuz toprağa bir üflendi. Kırk budaklı ulu çamın dokuz kolundaki tepeyiz, Kartalların kanadındaki altın tüyün sahibiyiz! Kayalar bizi haykırır, çağlayanlar adımızla coşar! Toprak Ana, bizi adalet için akıttığımız kanla sarar! Zirvelerden gelen rüzgârlar bize atalarımızı fısıldar! Ey Ulu Tengri, yarılsın bastığımız toprak, aç
170 TL.
Bir intikama kaç taht sığabilir? Acılı parmaklarla yapılmış kaç gösterişli taç, burçlarından kan taşan sarayların pürüzsüz merdivenlerinden yuvarlanabilir? Hayat Ağacının köklerinde filizlenen kötülük, acunun direğindeki çatlağı zorluyor. Sürek avı gibi insan avlayan canavarlaşmış kralların tahtları sallanıyor! Kanının sesini dinleyen ve küllere gömülmüş iki hanedanlık, öç ateşiyle yanıp tutuşanları ordularında birleştiriyor. Büyük mabedin (Göbeklitepe) ve Agarta'nın üstatları, hep bir ağızdan şu soruyu sor
248 TL.
"Ey benim demirden dağlarım! Yağı külleri savurduğum kadim ormanlarım! Demirdağın tinleri geldi bu gece ateşimize! Ey Börüler! Uluyun... Parçalayın... Haykırın! Börüler ant içtiler yağı kanı akıtmaya! Ey Ulu Tengri, güç ver gökte doğan oğullarına! Ey Toprak Ana, yol göster bize ulu kayın ağaçlarınla! Ey Çakay Han, aydınlat önümüzü,göğü aydınlatan gazap kırbaçlarınla! Ey Kızagan Tengri, ant içtik adına! Salınsın kara atlar, çıksın Erlik Han cenk meydanına!" "Börü, arasına başka savaşçı sokmaz! Bör
248 TL.
Kutlu yolda ilerleyen korkusuz yiğitler, toprağı adımlarıyla titretti. Ay, gecelerine yol gösteren oldu. Tüm insanlık bu cengi bekledi. Üç taraf vardı: Gök Tanrı'nın orduları, Karanlık Ülke ve korkaklar! Koca koca taşlardan yaptıkları saraylarına, kalelerine sinen krallar ve hanlar, kalabalık ordularına rağmen asla cesur olamadılar. Karanlık Ülke'ye karşı yürüyebilenler sadece tunç yürekli, çelik bilekli Türklerdi. Yeryüzünü karanlığa çevirmek, toprakları kanla sulamak isteyenlere karşı geceyi pusatlarının
196 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1