Sonucu Daralt
Kategori
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
(x)İlhami Algör
Sıralama : Göster :
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Şuraya bir deniz yapalım. Dibine batıklar, demirden evler. Üzerine adalar, kenarlarına kıyılar, kıyılara farklı diller konuşan insanlar. Fakat herkesin bir omurgası, leğen kemiği ve mümkün ise aile fotoğraf albümü olsun. Eğer bir ailesi ve fotoğraf albümü yok ise canı sağ olsun.Hayatın kıyılarında dolaşan bir adam ve onun, içinden Nezihe Hanım geçen dünyası. İlhami Algör, Hisli Kirpi 'de katman katman yükselen anlatımı ve kendine
268 TL.
Geride kalanları, kadın ve çocukları yük vagonlarına tıkıp batıya sürdüler. Nereye gittikleri, dönüp dönemeyecekleri belirsizdi. Erzincan'da Karasu kenarında, Ilıç'ta Fırat kenarında beklediler. Belirsizlik içinde korku dolu günlerdi. Neticede Divriği'de iskân masaları kuruldu. İskân memurları her bir aileden artakalanları, Balıkesir, Çanakkale, Eskişehir vb. illerde bir köye verdiler. Penceresiz kara vagonlara tıkılıp gönderildiler. Vardıkları yerde ilk günler yadırgayan bakışlar ile geçti. Sonra yıllar g
108 TL.
Tükendi
Melo Abla, aslen Çanakkaleli, Frig-Aiol melezi idi. Melezliğinden ötürü Melo namıyla anılırdı. Kalemle çizilmiş ince güzel bir yüzü, göreni sakinleştiren bir gülümseyişi vardı. Gözleri simsiyah, kara zeytinler gibi parıltılıydı. Parıltıyı gördüğünüzde Melonun içinde başka biri daha olduğu hissine kapılırdınız. Siz o hisse kapılmış gider iken, içeriden çıkan olmazdı. Boş gezenin boş kalfası A. Hermesi Bey, nam-ı diğer Çarşılı Deli Abbas, bir öğle vakti Teşvikiye Camii avlusunda, ayağında uzun, cayır cayır kı
300 TL.
Yeni bir hayat kurmak... Nasıl oluyordu? Önce fikir mi geliyordu? Yoksa bir tesadüf sizi fikrin önüne mi getiriyordu? Yeni bir hayat için mutlaka, kuvvetli bir rüzgâr mı gerekiyordu? Önceki hayatınız artık 'eski' mi oluyordu? Eski olanın hükmü kalmıyor muydu? O vakte kadar boşuna mı yaşamış oluyordunuz? Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, Albayım Beni Nezahat ile Evlendir ve Kalfa ile Kıralıça adlı romanlarıyla edebiyatımızda kendine has bir yer edinen İlhami Algör, yine bir romanla karşımızda: İkircikli Bi
334 TL.
Sende bu ad oldukça istersen sıfır numara kel, istersen at kuyruklu olurum. İnce bıyıklı, tek dişi altın olurum. Meftun olurum, meczup olurum. Uzaklara bakarım, çıtımı çıkarmam. Nasıl söyleyeceğimi bilmem, susarım. Susmak üzerine konuşmak gerekse, beni çağırırlar, oturur susarım. Dolmabahçe saat kulesiyle, Çırağan Sarayı ile konuşurum. Duvarlara yazılar yazarım gizli gizli: 'Albayım beni Nezahat ile evlendir'. Bahtının rüzgârına kapılmış giden bir adam, Kahraman'ın El Kitabı'nda denenmiş ama foslamış olanı
281 TL.
Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun? dedi. Herif rüzgârı kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor gece yarısı. Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku, dedim. Tırsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi. Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku, dedi, arkasını dönüp gitti. Hikâyeye göre adam, kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor, eve sığmıyor... Bülbülün çilesi, yazarın zulası... inceden sarma bir sigara, inceden bir bardak... Jak Danyel isimli bir şişe, Hicran isi
65 TL.
Tükendi
Balıkesir, Çanakkale, Eskişehir gibi batı illerinin köylerine sürgün edildi. Sürgünde ölenler, sürgünde doğanlar oldu. Surbahanlılar, 1947de çıkan afla köylerine dönene kadar, sürgünde yaşadılar. Dersim, özellikle Tanzimat döneminden başlayarak, merkezi yönetimin güçlendirilmesini amaçlayan düzenlemeler karşısında hep sorunlu bir bölge olmuş, 1930lardaki ayaklanmalara, 1935teki Tunceli Kanununa ve 1937 karışıklıklarına böyle gelinmişti. Ma Sekerdo Kardaş? Surbahandan sürülen birkaç ailenin hafızasından
447 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1