Sonucu Daralt
Kategori
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
(x)Mustafa Demirci
Sıralama : Göster :
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İmam-ı Rabbani'nin oğlu olan Muhammed Ma'suum Sirhind'i, 16. yüzyılın başlarından itibaren Hindistan alt kıtasında Nakşbendiyye'nin bir kolu olarak tarih sahnesine çıkan Müceddidiyye ekolünün önde gelen ikinci büyük ismidir. Muhammed Ma'sum'un Mektubat'ı, Nakşbendîliğin Müceddidiyye kolunun 17. yüzyıldan itibaren hem silsile/ ekol hem de tasavvufî düşünce ve pratiği açısından nasıl konumlandığını gösteren çok orijinal bilgi ve belgelerdir. Müstakimzade Süleyman Sadeddin'in yaptığı bu çeviri, Mektubat
335 TL.
İmam-ı Rabbani’nin oğlu olan Muhammed Ma‘suum Sirhind'i, 16. yüzyılın başlarından itibaren Hindistan alt kıtasında Nakşbendiyye’nin bir kolu olarak tarih sahnesine çıkan Müceddidiyye ekolünün önde gelen ikinci büyük ismidir. Muhammed Ma‘sum’un Mektubat’ı, Nakşbendîliğin Müceddidiyye kolunun 17. yüzyıldan itibaren hem silsile/ ekol hem de tasavvufî düşünce ve pratiği açısından nasıl konumlandığını gösteren çok orijinal bilgi ve belgelerdir.Müstakimzade Süleyman Sadeddin’in yaptığı bu çeviri, Mektubat’ı
335 TL.
Abbasilerin iktidara gelişiyle, bir çok sebebin etkisiyle müslümanlar Mezopotamya, Mısır, Asur-Babil, Grek ve Hint medeniyetlerinin fikrî ve ilmî mahsullerinden istifade etmeye yönelmişlerdir. Müslümanların kendi evrensel medeniyetlerini kurarken, daha öncekilerin tecrübelerinden esaslı bir şekilde faydalanabilme amacına yönelik olarak Abbasiler tarafından Bağdat´ta Beytü´l-Hikme kurulmuştur. Daha önce İskenderiye ve Cundişapur´da olduğu gibi, burada da çoğunlukla tercüme ve yüksek seviyeli ilmî ve fikrî ar
245 TL.
Her şeyden ve candan geçtim. Bir damla su, bir damla gözyaşı idim, denize intikal ettim." Arkasında bıraktığı hayat kendisi için cehennemden farksızdı. Yaşayamadığı duyguları, söylemediği sözleri, gerçekleştiremediği hayalleri vardı. Her şeyi arkaya atarak girmişti istediği kapıdan, Mevlevîhaneden içeriye. Osmanlı'nın son dönemi ve Cumhuriyet'in başlarında yaşayan, Diyamandi'den Yaman Dede'ye değişen ismiyle birlikte mesleğini, evini ve ailesini, dinini, hayatını kısaca her şeyini baştan kuran Hristiyan bir
107 TL.
Mikail Bayram, başta Anadolu'da ahilik ve ahiler olmak üzere, Türkiye Selçuklularının düşünce hayatı, teşkilat yapısı, babai isyanının sebepleri, Mevlana'nın siyasi ilişkileri ve mücadelesi konusunda, bu döneme ilişkin, pek çok tarihçinin haberdar olmadığı yazma kaynaklardan yıllarca derlediği bilgilerle, konuları yeniden düşünmemizi sağlayacak ve ezber bozan açılımlar getirdi ve tartışmalar başlattı. Bu tartışmalarda Mikail Bayram'ın ortaya koyduğu yaklaşım ve yorumların ne kadar haklı ya da yanlış olduğu,
345 TL.
Yüz sürdü gerçi pâyine çok Müslüman Dede Molla-yı Rûm görmedi bundan Yaman Dede -Yahya Kemal Beyatlı “Her şeyden ve candan geçtim. Bir damla su, bir damla gözyaşı idim, denize intikal ettim.” Arkasında bıraktığı hayat kendisi için cehennemden farksızdı. Yaşayamadığı duyguları, söylemediği sözleri, gerçekleştiremediği hayalleri vardı. Her şeyi arkaya atarak girmişti istediği kapıdan, Mevlevihaneden içeriye. Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet’in başlarında yaşayan, Diyamandî’den Yaman Dede’ye değişen i
120 TL.
Bir zamanlar bütün güller kartopu gibi bembeyazmış. Olacak bu ya, aşk günün birinde bülbülün kapısını çalmış. Bülbül güllerden birine aşık olup varmış. Bülbül aşık, bülbül tutkulu, bülbül tutuklu aşk kafesinde. Gönlünü, göğsünü siper etmiş güle. Bülbül aşkı için yanar tutuşur, yanık nağmeler ile yürekleri dağlamakta... Gül nazlı, gül merhametsiz gül acımasız zavallı bülbüle. Ak Gül bülbüle hiç yüz vermemiş. Evvela dikenlerini uzatmış aşık bülbüle. Ve bülbülün aşkını reddetmiş. Bülbül serden geçmiş, candan g
203 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1