Son yıllarda üniversitelerimizde Türk Dili derslerinin uzaktan eğitimle verilmesi yönünde bir eğilim ortaya çıkmış görünüyor. Zaten kalabalık sınıflarda yapılırken istenilen verimin alınamadığı göz önünde tutulursa, bu dersler artık fonksiyonel olmaktan çıkmış ve sadece yasa gereği yapılır hâle gelmiştir. Ancak üniversite seviyesinde bile öğrencilerin Türkçeyi doğru kullanamadıkları, okudukları metni anlamakta ve düşüncelerini yazılı veya sözlü olarak ifade etmekte güçlük çektikleri gerçeği de ortadadır. Bu

İstiklal Marşı'nı okumak ve söylemek belki çok kolay, fakat bir milletin verdiği ölüm kalım savaşının ardından kaleme alınan o mısralardaki mesajları tam manasıyla anlamak ise hayli zordur. Bu kitap, o eşsiz mısralarda ifade edilen gerçekleri daha derinden duymak, daha iyi anlamak ve anlatmak için yazıldı. İstiklal marşımızı, yarışmaya katılan diğer İstiklal Marşlarını ve bu arada onun gelecek nesillere örnek olacak nezih bir hayat sürmüş olan şairini bu eserle daha yakından tanıyacaksınız.

Edebiyatımızın ilk devirlerinden bugüne kadarki bütün eserlerinde kullanılagelmiş ve hala da kullanılmakta olan edebi sanatları iyi bilmezsek, o kıymetli eserlerden yeterince zevk ve haz alamayız. Onların bize açtıkları ufukları da tam olarak görüp kavrayamayız. Bu eser, bu eksikliği gidermek ve bu konuda yardımcı olmak üzere kaleme alındı. O yüzden bu kitap, eğitimciler ve öğrenciler kadar, edebiyata gönül veren geniş kesimlere de sesleniyor.

Edebiyatımızın çeşitli dönemleri, anlayışlarla örülmüş metinler sunar okuyucuya. Duygu ve düşünce dünyamızı bütünüyle çevreleyen şiirler ve nesirler yüz yıllardır kültürümüzü bugüne taşır. Klasik Edebiyatı, Türk Halk Edebiyatı, Tekke-Tasavvuf Edebiyatı ve Yeni Türk Edebiyatı gelenekleri, kültürümüzü yoğuran sanat eserleriyle doludur. Her anlayışın kendine özgü bir estetiği ve sunuş şeklinin bulunduğunu, bu metinlerle karşımızda daha net görürüz. Edebiyatımızın üç değerli uzmanı tarafından kaleme alınan Başl

Bu kitap, Yüksek öğrenimdeki Türk Dili derslerinin, lisedeki bilgilerin tekrarı olmaktan çıkarılarak, daha çok dil kültürü, felsefesi ve kompozisyon uygulamalarına yönelik olarak işlenmesi amacıyla hazırlanmış-tır. Türk Dili dersi üniversitelerin birbirinden çok farklı program ve bölümlerinde okutulmaktadır. Bu da özellikle dilbilgisi konularında ayrıntıya girilmesini çok zorlaştırmakta, âdeta gereksiz kılmaktadır. Bu kitap hazırlanırken, genel çerçevede YÖKün Türk Dili Çerçeve Programına bağlı kalınmıştı

Ahmet Hâşim, şâirlerimiz arasında kişiliği belki de en kendine mahsus olanlardan biridir. Prof. Dr. Sadık Kemal Tural, Hâşimin hayatını yönlendiren üç temel etken olduğunu belirtir: Bağdat doğumlu oluş, annesi ve annesinin ölümü ve Hâşimi saran hüzün Bu etkenler onu hep gurbet duygusuna götürür. Yaşadığı gerçek hayat Hâşim için gurbetin ta kendisidir. Erişip yaşamak istediği o belde ise, hayalin el değmemiş bölgelerinde durur. Ve garip Hâşim, oraya bir türlü gidemez, ulaşamaz. Şiirindeki semboller yoluyla b

Abdülhak Hâmid şekilde ve içerikte yaptığı değişiklerle etrafının gözlerini kamaştırır ve şâir-i âzâm unvanını alır. Kişisel ıztırabını kuvvetle şiire sokar. Şu etkili mısralar ona aittir: Yağsın nesi varsa kâinatın Lâkin bu derin sükut dinsin! Sahrâdan Hoş-Nişinan Beldeden Şanzelize Bunlar OdurDan Gurbette vatan Makberden

Şehirlerin adımlanan sokakları, tarihî mekânları ile türkülerinin birleşmesinden ruhuma yüklenen izlenimleri, tarih kitaplarının sayfalarında rastlanan ilgi çekici anekdotlarla birleşti ve okuyucu huzuruna çıktı.