Sonucu Daralt
Kategori
(x)İnceleme
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 397 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-16 / Aktif Sayfa : 1
Kemal Tahir, yazdığı romanları ve yazı ve konuşmalarında dile getirdiği fikirleriyle Türk edebiyatında ve Türk düşünce hayatında özel bir yer teşkil eder. Eserleri ve fikirlerinin yanında, etkilediği insanlar, tartışmaya açtığı konular, düşünülmeyeni düşünmesi ve daima en doğrusunu araştırması da onu bu konumda diğer yazarlardan ve aydınlardan ayırır. Yayın hayatına 1971’de başlayan, düşünür ve aydınları bir hesaplaşmaya davet eden Türkiye Defteri dergisi çevresi ile kurduğu ilişki, ve derginin, ölümünün b
390 TL.
Şerif Eskin bu çalışmada, kritik bir döneme damga vurmasına rağmen edebiyat tarihlerinde müstakil bir yer bulamayan “İnkılâp Edebiyatı” olayına panoramik bir bakış sunuyor. Bu noktada yazar, İnkılâp Edebiyatı’nı tarihsel bağlamından hareketle tespit, tasvir ve tahlil ederken; eş zamanlı olarak Cumhuriyet modernleşmesinin kültürel inşa seferberliği kapsamında edebiyat kurumunun hangi sâiklerle yeniden kurgulanmaya girişildiğinin izini sürüyor. İnkılâp Edebiyatı kanonunda öne çıkan eserlerdeki ulusal kimlik t
203 TL.
Elinizdeki kitap büyük bir kültür imparatorluğunun geniş coğrafyasında farklı zamanlarda farklı şairler tarafından kaleme alınmış metinleri Ali Nihad Tarlan Hoca’nın Türkçe çevirisiyle bir araya getiriyor. Hâkânî-i Şirvânî’den Emir Hüsrev’e, Molla Câmî’den Ali Şîr Nevâyî’ye oradan Fuzûlî ve Nef’î’ye uzanan metinler, İran’dan Türkistan’a oradan Anadolu’ya bir şiir zevki ve imajlar dünyası taşımaktalar. Hocaların hocası Ali Nihad Tarlan’ın çeşitli dergilerde yayımladığı ve Şark’ın Ruhu üstbaşlığını koyduğu te
350 TL.
Dursun Ali Tökel, Divan Şairi de Okur’du başlıklı çalışmasında, divan şairlerinin, yaşadıkları dönemde kitaba ve kütüphaneye yükledikleri anlama, kitabı elde etme yollarına, okuma ve yazma biçimlerine ve ritüellerine dair sorular sorarak “okuma” eyleminin klasik edebiyatımızdaki yerini tayin ediyor. “Oku!” emrinin, muhatabındaki etkisini araştıran Tökel, yönelttiği sorularla divan şiirine/şairine/edebiyatına ve onun arka planında yer alan büyük kültürel birikime dair en ince ayrıntıları görmemizi, ona bakı
330 TL.
Yalan nedir? Neyi nasıl söylersek yalan olur? Bir şeyi gizlemek de yalan mıdır? Yalancı yalanına inanmalı mı? Kişi kendine yalan söyleyebilir mi? Tarih içinde yalan nasıl tanımlandı? Antik Yu-nan’daki yalan ile İslam düşüncesindeki yalan, aynı yalan mı? Tanımı ve mahiyetine ilişkin özellikleri yüzyıllardır tartışılagelen bir olgu olan “yalan”, hem teoride hem de pratikte çok boyutlu bir anlamı haiz. Kavramsal analizler ışığında yeni bakış açılarıyla tek-rar tekrar ele alınan bu kavram, hâlâ üzerinde ittifa
250 TL.
“San’at her dönem ve toplumda, hayatları kuşatan, bu hayata bir renk ve ufuk getiren, bireyin ve toplumun duygusal alanını geliştiren vazgeçilmez bir olgudur. Diğer bir deyişle hayatın duygusal boyutunun olmazsa olmazıdır. Daha da ötesi san’at bireyin ve toplumun duygusal ihtiyaçlarına cevap veren, bu ihtiyaçları tatmin eden, büyük bir eylemler külliyatıdır.” Bilim tarihi ve felsefesi, kültür, medeniyet, sanat üzerine çalışmalarıyla düşünce dünyamızın önemli isimlerinden biri sayılan Saadettin Ökten’in M
240 TL.
İstiklâl Marşı; Türk milletinin ebedîliğini, istiklâl aşkını, Millî Mücadele’nin ruhunu dile getiren bir metin olmakla beraber, birçok yönü itibarıyla da edebî bir metindir. Bu yönü, yıllardan beri millî marş olması hasebiyle, hep muhtevası üzerinde durularak ve Millî Mücadele yılları bakımında izah edilerek, ihmal edilmiştir. İsmail Güleç, Edebî Bir Metin Olarak İstiklâl Marşı adlı eserinde İstiklâl Marşı’nı edebî yönden değerlendirerek, okuyucuya yeni bir ufuk açıyor, bunu yaparken de ulusal marşımız
400 TL.
Kaybolmuşluk, kendisi olamamak, kompleks... Sözler ve İzler, vahim bir sorunumuzu masaya yatırıyor: Kişilik sorunu, yani kendisi olmayı önemli, değerli ve yeterli görmemek. Bu yazılar, müzikten mimariye, siyasetten ekonomiye, soyadı skandalından yanlış kullanılan kavramlara kadar birçok konuda kanıksadığımız yanlışları gösteren uyarı tabelaları gibi. Savaş Ş. Barkçin, kanıksadığımız yanlışların derinine nüfuz edip kavramları etimolojik kökenlerinden yola çıkarak incelikli bir işçilikle önümüze seriyor. Bu y
590 TL.
Tarihsel süreç içerisinde sanat eserlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte gelişmeye başlayan “edebiyat kuramı ve eleştiri” zamanla kendi içinde sistemleşmiş; edebiyatın ilkeleri, kategorileri, prensipleri ve benzer yönlerini araştıran bir alan haline gelmiştir. Değişen şartlar ve edebiyat anlayışlarına bağlı olarak da edebiyat kuram ve eleştirisi zamanla yeni yöntem ve farklı kuramları bir arada kullanarak daha güçlü edebi ürünlerin ve ortamlarının doğmasını sağlamıştır. “Edebiyat kuramı ve eleştirisi”, en te
955 TL.
Entelektüellerin “düşüncelerle değil, düşünceler için” yaşadıkları dünyada bugün, eğitim içeriği boşaltılan üniversiteler ve kültür kurumları bayağılaşmayı normal hâle getirdiler. Sosyolog Frank Furedi; sıradan seslerin kutsanmasına, yüksek eğitim ve siyasi hakları yaygınlaştırma çabasına kendi bakış açısından eleştiriler getiriyor. Ekonomiye hizmet eden bu uygulamaların halkı çocuklaştırdığını düşünen Furedi, tasvir edilen sıradanlaşmanın dışlanmak yerine kutsandığını ifade ediyor. Nereye Gitt
181 TL.
“‘Modern olmak’ demek, modernize etmek demektir – takıntılı, saplantılı bir şekilde modernize etmek; kimlik bütünlüğünü korumak bir yana, sadece ‘olmak’ değil, tamam olmaktan kaçarak, hep tanımsız kalarak, sonsuza dek ‘oluş’ içinde bulunmak. Bir yapının son kullanma tarihi geçip artık işe yaramaz ilan edildiğinde yerine yeni bir yapının konması, bir sonraki gerekliliğe kadar işe yarayacak geçici bir çözümden başka bir şey değildir. Her zaman bir şeyin ‘post-’u olmak, modernitenin ayrılmaz bir parçasıdır. Za
120 TL.
Türkiye Cumhuriyeti’nde 1950-1980 yılları arasında sosyal, siyasi ve ekonomik alanlarda önemli gelişmeler ve değişmeler meydana gelir. Bu süreçte Türk modernleşmesini gerçekleştirmek adına atılan sosyo-ekonomik ve sosyo-politik adımlar, bireysel ve toplumsal hafızada farklı biçimlerde ve içeriklerde yer edinir. Toplumun sesi konumundaki sanatkâr, yaşanan açmazların toplum ve birey üzerindeki etkilerini ve çözüm yollarını biçimsel ve biçemsel arayışların öncelendiği edebî evrende metinleştirir. Bu dönem eser
185 TL.
Tükendi
Bir toplumun kültürünün ve tarihinin anlaşılmasında dinin ve dinî metinlerin önemli bir yeri vardır. Dolayısıyla İran medeniyetini anlamanın yolu, Zerdüştîliği ve onun kutsal kitabı Avesta’yı doğru bilmekten geçmektedir. Çünkü Avesta, İran dilinin ve edebiyatının en eski metni niteliğindedir. Asırlarca sözlü olarak aktarılan mitolojik rivayetler ve efsaneler Avesta’da kayıt altına alınmıştır. İnsanlık tarihinde uzun bir geçmişe sahip Zerdüştîlik ve onun kutsal metni Avesta, dünya inanç havzası içinde önem
1170 TL.
Biz kimiz? Ne zamandan beri kendimize Türk, dilimize Türkçe diyoruz? Osmanlı döneminde insanlar kendilerine Osmanlı, dillerine Osmanlıca mı diyordu? Cumhuriyet döneminde mi Türk olduk? Şöyle de sorabiliriz: Türk adı bize Cumhuriyet döneminde mi dayatıldı? Elinizdeki kitap işte bu soruların cevabını arıyor. Tarihin derinliklerinden 20. yüzyılın başlarına kadar kaynaklar taranmış, Türk ve Türkçe ile ilgili kelimeler tespit edilmiştir. Sadece Türkçe kaynaklarda değil yabancı kaynaklarda da ne zamandan beri biz
97 TL.
“Pek çok kişi için şiir bir şey ifade etmez” diyor Jay Parini kitabının başında. Ama bu genellemeyi görmezden gelerek şiir, dil, şiirin anlamı ve zihinler ile hayatları değiştirme gücü üzerine derin bir inceleme sunuyor. Kendisi de şair olan başarılı eğitmen Parini; Aristoteles, Horatius, Longinus gibi yüzyıllar önce şiiri savunmuş insanları ele alarak başlıyor, sonra Wordsworth, Coleridge, Shelley, Eliot, Frost, Stevens ve daha pek çok başarılı şairin şiir savunularını inceliyor. Okurun şiirsel s
169 TL.
Edebiyat üzerine çağlar boyunca neler düşünülmüş, edebiyattan neler beklenmiş? Bu kitap işte bu sorulara cevap arıyor. Sümerlerden başlayarak, Eski Yunan, Ortaçağlar, İslam düşünürleri, Aydınlanma, Romantik Akımlar, On dokuzuncu yüzyılın tarihsel bakış açıları, Tanzimat Dönemi, Yirminci yüzyılın yazar, metin, toplum ve okur odaklı yaklaşımları, Yapısalcılık, Göstergebilim ve Postmodemizm gibi dönemeçlerde yoğunlaşıyor. Gilgameş 'ten, Aristoteles 'ten, Dante' den, İbni Sina ve İbni Kuteybe'den, Vico'dan geçe
156 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 397 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-16 / Aktif Sayfa : 1