Sonucu Daralt
Kategori
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
(x)Beşir Ayvazoğlu
Sıralama : Göster :
Toplam 27 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Beşir Ayvazoğlu'nun gözünden Turgut Cansever... Turgut Cansever sadece büyük bir mimar ve şehirci değil, doğru bildiği yolda kavgasına tek başına devam edecek cesarete bir düşünce adamıydı... Yaptığı işi ciddiye alan, başladığı her işi aynı titizlik ve ciddiyetle bitirmek isteyen... Kısa yoldan daha çok kazanmak isteyenlerin birlikte çalışmak istemedikleri bilge mimar... Ayvazoğlu'nun gözünde "bir karakter abidesi"... Turgut Cansever'le sohbetlerini gözden geçirip yeni bir düzenlemeyle tekrar okur karş
162 TL.
Centil Bellini dedim de... Bu Venedikli ressamı biraz daha anlatsam iyi olacak. Cennetmekân Fâtih Sultan Mehmed Han, şebîh surete pek meraklıydı ve kâfiristanda bu fende hüner sahibi çok musavvir bulunduğunu öğrenmişti. Kostanzo Efendi gibi birçokları gelip gitti, amma hiçbiri bunun kadar hünerbaz değildi. Matruş bir adam, ne sakalı var ne bıyığı. Saçları da dökülmüş, ensesindeki bir tutam kıl olmasa bizim Cevlâkîlere benzeyecek. Baba Nakkaş, huzurda çok itibar gördüğünü söylemişti. Meğerse bunlar ailece mu
165 TL.
Ney´in Sırrı, ağırlıklı olarak, bir meşk zinciri teşkil eden üç büyük neyzenin, Aziz Dede, Emin Efendi ve Halil Dikmen´in biyografilerinden oluşmaktadır. Ancak giriş bölümünde Meviânâ, Mevlevilik ve Osmanlı kültürü; sonuç bölümünde de ney ve edebiyat ilişkisi ele alınmış, böylece "ney" kavramı etrafında Türk kültürünün estetik arka planındaki Meviânâ gerçeğine işaret edilmiştir. Yazarının "2007 Meviânâ Yılı" dolayısıyla, 800. doğum yıldönümünde Mevlânâ´nın ruhuna armağan ettiği bu küçük kitabın özü şu cümle
132 TL.
Balkan Harbi, İttihat ve Terakki diktatoryası, Babıâlî Baskını, suikastlar, Birinci Dünya Harbi, dağılan koca bir imparatorluk, Mondros Mütarekesi ve Anadoluda başlatılan Millî Mücadele İnanlımız bir hızla cereyan eden ve millet olarak kaderimizi derinden etkileyen bu trajik olaylar ve büyük acılar ortasında, yeni edebî iddialar ve kırık dökük şiirlerle Paristen henüz dönmüş Üsküplü genç bir şairin kendini gerçekleştirme çabası Bozgunda Fetih Rüyasında, şair ve fikir adamı olarak kişiliği yakın tarihimizin
310 TL.
"Kahvemden bir yudum aldıktan sonra yazmaya başladım. Habeşistan'dan başlayıp Yemen, Hicaz ve Mısır üzerinden istanbul'a ulaşan, oradan da bütün dünyayı kuşatacak kollara ayrılan uzun yolda zevkli bir yolculuktu bu. Doğrusu Yemen-lstanbul arasındaki menzillerde fazla oyalanmadım ve istanbul'dan ayrılan kollara da sapmadım. Çünkü benim asıl derdim, kahvenin istanbul macerasıydı. Zaten kitaba, istanbul'a kahve getiren ilk gemilerin Şeyhülislâm Ebussuud Efendi tarafından verilen bir fetva üzerine Tophane Liman
162 TL.
Bizim Yunus Her devir onu çok sevdi. Şairin deyişiyle Türkçenin süt dişleriydi o. Belki bu kadar çok sevildiği için her devir dillerde dolaştı. Cumhuriyet de dönüp baktı Yunus Emreye. Cumhuriyetin Yunusu nasıldı? Kimler onu sahiplendi? Kim neden ve ne adına ona yöneldi? Cumhuriyetin kültürel kodlarını Yunus Emre üzerinden çözmek için eşsiz bir kaynak bu. Kendisi Ben gelmedim dâva için diyen bir şairin hem dâva hem de sevgi konusu edilmesinin serüveni Beşir Ayvazoğlu ustalığıyla
163 TL.
Hüsn ü Aşk, kuğunun, yani medeniyetimizin son güzel sarkışıydı. Gâlib bu şarkıyı Sultan III. Selim, Hattat Mustafa Rakım ve Dede Efendi'yle birlikte söyledi ve sustu. Söz artık "Nasıl bu taze maârifle eskiler âlayim" diyenlerdeydi. Ancak, beş yüz yıllık birikimiyle karşılarında bir heyula gibi duran ve inanılmaz zenginliklere sahip . olan divan şiiri, Galibin getirip bıraktığı parıltılı noktada hâlâ gözleri kamaştırıyordu. Bu şiirin asla ölmeyen bir tarafı vardı; şiirimizin damarlarında bir usare gibi, Tanz
178 TL.
Hayvanlar, görüşlerini bizim anladığımız bir dille açıklama şansına sahip olsalardı belki de her bakımdan ne kadar çirkin ve acımasız yaratıklar olduğumuzu söyleyecek, bitmek bilmeyen bir iştihayla sömürüp tahrip ettiğimiz tabiatta birçok bitki ve hayvan türünü yok ederek ilahi dengeyi bozduğumuz için bizi suçlayacak, esfel-i safilinde sürünmekte olduğumuzu yüzümüze vuracak ve diyeceklerdi ki: “İnsanoğlu, kendine gel! Bu dünya sadece senin değil, bütün canlılarındır! Üzerine aldığın, taşıyamayacağın bir ema
285 TL.
Her çâhta bir Yûsuf-i gümgeşt nihandır Hayfâ ki nazar sahibi yok kafilelerde “Her kuyuda kaybolmuş bir Yusuf gizlidir; ne yazık ki gelip geçen kafilelerde onu keşfedecek nazar sahipleri yok.” Titiz, mükemmeliyetçi, müşkülpesent bir bestekâr ve ud virtüozu. Kendini bir medeniyeti kurtarmaya adamış, fakat şöhretten bucak bucak kaçan münzevi bir koleksiyoner. Hayatını öğrencilerine adamış bir edebiyat öğretmeni, yaşadığı müddetçe millî musikiyi savunmuş bir neyzen ve ismi Vakit gazetesiyle özdeşleşmiş
237 TL.
Aşk, bir medeniyet yıldızına nasıl dönüşür? İslam inanç ve kültürü kendi medeniyet estetiğini nasıl inşa etti? Mimari, süsleme sanatları, şiir, edebiyat, güzelliğin sırrını keşfetmek için hangi eşiklerden geçti? Dünün poetik ve estetik mirası nasıl ve kimler tarafından devralındı, hangi krizleri yaşadı? Beşir Ayvazoglu o her zamanki zarif ve kuşatıcı üslubu ve çok yerinde geliştirdiği sorularıyla sanat ve düşünce ufkumuza yepyeni ışık tuğları dikiyor. İlk baskıları yıllar önce yapılan ve her yönden bi
162 TL.
Evet, benim şiirim, kayıp bir şiirdi; eski şiirlerimin hepsini yeniden ele alıp bütün molozlarından ayıklayarak asıl şiirime ulaşmayı deneyebilirdim. Bu tecrübeyi bana biraz da Almanların şiir karşılığı olarak kullandıkları dichtung kelimesinin ilham ettiğini söyleyebilirim. Dichtung, sıkıştırmak, sızmaz hâle getirmek anlamına geliyormuş. Şiir tam da böyle bir şey; dile o kadar hâkim olmalı ve fikirlerinizi, duygularınızı öylesine kesif hâle getirmelisiniz ki, tek kelimeyi bile yerinden kımıldatmak mümkün o
81 TL.
Çocuk yaşta bir Jön Türk olarak kaçtığı ve dokuz yıl yaşadığı Paris´te siyaset bilimi okuyan ve modern Fransız şiiriyle tanışan Yahya Kemal, Birinci Dünya Savaşı yaklaşırken yeni bir şiir, tarih, vatan ve millet anlayışıyla ´eve döndü ve modern Türk şiirinin doğuşunda etkin bir rol oynadı. Üstlendiği önemli rollerden biri de, 1923 öncesinin yok sayıldığı bir devirde etkili, fakat kavgacı olmayan bir muhalefetle kültürde sürekliliğin önemini vurgulamak olmuştu. Türk tarihinin ve kültürünün bir özeti olarak g
310 TL.
Gül, zaman zaman lâle ve karanfil gibi zorlu rakiplerle mücadele etmek zorunda kalmışsa da, saltanatını her zaman korumuş, bütün çiçekleri, hatta tabiatı özetleyen bir çiçektir. Aslında her çiçek "gül"dür ve gül, tabiattaki görüntü çokluğunun arkasında var olan gizli birliğe işaret eder. Güller Kitabında Türk kültürünün "çiçek" macerası, bu sebeple "gül" etrafında anlatılmaktadır. Sadece çiçek macerası mı? Göçebelik devirlerimizden bugüne kadar çiçekler etrafında geliştirdiğimiz incelikli kültür, derin duya
163 TL.
Asaf Hâlet Çelebi'nin şiirlerini okuyanlar, kendilerini, rüyalarla, masallarla, efsane ve menkıbelerle örülü çok renkli ve sırlı bir dünyada bulurlar. Osmanlı kültür ikliminden Hint ve Mısır gibi kadim geleneklere, tasavvuftan Budizm'e uzanan çok zengin bir arka plana sahip ve son derece modern şiirlerdir bunlar. Ne var ki çağdaşlarının çoğu, modernliği geçmişe düşmanlık olarak anladıkları için onu görmezlikten gelmiş, bazı özelliklerini abartıp mizah malzemesi haline getirerek bir "dandy" gibi göstermeye ç
208 TL.
Tarık Buğra, bu toprağa ve bu toprağın değerlerine yürekten bağlı, dönüp dönüp yeniden okunması gereken ve her okunuşta yeni bir derinliği keşfedilen yazarlardandır. Sanat anlayışının, dilinin ve üslûbunun farklılığı dolayısıyla ister istemez kendi neslinden koparak modaların dışında bir yazarlık macerası yaşayan Tarık Buğra, asında yalnız bir adamdı, fakat yalnızlığını bereketli bir kaynak haline getirebilmişti. Beşir Ayvazoğlu, elinizdeki kitapta onun bu yazarlık ve yalnızlık macerasını anlatıyor. T
133 TL.
Abdülhak Hâmid, Mehmed Âkif, Süleyman Nazif, Cenab Şahabeddin, Sami Paşazâde Sezai ve Midhat Cemal Kuntayı mevsim çiçekleriyle bezeli mükellef bir yemek masasında gösteren ünlü bir fotoğraf vardır. Bu fotoğrafın âdeta içine girerek davetin verildiği Mısır Apartmanı'nın kapısından 1924 yılına çıkan Beşir Ayvazoğlu, elinizdeki kitapta, Mehmed Âkif'i mekeze alarak, söz konusu davetin sebebini, nerede ve niçin verildiğini, karede yer alan şair ve yazarların birbirleriyle ilişkilerini, o günlerde yaşadıkları dra
188 TL.
Divanyolu'nda yürüyen sadece insan değildir. Kültür ve tarihin tahtında yol almanın şaşkınlığı kadar cümbüşü de akar burada. Bazen rüya gibidir. Bazen gerçeğin göz kırpmaları akıl çeler. Sesler ırmağında dolaşan, ışığın ve müziğin altın heykelleri olmalı. O dümdüz bir cadde değildir. Zamanla daralıp genişleyerek kendi harikalarını hazırlamıştır. Onu sadece bir yol olarak da düşünebilirsiniz, bir dehliz gibi de görebilirsiniz. Fakat onun asıl mucizeleri, dünün masalları gibi dipte kalsa da bugün her köşe
180 TL.
Arkadaşları Yahya Kemal'e bir gün Kadıköyü'ndeki bir dost evinde Tanburî Cemil Bey'i dinletirler. Büyük şairin o günkü izlenimlerini Cemil Bey'in oğlu Mesut Cemil'e anlattıktan sonra söylediği şu cümle, eski musikimizin kültürümüz açısından ne kadar önemli olduğunu çok iyi anlatır: "O zaman karşımda altın bir kapı açıldı. Memleketime bu kapıdan girdim." Bu kapının ardında bütün bir medeniyetimiz vardır. Plastik sanatlar, mimari, musiki, eski şiir ve elbette İstanbul... Bir Anadolu şehri çorak kültür ortamın
263 TL.
Beşir Ayvazoğlu, sizi kültür ve edebiyatımızın renkli dünyasında kısa bir gezintiye davet ediyor. Bu kitapta modern edebiyatımızın Bektaşileri, medyumları, düellocuları, diplomatları, ütopyacıları, balıkçıları, intihalcileri, çirkinleri, kedicileri, saatçileri ve saat meraklılarıyla tanışacak; Namık Kemal'in babası ve oğluyla tuhaf ilişkisini, MehmedÂkif'in oğullarının dramını, Paris'ten dönerken parası bittiği için Venedik'te bir otelde mahsur kalan Ahmet Hâşim'in nasıl bir panik yaşadığını, Abdülhak Şinas
258 TL.
Yazmaya karar verdiğim insanları seçerken bilim, kültür, sanat, siyaset vb. hayatımızda önemli yerlerinin bulunup bulunmadığına dikkat ediyor, bir de adları duyulmamış, kıyıda kösede kalmış değerli insanları bulup gün ışığına çıkarmaya çalışıyorum. Mercek altına alınacak tarafları genellikle konuştuktan sonra ortaya çıkıyor. İtiraf ederim, tanıdıklarımı yazmak daha hoşuma gidiyor, çünkü aynı zamanda hatıra tadı taşıyan bir metnin ortaya çıkacağını biliyorum. Ancak tanıdığımı zannettiğim insanları aslında pe
283 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 27 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1