Karaçay Türkleri, Türk dünyası içinde dilini ve kültürünü muhafaza eden, bu sebeple sağlam ve dik duran bir Türk boyudur. Yüzyıllarca savaşlar, sürgünler, göçler yaşamışlar; çok sıkıntı çekmişlerdir. Nüfuslarının önemli bir bölümü Kafkasya'da Karaçay-Çerkes ve Kabardey-Balkar Cumhuriyetlerindedir. Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde de çok sayıda Karaçay Türk'ü yaşamaktadır. Bu eserde, Eskişehir'e bağlı Gökçeyayla köyünde ve Afyonkarahisar'a bağlı Bolvadin'de yaşayan Karaçay Türklerinin göç hikâyesi anlatılmak

Bu eser, hayal mahsülü bir roman değildir. Tamamen gerçeklere dayanır. Suyu, yolu, elektriği ve hatta okulu bile olmayan bir köyden, kızılcık ormanları arasındaki bir evden çıkan ve okumak için çırpınan ve bütün olumsuzluklara rağmen amacına da ulaşan fakir bir gencin hikayesidir. Gönlüm istiyor ki eline ulaşıp da bu romanı okuyan çocuklarımız, bundan ders çıkarsınlar. Roman kahramanlarının yaşadıklarıyla kendi eğitim imkanlarını karşılaştırsınlar. Bir sonuca varsınlar. İbret alsınlar. İnanıyorum ki Türk

Ülkemizin pek çok yerinde, omzunda sazı ile yaşayan, dolaşan insanlar vardır. Onlara ozan, aşık gibi adlar verilir. Kahvehanelerde, toplantılarda, salonlarda büyükler için çalar söylerler. Ben de Oğuzsoylu ozan olarak siz çocuklarımız için çalıp söylüyorum. Sazım elimde, sayfalar arasında sizi bekliyorum. Ben çalıp söylemeye hazırım, siz de dinlemeye hazır mısınız? Hazırsınız öyle mi? Buyurun öyleyse...