Yazar : Hans Freyer
Çevirmen : Bedia Akarsu
Çevirmen : Hüseyin Batuhan
Fiyat: 225.00   Liste Fiyatı : 225.00
Ürün Satışta.
Favorilere Ekle
Adet
Format : Kitap
Barkod : 9786055063184
Yayın Tarihi : 2014-10-17
Yayın Dili : Türkçe
Baskı Sayısı : 1.Baskı
Sayfa Sayısı : 90
Kapak : Karton
Kağıt : 2.Hamur
Boyut : 140 X 210
Hakkında
Yorumlar
Resimler ve Dosyalar
Hans Freyer'e göre, 19. yüzyıl bütün yüzyıllar arasında, insanlık tarihinde en çok değişiklikler gösteren yüzyıldır Eski çağlardan sanayi çağının başlangıcına kadar herhangi bir ülke sınırlı, kendi içine kapalı birçok bölgeye ayrılır ve yaşam onun içinde olup biterdi. Bu bölgeler, bütünlüğü ve bağlantıları ile alışılmış düzenleri ve kurumları ile kendilerine özgü bir görünüşte idiler. Sanayi çağıyla birlikte sınırlı, kendine yeten yaşama çevrelerinin yerine, büyük bir balık ağı gibi bütün insanları, bütün ihtiyaçları içine alan evrensel bir bağlantılar sistemi geçmiştir. Bu, toplumbilimi bakımından, eski toplumsal yapının tam bir değişimini gösterir. Sanayi hareketinin içine giren ya da bu harekete sonradan katılan bütün uluslar er geç bu değişimden geçiyordu.
Freyer'in önemle üzerinde durduğu diğer bir nokta ise teknik sorunudur. Eski teknik, Yunanca Techne sözcüğünün belirttiği şeydi; yani, özel bir sanat ya da özel bir beceri, özel bir güç anlamına geliyordu ve şu yalın formüle dayanıyordu: herhangi bir şey yapmak isteyen insan, onu yapabilmek için bazı âletlere muhtaç olduğunu bilir veya zamanla öğrenir. Dikkatini önce bu âletler üzerinde toplar. İstediği, bir şeyi yapabilmek, hem de kesin, güvenli bir biçimde yapabilmektir. Bu teknik, yapmak istediğim bir şeyi yapabilmeliyim kaygısıdır. Oysa, Sanayi Çağı ile birlikte, teknik, nitelik bakımından yeni bir anlam kazanmıştır. Eylemin özünü değiştiren manevî formül değişmiştir. Eski teknik'de ise, insanın kaygısı yapmak istediği bir şeyi yapabilmekti. Yeni teknikle, tekniğin anlamı da, işlevi de büsbütün değişmiş bulunuyor; teknik denilince, fayda değil, güç anlaşılıyor. İnsan artık Homo Faber olarak doğadaki madde ve kuvvetleri olduğu gibi kullanmakla kalmıyor, organik ölçüyü aşacak şekilde doğayı, doğadaki güç kaynaklarını kullanıyor. Kısaca, Sanayi Çağı'nın büyük teknik devriminin doğuşuna önayak olan makina şekli, iş ve âlet makinası değil, güç makinasıdır.

Okuyucu Yorumları