Sonucu Daralt
Kategori
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
(x)Muhsin Kızılkaya
Sıralama : Göster :
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Çoğu zaman bir yazarın yaşam öyküsünü okurken yapıtlarının hikâyesini okuruz adeta. Ama bazen başyapıt haline getirilmiş yaşam öyküleriyle de karşılaşırız. Hüzünleri, sevinçleri, acı ve yıkımlarıyla, mücadelesiyle destansı bir yaşamdır karşımızdaki... Tıpkı elimizdeki kitapta olduğu gibi... Mehmed Uzun ve Muhsin Kızılkaya... 90´lı yılların başlarında yolları İstanbul´da kesişen iki genç yazar. Önce arkadaş, sonra yazar-çevirmen, daha sonra hısım akraba... Modern Kürt romanının yaratıcısı Mehmed Uzun´un sürg
197 TL.
Muhsin Kızılkaya, bu biyografik romanda en yakın arkadaşı Yılmaz Erdoğan'ın Hakkari'den İstanbul'a yani şöhrete uzanan hikayesini anlatıyor. Onun aşklarını, özlemlerini, hayallerini, hayatındaki önemli kişileri, yetiştiği çevreyi... "1985 yılının bir Eylül günü, Kocamustafapaşa'daki evimizin kapısı ürkekçe çalındı. Gelen Yılmaz Erdoğan adında bir çocuktu." -Muhsin Kızılkaya- "Parasızdık. Kimde varsa ondan harcıyorduk. Kirliydik, ter kokuyorduk. Ülke sorunlarını konuşarak sevişmelere yol açıyorduk. Ülkemiz
89 TL.
Güzel şeyler olacağı umudu doğarken, etrafı kapkara bulutların kaplamasına alışkınız konu Kürt meselesi olunca. Gerçekten iyi şeylerin olabileceğine bir türlü inanamıyoruz bu nedenle. İyi şeyler olacağı müjdesinin verildiği günlerden, her şeyin yeniden kapkaranlık bir döneme girdiği son dört yıl içinde Muhsin Kızılkayanın yazdığı umut, serzeniş, eleştiri dolu yazılar, bu ruh halinin bütün karmaşıklığını, dalgalanmalarını yansıtıyor. Kürt meselesi sadece bir dil meselesi değildir elbette ama her şeyden önce
290 TL.
Yeryüzünde vuku bulmuş ne kadar tatsız, ne kadar can acıtıcı, ne kadar yürek yakıcı hadise varsa meğerse hepsi yemek yüzünden çıkmış. Her türlü savaşın, her türlü kavganın temelinde ekmek davası yatar çünkü. Toprağın bu kadar kutsal bir şey olması, hatta insanoğlunun üzerinde yaşadığı tapulu mülküne vatan adını vermesinin temelinde de bu karın doyurma dürtüsü yatar. Toprak besin verir, besin karın doyurur, doymuş insan mutludur, açlık ise beladır. Ondan olsa gerek Albert Camus, İnsan aç kalmayagörsün, inan
328 TL.
Bir kimliğin, dilin, öteki sayılmanın yaralarından bahsederken, tepkisel bir ötekileştirmenin, hesap sormanın, suçlamanın, mağduriyetin üslubuna kapılmamak herhalde çok zordur. Bu zorluğun üstesinden gelebilmek; ancak ve sadece paylaşımcı bir dille, okuyanı ortak eden bir anlatımla mümkündür. Muhsin Kızılkayanın Kürt sorunumuza odaklanmış yazılarında başardığı her şeyden önce budur. Dostuna yarasını gösterir gibi... ÖMER LAÇİNER Muhsin Kızılkaya, çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış yazılarını bir aray
361 TL.
Topu topu birkaç adamdılar. Ölüm fermanlarını, boyunlarındaki hamaylın içinde taşıyorlardı. Oremarlı Settar, taştan bir yüz ifadesiyle uzaklara bakıyor, Bu dağ güneşinin kralı olmalı, olmalı ya da ölmeli diyordu. Maronisli Sadık bilgece konuşuyordu: Dostluk kayıp bir eşyadır, alınıp satılmıyor. Düşmanlık ise arsız bir ottur bu dağlarda, her yerde bitiyor. Gewdanlı Qerdeş, yol arkadaşı İsmail'e dönüyor, Sınırdan öte yoldur, sınırdan öte kurtuluş... Bizi oraya Ehmede Kokel ulaştıracak diyordu. Hepsi çapra
195 TL.
Muhsin Kızılkaya, Yılmaz Erdoğan'ın 34 yıllık yaşamını anlatıyor. Ankara'dan Hakkari'ye, Hakkari'den Ankara'ya, Ankara'dan İstanbul'a, İstanbul'dan şöhrete... Katettiği yolculuğun hikayesi. Aşkları, özlemleri, hayalleri, hayatındaki önemli kişiler... Nasıl bir çevrede büyüdü ve nasıl Yılmaz Erdoğan oldu? Bir roman gibi...
205 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1