Yayıncı : Ayrıntı Yayınları
Kategori : Tarihi Kişilikler
Fiyat: 260.00   Liste Fiyatı : 260.00
Ürün Satışta.
Favorilere Ekle
Adet
Format : Kitap
Barkod : 9789755395883
Yayın Tarihi : 2015-08-05
Yayın Dili : Türkçe
Baskı Sayısı : 7.Baskı
Sayfa Sayısı : 336
Kapak : Karton
Kağıt : 2.Hamur
Boyut : 135 X 215
Hakkında
Yorumlar
Resimler ve Dosyalar
Oğuzhan Müftüoğlu 1944 yılında Anamurda doğdu. 60lı yıllarda Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisiyken Dev-Genç hareketine katıldı. Kızıldere öncesinde Mahir Çayan ve arkadaşlarıyla birlikte THKP-C saflarında mücadele etti. Dev-Genç ve THKP-C davalarından yargılandı, ceza aldı. 1974 affıyla birlikte tahliye edildi. 70li yıllarda önce Devrimci Gençlik, ardından Devrimci Yol hareketinin kurulmasında öncelikli rol oynadı. 12 Eylülden sonra açılan Devrimci Yol ana davasında 1 numaralı sanık olarak yargılandı. 11 yıllık cezaevi yaşamının ardından 1991de tahliye oldu. Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat için Vakıfın, Özgürlük ve Dayanışma Partisinin ve BirGün gazetesinin kuruluşunda yer aldı.
Adnan Bostancıoğlu, 2008 yılında başladığı ve muhtelif fasılalarla yaklaşık üç yıl süren görüşmelerde, Oğuzhan Müftüoğlu ile çocukluğundan başlayarak bugüne kadar olan yaşamını konuştu. Müftüoğlunun yaşamı, Türkiyede devrimci hareketin yükseliş ve yenilgi dönemlerinin de tarihi... Dolayısıyla söyleşinin eksenini, 60lı yılların Dev-Gençinden 70li yılların Devrimci Yoluna uzanan mücadele süreci ve 12 Eylül sonrası oluşturdu. Döneme damgasını vurmuş olaylar, öne çıkmış ya da gölgede kalmış insanlar; solun tarihinin ayrılmaz bir parçası olan işkenceler, mahkemeler, cezaevleri Bitmeyen Yolculukun kilometre taşları oldu.
Bizim yaşadığımız dönem, 1960lardan 2000li yıllara kadar uzanan bir süre. 40 küsur yıl. Bu süre boyunca benim yaşadıklarım, tanık olduklarım, birinci dereceden sorumlu olduğum olaylar sadece bana ait şeyler değil. Bu dönem hem ülke açısından hem de devrimci mücadele açısından önemli bir dönem. (...) Ben kendi adıma bir anı kitabı yazmayı düşünmüyorum; ama yaşadığım veya tanığı olduğum şeylerin, bir şekilde yazılı hale getirilmesinin gerekli olduğunu da kabul ediyorum. Belki böyle bir söyleşiyle bu ihtiyacı bir ölçüde karşılayabiliriz diye düşünüyorum. (Oğuzhan Müftüoğlu)

Okuyucu Yorumları