Aşkı kıskanan, belki hiç sevememiş Sümbül Ağada bir hâller vardı muhakkak, dalıp dalıp gidiyordu uzaklara ve içine kapanan genç hadımı konuşturmak hiç de mümkün görünmüyordu. Akıllı bir kadın mı? Kim? Mahidevran birden aksileşti. Kim olacak Hürrem! Evet, akıllı bir kadın efendim. Akıllı kadını kim kabullenir ki? Hiç kimse? Evet, doğru söylüyordu. Doğru mu söylüyordu acaba? Yorgun yüzü akşamdan beri yanan mumların solgun ışığı altında daha da yorulmuş gibiydi. Sümbül Ağa konuşmaya çekiniyordu. Aklına b

Güneş mor gölgeleri ardında bırakarak çoktan savuşup gitmiş, Edirne Sarayı derin bir sessizliğe gömülmüştü. Uykusuz geçirdiği gecelerin birinde Venedik işi ceviz masanın başında beyaz sayfaların üzerinde Avni mahlasıyla karaladığı şiirleri ona umut veriyor, tek sığındığı ve kendi başına kaldığı bu gizli odada sabahlara kadar zihnini meşgul eden Kostantinapolis artık bir an olsun aklından çıkmıyordu. Yazdığı şiirleri en çok kendi beğenmiyor, tam kıvamına erişinceye kadar hep o mükemmeliyeti arıyordu. Bu müke