Bu yeryüzünde Selmânradıyallahuanh'dan daha mutlu kim olabilirdi ki! Benî Kurayza mahallesinden, elinde özgürlük beraatıyla dönüyordu... İşte yine Resûlullahsallallahu aleyhi ve sellem'in mescidine doğru koşan ayaklarını rüzgâra bırakmıştı. Bugünden sonra, bu din için gerçekleşecek hiçbir işten geri kalmayacaktı. Artık hiç kimse engel olamayacaktı; âlemlere rahmet olarak gönderilen Resûlullahsallallahu aleyhi ve sellem'e ulaşmak için denizlere dalan bu adama.

Hamza (radıyallahuanh)'nın koca bedeni yere düşmüştü. Sırt üstü kalakaldı. Sükûnet içinde, Allah (cellecelalühü) 'a dua ederek yatıyordu o soylu beden. Esen sıcak rüzgâr, şakalaşıyordu sanki göğsündeki devekuşu tüyü ile. Rüzgâr estikçe, dans ediyordu göğsündeki tüy, sükûnet içinde. Savaş alanındaki toz bulutları dağılmış, savaşın geride bıraktığı tahribatlar ortaya çıkmıştı. Dağılan Müslüman ordusu, dağın tepesine doğru sığınmıştı. Yanlarında Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) da vardı. Savaş meyda