Toplumun temeli olan aileyle ilgili hadislerin bir araya geldiği, açıklamalarında günümüzün sorunlarına da değinilen, nebevî rehberliğin ışığını evlere taşıyacak bir başucu eseri.

Zikir, Allah Teala'yı hatırdan çıkarmamak; Onu unutmayıp anmaktır. Zikir, Kalbin cilasıdır. Zikir, yakin'e ermektir. Zikir, helak olmaktan kurtulmaktır. Allah'ı zikretmeyen hüsrandadır. Allah Teala, kendini zikredene rahmetiyle muamele eder, Onu unutanı inayetsiz bırakır. Allahı unutana şeytan musallat olur. Allahı zikreden ile zikretmeyenin farkı diri ile ölünün farkı gibidir.

Hz. Peygamber´in (sallallahu aleyhi ve sellem) dizinin dibinde büyüyen, çocuk yaşta İslam´ı seçip ilk müslümanlardan olan, akıl, kalb ve ruhunu sevgili Resül´ün ve getirdiği Kitab´ın talim ve terbiyesine muhatap kılıp ilmin kapısı, Allah´ın arslanı hitaplarına liyakat kazanan eşsiz bir insandır Hz. Ali. Ne var ki, Ömer b. Abdülaziz´in, Allah elimi bulaşmaktan korudu, dilimi bulaştırmak istemem dediği elim Cemel Vak´ası ve Sıffin Harbi onun hilafeti esnasında vuku bulmuş; o günlerde ve sonrasında bu hadisler

İmâm Buhârî (v.256/870), İmâm Tirmizî (v.279/892) İmâm Dârimî (v.255/868) gibi hadis otoritelerinin, eserlerinin bir bölümüne Fezâilü'l-Kur'ân ismini verdiklerini görüyoruz. Bunların yanı sıra Fezâilü'l-Kur'ân adında birçok müstakil eser de kaleme alınmıştır İmâm Nesâî'nin bu eseri bu konuda yazılan en önemli eser sayılır. Bu eserden seçtiğimiz kırk hadisin tamamı güvenilir hadis eserlerinde de bulunan hadislerden müteşekkildir. Bu eserden iki hadisi örnek olarak zikre değerdir. Abdullâh b. Amr (r.a.)'ın 

İlk insan Hz. Adem´den beri ilahi vahye muhatap olan insanoğlu, daha önceki tevhidi öğretilerin unutlaması, kaybolması veya değiştirilmesi üzerine bunların doğru olanlarını tasdik yanlış olanlarını düzeltip tashih eden mükemmel bir hazineye, Kur´an´a sahiptir artık. İnsanlar, Furkan olan Kur´an sayesinde nelerin ilahi doğrular, nelerin de beşer kaynaklı hurafeler ve uydurmalar olduğunu öğrenebilirler..