"Toplumun ortak belleği her şeyden önce bugüne ilişkin ortak bir kavrayıştır. Yaşadığımız tarihte dün ve bugün arasındaki bağ her alandaki değişimin şiddeti ve hızıyla toplumların kolektif belleğini çökertmiş durumdadır. Gerçeklik alanı parçalandıkça düşünce de parçalara ayrılıp fetişleşmeye başlıyor. Gerçekliğin gerçek bilgisi ancak pratik ve düşünce arasındaki bu kısır döngünün aşılmasıyla mümkündür.Kuşkusuz toplumun bilgisi topluma verilen anlamla başlar. Tanıklık ettiğimiz tarih, insanlığın ...