Ebu Zer için, İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (sav); Göğün altında ve yerin üzerinde Ebu Zerden daha doğru konuşan bir kimse yoktur! diyor. Bugün; İnsanca ve hakça bir yaşam arayan tüm insanların, İslâmın ruhunu ve Kuranın hakikatlerini yeniden öğrenmek isteyen tüm müslümanların, Tasavvuf felsefesine ilgi duyan hak aşıklarının, Kısacası hepimizin; onun özgür ve özgün fikirlerine şiddetle ihtiyacımız var. Yol aydınlığımız için en doğru yoldaş; İşte Ebu Zer!

Arkadaşına yaşamanın amacını anlatmaya çalışan can dostu; -Seveceksin arkadaşım, dedi. Önce sevgiyi seveceksin. . . Kalbini Kapamak yok dışarı, onlara aldırmadan sevmeye devam edeceksin. Çünkü; yaşamın tek vazgeçilmezidir sevgi. Ve bir gönül insanı söyle diyor; Aç açabildiğin kadar sineni; ummanlar gibi olsun! İnançla geril ve insana sevgi duy: kalmasın alâka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül. Bazılarına göre, Mevlâyı sevmenin yolu Leylanın yanından geçiyor. Zira hayatın rengi; AŞK ve DUAda!

Yazarımızın ve ön okumayı yapan uzmanların görüşüne göre; "Değişik ve Özel" diye nitelenen bu eserde; Aykırı zaman insanlarının olası diyalogları ve Mazideki Adamların yaşadıklarından Romansı pasajlar var. Anlatılan olaylar belgesel, yorumlar; olabildiğince özgür ve yansız! Kitabın içeriğini oluşturmada ve tarihin günümüze yansıtılmasında, asla "peşin yandaş" bulma gayreti güdülmedi. Yaşananlar ve gerçekler neyse; onlar kondu ortaya. Yeter ki, "algılama gayretiyle" yazılanların tümü, tarafsız bir gözle ve