1721 yılında keşfedildikleri günden bu yana, Türkçenin ilk yazılı belgeleri olan Türk runik harfli metinler üzerinde birçok çalışma yapılmıştır. 1893 yılında Vilhelm Thomsen’in, harfleri çözmesiyle, bu yayınların daha da arttığını söylemek gerekir. Orta ve İç Asya üzerinde çalışan bilim adamlarının konuyla ilgilenmesi, bu yazıtların bibliyografyasını oldukça hacimli bir hâle getirmiştir.
Bir ucu Moğolistan bozkırlarında, diğer ucu Doğu Avrupa’da bulunan ve bu kadar geniş coğrafyada et ...