Sonucu Daralt
Kategori
(x)Hikaye - Öykü
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
"Hayatta en büyük şans küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır." İsmail, geleceğe dair hayalleri olan bir köy çocuğu. Okula yeniden başlamayı ümitle bekliyor. İsmail'in hayatı okula gelen yeni öğretmen ile değişiyor. Mustafa Öğretmen, İsmail’in tanıdığı diğer öğretmenlere hiç benzemiyor. Yeşil karavanının camları siyah filmle kaplı ve tekerleri her zaman çamur içinde. Tüm bunlar yetmezmiş gibi okulun sevimli köpeği Reçel de sürekli karavanı kokluyor. Arkadaşları daha ilk günden öğretmenlerinin karanlık yanl
85 TL.
Acaba düzgün ve akıcı bir konuşmam olsaydı, dünyanın en büyük tiyatro oyuncularından biri olabilir miydim? On binler, yüz binler, belki de milyonların önünde hiç takılmadan, hiç kekelemeden, dupduru bir konuşmayla sözlerimi savurabilir miydim sahneden? Hikmet, tiyatro aşığı bir çocuk. En büyük hayali, günün birinde tiyatrocu olup sahnelere çıkabilmek... Ama önünde büyük, hem de doğuştan gelen bir engeli var: Kekemelik. Tıpkı büyükbabası gibi o da kekeme. Hiç odasından çıkmayan, kendisiyle tek kelime bile
108 TL.
Mesnevî-i Şerif kıssalarının ilki olan Padişah Cariye Hikâyesi, temiz fıtratıyla kalabilen insanın hayatın akışı içerisinde Allah aşkıyla buluşabileceğini anlatır; kalp, ruh, akıl, hissiyat gibi seyr ü sülûkun yani dünyadaki kulluk macerasının oyuncularını ve unsurlarını tanıtır. Hz. Pir, Mesnevî’de ikinci sırada yer alan Tûtî (Papağan) Hikâyesi’nde belki zararsız sayılabilecek bir taklitle gülünç duruma düşen kişileri kısaca beyan ettikten hemen sonra Yahudi Vezir Hikâyesi’ni anlatmaya başlar. Hristiyanlar
308 TL.
Güray Süngü, Vicdan Sızlar’daki öykülerde sıradanı sıradışı kılan tuhaf karakterlerin ve olayların evrenine kapı aralıyor. Her bir öykü, varlığını bildiğimiz ama belki de sesini duyamadığımız hayatların çığlığını duymamızı sağlıyor ve bizi adım adım kendi gerçeğimize yaklaştırıyor. Güray Süngü’nün her metninde gördüğümüz tuhaf, absürt, yolunu kaybetmiş karakterler, her birimizi, üstünü örtmeye çalıştığımız yönlerimizle yüzleştiren karmaşık ve ironik bir yolculuğa çıkarıyor. Kendi dünyala
314 TL.
Ali, alkol bağımlısı bir babanın oğludur. 10 Yaşına basmasına birkaç gün kala, rüyasında anneannesini görür. Aylar önce vefat eden bu nur yüzlü ihtiyar, ‘Yaş günü’ nedeni ile ona ‘muhteşem’ bir hediye seçtiğini ve eğer onu kullanırsa Cennet’e uçacağını müjdeler. Bu hediye, ‘işlemeli’ bir seccadedir. Ve eski bir dolabın altına saklanmıştır. Ali, onu bulunca kullanmaya, yani namaz kılmaya niyetlenir ama, en sevdiği insan dikilir karşısına… Kendisini her fırsatta azarlayacak, hatta çok kötü dövecek babasıdır b
105 TL.
Ekmek yanarsa kül, bozulursa küf kokar. Her şey bozulduğu gibi karışır havaya. Her şey gittiği gibi kalır. Annemin kokusu önce üstümüzden gitti; sonra bu halılardan, rengini sadece babamın sevdiği koltuklardan, mutfaktaki bezlerden, eşikteki paspaslardan, tül perdelerden. Dolapta elbise bıraksaydı oradan kolay kolay gitmezdi kokusu ama elbiselerinin hepsini kendiyle götürdü. İnsan bir parça elbisesini bilerek de olsa bırakmaz mı giderken? Kâinata sığmayan annem bir valize sığıp gitti.
165 TL.
Anne karnında gebelik ile başlayan insanın SU ile yakın ilişkisi, hayatı boyunca aralıksız devam eden bir serüven. Yaşamın varlığında ölümsüz olan bu maddeyi anlamak ve anlamlandırmak amacıyla insanoğlu, binlerce yıl uğraş vermiş ve hatırı sayılır bir yol da kat etmeyi başarmış. Ama diğer taraftan, SU’yun tam olarak çözülememiş gizemleri, bugün hala bilim insanlarını şaşırtmaya ve meşgul etmeye devam ediyor. Bu kitap, yaşamın en temel gereksinimi olan SU’yu, bugüne kadar olmadığı kadar geniş bir bakış açı
300 TL.
Bir balina ile iletişim kurabilmek nasıl hissettirirdi? Son Ayı romanı ile The Times, Sunday Times ve Daily Mail başta olmak üzere birçok yerde adından övgü ile bahsettiren Hannah Gold’un ikinci romanı Kayıp Balina, macera dolu bir okuma deneyimi sunuyor. On bir yaşındaki Rio, anneannesiyle yaşaması için California’ya gönderilir. Günlerini yalnız ve amaçsız bir hâlde geçirirken onu mutlu eden tek şey, yeni arkadaşı Marina ile birlikte çıktığı balina izleme turları olur. Rio, sıradan bir tur gününde, anne
173 TL.
Tüm dünyada milyonlarca okura ulaşan ve Türkiye’de en çok satan gençlik kitaplarından biri olan Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe’nin bu devam romanında Mafalda, karşımıza her zamankinden daha cesur ve daha kararlı bir genç kız olarak çıkıyor. On yaşından beri görme yetisini günden güne kaybeden Mafalda, şimdi on üç yaşında ve artık tamamen karanlıkta. Mafalda’nın karanlıkla mücadelesinde ona eşlik eden çok özel iki isim var: Kural tanımaz ama bir o kadar eğlenceli Filippo ile asla yanından ayrılmayan
108 TL.
Mahallede macera, Okulda Aksiyon… Heyecan Dolu Maçlar, İnanılmaz Goller, Gırgır Şamata ve Bol Kahkaha… Uyuşuk, Sırık, Taşkafa, Takoz, Kemik, Kazma, Fındık, Kirpi, Laz ve Mucit… Bu on kafadar mahalle arkadaşı, okulun futbol takımında yenilgiden yenilgiye koşarken, çaresizce çabalayan bu takımı kurtarmak hiç ummadıkları bir kişiye kalır. Okulda yeni olan bu çocuk ne çalımlarıyla ne pas yeteneğiyle ne de top sürmesiyle dikkat çekmezken, her defasında, tam da ‘yenildik’ derken, ilginç golleriyle takım ark
139 TL.
Yol Deriz Ona’da; bir oğulun babasına, bir kulun tanrısına duyduğu, gitgide duaya dönüşen karanlık ve derin sevgi, kelimelere bürünüp sese dönüşüyor, şunun gibi: “Tanrım, ne zaman diye sormayı çok istiyorum, ama sana yalvarırken gözlerin gözlerime bakıyor mu, bilmiyorum.” Okurun rahatını bozan, onu irkilten, sarsan, şairlerden ödünç alınmış o zor sorular, yazarın sesine karışıyor, şunun gibi: “Hiçbir şeye bakmadığında nereye bakar insan?” Adaletsizliğe, zulme uğrayan her kadın adına ve her kadın için kö
370 TL.
Yıllar önce Orla’nın annesinin ölümüne sebep olan salgın hastalık kasabada tekrar görülmeye başlanır. Yönetici olan Atlas hastalığın yabani bitkiler ve hayvanlar aracılığıyla bulaştığı yalanını uydurur ve insanlardan bahçelerindeki tüm bitkilerden kurtulmalarını ister. Orla bahçesinden ve çok sevdiği atı Captain’den ayrı kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalınca hastalığın gerçek sebebini ve ilacını bulmak üzere bir zamanlar annesiyle birlikte yaşadıkları Inkenbrook’a gitmek üzere yola düşer. Bu yolculukta f
203 TL.
B. Nihan Eren, nefes almayı bambaşka açılardan ele alıyor Nefeshane’de. Yazarın iyice olgunlaşan, lezzetini derinleştiren ama yeni arayışlardan da vazgeçmeyen bir dille kaleme aldığı sekiz öykü yer alıyor kitapta. Kahramanların kendi ağızlarından dökülüyor öyküleri; bir mezarın içinden, nemli bodrum katından, hastane odasından, lüks gece kulübünden, Boğaz’ı gören tepeden, sıradan bir apartman dairesinden. Öykülerin hepsi İstanbul’da geçiyor, hepsinde aynı rüzgâr esiyor, aynı çatlak yürüyor, “hep nasıl old
99 TL.
Mihnetten zevk almaya başladın mı, aşk yürürmüş damarlarında bir yol bulup. İlk kez aşkın peşinden gidiyordu, bilmeden. Yola çıkış hakikate ulaşmak için ilk adımdı. En yükseklerdeydi işte... Biliyordu, daha da yükseği vardı. Yerlerin ve göklerin sahibine ulaşmak için bekliyordu. Bir melek kanadında, bir su damlasında, adını zikretmişti her vakit. Biliyordu, O kulunu hiç bırakmazdı. Rüzgârın esintisi vurdu yüzüne, savrulan örtüsünü tekrar doladı başına ve o dem duydu en sevgilinin çağrısını kula
182 TL.
Dünyanın en prestijli edebiyat dergilerinden The Paris Review’da yayımlanan röportaj seçkileri Yazarın Odası 1 ve 2’nin ardından Yazarın Yol Haritası’yla çağdaş dünya edebiyatının önemli isimlerinin yazma eylemiyle ve edebiyatla şekillenen dünyalarına konuk oluyoruz. Bu derleme tematik başlıklandırmasıyla Italo Calvino, Ursula K. Le Guin, Jorge Luis Borges, Simone de Beauvoir, Carlos Fuentes, Julian Barnes, Elena Ferrante gibi pek çok yazarın yazmaya nasıl başladığına, çalışma alışkanlıklarına, kullandığ
270 TL.
“Yakup Cemil’i teşebbüslerinden vazgeçirecek hiçbir kuvvet mevcut değildir… Benim hakkımda kim ne derse desin; ya on beş maddelik bilinen fikrimi kabul ettireceğim yahut asılacağım. Belki harbin nihayetine kadar çıkarmayacaklar. Ben bu fikirde ‘Türk’ün, taşım da taşım’ dediği gibiyim.” Yakup Cemil Bu kitap; İttihâd ve Terakki Cemiyetinin önemli ismi Yakup Cemil’in Cemiyetle öne çıkan ve Cemiyetin müdahalesiyle 11 Eylül 1916’da kurşuna dizilmek suretiyle sona eren hayat hikâyesini efsanelerden arındırarak ar
823 TL.
Dün bitti, hikâyen devam ediyor... Yolu sana çıkmayanların yolundan ayrıldığında iyileşmeye başlayacaksın. “İnsanı insan yaralar, yaralarını yine insan sarar.” Aslolan, doğru tercihleri yapabilmek ve zor kararlar vermeyi göze alabilmektir. Olmayana değil olana odaklanmak, gidene değil kalana sarılmak ve yüreksizlere değil, her koşulda senin için yüreğini ortaya koyanlara tutunmak iyileştirecek seni. Gidenlerden kopamadıkça yaralanan ruhun, şifasını yanında duran ve asla gitmemiş olanları fark et
140 TL.
Başımı göğe kaldırıyorum, Şimal Yıldızı’nı arıyor gözlerim. O kayıp. Bense birilerinin giderken ardında bıraktığı çığlık gibi hayattayım. Romanlarıyla okuru renkli yolculuklara çıkaran Nermin Yıldırım, bu defa el ele tutuşan öykülerden oluşan büyüleyici bir dünya kuruyor. Çocukluk düşleri, gençlik hevesleri, ihtiyarlık özlemleri, gidenler, kalanlar, bekleyenler, arayanlar, en karanlık dehlizlerde bile bir umut ışığı bulanlar, düşmemek için birbirine tutunanlar, her şeye rağmen hayata inananlar, bu buruk ama
370 TL.
Pastel boya daha güçlü gelir bana, kuru boya daha sınırlı... Ne söylediğini, ne istediğini bilen boyalar, kendilerinden emin. Suluboya öyle değil ama başı sonu belirsiz. Dağınık… Duygular gibi. Göz yaşı ile ıslanan; kibir ile koyulaşıp, hüzünle açılan renkler. Kırılgan olduğu kadar, kontrol edilemeyen. İstediğini yapmanın zor olduğu, inatçı, laf dinlemeyen gölgeler… Sen şimdi birbirinden farklı suluboya hikayeleri okuyacaksın! Öfkelenerek kararacak, gülümseyerek açılacaksın. Kurumuş bir boya l
102 TL.
“Kayboldun. Ellerin dokunduğu hiçbir şeyi tanımıyordu, ellerin birer mezar gibiydi. Hissiz, sessiz. Dokunmanın bir anlamı vardır sözlüklerde yazmayan. İnsan dokunarak yaşadığının farkına varabilir. Sevdiğin kadına dokunmak, bir çocuğun saçına, fırından çıkan sıcak ekmeğe, merdiveni tırmanırken demirlere, suya ve daha nicesine. Hele başını yükleyince avuçlarının içine tanımaz ise eller ait olduğu kişinin çehresini, işte tam orada bekler kapkara bir oyuk.” Ellerim Neden Siyah?’la Türk okuruyla buluşan Numan A
321 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1