Jacques Attali, Geleceğin Kısa Tarihi'nde, gelecek elli yılın inanılmaz öyküsünü, tarihe ve bilime dair tüm bildiklerimizden yola çıkarak düşleyebileceğimiz biçimiyle anlatıyor. Ulusların arasındaki ilişkilerin nasıl gelişeceğini ve demografik sarsıntıların, halk hareketlerinin, emeğin geçireceği büyük dönüşümlerin, piyasanın yeni biçimlerinin, terörizmin, şiddetin, iklimsel değişikliklerin, dinin gittikçe artan etkisinin gündelik yaşamımızı nasıl sarsacağını ortaya koyuyor. Şaşırtıcı teknik gelişmelerin ça

Önce kaos vardı Ve gürültüler Jacques Attali bu gözlemden yola çıkarak müziğin ekonomi-politiğini inceliyor ve şu sonuca varıyor: Müzik ileriyi görür. İlkçağlardan başlayarak toplum, iktidar ve müzik arasındaki bağları ele alan Attali, bu kitabında müziğin, kurban ayinlerinden saraya, isyanlardan uzlaşmalara, iktidardan ekonomiye uzanan bütün tezahürlerini inceliyor. Gürültünün bir silah, müziğinse onun biçim verilmişi, evcilleştirilmişi ol-duğunu gösterirken, dünyanın gürültülerine kulak vermenin, geleceği

Ufuktaki Görüntüler, bilinçli ya da bilinçsiz okura tarihin gelişiminde bir yön sunmaktadır. Gelecek için hipotezlerde bulunarak, herkesin sorduğu yakın gelecekte ne olacak? sorusuna yanıt bulmaya çalışmaktadır. Yazar toplumsal bilimlerden ve yukarda adını andığımız araştırmalardan esinlenerek kimi zaman iyimser, kimi zaman kötümser ama her zaman gerçekliğe ve gerçekliğin gelişimine dayanan, olabildiğince geniş bir tablo çizmiştir.

Doğu ve Batı iki farklı uygarlık küresi olarak gelişmeye başlamışlardır. Doğu Doğu olarak kalmayı sürdürürken, farklılaşan unsur Batı olmuştur. Batı alemi siyasetin ve ekonominin en son sınırına kadar atomize olduğu bin yıllık dönem boyunca, Doğu'dan ithal ettiği veya Doğu'nun kendine din ve siyaset yoluyla dayattığı kavramların hemen tamamından boşanacak, kendi kavramlarını ve doktrinini oluşturacaktır. Batı, kendi içindeki Doğuyu kovarken, bir yandan da yeni fetih ve keşiflerle Akdenizli kimliğinden kopma